Önünde durmuş olduğun kapıdan içeriye girdiğin anda, son derece küçük bir odayla karşılaşıyorsun. Odanın içine sızan Güneş odanın içini oldukça aydınlık bir hale getirmişken, dikkatini ilk çeken şey odanın tam orta yerinde duran tek koltukta oturan yaşlı bir adam oluyor. 60 yaşlarında, 170 santim boylarında görünen ve yaşına göre gür saçları ve sakalları olan adam iki kolunu da kolçaklara koymuş bir şekilde dururken, doğrudan onunla göz göze geliyorsun. Sert bakışlarıyla bir anda seni sindirmek ister gibi duran adam gür bir sesle “Kapıyı kapat Diniel.” diyor sanki kapıyı bir ömür açık bırakmaya niyetin varmış da bunu bertaraf ediyor gibi. Adamın bu komutuyla birlikte kapıyı kapatmaya yeltendiğin sırada odanın hemen sağ tarafında duran uzun sarı saçları olan 30’lu yaşlarında ve 170 santim boylarında bulunan adamın kinayeli bir şekilde “Ama yavaş.” dediğini duyuyorsun. Duyduğun bu sözlerle birlikte bir anda kapıyı kapatıp kapatmama arasında gidip gelirken, odanın solundan beliren 180 santim boylarında, 20’li yaşlarının başında görünen siyah yukarıya doğru kalkık saçları olan ve saçının sol tarafında çarpı şeklinde modeli bulunan bir başka adam beliriyor. Bakışlarıyla önce yaşlı adamı sonra da sarışın adamı süzen genç adam yavaşça arkana geçtikten sonra kapıyı olabildiğince sert bir şekilde çarparak kapatıyor! Çarpan kapının sesi neredeyse içinin hoplamasına neden olurken, genç adam donuk bakışlarını odadaki diğer iki kişiye bir sorun olup olmadığını sorarcasına çeviriyor. Sarışın adam, sinir bozucu bir gülümsemeyle genç adama bakarken, yaşlı adamın tepkisi ise kaşlarını daha da çatmak oluyor.
Odaya girdiğin anda çöken kasvet, bir anda duruşunu daha da dikleştirirken, yaşlı adam lafa giriyor ve “Ben Bristran.” diyerek kendini tanıtıyor. Hemen ardından sarı saçlı adam “Bana Cerviel derler.” diyerek ismini söylüyor. Son olarak hemen yanında duran ve bakışlarını diğer ikilide ayırmayan genç adam ise donuk bir sesle “Madras.” demekle yetiniyor.
Odaya girdiğin anda çöken kasvet, bir anda duruşunu daha da dikleştirirken, yaşlı adam lafa giriyor ve “Ben Bristran.” diyerek kendini tanıtıyor. Hemen ardından sarı saçlı adam “Bana Cerviel derler.” diyerek ismini söylüyor. Son olarak hemen yanında duran ve bakışlarını diğer ikilide ayırmayan genç adam ise donuk bir sesle “Madras.” demekle yetiniyor.
Bristran
Cerviel
Madras
Cerviel
Madras
Odadaki üç kişinin de kendisini tanıtmasının ardından lafa firen Bristran oluyor ve otoriter tavrını korumak istercesine takındığı tavırlarıyla “Öncelikle seni tebrik ederim Diniel. Zorlu bir süreci, olması gerekenden çok daha kısa sürede atlattığını memnuniyetle öğrendik. Kapasitenin bizimle daha da ileri gideceğine inanıyoruz. Bu yüzden bize katılacağın konusunda pek de bir tereddüdüm bulunmuyor.” diyor. Bristran’ın bu sözlerinden sonra Cerviel’in hafif bir kahkaha attığını duyuyorsun ve bakışlarını ona doğru çevirdiğinde “Tabi sıkıntıdan ve kasılmaktan patlamak istiyorsan, buyur.” diyor kinayeli bir şekilde. Madras ise olan biteni sessizlikle izlerken Bristran “Cerviel… Normal şartlarda benimle bu şekilde konuşman halinde başına neler geleceğini biliyorsun. Diniel’in mülakatı için eşit konumlarda olmamış olsaydık, çoktan o sivri dilini koparmıştım.” diyor. Bristran’ın bu sözleri üzerine Madras hafifçe öne çıkıyor ve “Durum böyleyse üstten konuşmayı kesebilirsin.” diyerek tepkisini dile getiriyor. Ancak durumu uzatmak istemez gibi duran ve otoritesinin sarsıldığını fark eden Bristran “Diniel! Bize kendinden bahset… Bahset ki şu iki veledi parçalamak zorunda kalmayayım.” diyor. Bristran’ın bu sözleri üzerine, Cerviel ve Madras sessizliğe bürünerek konuyu uzatmama taraftarı olduklarını belli ediyorlar.
Off Topic
Bu konuda geçerli olan pasiflik süresi 72 saattir.
Bu konuda Geri Sarım Kartı kullanılamaz.
Bu konuda Geri Sarım Kartı kullanılamaz.






