Sorduğun soruları belki de ömrü hayatında ilk kez duymuş gibi bir yüz ifadesine bürünen Juntig bir müddet etrafına boş boş bakınıyor. Bu boş bakışlarının altında Juntig’in aklından neler geçirdiğini anlamak senin için pek mümkün olmuyor. Ancak genel olarak Juntig’i tanıdığın kadarıyla, aklından pek de önemli şeyler geçmediğini hissedebiliyorsun. Bu boş bakışlardan sonra Juntig “Yani moruk-” diyor ve bir anda tekrar susuyor. Sanki neden bu kelimeyi kullandığı ile ilgili sorduğun soruya takılmış gibi duran Juntig hafifçe kafasını iki yana salladıktan sonra “Bizim bu üs Tenerin Bölgesinde kalıyo’. Bur’da da Tenerin Şehri var, genelde askerler falan kalıyo’. Bizim genel merkezler ise Valerin Şehri’nde… Orada daha bi’ cıvıl cıvıl hayat var tabi, ama istersen Tenerin’de de bir ev bulabilirsin. Bizim görevler falan bur’dan geliyo’ baktığında. Ama ben mesela Valerin’de oturuyo’m, daha bi’ güzel or’lar.” diyor. Hemen ardından ise diğer fasla gelen Juntig “Ne bileyim işte moruk, dilimize yapışmış. Tiarmod’a tabi diyemem, adam yüz elli yaşında falan. Bizim de belli çizgilerimiz var yani moruk, kalkıp koca adama da moruk diyemezsin. Öyle şeyler işte.” diyor. Ancak hemen ardından bir anda bakışları keskinleşen Juntig kafasını iki yana hızlıca sallarken “Hayırdır moruk, sen niye tutuldun buna?” diye soruyor.
Seçim (Xaphan)
- GM - Dimensio
- Game Master

- Posts: 1852
- Joined: 31 Jan 2022, 13:20
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
- GM - Dimensio
- Game Master

- Posts: 1852
- Joined: 31 Jan 2022, 13:20
Off Topic
Xaphan birinci bildirilmemiş pasiflik uyarısını almıştır.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
- GM - Dimensio
- Game Master

- Posts: 1852
- Joined: 31 Jan 2022, 13:20
Off Topic
Konudaki pasiflik süresi, bugün itibariyle sıfırlanarak tekrar başlamıştır.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Piç piç güldü içinden. Hedeflediği gibi duruma uğratmıştı Juntig denen lavuğu. Hatta öyle ki lafı ağzına tıkmış, konuşamaz duruma getirmişti. Her moruk dediğinde aklında bu soru dönecekti artık. "Ha öyle sikerim herkesi, herkesin amına koyarım, bendeki büllük kimsede yok falan demekle olacak işler değil bunlar yani. Tek lafa mal gibi kalırsın am düdüğü!"
Kısa bir tutukluktan sonra sözlerine devam etmişti Juntig. Kısaca üslerinin yerini, bu şehirlerin farkını açıklamıştı. Kendisinden beklendiği gibi detay bilgiler vermek yerine öznel tecrübelerine öncelik vermişti. Zaten daha fazlasını da beklemiyordu Xaphan. Gidip sağdan soldan kendisi öğrenecekti. Utanç Temizleyiciler Birliği güzeldi, onu tatmin edecekti ama şu aşamada Aclania, iblisler, iblis diyarı gibi konularda daha fazla şey öğrenebileceği bir durumda olmayı tercih ederdi. Yeterli veriyi elde etmeden hareket etmek ona göre değildi. Durmadan görevden göreve koşturacağını düşünmüyordu, arda kalan zamanlarını bu iş için kullanabilirdi. Nerede yaşayacağını bu kritere göre seçecekti büyük ihtimalle. Belki spesifik olarak bu işle uğraşan insanların olduğu bir yer veya bol bol tüccarın gelip gittiği bir yer olabilirdi. Seçeneklerine göre değişecekti neresi olacağı. Ama başlangıç için Valerin iyi duruyordu. Biraz daha araştırdıktan sonra bir karara varabilirdi. Şimdilik "he" deyip geçecekti Juntig'e. "Hmm... Anladım."
Moruk konusunda da kafasında birkaç fikir vardı Juntig'in. İlgili görünerek dinledi bu fikirleri. En son arıza çıkarma denemesini de aynı ilgiyle takip etti. "Tam arıza bu orospu çocuğu!" Büyük ihtimalle sandığı kadar aptal değildi, ama çok da önemli şeyler demiyordu. Gidip bundan hır gür çıkaracağını düşünmüyordu. Hem zaten şimdi tekrar toparlayacaktı durumu. "Yok yani bileyim de kime nasıl hitap edeceğimi sıkıntı çıkmasın. Gidip krala falan moruk desem, sonra benim utançlarımı bir güzel temizleseler hiç güzel olmaz yani, anlıyor musun?" Utançları temizleme kısmında eliyle çat çat çat göte girme hareketi de eklemişti araya. "Kesin çok hoşuna gider bu maymunun. Benim de hoşuma gidiyor biraz gerçi ama neyse... "Mesela ben sana moruk desem sıkıntı yok o zaman? Biraz daha yakın rütbelerine, samimi olduğun insanlara moruk diyorsun, doğru mu anlamışım?" Anlamamış rolünü anlamaya çalışarak destekleyecekti. Bu konu bir son bulduğunda da ayrılacaktı artık Juntig'den. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu ama kalede biraz boş dolaşsa birileri onu bulup ne yapması gerektiğini söylerdi büyük ihtimal. Belki de ilginç bir şeye denk gelirdi, kim bilir...
Kısa bir tutukluktan sonra sözlerine devam etmişti Juntig. Kısaca üslerinin yerini, bu şehirlerin farkını açıklamıştı. Kendisinden beklendiği gibi detay bilgiler vermek yerine öznel tecrübelerine öncelik vermişti. Zaten daha fazlasını da beklemiyordu Xaphan. Gidip sağdan soldan kendisi öğrenecekti. Utanç Temizleyiciler Birliği güzeldi, onu tatmin edecekti ama şu aşamada Aclania, iblisler, iblis diyarı gibi konularda daha fazla şey öğrenebileceği bir durumda olmayı tercih ederdi. Yeterli veriyi elde etmeden hareket etmek ona göre değildi. Durmadan görevden göreve koşturacağını düşünmüyordu, arda kalan zamanlarını bu iş için kullanabilirdi. Nerede yaşayacağını bu kritere göre seçecekti büyük ihtimalle. Belki spesifik olarak bu işle uğraşan insanların olduğu bir yer veya bol bol tüccarın gelip gittiği bir yer olabilirdi. Seçeneklerine göre değişecekti neresi olacağı. Ama başlangıç için Valerin iyi duruyordu. Biraz daha araştırdıktan sonra bir karara varabilirdi. Şimdilik "he" deyip geçecekti Juntig'e. "Hmm... Anladım."
Moruk konusunda da kafasında birkaç fikir vardı Juntig'in. İlgili görünerek dinledi bu fikirleri. En son arıza çıkarma denemesini de aynı ilgiyle takip etti. "Tam arıza bu orospu çocuğu!" Büyük ihtimalle sandığı kadar aptal değildi, ama çok da önemli şeyler demiyordu. Gidip bundan hır gür çıkaracağını düşünmüyordu. Hem zaten şimdi tekrar toparlayacaktı durumu. "Yok yani bileyim de kime nasıl hitap edeceğimi sıkıntı çıkmasın. Gidip krala falan moruk desem, sonra benim utançlarımı bir güzel temizleseler hiç güzel olmaz yani, anlıyor musun?" Utançları temizleme kısmında eliyle çat çat çat göte girme hareketi de eklemişti araya. "Kesin çok hoşuna gider bu maymunun. Benim de hoşuma gidiyor biraz gerçi ama neyse... "Mesela ben sana moruk desem sıkıntı yok o zaman? Biraz daha yakın rütbelerine, samimi olduğun insanlara moruk diyorsun, doğru mu anlamışım?" Anlamamış rolünü anlamaya çalışarak destekleyecekti. Bu konu bir son bulduğunda da ayrılacaktı artık Juntig'den. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu ama kalede biraz boş dolaşsa birileri onu bulup ne yapması gerektiğini söylerdi büyük ihtimal. Belki de ilginç bir şeye denk gelirdi, kim bilir...
- GM - Dimensio
- Game Master

- Posts: 1852
- Joined: 31 Jan 2022, 13:20
Sorduğu soru üzerine aldığı cevaplar karşısında bakışlarındaki keskinliği azaltan Juntig sözlerini destekleyen el hareketlerine çarpık bir gülümseme ile karşılık veriyor. Sivri dişleri ilk kez gözüne bu kadar belirgin geldiğinde, yaptığın hareketin ve sözlerinin Juntig’in de hoşuna gittiğini gösteriyor sana. Yüzündeki gülümsemeyi bozmadan seni dinlemeye devam eden Juntig sorduğun sorulardan sonra hafifçe nefes alıyor ve “Bana istediğini gibi hitap edebilirsin moruk, sıkıntı yok. Hani rütbe mi samimiyet mi bilmiyo’m tam, ama işte bazen birilerine diyesim geliyo’, bazen dememem gerektiğini düşünüyo’m. Baktığında ben de çok umursamıyo’m da, ayıp mayıp diyo’lar. Ondan sonra ucundan dikkat etmeye çalışıyo’m.” diyor. Bu cümlelerinden sonra hafifçe etrafına bakan Juntig sana bir sır verecekmiş gibi hafifçe yaklaşmasının ardından “Bizim kom’tan var mesela, tanıştın mı tanışır mısın bilmiyo’m. Ona ağzımdan kaçtı, moruk dedim, herifçioğlu atmadığı trip bırakmadı amına koy’im. Baktığında moruk mu? Önde gideni… Ama işte yüzüne yüzüne moruk denince ağırına gitti her’alde. Ondan sonra bizim elemanlar uyardı, ben de dikkat etmeye çalışıyo’m işte.” diyor. Hemen ardından hafifçe geri çekilirken “Şimdi görünce kom’tan diyorum, ona da tutuluyo’. Bok var gibi heceletiyo’ doğrusunu söyletmek için. Amına koy’im ha kom’tan ha komutan ne fark eder. Önemli olan işlevi değil mi?” diyor. Bu son cümlesinden sonra, bir nevi senin el hareketlerini taklit edercesine duran Juntig, eliyle havadaki soyut bir penisi birkaç kez okşar gibi eliyle yaptığı hareketle birlikte konuşmasını sonlandırıyor.
Juntig başından geçen anısını pek de sürükleyici bir şekilde anlatmıyor, ancak yine de bir şekilde aranızda kurulmaya veya doğmaya başlayan samimiyeti de sezebiliyorsun. Juntig de bunun farkına varmış gibi yüzündeki çarpık gülümsemeyi bir anda silerken “Bizde durumlar öyle işte moruk. Ben kaçıyo’m ufaktan, dedim ya işim gücüm var. Sen de bakarsın başının çaresine zaten. Bur’lardan ayrılma hemen de, bizim kom’tan seni ziyaret falan et’cektir belki. Normalde ansızın belirip adamın aklını almaya falan çalışıyo’, sen ayık ol moruk ta’am mı?” diyor. Bu sözlerinden sonra ise senden gelecek veda cümleleri için çişi gelmiş gibi bir sabırsızlık gösteriyor.
Juntig başından geçen anısını pek de sürükleyici bir şekilde anlatmıyor, ancak yine de bir şekilde aranızda kurulmaya veya doğmaya başlayan samimiyeti de sezebiliyorsun. Juntig de bunun farkına varmış gibi yüzündeki çarpık gülümsemeyi bir anda silerken “Bizde durumlar öyle işte moruk. Ben kaçıyo’m ufaktan, dedim ya işim gücüm var. Sen de bakarsın başının çaresine zaten. Bur’lardan ayrılma hemen de, bizim kom’tan seni ziyaret falan et’cektir belki. Normalde ansızın belirip adamın aklını almaya falan çalışıyo’, sen ayık ol moruk ta’am mı?” diyor. Bu sözlerinden sonra ise senden gelecek veda cümleleri için çişi gelmiş gibi bir sabırsızlık gösteriyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Göte girme muhabbeti hoşuna gitmişti Juntig'in, kendi el hareketiyle karşılık vermesinden belliydi. Dallamanın teki olsa da, azıcık olsa da ilk kez birine kanı ısınmıştı Xaphan'ın. Zavallı bir manyaktı Juntig, kendisi gibi! Tek istediği milletin utancını temizlemekti. Utanacak bir şeyi olmayan bir insan için gayet sevimli bir detaydı. Xaphan'ın büyük ihtimalle utanmasının bekleneceği ama utanmayacağı günahlar olacaktı. Yine de çaktırmadığı sürece sıkıntı yaşamazdı. "Biraz da dalgamıza bakalım kardeşim, durmadan utançtı, görevdi, bunları mı düşüneceğiz!"
Komutan hakkındaki kısımları şaşkınlık altına gizlenmiş bir dikkatle dinledi Xaphan. İşine yarayacak bilgilerdi bunlar, hepsini kazıdı beynine."Lavuk kasıntı bir tip herhalde, ama beklenir. Milletin utancını temizleyeceksen ya en utanmaz sen olacaksın ya da utanacak bir şeyin olmayacak. Yoksa derler adama sen kimsin orospu evladı diye. Haklı da olurlar, kalırsın mal gibi meydanda. İyi bir şey değil. Ha, komutana da moruk demezsin, orası ayrı...." Beyninde Juntig'in tam zıttı bir tip canlanmıştı Xaphan'ın. Biri en utanmazıydı, diğeri de utanacak bir şeyi olmayan. Nabza göre şerbet verecekti her zamanki gibi ama bunu yaparken Juntig'in etrafta olmamasını tercih ederdi. Sonuçta burada bir türlü konuşup, adamın karşısında el pençe divan olmak güvenini zedelerdi. Bir şekilde bulurdu yolunu, gerekli notları alıp gerisini pek takmadı.
Juntig'in sözleri bittikten sonra anladığı belli etmek için ağır ağır kafasını sallayacaktı kısa bir süre. Sonra iyice bir etrafına bakınacaktı. Eğer kimse yoksa hafifçe Juntig'e yaklaşıp sesini iyice alçaltarak "Kom'tanının amına koyim, moruktaki havalara bak!" diyecekti. Sonra eski mesafesine dönüp sesini normale döndürerek "Teşekkür ettim moruk, haydi kolay gelsin!" diyerek vedalaşacaktı Juntigle. Sonrasında ne yapacağını bilmiyordu ama biraz etrafta dolaşıp ne var ne yok bakacaktı. Zaten büyük ihtimalle biri onu bulup ne yapması gerektiğini söylerdi. Belki arada ilginç bir şeylere denk gelirdi, temizlenecek bir utanç falan... Belki de gizli bir işkolikti Xaphan...
Komutan hakkındaki kısımları şaşkınlık altına gizlenmiş bir dikkatle dinledi Xaphan. İşine yarayacak bilgilerdi bunlar, hepsini kazıdı beynine."Lavuk kasıntı bir tip herhalde, ama beklenir. Milletin utancını temizleyeceksen ya en utanmaz sen olacaksın ya da utanacak bir şeyin olmayacak. Yoksa derler adama sen kimsin orospu evladı diye. Haklı da olurlar, kalırsın mal gibi meydanda. İyi bir şey değil. Ha, komutana da moruk demezsin, orası ayrı...." Beyninde Juntig'in tam zıttı bir tip canlanmıştı Xaphan'ın. Biri en utanmazıydı, diğeri de utanacak bir şeyi olmayan. Nabza göre şerbet verecekti her zamanki gibi ama bunu yaparken Juntig'in etrafta olmamasını tercih ederdi. Sonuçta burada bir türlü konuşup, adamın karşısında el pençe divan olmak güvenini zedelerdi. Bir şekilde bulurdu yolunu, gerekli notları alıp gerisini pek takmadı.
Juntig'in sözleri bittikten sonra anladığı belli etmek için ağır ağır kafasını sallayacaktı kısa bir süre. Sonra iyice bir etrafına bakınacaktı. Eğer kimse yoksa hafifçe Juntig'e yaklaşıp sesini iyice alçaltarak "Kom'tanının amına koyim, moruktaki havalara bak!" diyecekti. Sonra eski mesafesine dönüp sesini normale döndürerek "Teşekkür ettim moruk, haydi kolay gelsin!" diyerek vedalaşacaktı Juntigle. Sonrasında ne yapacağını bilmiyordu ama biraz etrafta dolaşıp ne var ne yok bakacaktı. Zaten büyük ihtimalle biri onu bulup ne yapması gerektiğini söylerdi. Belki arada ilginç bir şeylere denk gelirdi, temizlenecek bir utanç falan... Belki de gizli bir işkolikti Xaphan...
- GM - Dimensio
- Game Master

- Posts: 1852
- Joined: 31 Jan 2022, 13:20
Komutan hakkındaki sözlerine Juntig çarpık gülümsemesiyle karşılık vermekle yetiniyor ve ardından sanki uzaklardaymışsın gibi elini havaya kaldırarak sana veda ediyor. Juntig ile ayrılmandan sonra etrafın gezinme niyetin olsa da, sana göre tam lavuk olan bir tip kendini belli ediyor. Bir daha görsen tanımayacağın, tanısan bile sallamayacağı adam elbette sana buralarda ne yaptığını soruyor ve kendince adama bir şeyler anlatmanın ardından, lavuk adam Juntig ile konuştuğunu gördüğünü, muhtemelen organizasyonda olduğunu, bu yüzden sana bir şey diyemeyeceğini söylüyor. İçten içe bir şey diyemeyecekse başta niye ahkam kesip hesap sorduğunu düşünsen bile, lavuk adam bir anda hiçliğe karışırcasına uzaklaşıyor senden. Tam bu lavuk adamın nereye gittiğini kendi kendine konuşmaya başladığın anda, bir anda sağında ve solunda iki tane izbandut gibi adamın belirdiğini fark ediyorsun.
İki adamın bakışlarını yakalamak için neredeyse kafanı gökyüzüne doğru kaldırman gerekiyor. Ancak adamlar, seninle göz teması kurmak yerine, sadece Komutan Agrupnia’nın seni beklediğini söylemekle yetiniyorlar. Komutan… Moruk olan…
İki adamın bakışlarını yakalamak için neredeyse kafanı gökyüzüne doğru kaldırman gerekiyor. Ancak adamlar, seninle göz teması kurmak yerine, sadece Komutan Agrupnia’nın seni beklediğini söylemekle yetiniyorlar. Komutan… Moruk olan…
Off Topic
Konu sonlanmıştır.
Konu Sonu Ödülü
Konu Sonu Ödülü
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
