Uyanış (Asuriel | Archon | Esther | Theo)

User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

31 Oct 2022, 21:02

Bir şeylerin ters gittiğini anlasam bile kendimi durdurma konusunda başarılı olamıyorum. Hala daha istemsiz bir şekilde Archon'a vurmaya devam ediyorum. Ayrıca vazgeçmeye karar verdikten sonra vücudumdan çıkan ışık daha da parlak olmaya başladı. Bu parlaklık ile birlikte tekrardan vücudum enerji ile dolmaya başladı. Ancak bunun karşılığında zihnim giderek kararmaya başladı. Bu karanlık artmaya başladıkça önümdeki dostlarımı yok etmek istememe sebep oluyor. Neden sadece Esther ve Archon'a karşı böyle hissettiğimden emin değilim. Melades ve Uphin'e bize yakın olmasına rağmen onlar konusunda hiçbir şey hissetmiyorum. Belki de onlar etrafa bizim gibi ışık saçmadıkları için şimdilik onları görmezden geliyorum ama bu durum ne kadar devam edecek emin değilim.

Vazgeçmeye karar verdikten sonra elde ettiğim güç ile Archon'a karşı üstünlük kurmayı başarabildim. Üstünlüğü ele geçirince az önce kaybettiğim zevk tekrardan geri gelmeye başladı. Savaşta öne geçip karşındaki kişiyi yerle bir etmenin bu kadar eğlenceli olduğunu bilmiyordum. Archon'a son bir darbe indirip onun yere düşmesini sağladıktan sonra bu minik savaşımızı kazandığımı düşünmeye başladım. Tam bu anda yeni bir aura ortaya çıktığını hissettim.

Aurayı hissettikten sonra istemsiz bir şekilde Uphin'e doğru baktım. Uphin'in ayaklarının altında garip bir şeyler olmaya başladı. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken bir anda 2 metreye yakın yılan başlı bir garip bir varlık ortaya çıktı. Ortaya çıkan arkadaş ile göz göze geldikten sonra içgüdüsel olarak Archon ile olan küçük kavgaya ara vermek zorunda kalıyorum. Uphin'in bu yeni varlık ile konuşmasından sonra karşımdaki şeyin ne kadar tehlikeli olduğunu anlıyorum. Ancak Uphin'in değerli denekleri olduğumuz için şimdilik dediklerini dinlersek bize zarar vereceğini de sanmıyorum. Bu yüzden içten içe hem korku hem de rahatlama hissederek Uphin'in tehdidi karşısında ne yapmam gerektiğine karar vermem gerekiyor.

Esther'in dediklerinden sonra "Aslında baya tatlı biri ama beni ölümle tehdit ettiği için bende arkadaşa pek ısınamadım." diyeceğim. Ardından da yarım bıraktığım işi bitirmek için yavaştan harekete geçmeye başlayacağım. Zaten hala vücudumu tam olarak kontrol edemediğim için en kötü ihtimalle bu bahanenin arkasına saklanabilirim. Karşımda vücudunun parlaklığını yitirmiş biri varken bu kadar eğlenceli bir şeyi yarım bırakmak istemiyorum. Karşımda yeni bir eğlence türü varken bu kadar erken pes etmek istemiyorum. Daha önce kavga etmenin de bu kadar eğlenceli bir şey olduğunu bilmiyordum. Birini öldürmenin ne kadar eğlenceli olabileceğini de deneme fırsatı önüme gelmişken kaçırmak istemiyorum.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

01 Nov 2022, 10:54

Genel; Uphin dikkatli bir şekilde her ikinizi de takip ederken, Melades’in odağının daha çok yerde hareketsiz yatan Archon’da olduğunu görebiliyorsunuz. Neelenua ise bakışlarını ne tehditkar ne de rahat bir şekilde ikiniz üzerinde gezdirmeye başlıyor. Bu esnada söze ilk giren kişi Esther oluyor ve cümlelerini kurmaya başlıyor. Uphin ilgi çekici bir hususu dinler gibi beliren gülümsemesiyle Esther’i dinledikten sonra “Meeehh… Buna izin veremem. Ayrıca Neelenua’nın yanında rahat olabilirsiniz.” diyor. Fakat bu sözlerinden sonra bakışlarını hafif kısarak “Sizi ısırmaz.” diyor. Uphin’in bu sözlerinin ardından Neelenua çatal dilini hafifçe sallayıp dışarıya çıkartırken, istemsizce kendinizi küçük düşmüş gibi hissediyorsunuz. Bu his ise, vücudunuzda yayılan kudretin harlanmasına neden oluyor. Fakat yine de konumlarınızı ve durumlarınızı bir şekilde kontrol altında tutabiliyorsunuz.

Uphin’in bu sözlerinden sonra Theo’nun sözleri geldiği anda, herkesi bakışları bu kez Theo’ya dönüyor. Uphin suratına yapışan gülümsemeyi korurken “Yılanlar soğukkanlı hayvanlardın Aspendos’cum, belki o yüzden öyle hissetmişsindir.” diyerek yanıtını veriyor. Ne var ki, Theo’nun yerde hareketsiz yatan Archon’a yönelmesiyle birlikte Uphin “Bu dostumuz söz dinlemiyorum, icabına bakar mısın hayatım?” diyerek Neelenua’nın harekete geçmesini sağlıyor. Kendine yönelen bu cümlelerle birlikte Neelenua olduğu yerden bir anda hareketlenerek Theo’nun dibine kadar giriveriyor! Theo, odağını Archon’a yönlendirmiş olduğundan Neelenua’nın gelişine belirgin bir tepki veremiyor ve Neelenua da bu açığı son derece iyi kullanarak Theo’yu boynunun sağ tarafından tutup havaya kaldırıyor ve ardından yere doğru çarpıyor!

Theo; Neelenua’nın seni yere çarpmasıyla birlikte, vücudunda yayılan eğlence hissinin bir anda karanlığa sürüklendiğini fark ediyorsun! Elinden oyuncağı alınan bir çocuğun kindarlığı damarlarına zerk edilmiş gibi hissettiğin anda, Neelenua’nın bakışlarını gözlerinde canlanıyor ve sana bu kötülüğü yapan varlığın Neelenua’dan başkası olmadığını düşünüyorsun. Yere çarpan suratındaki sızlamaya rağmen, hareket kabiliyetini halen koruyabiliyorsun. Ancak içinden gelen derin bir ses, Neelenua’yı yok etmek gerektiğini avazı çıktığı kadar bağırıyor. Bu bağırtı ise, vücudun etrafında varlığını belli eden kudretin daha da harlanmasına neden oluyor.

Her ne kadar tek emelin Neelenua’yı yok etmek üzerine kurulu olsa da, zihninin bir köşesinde cılız bir sesin kendine gelmen gerektiğini söylediğini duyabiliyorsun. Çaresiz bir çığlıktan geriye kalan bu cılız ses ise, vücudunu saran kudret tarafından sindirilmeye çalışılıyor. Fakat tüm bu durum, dış dünyaya karşı algılarının kapanmasına ve tek odağının Neelenua olmasına neden oluyor.

Esther; Neelenua’nın Theo’ya karşı ansız saldırısıyla birlikte, olduğun yerde gözlemlerini yapmaya başlıyorsun. Bu esnada Uphin’in Melades’e “Archon’u oradan alabilir misin, iki iblisin yemi haline gelmesinler.” dediğini duyuyorsun. Melades, tüm bu kargaşanın içinde ne işi olduğunu sorgular gibi bezgin bakışlarını Uphin’e yöneltirken, Uphin sadece memnuniyet dolu bir sırıtışla karşılık veriyor. Melades, olduğu yerden Archon’a doğru hareketlendiği sırada Uphin bir anda bakışlarını sana çeviriyor ve “Gitmiyorsun, öyle değil mi?” diyor. Ardından bakışlarını birbirlerine girmek üzere olan Neelenua ve Theo’ya çevirirken “İki iblisin hangisi üstün gelir dersin? Saf olan mı yoksa mucizevi olan mı?” diyor. Bu sorusundan sonra bakışlarını ansızın bir kez daha sana çeviren Uphin “Buna bir insan olarak değil, iblis olarak cevap verebilir misin?” diye soruyor.

Her ne kadar vücudunun kontrolü şu aşamada elinde görünse de, içten içe Neelenua’ya karşı bilenmenle birlikte vücudundaki değişkenlikleri de idrak edebiliyorsun. Zihninin bir köşesinde beliren sesin, Neelenua’yı yok etmen gerektiğini sana dikte etmesi ve beyninin ufak ufak bu fikirle kemirmeye başlaması, düzgün ve doğru düşünme yetini de etkileyecek gibi. Bunun yanında, yine içten içe, bu kemirmelerin kısa bir süre sonra tüm beynini yok edebileceğini fark ediyor olsan da, bir yanının buna isterik olmasına şahitlik edişin, bundan sonrası için ne yapman gerektiği konusunda seni zorlayan bir detay oluyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Esther
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 251
Joined: 17 May 2022, 16:06

01 Nov 2022, 17:51

Uphin'in sözlerinden anladığı kadarıyla, Esther herhangi bir harekette bulunmadığı takdirde Neelenua'nın saldırısına uğramayacaktı. Bunun en mantıklı olan şey olduğunu biliyordu lakin karşısındaki iblisin kışkırtmaları, vücudunda daha önce hissetmediği duyguların ortaya çıkmasına vesile oluyordu. Yılan benzeri bu yaratığın bütün uzuvlarını teker teker kopartmak, çatal dilini ortadan ikiye ayırmak, kellesini kopartmak ve ibretialem olması için kazığa geçirerek etrafta dolaştırmak istiyordu. Her ne kadar kendisini pek tanımıyor olsa da bu düşüncelerin kendine ait olmadığının farkındaydı. Damarlarında dolaşan güç, tekrardan kontrolü eline almak için çırpınıyordu. Buna izin vermeye niyeti yoktu fakat daha ne kadar dayanabileceğini de bilmiyordu. Böyle devam ederse veya agresif bir tutum sergilerse kontrolü kaybedeceğinden emindi. Bu yüzden yerinden çıkmak istercesine atan kalbini sakinleştirmek adına derin bir nefes aldı fakat pekte başarılı olmadı. Yumruğunu iblisin, Uphin'in suratına savurmamak için kendini zor tutuyordu. Bunu düşündükçe aklını yitirecekmiş gibi oluyor, düşünmeden de edemiyordu.

İçi içini kemirirken Aspendos'un harekete geçtiğini gördü ve bakışları ona doğru yöneldi. Yerde bilinçsiz bir şekilde uzanan Archon'a doğru hareket ediyordu. Güç tarafından ele geçirilmiş olan Aspendos'un ne yapacağını hissedebiliyordu fakat onu durdurmak için bir gerekçesi bulunmuyordu. Birkaç yumruk yediği veya attığı vakit bilincini kaybedebileceğini biliyordu ve Archon riske girmesini gerektiren birisi değildi. Buradaki kişilerin güvenliğini sağlamak Uphin ve Melades'in göreviydi. İkilinin kendilerine zarar vermeyeceğinin, en azından öldürmeyeceğinin bilincindeydi. Bu yüzden bakışlarını Uphin'e yöneltti. Tam bu esnada Uphin, Neelenua'ya emrini verdi. Yılan, kendisinden beklenen bir çeviklikle birlikte kendisini ileriye doğru atarak Aspendos'un dibinde beliriverdi. Onu boynundan kavradı ve oldukça sert bir biçimde yere çarptı.

Neelenua, Aspendos ile uğraşırken Uphin bir kez daha bakışlarını Esther'e yöneltti. Suratında olaylardan zevk aldığını belirten iğrenç bir sırıtma vardı. Bu esnada zihninin derinliklerinden bir sesin haykırdığını duydu. Neelenua'yı, Uphin'i ve Melades'i öldürmesini haykırıyordu. Zihnini içten içe kemiren bu sese daha ne kadar karşılık verebileceğini bilmiyordu, bu vaziyeti doğru düzgün düşünmesine dahi engel oluyordu. Her ne kadar pek düzgün bir vaziyette olmasa da onun için konuşmak pek zor değildi, zira konuşmadan önce pek düşünen birisi değildi. Suratındaki donuk ifade yerini en az Uphin'in ki kadar iğrenç bir sırıtmaya bırakırken konuşmaya başladı. "Gitmek istediğim takdirde beni durdurabileceğini sanmıyorum." Kafasıyla Aspendos ve Neelenua'ya işaret ederek devam etti. "En azından onunla uğraşırken beni durduramayacaktır." Kısa bir süre daha bekledikten sonra büyük bir hazla birlikte "Fakat gitmeyeceğim, sorunun cevabını en az senin kadar merak ediyorum ve sana güveniyorum, en azından bu konuda." dedi.

Delirmemek için kendisini zorladığı bu vakitlerde her ne kadar kontrolü kaybediyormuş gibi hissetse de hala kendinde olduğunun farkındaydı. Birkaç saniye sonra çıkacak hengameye yakalanmamak adına birkaç adım geriye attı ve Aspendos ile Neelenua'yı izlemeye başladı. Hissettiği gücün sınırlarını öğrenmek için harika bir fırsattı bu ikili arasında yaşanacak olan dövüş. Aspendos kapana kısılmış bir kurt gibi dişlerini göstermekten çekinmiyordu. İkili arasındaki dövüşü dikkatli bir şekilde analiz edebilirse sahip olduğu kudretin sınırlarını öğrenebilir ve gelecekteki planlarını ona göre yapabilirdi.
Image

KÜNYE
İsim: Esther
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 22
Boy: 178
Kilo: 54
Sınıflar: Etkileyici - Defansif - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/40/0
Mevcut Para: 8000
İtibar: 7

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 9
İrade: 20
Zeka: 10

ALUDİR STATLARI
Görü: 5
Hakimiyet: 10
Mevcudiyet: 13

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

---------------------------------------------------

Image

KÜNYE
İsim: Dia (Masum kişi/kişiler anlamına gelmektedir)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.02
Kilo: 20
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 5
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 10

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER
Peri Dokunuşu (5. Düzey)
Peri Salınımı
Rüzgarlı Gün (5. Düzey)
Mutlak Olan (Karakteristik Teknik) (2. Düzey)
Peri Kabusu


İblisin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

05 Nov 2022, 14:41

Uphin, Esther'in isteğini ret ettikten sonra iblisini bizi ısırmayacağı konusunda küçük bir şaka yaparken Melades ise tamamen yerde yatan Archon'a odaklanmıştı. Buraya Uphin'in yüzünden geldiği için işler karıştıkça giderek daha çok endişelendiğini düşünüyorum. Eğer içimizden birine zarar gelecek olursa ikisinin de az önce saklandığımız liderleri tarafından ceza alacaklarından bu durumunu anlayabiliyorum. Ancak Uphin'in aksine onun neden iblisini çağırmadığını anlamadım. Uphin merakı yüzünden gerekirse ucunda ceza almak olsa bile birimizi öldürebilir. En azından benim tanıdığım kadarıyla böyle birisi ama Melades bu kadar etliye sütlüye karışmak istemezken neden şimdi hiçbir şey yapmadan sadece etrafı izliyor bilmiyorum. Belki de Uphin'in tek başına bizi idare edebileceğini düşünüyor olabilir. Aklından neler geçiyor bilmiyorum ama ne olursa olsun kolay kolay kendi özgür iradesiyle bir hamle yapacağını pek sanmıyorum.

Savunmasız rakibime hamle yaparak yeni bir şey öğrenmek isterken Uphin yüzünden hiçbir şey öğrenemiyorum. Halbuki beni en çok onun anlayacağını düşünüyordum. Yeni bir şeyler öğrenmek istediği için arkadaşını buraya sürükleyip bu kadar gizli saklı işler çevirmişken benim isteğime saygı göstermemesi iki yüzlülükten başka bir şey değil. Halbuki sadece bir kaç saniyeye ihtiyacım vardı. Sadece iki saniyeye gözlerini kapatsa elimdeki bu yeni güç ile amacıma hızlıca ulaşabilirdim ama o buna izin vermedi. Ben hamlemi yapmadan önce iblisine bir şeyler söyledi. Onun söylediklerinden sonra Neelenua bir anda dibimde biti verdi. Açıkçası yılan arkadaşımın bu kadar hızlı olacağını düşünmemiştim. Gerçi belki de sadece bir kaç saniyeye ihtiyacım olduğu için biraz aceleci davranmış olabilirim. Hedefime kitlendiğim için çevremde olup bitenleri görmezden gelmemin cezasını acı bir şekilde çekmek zorunda kaldım. Neelenua dibime geldikten sonra ister istemez onunla bir hayli yakınlaşmak zorunda kaldım. Beni yere vurduktan sonra anlamadığım bir şekilde bir anda karşımdaki yılanı yok etmek istemeye başladım. Canım yandığı için tepki vermem normal ama ona kızmak yerine direk varlığını yok etmek istemem normal değil. Aslında Archon'a zarar vermek istediğim andan itibaren az çok böyle bir tepki alacağımın farkındaydım ama bu kadar öfkelenmemi beklemiyordum.

Etrafımı saran güç giderek artmaya başlamasıyla beraber beni az önce yerden yere vuran yılanı yok etme isteğim de doğru orantılı olarak artmaya başladı. Aslında tek isteğim şey birini öldürmenin eğlenceli olup olmadığıydı. Bunun illa Archon olmasına gerek yok. Onun yerine bir iblis ile de test edebilirim. Ancak önümde küçük bir sorun var. İçimde belli belirsiz bir ses kendime gelmemi söylüyor. Bu noktaya kadar geldikten sonra tereddüt etmek istemesem de bu ses yüzünden ne yapacağımı bilmiyorum. Devam etmek istiyorum ama eğer edersem neler olacak tam olarak kestiremiyorum. Bu yüzden en mantıklı seçenek sakinleşip bu karmaşaya son vermek ama önümdeki eğlence fırsatını tepmek de istemiyorum.

Yerden doğrulmaya çalışırken Uphin'e bakarak "Bana hiçte soğukkanlı gibi gelmedi. Hatta tam tersi bence çok hızlı ilerliyoruz." diyeceğim. Ardından ayağa kalktıktan sonra tüm dikkatimi karşımdaki iblise vererek "Açıkçası Archon'dan ziyade seni tercih ederim." diyerek vücudumda ki tüm kudreti kullanarak kendimi içgüdülerime bırakacağım. Hala neler yapabileceğimin farkında olmadığım için kolay bir dövüş olmayacak ama sırf bu yüzden geri adım atmak istemiyorum. Rakibim çok çevik olduğu için tam tersi olarak savunmasının zayıf olduğunu düşünüyorum. Eğer ona sağlam bir darbe indirebilirsem belki bu dövüşü kazanabilirim. Bu yüzden iyice dibine girmeye çalışarak tüm gücüm ile ona vurmaya çalışacağım Bakalım dövüşmekten daha eğlenceli bir şey bulabilecek miyim.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

07 Nov 2022, 09:56

Esther; Uphin’in sorusuna verdiğin cevap üzerine, Uphin’in bakışları Theo ve Neelenua üzerinde olsa bile, yüzündeki sırıtışın daha da büyüdüğünü görebiliyorsun. Ancak bu sırıtışın altındaki gerçek gayeyi anlamak senin için hiç de mümkün olmuyor. Zira, içinde yaşadığın çatışmanın her saniye daha da şiddetlenmesi kendi duygu ve düşüncelerini bile kontrol altında tutmakta seni zorlamaya başlıyor. Çarpışan iki iblise karşın senin sadece gözlem yapıyor olman, damarlarında akan kana ihanet gibi geliyor. Fakat bu sonradan dolma hissin gerçekliğini bir türlü inkar da edemiyorsun. Tek bedende sıkışan her iki varlığı da ayrı ayrı yönetmek gibi absürt ve imkansız bir konumda kendini bulduğun anda, bir anda Uphin’in sonuna kadar açılmış bakışlarını ve keyifli yüz ifadesini üzerinde buluyorsun. İçinde yaşadığın çatışmayı sanki çıplak gözleriyle görüyor ve bu çatışmanın karşısında büyük bir haz duyuyor gibi bakışlarını sende tutan Uphin, bir anda gözlerinden varlığını algıladığında tekrar Theo ve Neelenua’ya dönüyor.

Genel; Theo ve Neelenua arasında başlayan mücadele, Theo’nun yerden kalkmasıyla sürüyor. Bu aşamada Melades Archon’un hareketsiz vücudunu sırtlayıp olay yerinden geriye doğru kaçınırken, Uphin de bakışlarını Esther’den alıp tekrar Theo’ya çeviriyor. Theo’nun konuşmasına yüzüne yerleşen sırıtışına dişlerini de katarak karşılık veren Uphin, Theo’nun tavırlarından dolayı duyduğu memnuniyeti sergiliyor. Neelenua ise, olduğu noktada Theo’nun hareketlerini gözlemlemeye başlıyor. Tam bu esnada ise Theo’nun ilk hareketi geliyor. Olduğu yerden bir anda hareketlenen Theo, insanlığı aşan bir hızla Neelenua’nun hemen dibinde kendini buluyor! Her ne kadar ikisi arasındaki mesafe zaten bir hayli az olsa bile, Theo’nun Neelenua’ya sokuluşu yine de dikkat çekici bir hızda oluyor.

Theo; Vücudunun beklediğinin de ötesinde hızlı hareketiyle birlikte, kudretinden gelen eğlencenin katlandığını fark edebiliyorsun. Vücudunda gezinen ve seni eğlendiren kudretin, Neelenua’ya sağlam bir darbe indirebileceğine dair tüm kuşkuların silinirken, esasında birkaç saniye önce zihnini tırmalayan sesin de yok olduğu fark ediyorsun. Tüm bu seslerin yok olması ise, zihninde sadece tek bir düşüncenin dönmesine neden oluyor… Yok etmek! Bu düşünce ise, vücudunun üzerinde tüm kontrolün yok olmasıyla sonuçlanıyor!

Genel; Neelenua’nın dibine kadar giren Theo, sağ yumruğunu beklenmedik bir hızda Neelenua’nın karın kısmına doğru indirdiği anda, Esther ve diğerlerinin aklından geçen tek şey, bunun insan üstü bir durum olduğu oluyor. Neelenua, aldığı bu yumruk darbesiyle birlikte geriye doğru savrulurken bir şekilde kuyruğu ile dengesini sağlamayı başarıyor. Ancak Neelenua dengesini sağlamış olsa bile, Theo yerinde durmuyor. Yumruğunun akabinde adımlarıyla Neelenua’yı takip eden Theo, hızlıca havaya zıplayarak Neelenua’nın yüzünün sağ tarafına bir yumruk daha indiriyor ve ayaklarının yere değmesiyle birlikte, soluna doğru savrulan Neelenua’nın sağ karın boşluğuna tekmesini indiriyor! Sendeleyen Neelenua geniş bir açıklık yarattığı anda ise Theo tekme attığı bacağını yere sabitlemesiyle birlikte güç alarak zıplıyor ve diğer bacağının diziyle Neelenua’nın çenesine sert bir darbe indiriyor!

Neelenua aldığı darbeyle birlikte geriye doğru savrulurken sersemlemiş gibi duruyor ve bu kez dengesini sağlayamadan yere sırt üstü düşüyor! Theo ise yere serilen avının üstüne doğru zıplıyor ve dizlerini Neelenua’nın karnına indirmesinin ardından, Neelenua’nın aldığı darbenin etkisiyle yerden kalkan kafasına sert bir yumruk indiriyor!

Theo’nun seri ve sert hareketleri karşısında adeta büyülenmiş gibi duran Uphin neredeyse soluksuz bir şekilde yaşanan mücadeleyi izliyor. İblisinin yediği dayağa rağmen hiçbir pişmanlık veya mücadele ruhu ortaya koymayan Uphin, tamamen olan bitenin hazzıyla kavrulmuş gibi görünüyor. Tam bu esnada, neredeyse ağzından akan salyaları bile toplayamayacak bir haldeyken, bakışlarını Theo ve Neelenua ikilisinden ayırmadan “Esther… Rica etsem Aspendos’a saldırır mısın? Nasıl bir tepki vereceğinizi görmem lazım!” diyor hevesli bir rica tonuyla.

Off Topic
Theo vücudunun kontrolünü tamamen kaybetmiş olduğu için vücudunu yönlendiren herhangi bir aksiyon alamaz. Ancak vücudunun kontrolünü ele geçirmek için hamleler yapabilir.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Esther
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 251
Joined: 17 May 2022, 16:06

07 Nov 2022, 21:00

Kontrol altına almak için uğraştığı ikinci benlik, kimi zaman ona üstün gelmeye çalışsa dahi Esther bir şekilde kontrolü ellerinde tutmayı başarıyordu ve bunu sadece saf iradesiyle gerçekleştiriyordu. Kalbi ve beyni tamamıyla farklı düşünceler içerisinde olan genç kız için bu bir işkence gibiydi. Kalbi, iki iblisin arasına girmesini ve ölümüne dövüşmesini söylüyordu. Beyni ise bunun aptalca olduğunun farkında olarak onu olabildiğince geri tutuyordu. Peki Esther aslında ne istiyordu? İçerisindeki iblisin hissettirdikleri onun saklı düşünceleri miydi? Kesinlikle hayır, bu hisleri dinlediği vakit bilincini tekrardan kaybedeceğini biliyordu. Ona sorsanız çoktan çekip giderdi zira içerisinde bulunduğu durum gerçekten de ona acı veriyordu. Yine de Esther orada dikilmeyi ve ikilinin dövüşünü izlemeyi tercih etti. Damalarında akan kuvvetin hangi seviyeye erişebileceğini öğrenmek istiyordu. İblis diyarında gözlerini açtığı andan itibaren ilk defa bir şeyi gerçekten merak ettiğini hissediyordu. Eğer Aspendos, Neelenua'ya karşı galip gelebilirse onu durdurabilecek neredeyse hiçbir şey olmayacaktı. Uphin Aludir Araştırma Bölüğü 1. Takım Lideri olduğunu belirtmişti, her ne kadar içerideki hiyerarşiden bihaber olsa da bunun önemli bir mevki olduğunu anlayabiliyordu. Uphin'in statüsündeki yükseklik, Neelenua'nın güçlü bir iblis olduğunun belirtisiydi.

Aspendos yaptığı hareketlerle Neelenua'ya üstün geldiği vakitte Esther tekrardan kanının kaynadığını hissetti fakat bu sefer, geçen sefer hissettiklerinden daha farklıydı. Kontrolün daha çok elinde olduğunu hissedebiliyordu. Dışarıdan bir müdahale gelmediği sürece dövüşe atlamayacak kadar kontrole sahipti en azından.

Aspendos'un bu kadar güçlü olması onu şaşırtan şey olmuştu zira Neelenua'yı gördüğü vakit hissettiği tehditkar aura, onun kendisinden daha kuvvetli bir varlık olduğu hissiyatını vermişti. Göz ucuyla Uphin'e doğru bakarak onu tepkilerini gözlemlemek istedi. Uphin oldukça heyecanlı bir şekilde iblisinin tek taraflı dövülmesin izliyordu. Bu onu biraz şaşırtmıştı, zira kendisi asla minik iblisinin böyle dayak yemesine izin vermezdi. Belki de bunun sebebi kendisininki tatlı, Neelenua'nın ise çirkin bir yılan olmasından kaynaklanıyordu fakat düşünceleri bu yöndeydi. Esther tekrardan bakışlarını ikiliye çevirdiği anda ise Uphin, kendisine hitaben konuşmaya başladı. Birkaç saniye boyunca düşündükten sonra bakışlarını ikili üzerinde tutarak yanıt verdi. "Hayır." Esther, Neelenua'nın bilerek dayak yediğini düşünüyordu zira ondan hissettiği kuvvet gerçekti. Uphin'in, kendisini ortaya atmak için oynadığı oyunlardan birisi olabileceğini düşünmeden edemedi. Uphin'in kendisini zorlamayacağını düşünüyordu fakat her ihtimale karşı bir gözünü onun üzerinde tutması gerektiğini de biliyordu. Bu yüzden dövüşü gözlemlerken bir yandan da olabildiğince Uphin ve Melades'e dikkat etmeye devam etti.
Image

KÜNYE
İsim: Esther
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 22
Boy: 178
Kilo: 54
Sınıflar: Etkileyici - Defansif - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/40/0
Mevcut Para: 8000
İtibar: 7

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 9
İrade: 20
Zeka: 10

ALUDİR STATLARI
Görü: 5
Hakimiyet: 10
Mevcudiyet: 13

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

---------------------------------------------------

Image

KÜNYE
İsim: Dia (Masum kişi/kişiler anlamına gelmektedir)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.02
Kilo: 20
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 5
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 10

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER
Peri Dokunuşu (5. Düzey)
Peri Salınımı
Rüzgarlı Gün (5. Düzey)
Mutlak Olan (Karakteristik Teknik) (2. Düzey)
Peri Kabusu


İblisin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

09 Nov 2022, 20:19

Yerden kalktıktan sonra planladığım gibi Neelenua ile aramızdaki mesafeyi kapatmak için harekete geçtim ve beklediğimden çok daha hızlı bir şekilde kendimi yeni rakibimin dibinde buldum. Açıkçası bu kadar hızlı hareket edeceğimi düşünmüyordum. Elde ettiğim yeni güç sayesinde beklediğimden çok daha kısa sürede planımın ilk adımını gerçekleştirebildim. Ayrıca aynı zamanda yeni gücümü kullanarak eğlenmemin başak bir yolunu daha buldum. Eğer hızlı hareket etmek bu kadar eğlenceliyse gerçek manada uçmanın bir yolunu bulabilirsem neler olur tahmin edemiyorum. Bir an önce daha farklı şeyler deneyerek neler yapmaktan eğleneceğimi bulmam lazım. Değişik şeyler deneyerek hafıza kaybından kaynaklı bilgi eksikliğini kapatabilirim.

Rakibimin yanına gittikten sonra az önce zihnimi tırmalayan ses kendiliğinden kayboldu. Sesin kaybolmasıyla birlikte vücudumun kontrolünü de kaybettim ve sadece karşımdaki rakibi yok etmeye odaklandım. Bu kadar güç elde ettikten sonra vücudumun kontrolünü kaybetmekten çok hoşlanmadım ama eğer savaş bittikten sonra kontrolü bir şekilde geri alabilirsem çok da büyük bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Zor işleri benim yerime yapan biri varken bende oturup keyfime bakabilirim. Ancak bu durum kalıcı ise işler değişir. Bunu öğrenebilmek içinde öncelikle karşımdaki iblisi yenmem gerekiyor.

Neelenua'nın dibine girip kontrolümü kaybettikten sonra üstünlüğü ele aldım. Rakibime hamle fırsatı bile vermeden onu patatese çevirirken az önce düşündüğüm şeyin yanlış olduğunu anladım. Tek taraflı bir şekilde dövüşü kazanıyor gibi gözüksem de aslında kazanan ben değilim. Hiçbir şey hissetmeden sadece izleyici olmak hiç eğlenceli değil. Az önce Archon ile dövüşürken ki gibi eğlenmek istiyorum. Bu yüzden dövüşün sonunu beklemeye gerek yok kontrolü yeniden ele geçirmem lazım. Kontrol bendeyken kazanmak çok daha eğlenceli olacağından eminim. Bu yüzden az önce kaybolan belli belirsiz sese yeniden odaklanmayı deneyeceğim. Eğer o sesi yeniden duyarsam kaybolmaması için elimden geleni yapmayı deneyeceğim. Az önce onu duyarken her şey normaldi. Bir şekilde onun varlığını yeniden hissedip kaybetmemem gerektiğini düşünüyorum.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

11 Nov 2022, 11:55

Esther; Uphin’in sorusuna verdiğin cevaba karşılık, Uphin sinsi bir şekilde sırıtıyor ve “Tabii ki hayır diyeceksin, başka ne diyebilirsin ki?” diyor. Hemen ardından sanki dünyadan en önemsiz detaymışsın gibi sana attığı ufak bir bakışın ardından “Ne insansın ne iblis… Arada sıkışmış bir varlıktan başka bir şey değilsin. BÜ~~YÜ~~LE~~Yİ~~Cİ~~!! Ama bir o kadar da A~~CI~~NA~~SI~~!!” diyor. Tam bu esnada sözlerini bir anda kesen Uphin “Neelenua, hayatım!” diyor ve hemen ardından “Gördüklerim yetti, gereğini yapabilirsin. Bu arada ben de, şu diğer iblisimsi varlıkla ilgileneyim!” diyor. Bu sözlerinden sonra bakışlarını hışımla sana çeviriyor.

Genel; Uphin’in Neelenua’ya karşı söylediği sözleri Theo duyuyor, ancak bunlara anlam vermekte bir hayli zorlanıyor. Zihni ruhundan çekilir gibi olduğu için şu an yaşananlara karşı bir tepki vermesi güç oluyor. Ne var ki, Neelenua’nın bir anda parlayan gözleri, Theo’ya bir şeylerin ters gitmeye başlayacağını açık açık gösteriyor. Esther ise, Neelenua’nın artan baskın aurasını hissetmesiyle birlikte düşüncelerinde ne denli haklı olduğunu da anlayabiliyor. Bu aşamada Neelenua, yere serilmiş bedeninde tekrar can bulur gibi sert bir hamle yapıyor ve bir anda Theo’yu üstünden atıyor. Çevik bir şekilde doğrulduğu anda ise, vakit kaybetmeden Theo’ya doğru hareketleniyor!

Esther; Neelenua’nın Theo’ya karşı saldırıya geçişi, ister istemez zihninde yankılanan vahşi çığlıkları yaratıyor. Ancak bir anda bakışların birkaç santim yanında beliren Uphin ile kesiştiği anda, Uphin’in yüzündeki sırıtışla birlikte esas tehdidin Neelenua olmadığını anlıyorsun. Uphin sağ yumruğunu bir anda suratına yerleştirdiğinde, vücudunda hiçbir acı hissi belirmese bile yumruğun varlığını hissediyorsun. Uphin ise alaycı bir ifadeyle “Acımadı, değil mi? Elbette acımaz!” diyor. Bu cümlesinden sonra yeni bir yumruğu hazır etmeye çalışırken “Aslında seni öfkelendirmeye çalışıp, az önceki gibi saldırmanı sağlamayı deneyebilirim. Ancak bu bilinçsiz olur ve o zaman vahşi bir iblisten farkın kalmaz. Bu yüzden olabildiğince kendindeyken seni yumruklayacağım!” diyor. Sözlerini tamamladıktan sonra diğer yumruğunu sana doğru savuruyor. Ne var ki, bu gelen yumruk senin için adeta ağır çekimde atılmış bir yumruktan farksız olmuyor. Bir diğer yandan ise, zihninde varlık bulan çığlıklar giderek harlanıyor ve sağlıklı düşünebilme yetini etkilemeye başlıyor.

Theo; Neelenua’nın kendisine gelmesiyle birlikte seni üstünden attığı anda, bir an için boşluğa düştüğünü hissediyorsun. Neelenua’nın artan baskın aurasıyla birlikte, sanki avın avcı olduğu bir boyuta geçmişsin gibi hissediyorsun kendini. Ne var ki, kendiliğinden hareket eden vücudun tüm bu somut olguları inkar eder gibi saldırma eğiliminde bulunuyor. Neelenua’ya karşı saldırıya geçen vücudun, bir anda Neelenua’nın kuyruk darbesiyle karşılaşıyor. Vücudunun karın kısmında hissettiğin derin acı, bir yandan seni nefessiz bırakırken bir diğer yandan da damarlarında gezinen kanın ısınmasına neden oluyor. Yere düşmeden savrulan vücudun tekrar saldırıya geçmek için kendini toparlamaya çalışırken, aslında bu mücadelenin tamamen tek taraflı geçeceğini ve Neelenua’nın kısa bir süre sonra galibiyetini ilan edeceğini anlayabiliyorsun. Fakat bunun önlemek için zihninin hiçbir şey yapamadığını ve vücuduna hükmedemediğini bir kez daha anlayabiliyorsun.

Tüm bu olan biten sırasında, vücudunun kontrolünü kazanmak için tekrar duyduğun sese odaklanmaya çalışıyorsun. Neelenua’nın hamleleri nedeniyle hissettiğin acı ise odaklanmanı olabildiğince zorlaştırıyor. Bu nedenle, zihnin adeta karanlık bir kapanın içine çaresizce hapsedilmiş gibi geliyor. Çabalarının bir sonucu olup olmadığını bile bilememeye ve giderek kendine dahi uzaklaşmaya başlıyorsun. Tam bu anda, belki de her şey için geç olduğunu ilk kez derinden hissediyorsun. Düşüncelerin sanki zihninden kopup gitmeye ve varlığı silinmeye başlıyor. Artık ne vücuduna darbeler indiren Neelenua’yı görebiliyorsun ne de zihninden bir şeyler geçirebileceğini düşünüyorsun. Tek hissettiğin, hiç de eğlencesi olmayan acılar oluyor. Zihninin karanlığına gömüldüğün anlarda, son ve tek tutunabildiğin şey, bu zihnin hala sana ait olduğuna dair bilincinin varlığını az da olsa koruyor olması oluyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Esther
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 251
Joined: 17 May 2022, 16:06

11 Nov 2022, 18:57

Aspendos ve Neelenua'nın dövüştüğünü görmek kanını kaynatıyor olmasına rağmen ipleri hala ellerinde tutuyordu. Bu durumun daha ne kadar böyle devam edeceğine dair bir fikri yoktu fakat kontrolü tekrardan kaybetmek gibi bir niyeti yoktu. Minik iblisiyle tekrardan buluşabilmek adına kuvvetini koruması gerektiğini biliyordu, bu da onun iradesini güçlendiren etkenlerden birisiydi. Uphin, söylediği sözcüklerle birlikte içerisindeki iblisin gururunun incinmesine, öfkelenmesine neden olmuş olsa da Esther için bu geçerli değildi zira Uphin'in amacının kendisini öfkelendirmek olduğunun farkındaydı. Elbette onun düşüncelerine de katılmıyordu. İblis ve insan karşımı bir varlık olmak kesinlikle kötü bir şey değildi, aksine Tanrı'nın bir lütfuydu. Bir insan gibi düşünebilmek ve iblisin kudretine sahip olmak, buradaki üçlü dışında belki de kimseye nasip olmayan bir özellikti. Onları özel kılan bir vasıf nasıl olur da kötü olabilir ki?

Uphin'in sözcüklerinden sonra Neelenua'nın çevresine yaydığı baskı daha da arttı ve Aspendos'un üzerine doğru atıldı. Bedeninin içerisindeki iblisin zevkten çığlık atmaya başladığı bu anlarda, Esther kontrolü kaybetmemekte oldukça kararlıydı. Bir zamanlar içerisinde olduğu parmaklıkların arasına hapsettiği iblisi salma gibi bir düşüncesi yoktu.

İç karışıklıklarıyla uğraştığı bu anlarda, suratında hissettiği bir yumrukla tekrardan kendisine geldi. Yediği yumruk hiçbir şekilde canını yakmamış olmasına rağmen içerisindeki iblisin daha da çılgınlaşmasına vesile olmuştu. Refleks olarak bakışlarını yumruğu atan kişiye çevirdi ve Uphin ile göz göze geldi. Suratında alaycı bir ifade vardı ve Esther'in canını yakamadığının bilincindeydi. İkinci yumruğu, Esther'in suratına indirmek adına hazırlarken tekrardan konuştu. Uphin sözlerini bitirdiği anda Esther'in suratına doğru ikinci yumruğu yola çıkmıştı bile. Ağır çekimde suratına doğru yaklaşan bu yumruğu Esther savuşturabilirdi fakat aklına daha iyi bir fikir geldi.

Olduğu yerde hiçbir şey yapmadan bekleyerek yumruğun suratına inmesini izledi. İçerisindeki yaratık daha da kudurmaya başlamışken kontrolü elinde tutmak için çabalıyordu. Suratına alaycı fakat bir o kadar da kendine güvendiği belirten bir sırıtma yerleşirken Uphin'e dönerek "Devam et." dedi. Yediği her yumrukla birlikte iblisin daha da çıldıracağının bilincindeydi fakat bunu engellemek onun elindeydi.

Planı içindeki iblisi olabildiğince kudurttuktan sonra kontrolü elinde tutarak yavaşça onu sindirmek üzerine kurulmuştu. Başarılı olabilir miydi? İçinden bir his bunu yapabileceğini söylüyordu ve kendisine güveniyordu fakat garanti olmadığını biliyordu.
Image

KÜNYE
İsim: Esther
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 22
Boy: 178
Kilo: 54
Sınıflar: Etkileyici - Defansif - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/40/0
Mevcut Para: 8000
İtibar: 7

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 9
İrade: 20
Zeka: 10

ALUDİR STATLARI
Görü: 5
Hakimiyet: 10
Mevcudiyet: 13

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

---------------------------------------------------

Image

KÜNYE
İsim: Dia (Masum kişi/kişiler anlamına gelmektedir)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.02
Kilo: 20
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 5
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 10

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER
Peri Dokunuşu (5. Düzey)
Peri Salınımı
Rüzgarlı Gün (5. Düzey)
Mutlak Olan (Karakteristik Teknik) (2. Düzey)
Peri Kabusu


İblisin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
User avatar
Theo
Posts: 161
Joined: 15 May 2022, 21:39

14 Nov 2022, 19:21

Tek taraflı savaşımızın ortasında Uphin Neelenua'ya bir şeyler söyledi. Ne dediğini tam olarak idrak edemesem de rakibimin gözlerinin parladığını görünce işlerin az sonra karışacağını anladım. Tam da tahmin ettiğim gibi kısa bir süre sonra Neelenua ona son darbeyi indirmeme fırsat vermeden bir anda kendini toparlayarak beni üzerinden attı. Ardından üzerime doğru gelmeye başladı. Gördüklerimden anladığım kadarıyla az önce bilerek kendini dezavantajlı bir konuma soktuğunu düşünüyorum. Bile bile neden dayak yediğini anlam veremesem de ikinci raunt da işlerin ilki kadar iyi gitmeyeceğinden neredeyse eminim. Ancak yine de benden çok daha tecrübeli olan bir iblise karşı saf güç ile neler yapabileceğimi merak ediyorum. İlk başta planladığım gibi sağlam bir darbe indirirsem hala kazanabileceğimi düşünüyorum ama bu fırsatım elime kolay kolay geçeceğini de sanmıyorum.

Neelenua yanıma geldikten sonra vücudum ona saldırmak için harekete geçti. Ancak daha ona dokunmaya fırsatım olmadan kuyruğuyla sert bir darbe indirdi. Vücudumun kontrolüne hala ele geçiremesem bile darbeyi ve ondan sonra gelen müthiş acıyı gayet net bir şekilde hissettim. Hala bir şeyler hissetmem buruk bir sevinç yaşama sebep oldu. Ancak vücudum hemen kendini toparlayıp yeniden rakibime karşı bodoslama bir şekilde saldırmak için harekete geçti. Bu robotik saldırma düzenine göz önünde bulundurursam büyük ihtimalle az sonra kaybedeceğim. Tüm bunları bilmeme rağmen hala hiçbir şey yapamamak çok garip bir duygu. Ayrıca eğer küçük dövüşümüzün sonunda bilincimi kaybedersem bir daha kendime gelebilir miyim emin değilim. Bu da birazcık korkutucu.

Dayak yerken bir yandan da vücudumun kontrolünü ele geçirmek için az önce duyduğum sese yeniden odaklanmaya çalıştım. Ancak çektiğim acı yüzünden bunda çok başarılı olamıyorum. Elimden hiçbir şeyin gelmediğini acı bir şekilde fark ediyorum. Yapacak hiçbir şeyim yok. Kendimi fazla kaptırdığım için artık çok geç. Yavaş yavaş etraftaki her şey kaybolmaya başlıyor. Şu anda beni hayatta tutan tek şeyi de ne zaman kaybedeceğimi bilmiyorum. Bu yüzden son çare olarak ilk karşılaştığım iblisi düşünerek "Artık ortaya çıkacaksan tam zamanı." diye kendi kendime söyleneceğim.
Image
Karakter
KÜNYE
İsim: Theo
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 22
Boy: 1.80
Kilo: 80
Sınıflar: Elemantalist – Defansif- Toplayıcı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/5/90
Mevcut Para: 7000

PROFİL
Güç: 4
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 4
İrade: 6
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 3
Hakimiyet: 3
Mevcudiyet: 6

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İblis
Image
KÜNYE
İsim: Ghozza
Cinsiyet: Cinsiyetsiz
Boy: 1.20
Kilo: 20
Tür: Ruhani
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 2
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 3
Arun: 7
Duren: 7
İrade: 5

YETENEKLER
Dehşetin Gülüşü

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR

Image
Locked

Return to “Aludir Üssü”