Seçim (Diniel)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

01 Nov 2022, 14:52

Önünde durmuş olduğun kapıdan içeriye girdiğin anda, son derece küçük bir odayla karşılaşıyorsun. Odanın içine sızan Güneş odanın içini oldukça aydınlık bir hale getirmişken, dikkatini ilk çeken şey odanın tam orta yerinde duran tek koltukta oturan yaşlı bir adam oluyor. 60 yaşlarında, 170 santim boylarında görünen ve yaşına göre gür saçları ve sakalları olan adam iki kolunu da kolçaklara koymuş bir şekilde dururken, doğrudan onunla göz göze geliyorsun. Sert bakışlarıyla bir anda seni sindirmek ister gibi duran adam gür bir sesle “Kapıyı kapat Diniel.” diyor sanki kapıyı bir ömür açık bırakmaya niyetin varmış da bunu bertaraf ediyor gibi. Adamın bu komutuyla birlikte kapıyı kapatmaya yeltendiğin sırada odanın hemen sağ tarafında duran uzun sarı saçları olan 30’lu yaşlarında ve 170 santim boylarında bulunan adamın kinayeli bir şekilde “Ama yavaş.” dediğini duyuyorsun. Duyduğun bu sözlerle birlikte bir anda kapıyı kapatıp kapatmama arasında gidip gelirken, odanın solundan beliren 180 santim boylarında, 20’li yaşlarının başında görünen siyah yukarıya doğru kalkık saçları olan ve saçının sol tarafında çarpı şeklinde modeli bulunan bir başka adam beliriyor. Bakışlarıyla önce yaşlı adamı sonra da sarışın adamı süzen genç adam yavaşça arkana geçtikten sonra kapıyı olabildiğince sert bir şekilde çarparak kapatıyor! Çarpan kapının sesi neredeyse içinin hoplamasına neden olurken, genç adam donuk bakışlarını odadaki diğer iki kişiye bir sorun olup olmadığını sorarcasına çeviriyor. Sarışın adam, sinir bozucu bir gülümsemeyle genç adama bakarken, yaşlı adamın tepkisi ise kaşlarını daha da çatmak oluyor.

Odaya girdiğin anda çöken kasvet, bir anda duruşunu daha da dikleştirirken, yaşlı adam lafa giriyor ve “Ben Bristran.” diyerek kendini tanıtıyor. Hemen ardından sarı saçlı adam “Bana Cerviel derler.” diyerek ismini söylüyor. Son olarak hemen yanında duran ve bakışlarını diğer ikilide ayırmayan genç adam ise donuk bir sesle “Madras.” demekle yetiniyor.

Bristran
Image

Cerviel
Image

Madras
Image

Odadaki üç kişinin de kendisini tanıtmasının ardından lafa firen Bristran oluyor ve otoriter tavrını korumak istercesine takındığı tavırlarıyla “Öncelikle seni tebrik ederim Diniel. Zorlu bir süreci, olması gerekenden çok daha kısa sürede atlattığını memnuniyetle öğrendik. Kapasitenin bizimle daha da ileri gideceğine inanıyoruz. Bu yüzden bize katılacağın konusunda pek de bir tereddüdüm bulunmuyor.” diyor. Bristran’ın bu sözlerinden sonra Cerviel’in hafif bir kahkaha attığını duyuyorsun ve bakışlarını ona doğru çevirdiğinde “Tabi sıkıntıdan ve kasılmaktan patlamak istiyorsan, buyur.” diyor kinayeli bir şekilde. Madras ise olan biteni sessizlikle izlerken Bristran “Cerviel… Normal şartlarda benimle bu şekilde konuşman halinde başına neler geleceğini biliyorsun. Diniel’in mülakatı için eşit konumlarda olmamış olsaydık, çoktan o sivri dilini koparmıştım.” diyor. Bristran’ın bu sözleri üzerine Madras hafifçe öne çıkıyor ve “Durum böyleyse üstten konuşmayı kesebilirsin.” diyerek tepkisini dile getiriyor. Ancak durumu uzatmak istemez gibi duran ve otoritesinin sarsıldığını fark eden Bristran “Diniel! Bize kendinden bahset… Bahset ki şu iki veledi parçalamak zorunda kalmayayım.” diyor. Bristran’ın bu sözleri üzerine, Cerviel ve Madras sessizliğe bürünerek konuyu uzatmama taraftarı olduklarını belli ediyorlar.
Off Topic
Bu konuda geçerli olan pasiflik süresi 72 saattir.

Bu konuda Geri Sarım Kartı kullanılamaz.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

02 Nov 2022, 06:25

İnsan bazen neye şaşıracağını bilemiyor. Belki de bu dediğime "artık" desem daha yerinde olur. Kendimi bildiğimden şu ana kadar öyle şeyler gördüm ki onların yanında bir kapıyı kapatmanın beni böylesine etkileyebildiği konusunda kendi kendime hayret ediyordum. İleri yaştaki adam kapıyı kapamamı söylüyordu. Sözü oldukça üstten ve mutlak bir görev gibi geliyordu. Bense şaşırmıştım ne yapacağım konusunda. Diğer sarışın adam ise 'ama yavaş' diye eklediğinde kaşlarım istemsizce çatılmıyor değildi. Söylenenin yanında keyfilik duymak beni sinirlendirmişti sanırım. Ben ikinci kişinin sözüne sinirlenirken bir anda beliren dik saçlı kişi anda çarparak kapatılıyordu! Ne zaman arkama geçtiğini ben fark edene kadar kapının çarpılması yüreğimi hoplatıyordu. Ciddiliğim bilemediğim katta artarken bir tür kavganın içindeymiş gibi neredeyse savunma pozisyonuna geçecektim. Ancak durumun benimle ilgili olmaması sebebiyle kendime geliyor ve duruşumu içinde bulunduğum ortam içinde dikleştiriyordum. Mülakat denilen şeye girmiş bulunduğumun farkındaydım. Odanın içerisinde kapı girişinde değil de onları daha ortalayacak bir konum almayı tercih ediyordum.

Bristan'ın beni tebrik etmesine karşı başımla onaylıyordum ciddiyetle. Ardından diğerlerinin konuşmalarını dinliyordum. Bristan diğerlerine göre çok daha baskın bir kişilik gibi görünüyordu. Şu az önceki gereksiz gerginliğin ardından doğrudan onu seçip bu meseleyi bitirmek istiyorum aslında. Ancak öncelikle detaylar hakkında bilgi sahibi olmam mantıklı olandı.

Bristan bana kendimi tanıtmamı istiyordu. Ulrasil benim hakkımda yeterince bilgi edinmemiş miydi? Neden beni bir daha böyle bir zahmete sokuyorlardı? Buradaki insanların güç olarak seviyesinin ne olduğunu bilmiyordum. Ancak bilmem de gerekmiyordu. Ne olacaksa bir an önce olmasını istiyordum. Ancak yine de bir yandan içimdeki bir merak bana biraz daha burada vakit geçirmem konusunda beni ikna ediyordu. Benden ne istendiği ve bundan sonra ne yapacağım gibi en kritik soruları doğrudan sorabilirdim ancak bir giriş konuşması yapmakta yanlış görmüyordum.

"Hakkımda yeterince şey anlatıldığını düşünüyorum ve Ulrasil saygımı hak eden biri. Bunu söylememin sebebi, onun ayrılmadan önce rapor vereceğini söylemesidir. Bu nedenle onun bir hata yapmadığını varsayarak kendimi kelimelerle tekrar etmek istemiyorum." dedikten sonra bir Cerviel'e bir de Madras'a bakıyordum. Madras denen kişi az önce dibimde beliren kapıyı çarpan şahıstı. Böyle acayip birinin birliğine girmek istemiyordum. Cerviel ise çok gevşek bir tipe benziyordu. Kararımı vermiştim. Bristan ile devam edecektim. Boş konuşmayıp sadede gelmesi ve temennisini beğenmiştim. Durum böyle olunca da diğer ikisi gözümde küçülmeye başlamıştı bile. Yine de diğerlerinin biraz önce kurduğum cümlelere ne tepki vereceğini merak ediyordum. Bu yüzden biraz öncekilerin üzerine sadece kollarımı kavuşturup "Kendinden bahsetmesi gerekenin sizlerin olduğumu düşünüyorum" diyecektim
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

04 Nov 2022, 16:17

Konuşmaya başlamanla birlikte, ortamdaki herkesin seni dinlediğini anlayabiliyorsun. Ancak sözlerinin ardından Bristran’ın yüzünde belirgin bir memnuniyetsizlik ifadesi oluşurken, Cerviel’in sinsi ve küçümser bir şekilde tebessüm ettiğini görebiliyorsun. Bakışlarını hafifçe Madras’a doğru çevirdiğinde ise, onun yüzünde de tatminsizliğin belirginleştiğini fark edebiliyorsun. Ancak sözlerinin üstüne odadakiler doğrudan bir konuşmaya girmeye yeltenmiyor. Keskin bir sessizlik, ağır bir şekilde omuzlarına çökerken ilk lafa giren yola devam edebileceğini düşündüğün Bristran oluyor. Oturduğu yerde sırtını iyice geriye yaslayan Bristran “Ulrasil’in senin adına hazırladığı rapordan ziyade, kendini senin ağzından duymak isterdik. Ancak insanlara bu kadar kolay güvenebilen biriysen, belki de senin hakkında yanılmışızdır.” diyor. Tam bu esnada Cerviel araya giriyor ve “Veya kendini beğenmiş biri olman bizi yanıltmıştır.” diyor. Bristran sözünün bir şekilde kesilmesinden pek de memnun durmasa bile, şu anda ana odağı sende olmasından dolayı hafifçe iç çekip başını sallamakla yetiniyor. Aldığı bir nefesten sonra ise söze tekrar giren Bristran “Bizler Aclania’nın iblis diyarından korunmasını sağlayan organizasyonlarız. Ülkede 11 adet farklı organizasyon bulunmaktadır ve her bir organizasyon kendi ideolojilerine sahiptir.” diyor. Tam bu kısımda yüzü bir parça düşen Bristran “Senin de benim ve şu ikisi gibi temsil ettiğimiz organizasyonlara uygun olduğun düşüncesindeydik, lakin şu an içime bir şüphe de düşmedi değil.” diyor. Bu esnada bakışların odadaki diğer iki kişiye kaydığında, onların da yüzlerinde kendilerine özgün ifadelerine rağmen kuşkucu bakışlar taşıdığını görebiliyorsun.

Birkaç saniyelik sessizliğin ardından Bristran derin bir nefes alıyor ve çatık kaşlarını koruyarak sana bakmayı sürdürürken “Ben burada Güç Muhafızları Birliği’ni temsilen bulunuyorum. Organizasyonumuz, diğer organizasyonların aksine gerek Aludir gerek iblisler üzerindeki en baskın kişileri bünyesine katar. Diğer bir deyişle, organizasyonlar arasındaki en güçlü Aludirlere ve iblislere sahibiz.” diyor. Tam bu esnada Cerviel’in ağzından büyük bir hava kaçırarak başlayan gülmesiyle birlikte, Bristran bakışlarını hiddetli bir şekilde ona çeviriyor. Cerviel’in bu küçümseyici tavrı karşısında kendini zor tuttuğu belli olan Bristran “Organizasyonunun arkasını kaç kere topladık unutma Cerviel…” diyor biraz tehditkar bir şekilde. Cerviel ise gülmesini kesmeden eliyle Bristran’a konuşmaya devam edebileceğini belirtiyor. Bristran zar zor toparladığı öfkesiyle tekrar sana dönerken “Amacımız, organizasyonumuzun en tepede olmasını sağlayarak, hükümdarımıza ve ülkemize en iyi şekilde hizmet etmektir. Diğer organizasyonlar gibi güçsüzlere yerimiz yok.” diyerek konuşmasını sert bir tonda bitiriyor.

Bristran’ın konuşması sırasında gülmesini sürdüren Cerviel bakışlarını Madras’a çevirirken, onun konuşmaya pek niyeti olmadığını anlamış bir şekilde iç çekiyor ve ardından bakışlarını sana yöneltiyor. Seni ilk olarak baştan aşağıya süzen Cerviel “Ben de burada Öncüler Birliği’nin temsilcisi olarak bulunuyorum. Bristran her ne kadar atıp tutmuşsa da, ön cephede ilk olarak iblislerle hep biz savaşırız. Amacımız ve gayemiz, iblis diyarının en büyük gizemlerini dahi çözüp, insanlık için herhangi bir tehdidin oluşmasını engellemektir. Bizim dışımızdaki organizasyonlar, iblislerin saldırmasını falan beklerken, biz doğrudan iblisleri uykularında yakalarız. O yüzden zaten Bristran gibi arkadaşlar kendi beceremedikleri işlerden dolayı bizi sevmezler.” diyor. Sözlerini son derece açık ve sarkastik bir şekilde dile getiren Cerviel, bu yaptığından keyif alır gibi sürekli olarak bakışlarıyla Bristran’ı kontrol etmeyi ihmal etmeden konuşmasını sonlandırıyor.

Sıranın kendisine gelmiş olduğunu fark eden Madras, önce pek de konuşmak istemez gibi dururken, biraz da içinde bulunduğu pozisyondan olsa gerek, sana hiç bakmadan ve bakışlarını odadaki diğer iki kişiye kilitlemiş bir şekilde konuşmaya başlıyor. Madras tınısız bir ses ile “Keskin Sükunet Birliği temsilcisiyim ve organizasyonumuz şatafatlı bir yapıya sahip değildir. İşlerimizi olabildiğince gizlilik içinde yürütürüz. Hükümdarımızın buyrukları doğrultusunda, daha kimsenin haberi bile yokken bizler düşmanlarımızı yok ederiz. Başka söyleyecek bir şeyim yok.” diyerek konuşmasını bitiriyor.

Odadakilerin konuşmasının ardından bir kez daha varlık bulan sessizlik rahatsız edici bir hal alıyor. Odadaki üç kişinin birbirlerine karşı olan tutumu, var olan sessizliği daha da tedirgin edici boyutlara taşıyor. Ancak şu anda, tüm konuşmalara baktığında, odadakilerin birbirlerini boğazlamak istemelerine rağmen hiçbir harekette bulunmayacaklarını da anlayabiliyorsun. Tüm bu sessizlikten sıkılmış gibi duran Bristran en sonunda derin bir nefes alıyor ve “Bizi seçiyorsun, değil mi?” diyerek topu sana atıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

06 Nov 2022, 23:58

Sözlerim kimseyi memnun etmemişti. Ancak benim niyetim de zaten birilerini memnun etmek değildi. Bristan insanlara bu kadar kolay güvenebilen biri miyim diye kuşkuya düşüyordu. Bu sözüne karşı bakışlarım keskinleşiyordu. Çünkü Ulrasil bu organizasyon içerisinde belli bir konum edinmiş birisiydi. Dış dünyada ne var bilmem ancak kendi organizasyonları içerisinde önemli konumlara güvenemeyecekleri birilerinin olma ihtimalini düşünmek bile şu an bulunduğum durumu ve organizasyona katılıp katılmama konusunda kuşkuya düşürüyordu. Hayatta kalabilmek için verdiğim bu kısa mücadelede belli taşlar yerine oturmuş olsa da detaylar konusunda ilk bilgileri sanırım şu an öğrenmeye başlıyordum. Diğerlerinin konuşmaları sonlanana kadar onları ciddiyetle dinlemeye devam ediyordum.

Güç Muhafızları, Öncü Birliği ve Sükunet Birliği… Öncü Birliğindeki şahıs sinirlerimi bozan bir tipti. Geçen zaman boyunca onu çekebileceğimden emin değildim. Sükunet Birliğindeki ise bana Raldrin’i anımsatıyordu. Onun gibi ikinci bir kişilik ile muhatap olmak zorunda kalmak benim için işkence gibi olacağını düşünüyordum. Yine de mantığımın sesine kulak vermekten kendimi alamamıştım. Üç birlik de birbirine göre derin farklılıklar bulunduruyordu. Elimi çeneme götürüp kısa bir mukayese yapmaya koyulmuştum. Öncü Birliği denen yere girersem bazı bilgilere ilk kez ben sahip olabilirdim ama neden bunun için çabalayayım bilememiştim. İlgimi her türlü çekiyordu ama bir yandan da çıkarımın ne olduğunu hesaplayamıyordum. Riskli bir alana benziyordu ve mantığım anlamsız riski kabul etmiyordu. Sükunet birliğinde ise sürekli bir şeyleri gizli tutmam gerekeceğini ve iletişimimin az olacağını hissediyordum. Belki de yanılıyordum ancak içime sinmeyen bir şeyler vardı. Geriye kalan Güç Birliğiydi.

Çöken baskın sessizliğin sonunda Bristran onları seçmemde bir o kadar emin görünüyordu. Öncelikle bakışlarımı kısmen normalleştiriyor ve “Beni barındırdığınız bu organizasyon ile ilgili şüpheye düşmemde haklı olduğumu ortaya çıkardığınız için teşekkürler” diyordum. Dünyaya ilk kez geldiğim vakitte bulunan şüphelerimde haklılık payı ortaya çıkmıştı Bristron’un konuşmasının başında. Aslında bir açıklama yapma gereği duymasam da benimle ilgili uzun vadeli fikirler düşüneceklerse bunun saçmalıklar yığını olmamasını istiyordum. Bu yüzden bu cümleler ile genel bir düşüncemi ortaya koyuyordum. Daha kendi içlerinde kuşkucu olan bu insanların dışında kim bilir ne tür insanlar, topluluklar bulunuyordu…

Biraz önceki cümlemin ardından daha emin bir tonda “Kişisel çıkarlarım doğrultusundaki kararıma göre, evet, Güç Birliğini seçiyorum. Krallığı ve krallıktaki yerimi tartmak için en doğru seçimin bu olduğunu düşünüyorum” demekle yetiniyordum kararımı açıklarken.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

09 Nov 2022, 09:43

Güç Birliği’ne dahil olmayı seçtiğini belirten cümlelerinin ardından Bristran’ın yüzünde gururlu bir gülümseme belirirken, Cerviel küçümseyici bir bakış atmakla yetiniyor. Odanın içinde belki de en tedbirli ve temkinli duran Madras ise bakışlarını sana çevirirken “Seçimine saygı duyuyorum. Görüşmek dileğiyle.” diyor tınısız bir şekilde ve ardından az önce çarptığı kapıyı yavaşça açıp, usulca odadan çıkıyor. Madras’ın senin dışında odadakilere hiçbir şey söylememesi dikkatinden kaçmıyor olsa bile, odadakilerin bu duruma takılmadığını da rahatlıkla anlayabiliyorsun. Madras’ın ardından yerinden hareketlenmeye başlayan Cerviel kapıya doğru ilerlerken “Ahh, biri daha kendine yazık etti.” diyor ve hemen yanından geçerken “Ayağımıza dolanma sakın, tamam mı?” diyor küçümser bir dilde. Tam bu esnada Bristran oturduğu yerden sert bir şekilde ayağa kalkıyor ve “Cerviel! Organizasyonumdaki birine karşı küstahlık etmene artık müsamaha göstermeyeceğim bil! Mülakat sonlandığına göre, seni böcek gibi ezmem için önümde bir engel kalmadı!” diyerek adeta gürlüyor. Cerviel ise hafif kıstığı bakışları ve yüzünden silmediği sinir bozucu bir gülümsemeyle Bristran’a baktıktan sonra, kafasını sana doğru çeviriyor ve “Al işte seçimin sonucu bu.” diyor Bristran’ın halini ima ederek. Hemen ardından ise başıyla hafifçe Bristran’a selam verdikten sonra odadan çıkıyor ve kapıyı ardınızdan kapatıyor.

Bristran ile odada başbaşa kaldığın anda, Bristran koltuğuna geri oturuyor. Ancak Cerviel’e olan siniri hala varlığını korumaya devam ediyor ve Bristran’ın dişlerini sıktığını görebiliyorsun. Sıkıntılı yüz ifadesini birkaç saniye daha sürdüren Bristran derin bir nefes aldıktan sonra bakışlarını sana çeviriyor ve “Bundan sonra attığın her adımın organizasyonuma yaraşır olması gerekiyor. Kendini ezdireceğin, küçük duruma düşüreceğin bir hale getirmekten sakınacaksın. En güçlü olacaksın! Bunu sana emrediyorum!” diyor. Çatık kaşlarıyla birlikte söylediği bu sözlerin içtenliği konusunda hiçbir şüphen olmasa da, emir noktasında yaşadığın tereddüde karşılık olarak Bristran “Ben Güç Birliği’nin lideriyim. Mülakatlara bizzat katılırım ve organizasyonuma dahil olacak kişiyi kendim seçerim.” diyerek duruma açıklık getiriyor. Ancak tam bu esnada bu sefer yüzüne kuşkucu bir ifade düşen Bristran oluyor ve bakışlarını sende tutmaya devam ederken “Nişanını sana vermeden önce bilmem gerekiyor… Kişisel çıkarların neler?” diye soruyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

09 Nov 2022, 17:54

Kararımı açıkladıktan sonra Cerviel’in küçümseyici bakışlarına maruz kalıyordum. Sinir bozucu tipin bu hareketine karşı öfkeyle çıkışıp çıkışmama arasında kalırken Madras’ın Raldrin tarzı konuşmasıyla saygı duyduğunu söyleyip çıkıp gidiyordu. Madras odaya girdiğimde diğerlerinin aptalca taleplerini susturan kişi olsa da bulunduğu birliğin bana uygunluğu konusunda emin olamadığım için kabul etmemiştim. Yine de Raldrin tarzı birinin birliğinde olmama konusunda emin gibiydim. Sözlerine karşı sadece başımla onaylıyordum onu.

Madras’ın gidişinin ardından Cerviel kapıya yöneliyor ve aptalca sözler söylüyordu. Onun gibi bilmiş birinin altında iş yapmayı asla istemeyeceğime emin hissediyordum kendimi. Gidişine ve sözlerine aldırış etmeden kafamı Bristran’a çeviriyordum. Onun defolup gitmesiyle Bristran ve ben odada yalnız kalıyorduk. Biraz önceki sözlü atışmanın ardından öfkesini dizginlemeye çalışan Bristran sonunda konuşabilecek hale geldiğinde sözlerini söylüyordu. Attığım adımlar organizasyona yaraşır olmalıymış. Burada güçten bahsediyoruz ve ben de güçlüyüm. Bu durumda Bristran’ın bu anlamsız endişesini derhal gidermem ve ayağını denk almasını sağlamam gerekiyordu. Yine de sözlerinde küçümseme bulunmuyordu. Doğrudan en güçlü olmamı istiyordu. Ancak kapanış cümlesinde kurduğu emir cümlesi kaşlarımın çatılmasına sebep oluyordu. Ancak öfkem hemen ardından birliğin lideri olduğunu açıklamasıyla yönlendirilmiş ve kısmen söndürülmüş oluyordu. Bana kişisel çıkarlarımı sorduğunda detaylı bir şey söyleyip söylememe konusunda git gel yapıyordum.

Emir almak başlı başına sinir bozucu bir hissiyat veriyordu. Üzerine tüm bu organizasyonlar denen saçmalığa kendi isteğimle katılıyordum. Gerçekten krallığın bir parçası olmalı mıydım? Kendi başıma bu dünyada yaşayamaz mıydım? Raldrin gibi sadece alıp başımı gitmeli miydim? Şu anda hangisi daha doğru olurdu? Raldrin’e olan bağımlılığım aklıma geliyordu. Bu his öylesine sinir bozucuydu ki açıkça yüzüme yansıyordu. Evet, şu an en önemli konu bu olmalıydı. Bristran’ın tam karşına sakin adımlarla geçtikten sonra sağ yumruğumu göğüs hizama kaldırıp yumruğumu sıkarak “İblislere karşı iblisimi kullanmaya gerek duymayacak kadar güçlenmek, güçlendikten sonra da var olan bütün varlıklardan daha güçlü daha üstün olmaktır” dedikten sonra kısmen daha nötr tonda “Bunun yanında kişisel hayatımı da sürdürmek istiyorum. Bu kadar” diyecektim.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

11 Nov 2022, 11:29

Bristran sorduğu soru üzerine tüm odağını sende toplarken, yukarıya doğru kalkan yumruğunu takip ediyor. Yumruğunun yerinin sabitlenmesiyle birlikte bakışlarını tekrar gözlerine yönlendiren Bristran ağzından çıkan cümleleri dikkatle dinlemeye başlıyor. Sen konuştukça Bristran’ın yüzündeki kaslar gerilirken, gözlerinin içinin de parlamaya başladığını görebiliyorsun. Cümlelerin sonlandığında ise Bristran hafifçe iç geçiriyor ve ardından oturduğu yerden kalkıyor. Oturduğu halinden daha heybetli bir şekilde yerinden kalkıp varlığını sergilemeye başlayan Bristran “Şunu düzeltmeme izin ver Diniel…” diyerek söze başlıyor. Bu noktada kaşları çatık ve ciddi bir duruş sergilese bile Bristran daha dingin bir ses tonuyla “Biz iblislere gerek duymuyoruz. Buna bir gereklilik olarak bakmaman gerekiyor. Eğer güçlü isen, hükmedersin! Hükmeden ise gerek duymaz, gereğini yapar.” diyor. Cümlelerini sonlandırdıktan sonra birkaç saniye sessiz kalan Bristran “Belki böyle düşünmüyorsun veya yanlış düşündüğümü düşünüyorsun. Bunların hepsi olabilir, sorun değil. Ancak ne olursa olsun iblisinden üstün olmak zorundasın. Onu sevebilir, bir dost olarak görebilir, ona saygı duyabilir, acıyabilir veya onunla ilgili bambaşka düşüncelere sahip olabilirsin. Gel gör ki, bugün var olan sensin ve senin hükmünün geçtiği kadar iblisin de kudretli olur. Bütün varlıklardan daha üstün olmak istiyorsan da, kudretinin her şeyden üstün olması gerekiyor.” diyor.

Sözlerini bu noktada bir süreliğine sonlandıran Bristran sana doğru yaklaşmaya başlarken, o dingin ses tonunu terk ediyor ve “Peki sen, Diniel, en kudretli olmayı arzulayan fani… Bütün varlıklardan üstün olmayı nasıl planlıyorsun? Hem kudretinle her şeyin üstünde olurken bir yandan da evlenecek erkek falan mı bulmayı planlıyorsun?” diyerek sözü sana bırakıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

11 Nov 2022, 17:11

Sözlerimin tesirini fazlasıyla dışarı yansıtıyordu Bristran. Yerinden kalkışıyla beraber artan heybetini izliyordu gözlerim. Gözlerimin içine bakarken cümlemi düzeltme izni istiyor ve iblisler ile ilgili genel düşüncelerini söylüyordu. Bu cümlelerin benzerini Ulrasil’den de duymuştum daha öncesinde ancak bu düşünce aklıma bir türlü yatmıyordu. Raldrin’e hükmediyor olup olmamam onun umurunda bile değildi. Biz anlaşma üzerine kurulmuş bir ilişki içerisindeydik.

Birkaç saniyelik sessizliğe bürünüyordu Bristran. Ardından çok daha makul cümleler kuruyordu. Kurduğu cümleleri onaylarcasına başımı hafifçe hareketlendiriyordum cümlelerinin sonunda. Yumruğumu gevşetirken kaldırmış olduğum eli de yavaşça indiriyordum.

Konuşmasını bir süreliğine sonlandırıp üzerime doğru gelmeye başlıyordu. Karşımdaki heybeti gitgide büyüyen bu adama karşı yaptığım tek şey gözlerimi gözlerinden ayırmamak oluyordu bu süre boyunca. Karşımda ne kadar büyürse büyüsün istemsizce de olsa kendimi karşısında küçük veya ast olarak görmüyordum. Ancak karşımdakini küçümsemenin tam bir ahmaklık olacağı bilincinde durmaktaydım. Bu adamın tecrübelerinden yararlanabileceksem Aludirlik sürecinde onunla çalışmakta sorun yaşamayacaktım muhtemelen. Ancak insanlara karşı uyum içerisinde olabileceğimden şüpheliydim. Öyle bir durumda neler olacağını merak ediyordum.

Üzerime gelirken biraz önceki dingin ses tonu ortadan kalkıyordu Bristran’ın. Doğrudan doğruya koşulumu sorguluyordu. Şu anda gözlerimi gözlerinden ayırırsam tereddüte düştüğüm gafletine düşebileceğini hissettiğimden ona kilitli bir şekilde “Güçlüyüm diye meydanlarda nara atan biri özgürlüğünü yaşayamıyorsa, o yalnızca şuursuz, aşağılık bir varlıktır ki istediğini yapamayacak kadar acizdir. Belki kendime yakışıklı bir erkek bulurum, belki de hiç ilişkim olmaz, ama sanırım sorduğun bu değil” dedikten sonra bir nefes alıp verecek ve oldukça soğuk ses tonuyla “Düşmanım olma cüretini gösteren kimselerin hayatının sona erip ermemesi benim o anki isteğim arasında kalacak kadar güçlenmekten söz ediyorum. Hiçbir şey beni bu konuda yavaşlatamaz. Olur da bir seçim yapmam gerekirse, gücü seçerim.” diyecektim.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

15 Nov 2022, 13:21

Bristran ağzından çıkan cümleleri dikkatle dinlerken, bakışlarını bir an bile senden ayırmıyor. Hatta bir anlığına, Bristran’ın donduğunu ve gözlerini bile kırpmadığını düşünmeye başlıyorsun. Ancak sözlerinin zihninden uçmaması için, Bristran’a dair düşüncelerini bir kenara bırakarak sözlerini sarf ediyorsun. Ne var ki, cümlelerin devam ettikçe Bristran’ın yüzünde memnuniyetsiz bir ifade belirdiğini de net bir şekilde görebiliyorsun. Bristran’ın yüzünde artan kırışıklıklar ve aşağı doğru bükülen dudak kenarları, memnuniyetsizliği ayan beyan ortaya koyarken, bakışlarındaki ateşin sönmeye başladığını da fark edebiliyorsun. Gittiğin yolun doğruluğu, daha doğrusu Bristran’ın arzusu istikametinde olup olmadığı kafanda kuşku yaratsa da, cümlelerini bir şekilde sonlandırıyorsun.

Konuşmanın sonlanmasından sonra Bristran tek bir kelime etmeden arkasını dönüyor ve az önce kalktığı koltuğa doğru ilerlemeye başlıyor. Tam bu esnada “Bana sonuçlardan bahsediyorsun, bununla şimdilik ilgilenmiyorum.” diyor Bristran. Verdiği derin bir nefesle birlikte tekrar koltuğuna ulaşan Bristran sana doğru dönüp koltuğuna geri otururken, yüzündeki ifadeyi de değiştirme gereği duymuyor. Yavaşça koltuğa oturmasının ardından ise seni baştan aşağıya, biraz da rahatsız edici bir şekilde, süzen Bristran “Ben şu kadar güçlü olacağım, ben herkesten üstün olacağım, en iyi olacağım falan falan… Bunlar sonuçtur. Sana sorduğum ise bu sonuca nasıl ulaşacağın?” diyor. Bu sözlerinden sonra koltuğunda biraz daha rahat pozisyon alıp yüz hatlarını daha dingin bir hale getiren Bristran “Düşün ki karşında duran ben, Bristran, senin en azılı düşmanınım… Belki de bir İblis Lordu’yum… Benden nasıl üstün olabilirsin ki? Ehlileştirdiğin ejderhanı üzerime saldığın anda, tek elimle boynunu kırabilirim. Yumruğunu bana savurduğu anda, kolunu omzundan çıkartacak kadar güçlüyüm. Sen daha benim aldığım nefesi bile göremezken, iç organlarını tek bir hareketle yerinden sökebilirim.” diyor. Hemen ardından ise dik bir konuma geçirdiği vücudunu sanki umarsızca sergiler gibi dururken “Sen, Diniel, yaşamla ölüme karar vermek isteyecek kadar gücü arzulayan… Sen, bana ne yapabilirsin? Nasıl benden güçlü olabilirsin ki?” diyor.

Bristran cümlelerini sonlandırsa bile, duruşunu ve bakışlarını kati bir şekilde tutmaya devam ediyor. Bu haliyle, sanki yarattığı mizanseni en iyi şekilde sergilemek ister gibi duruyor. Ancak Bristran’ın bu ana kadar söylediği tüm sözler zihninden akıp giderken, bunun bir mizansenden fazlası olabileceğini düşünmeden edemiyorsun. Bu da sana, durumun ciddiyetini bir kez daha kavrama imkanı tanıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

16 Nov 2022, 01:30

Sözlerimi bir şekilde Bristran’a iletebilmiştim. Ancak Bristran sözlerimden çok daha fazlasını, doğrudan sorduğu sorunun net cevabını istiyordu belli ki. Koltuğa oturduktan sonra Kurduğu cümlelerini ciddiyetle dikkatimi ondan hiç ayırmadan dinliyordum. İblis lordu hakkında bahsettiğinde ve olası güçler hakkında senaryolar ürettiğinde ciddiyetim kat ve kat artıyor, gözlerim normalden fazla açılıyor ve memnuniyetsiz bir yüz ifadesine bürünüyordum. İfademi böylesine değiştiren sebep ona öfkelenmem değil, böylesine büyük güçlerin var olması düşüncesinden kaynaklanıyordu. Gerçekten Raldrin’i ve beni bu şekilde rahatça alt edebilir miydi? İblis Lord’u neyin nesiydi böyle? İstediğim gücü elde edebilmemin koşulu İblis Lordu olmak mıydı? Bilmediğim şeyler içerisinde böyle bir bilgiyi edinmek kafamı karıştırıyordu. Bu bilgiyi referans alarak kuracağım cümleler ne derece sağlıklı olacaktı? Belki de çok daha farklı kavramlar dünyada bulunmaktaydı ancak şu an bulunduğum durumda bunları bilebilmemin imkanı yoktu.

Sözleri beni gerçekten etkilemişti. Karşısında gardımı düşürmeye niyetim yoktu ancak onun buradaki yetkin kişi olduğunu kabul etmem gerektiği mantıklı olandı. Kollarımı kavuşturup gözlerimi kapatıyordum. Düşünmek için gözlerimi sağa sola kaçırmak yerine iç dünyama çekilip bir saniyeliğine nefes almak istiyordum. Nefes alış verişimin ardından daha normal bir ifadeyle söze giriyordum.

“İki diyarda da bulunan büyük güçlerin neler olduğunu bilmiyorum. İblis Lordu bunlardan biri olsa gerek…” dedikten sonra sorusuna vereceğim cevap için yarım nefeslik bir ara veriyordum. Ardından “Benliğimi kazandığım andan itibaren mücadele etmeye başladım. Bu mücadelenin beni sürekli güçlendirdiğini hissediyorum. Tecrübe ederek, mücadele ederek, öğrenerek, deneyerek ve güçlü olduğumu hiçbir zaman unutmayarak güçlü olabilirim.” diyecektim ciddiyetle. Dahasında keskinleşen bakışlarla ona bakacak ve “Diğerlerini ezmekle tehdit eden sana karşı fiziksel olarak üstünlük sağlayamayabilirim ama karşında acizce duracağımı sanıyorsan yanılıyorsun. Bilgini kabul ediyorum. Peki, bana anlattığın güce erişmem için yol gösterecek misin?” diye sözlerimi bitirip ses tonumu iyice sertleştirerek “Ama önce, laflarla anlatılacak bir şey değil bu! Gücünün ne boyutta olduğunu, hangi güçleri aşmam gerektiğini bana öğret!” diyerek yumruklarımı sıkacak ve doğal bir saldırı pozisyonuna dövüşmeye hazır hale geçecektim.

Dövüş konusunda tecrübemin olmamasına karşı Raldrin’in hızında bana neler olabileceğini görmüştüm. Bu adamın gerçekten benden güçlü olup olmadığını görmeli ve gücünün boyutları hakkında fikir sahibi olmalıydım. Bunun için o hazır olur olmaz saldırıya geçecek ve üzerine atlayıp var gücümle sağ yumruğumu ona savuracaktım.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
Locked

Return to “Aludir Üssü”