Önünde durmuş olduğun kapıdan içeriye girdiğin anda, son derece küçük bir odayla karşılaşıyorsun. Odanın içinde bulunan tek pencereden içeriye giren ışık, odayı ziyadesiyle aydınlatmaya yetiyor. Ancak boş odanın içinde yan yan konulmuş üç sandalyede oturan adamların odaya girmenle birlikte sus pus olmaları, tüm dikkatinin bir anda bu üç kişiye dönmesine neden oluyor. En sol tarafta oturan 50’li yaşlarına yakın duran heybetli sakallı adam, ortada oturan 35 yaşlarında sarı saçları olan kadın ve en sağda oturan yine 50’li yaşlarında yüzünün yarısında yanık izi bulunan adam, odaya girdiğin anda kendilerine çekidüzen veriyorlar. Üç kişinin de bakışları gayet ciddi bir şekilde dururken, odadaki gergin havayı hissetmeye başlayabiliyorsun. En sağda oturan yüzünde yanık izi bulunan adam sana eliyle kapıyı kapatmanı işaret ediyor ve senin kapıyı kapatmanı bekliyorlar. Odanın kapısını yavaşça kapatmanın ardından ise hiç beklemediğin bir şekilde sandalyelerinde oturan üç kişi de elini ağzına götürüp kahkahalarını bastırmaya çalışıyor. Yüzünde yanık izi bulunan adam bir ara ayağını yere vurarak kendini dizginlemeye çalışırken, ortada oturan kadının da bacaklarını sıkarak kahkahasını bastırmaya çalıştığını görebiliyorsun. Bu esnada heybetli sakalları bulunan adam, tok bir sesle ve olabildiğince kahkahasını engellemek istercesine “Senlik bir durum değil, yanlış anlama sakın.” diyerek olayın seninle ilgisi olmadığını söylemeye çalışıyor.
Yaklaşık yarım dakika boyunca üç kişinin de kahkahalarının kesilmesini beklemenin ardından, kendine ilk gelen kadın oluyor ve kendine çekidüzen verdikten sonra yaşıyla uyumlu ve hoş bir sesle “Lütfen kusura bakma.” diyor. Bu esnada bakışlarını yüzünde yanık izi bulunan adama çevirirken “Ediza ne zaman bir şeyler anlatsa, kendimizi tutmakta zorlanıyoruz.” diyor. İsminin Ediza olduğunu öğrendiğin adam ve diğer heybetli sakallı adam da kendini toparladıktan sonra, her ikisi de özürlerini sana iletiyor.
Odadaki üç kişinin de kendisine gelmesinden sonra, sakallı adam söze giriyor ve kapının hemen eşiğinde duran ve odaya girdiğinden beri üç kişinin tavırları nedeniyle fark edemediğin sandalyeyi işaret ederek “Çek otur, rahatına bak lütfen.” diyor. Sandalyeyi çekmenin ardından ise “Benim adım Brog… Bu hoş hanımefendi ise Thelase.” diyerek kendilerini takdim ediyor.
Yaklaşık yarım dakika boyunca üç kişinin de kahkahalarının kesilmesini beklemenin ardından, kendine ilk gelen kadın oluyor ve kendine çekidüzen verdikten sonra yaşıyla uyumlu ve hoş bir sesle “Lütfen kusura bakma.” diyor. Bu esnada bakışlarını yüzünde yanık izi bulunan adama çevirirken “Ediza ne zaman bir şeyler anlatsa, kendimizi tutmakta zorlanıyoruz.” diyor. İsminin Ediza olduğunu öğrendiğin adam ve diğer heybetli sakallı adam da kendini toparladıktan sonra, her ikisi de özürlerini sana iletiyor.
Odadaki üç kişinin de kendisine gelmesinden sonra, sakallı adam söze giriyor ve kapının hemen eşiğinde duran ve odaya girdiğinden beri üç kişinin tavırları nedeniyle fark edemediğin sandalyeyi işaret ederek “Çek otur, rahatına bak lütfen.” diyor. Sandalyeyi çekmenin ardından ise “Benim adım Brog… Bu hoş hanımefendi ise Thelase.” diyerek kendilerini takdim ediyor.
Ediza
Brog
Thelase
Brog
Thelase
Tam bu esnada isminin Ediza olduğunu öğrendiğin adam hafif eğilerek Brog isimli adama bakıyor ve “Koca bir yün yumağı olabildiğine değil de, beni nasıl görmezden geldiğine şaşırmıyor değilim!” diyor son derece beyefendi bir ses tonuyla. Ediza’nın bu sözleri Thelase’nin ufak bir kahkaha atmasına neden olurken Brog “Aaa doğru dedin bak! Suratından gelen yanık kokusundan seni nasıl da unuttum!” diyor. Aldığı cevap karşısında Ediza tek gözünü kısıp sahte bir öfke ifadesi yapmakla yetinirken Thelase lafa giriyor ve sana bakarak “Bizde durum böyle işte Inias… Sen de nasıl?” diye soruyor.
Off Topic
Bu konuda geçerli olan pasiflik süresi 72 saattir.
Bu konuda Geri Sarım Kartı kullanılamaz.
Bu konuda Geri Sarım Kartı kullanılamaz.





