Varoluşun Üç Kadım Ayağı (3. Kısım) (Zenahpuryu | Gadiel | Diniel)

User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

22 Dec 2023, 16:51

Varlığım adeta hiçliğe karışırken son sözlerimi söyleme çabamın gerçekleşip gerçekleşmediğinin farkına bile varamıyordum. Buna sebep olan şey varlığımın anlamını yitirip adeta hiçliğin bir parçası olmaya başlıyordum.

Karanlık… Sonsuz bir zaman aralığı geçiyordu bilincinde olmadan. Hissizlik tarif edilemez boyuttaydı. Ölüme benziyordu ancak ölüm değildi. Ne başı ne de sonu var gibiydi. Tüm bu yorumları o anda çıkarabilmiştim. Işığı gördüğüm anda. Öncesini anlamlandırmama ve mutlak karanlığı yorumlayabilme kabiliyetine erişebilmeme sebep olan, o sesin sahibiydi. Ansızın belirmişti. Belki de sonsuz zaman sonrasında ilk kez. Yeniden sözlerini duymuştum. Bağışlanmak isteyen bir cümle… O an bağdaştıramamıştım ne olduğunu. Sadece yeniden doğmuş gibi sesinin tınısına kulak veriyordum. Ancak parıltının büyümesi sürerken ansızın gözümü açmamı emrettiğinde ilk doğum anının ancak bu şekilde olabileceğini hissedebiliyordum. Anılarım ve varlığım yeniden kendini bulurken ilk yaptığım şey derin bir nefes almak oluyordu titreyen gözlerimi durdurmaya çabalarken. Kişiliğimi yerine oturtmaya çalışmak, bakışlarıma yerleşen keskin ifade ile yere sağlam basan ayaklarımı bedenimi dik durdurmaya zorlamak neredeyse anlık bir vaktimi alıyordu. Ancak biliyordum ki biraz önce yaşayabileceğim en kötü deneyimi yaşamıştım. Ellerimi dizlerime götürüp zihnimi biraz önce yaşadığım mutlak karanlığın tahribatına karşı korumaya çalışırken, çevreme karşı tamamen savunmasız kaldığımı fark ediyor ve etrafımda neler olduğunu gözlemlemeye başlıyordum. Suskun, yalnızca hayatta kalmaya çabalayan zihnim Eletha’nın burada olduğunu gördüğüm anda adını fısıldıyordu.

Neler olduğunu hatırlayabiliyordum her ne kadar nasıl olduğunu anlamlandıramasam da. Eletha’nın hedefi Azuldir’di açıkça görüldüğü üzere. Ancak Azuldir pek oralı görünmüyordu kendine son derece güvenircesine. Fiziksel olarak ne durumda olduğumu hesaplayamıyor olsam da zihinsel olarak çökertildiğimi söyleyebilirdim. Daha fazla ne kadarını kaldırabileceğimi bilemiyordum ve yalnızca bize bu operasyonu kuran operasyon çocuğu Azuldir’i yok etmek istiyordum. Ancak durumum bu haldeyken Eletha’ya ayak bağı olmamalıydım sanırım. O yüzden biraz daha olayların gelişmesi için beklemeliydim.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
Gadiel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 198
Joined: 05 Jun 2023, 02:04

02 Jan 2024, 09:38

Bir labirentin karanlık kolları arasında kayboluyordum. Sözcüklerim ağzımdan dökülürken, onları yutan bu parlaklık çağlayanının içinde kaybolup gitmemem içten bile değildi. İçimdeki iblisle baş başaydım; derinlere gömülüyordum ama yerine sadece bu parıltıların büyüsünü bırakıyordum. Kelimelerim çıkarken, sanki yabancı bir dil gibi, gerçekten benden mi geliyor yoksa bu ışıkların oyunu mu, diye sorguluyordum. Belki bir an, belki yıllarca... Sadece çıkan kelimelerin varlığına odaklanmıştım. Varlığımın yok olduğu, yokluğumun silüet gibi geçtiği anlarda, kelimelerin artık anlam taşımadığını hissediyordum. Ruhum, bu parlaklıkların arasında kaybolurken... Kurtuluş umudu tükenmiş gibi hissediyordum, sonsuz bir karanlık içinde sıkışıp kalmış gibi.

Anlamsız duyguların ve boşluğun içinde sürüklenirken, birden bir ışık belirmişti karanlıkta. Bu ışık, ruhumun derinliklerine doğru yayılarak beni yeniden doğuruyor gibiydi. Karanlığın yarattığı bu bulanıklık, her nefesimde azalıyor ve bedenim, bu parıltıları içselleştirerek yeniden var olmaya başlıyordu. Ruhuma ışık saçan bu parıltılar, benim özümü hatırlatırken varlığımın anlamını yeniden hissediyorum. Mutlak karanlığı dağıtan bu parıltılar, benim varlığımı yeniden şekillendirirken, adımın ve kimliğimin değerini hatırlıyordum.

Gözlerimi açtığımda, duygularımın geri döndüğünü, bedenimin kontrolünün yeniden bende olduğunu hissediyordum. Her şey, herkes olduğu gibi duruyordu; Azuldir'in yüzünde, aldığı yumruğa rağmen geniş bir gülümseme dikkatimi çekiyordu sadece. Cysa ve Agthar şaşkınlık içinde bakıyorlardı. Ama onların bakışları hızla bizden geçip kayboluyordu, kırmızı gözlerin olduğu yöne doğru kayıyorlar ve ben de bakışlarımı o tarafa çeviriyordum istemsizce. Kırmızı ışık söndüğünde, zihnimdeki kişiyi, Eletha "Visyn" Norkian'ı görmem beni şaşırtmıyordu niyeyse ve her şey daha berrak bir hal alıyordu sadece. Eletha'nın, beni bu karanlıktan kurtardığını fark ettiğimde, onun öfkesini yoğun bir şekilde hissediyordum. Kaşlarını çatıyor ve Azuldir'e öyle bir bakıyordu ki, adeta onu paramparça edebilecekmiş gibiydi bakışlarıyla.

Bir an derin bir nefes, bir an kapanan gözler… Sessizlik, bu ortamın kaos barındıran o aurasından bir an bile olsa uzaklaşmak…

Karanlıktan daha karanlık olan o yerde bir kez daha gözlerimi açmak… Ve ona seslenmek, sadece adını söylemek istedim.

“Nueamsa.”
Image
KARAKTER
KÜNYE
İsim: Gadiel (Gad’iil)
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 1.72
Kilo: 70
Sınıflar: Sezici - Dengeli - Elementalist
İtibar: 7
Mevcut GP/AGP/İGP: AGP 10 / İGP 5
Mevcut Para: 3.000 Aclania Pulası

PROFİL
Güç: 7
Dayanıklılık: 7
Çeviklik: 7
İrade: 16
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 10
Hakimiyet: 8
Mevcudiyet: 4

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS
KÜNYE
İsim: Nuemsa (Hırçın Çocuk)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 172
Kilo: 26
Tür: Peri
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: İllüzyon
Yatkın Olduğu Element: Işık – Doğa (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 4
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 4
Arun: 13
Duren: 13
İrade: 5

YETENEKLER
Çaresiz Haykırış

TEKNİKLER
Kutsal Boynuz (A seviye)
Kör edici Işık (C seviye)
Peri Dokunuşu (D seviye)
Öfkeli Peri (C seviye)
Doğanın Yargısı (A-rank / Karakteristik teknik)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

02 Jan 2024, 14:16

Zenahpuryu; Eletha’nın ortaya çıkmasının ardından, durumu tamamen ona bırakarak zihnine yöneliyor ve Shyrlonay’a sözlerini iletiyorsun. Shyrlonay bir anda zihninin karanlığında belirirken, yüzündeki şaşkın ifade doğrudan dikkatini çekiyor. Bu şaşkınlığı, savunmasızlıkla harmanlanmış gibi görünürken Shyrlonay “Hiçbir fikrim yok Zen! Ne olduğunu ben de anlayabilmiş değilim. Her şey hem karanlık hem de bir o kadar berraktı… Hem varmışım hem de yokmuşum gibi!” diyebiliyor.

Genel; Eletha’nın keskin bakışlarına karşılık Azuldir’in değişmeyen ifadesi, ortamdaki havanın karmaşasını iyice delirtiyor. Ancak her biriniz, bu karmaşayı daha da arttırmaktan ziyade ortama ayak uydurup Eletha ve Azuldir’in yapacaklarına kendinizi bırakıyorsunuz. Her ne kadar Azuldir’e karşı olan duruşunuz halen daha temkinli olsa da, Azuldir adeta size olan tüm ilgisini kaybetmiş gibi görünüyor. Bu anda ise Eletha, bakışlarını her birinizin üzerinde gezdiriyor ve sanki iyi olup olmadığınızı kontrol ediyor. Birkaç saniye boyunca, hükmü elinde tutanın baskın tavırlarını hissetmenizin ardından Eletha bir anda Azuldir’e dönüyor ve“Bana ihanet edeceğini hiç düşünmemiştim Azuldir… Bu yüzden içimi hiç olmadığı kadar sana açmıştım! Her düşüncemi, her duygumu seninle paylaşmıştım. Karşılığını bu şekilde mi veriyorsun?”diyor. Azuldir, bu konuşma karşısında pek şaşırmış gibi bir görüntü sergilemezken yüzündeki tebessümü korumaya devam ederek “İhanet kelimesi ne kadar da ağzına yakışmıyor Eletha! Buna sadece, duruma ayak uydurmak desek olmuyor mu?” diyor. Azuldir’in alaycı tutumu, Eletha’nın hiddetini bir miktar daha arttırsa bile yerinden zerre kıpırdamayan Eletha“Kudretimi ilk elden biri olarak, burada infaz edileceğini biliyorsun değil mi? Senden yalvarmanı beklemiyorum, ancak içinde en ufak bir pişmanlık var mı bilmek isterim.”diyor. Eletha’nın bu sözleri karşısında Azuldir hafifçe başını eğip yüzüne düşünceli bir ton kondurmasıyla birlikte “Aldığım her bir nefesten pişmanım Eletha. Bunu asla anlayamayacak olsan bile…” diyor. Azuldir’in bu sözleri, ilginç bir şekilde samimi ve gerçek bir şekilde kulaklarınıza vururken, Eletha’nın yüzünde en ufak bir çizginin dahi oynamaması, Azuldir’in sözlerine verdiği kıymeti de ortaya koyuyor. Bununla birlikte, Eletha’nın baskın aurasının giderek artmaya başlamasıyla birlikte, sonun başlangıcı da kendini belli ediyor.



“Ben Eletha ‘Visyn’ Norkian… Evrenin Kurucusu… 11 Havari’nin Efendisi… Aclania’nın Hükümdarı… Aludirlerin ve Savaşçıların Lideri… Seni, Hükümdarına ihanetten dolayı ölüm cezasına çarptırıyor Azuldir!”


Eletha’nın ağzından duygusuz bir şekilde dökülen bu sözlerin ardından, Azuldir yüzüne düşmüş düşünceli hali bir anda siler gibi sırıtmaya başlarken, yerden kafasını kaldırıyor ve doğrudan Eletha’nın gözlerinin içine bakarak “Senin hükmünün hala bir önemi var mı sanıyorsun Eletha!?” diyor. Sanki bir anda, ruhu bambaşka bir yaşam enerjisiyle dolmuş gibi olan Azuldir bir anda kahkahalara atmaya başlarken, bu kahkahalarının arasına sıkıştırdığı kelimelerle “Senin hükmün artık bitti!” diyor. Azuldir birkaç saniye daha devam eden kahkahaları sonlandırdığı anda bakışlarını hızla üzerinizden geçirdikten sonra “Madem hükmün bu kadar geçerli, Zenahpuryu’yu, Diniel’i ve Gadiel’i neden durdurdun Eletha? Ortaya çıkmak için onların bu kadar ileriye gitmelerine gerek var mıydı? Ya da tamamen kontrolden çıkıp çıkmayacaklarını mı görmek istedin? Söylesene Eletha… Tüm bu zaman boyunca, köşende öylece oturuyor muydun yoksa benim seni yok edeceğimi anladığın için mi kendini öne attın?” diyor. Azuldir’in bu sözleri, Eletha’yı bir anlığına da olsa gafil avlamış gibi görünürken, fırsatı kullanan Azuldir tekrar ağzını açıyor ve “Beni yok etmek mi istiyorsun? Elbette deneyebilirsin! Ama bunu becerebileceğinden şüpheliyim!” diyor. Azuldir’in bu cümleleri, Eletha’nın pek de beklemediği türden olmuş gibi Eletha’nın yüzünde hoşnutsuz bir ifade yaratıyor. Bunun sonunda ise Eletha“Artık oyun bitti, kurnazlık bitti Azuldir! Ne diyeceksen, dosdoğru söyle!”diyor. Eletha’nın bu sözleri Azuldir’in yüzündeki tebessümün büyümesine neden olurken Azuldir ince bir fısıltı gibi “Dosdoğru, ha? Peki öyleyse…” demekle yetiniyor.

Azuldir’in sözleriyle birlikte, ortamdaki kaos havası yerini daha bilinmez bir boyuta sürüklerken “Sana en başında söylemiştim Eletha… Tüm iblisler yok edilmeli! Hala bu fikrimin arkasındayım… Ancak bunu yapabilecek kudrete sahip olan tek kişi sendin! Ancak sen, bunu yapmaktan kaçındın! Korkakça kenara çekilerek, onlarca insanın yok olmasına müsaade ettin! Tüm sorumluluğu, bu yeni yetme Aludirlerin üzerine atarak, tahtında düşünceli Hükümdar rolünü oynadın! Düştüklerinde yanlarındaymış gibi davransan da, aslında onları düşüren bizzat kendindin! Baksana Eletha! Onları ne olduklarını bile bilmedikleri eşyaların peşinden sorumsuzca gönderen senden başkası değil miydi!? Neden Eletha? Her şeyi yok etmen ve herkesi koruman mümkünken, neden bu yolu seçmek zorundaydın ki?” diyor. Azuldir’in sözleri, bir anda ortamdaki tüm karanlığı kendi içine çekip her türlü havadan ve baskıda saflaştırılmış gibi yayılmaya başlarken “Biliyorum Eletha… Hakkındaki tüm gerçeği… Kaderini okuyamasam bile, senin sonunu görüyorum.” diyor. Azuldir bu sözlerinden sonra başını hızlıca sizlere doğru çevirip sağ elini baş parmağı ile sizleri işaret ederken “Zenahpuryu, Diniel, Gadiel, Inias, Dina ve diğerleri! Her biri Eletha, her biri! Bu seçtiğin yolda, seni yok etmek için çabalayacak!” diyor. Azuldir’in bu sözleri, beyinlerinize bir yıldırım gibi düştüğü anda, kendinizi istemsizce Eletha ile göz göze gelmiş bir şekilde buluyorsunuz.

Ortama çöken sessizlik içerisinde, kesişen bakışmalarınız adeta kıyametin habercisi olurken Azuldir “Eletha ‘Visyn’ Norkian… Kendi hükmün geçen toprakları yönetemedin! Kendi kudretini kullanamadın! Ve günün sonunda, her şeyini kaybettin! İmparatorlarını, dostum dediklerini, birlikte güldüklerini, en güvendiklerini… Ve beni!” diyor. Bu sözlerinden sonra Azuldir, hemen yanı başında karanlık bir küre meydana getirmeye başlıyor. Her biriniz, bunun iblis diyarından insan diyarına geçiş amacıyla açılan bir kapı olduğunu anlayabiliyorsunuz. Eletha, yüzüne düşen sinir, şaşkınlık ve hayal kırıklığı ifadeleriyle yerinde hareketsiz bir şekilde kalırken Azuldir kapıyı tamamlıyor ve “Artık sen Eletha ‘Visyn’ Norkian değilsin! Sen sadece, İblis Lordu Vagror’un taşıyıcısı olan bir düşmansın Eletha! Ve ben Eletha… Burada olanlar seni yok etmeye gelene kadar, insan diyarına geçmeni engelleyeceğim!” diyor.

Azuldir’in bu sözleri, ortamdaki her bir havanın ve dengenin alt üst olmasına neden olurken, Azuldir ve Eletha dışında kalan her bir bireyin zihnine düşen karmaşa kendi kendini kemirmeye başlıyor. Azuldir’in sözlerine karşılık Eletha’nın sessizliği, tüm bu karmaşanın daha da harlanmasına neden olurken Eletha bakışlarıyla sizleri süzdükten sonra Azuldir’e dönüyor ve“Ne kadar kurnaz biri olsan da, Vagror’a sahip olduğumu bilmene rağmen, bu ana kadar sessizliğe gömülmüş olman gözlerimi yaşarttı Azuldir. Ama görüyorum ki, bu ana kadar anlattıklarına bakılırsa, sözlerine itimat etmek zor, değil mi?”diyor. Azuldir ise, son derece sakin bir şekilde duruşunu korurken “Anlattıklarım doğruydu Eletha… Ama bunları yapmamın esas nedeni, tamamen seni, İblis Lordu Vagror’un taşıyıcısını yok edebilmekti!” diyor. Azuldir’in bu sözlerinden sonra Eletha bir anda daha önce duyduğunuz o şen kahkahasını umarsızca atmasının ardından“Bu çok eğlenceli olacak o zaman Azuldir! İblislerin Lorduna ve tüm iblislere hükmeden ben ile siz Aludirlerin savaşı… Tek başına beni nasıl durduracaksın ki?”diyor. Azuldir, adeta tüm konuşma boyunca bu soruyu bekler gibi gülümsemesinin ardından “Tek başıma mı? Kim tek başıma olduğumu söyledi ki?” diyor. Azuldir’in bu cümleleri üzerine Eletha’nın bakışları bir hışımla üzerinize doğru dönerken Azuldir “Hayır, hayır Eletha! Onların zamanı henüz gelmedi, ama gelecek! Kendi 11 Havarini yaratmaya çalıştın ya… Almazath ve Tagrinath… O ikisi de benimle birlikte! Yani şu an dışarıda, Almazath ve Tagrinath senin tüm gücünü zayıflatırken, sen burada benimle konuşma derdine düştün! Ne üzücü!” diyor. Eletha, bu sözler karşısında kaşlarını bir anda çatıp yüzüne hoşnutsuz bir ifade takınırken“Azuldir! İmparatorlar! Aludirler! Her biriniz! Bunun bedelini ödeyeceksiniz!”diyor. Eletha’nın bu sözleriyle birlikte derin bir aura ansızın sizi etkisi altına almaya başlarken, bir anda Eletha’dan yayılan karanlığın ruhunuza eriştiğini hissediyorsunuz! Hiç beklenmedik bir anda ve hiç beklenmedik bir şekilde, ruhlarınızdan tüm yaşam enerjisi sömürülür gibi olurken Eletha’nın daha önce yaydığı sıcaklığa karşın, sonsuz bir soğukluğu hissediyorsunuz. Karanlık bir anda sizi sonsuz bir boşlukta esir almışken, varlığınız karşı koymanızın mümkün olmadığı bir baskıyla yüzleşiyor.

Sonunda…

Ruhunuz…

Ne huzuru…

Ne huzursuzluğu…

Sadece karanlık…

İhanetlerle…

Aldatmalarla…

Anlamsızlıklarla…

Sadece siyahla…

Tek bir tebessümle...

"Bu zamana kadar olanlar için üzgünüm dostlarım... Sizleri gücendirdiysem affedin... Ancak sözümün arkasındayım! Eletha'yı... Sadece siz durdurabilirsiniz. O gün gelene kadar, sizleri koruyacağıma söz veriyorum! Çok bekletmeyin, olur mu?"

Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Gadiel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 198
Joined: 05 Jun 2023, 02:04

02 Jan 2024, 22:39

Karanlığın saf hali, odanın içine dolarak ıssızlığı bozdu. Eletha’nın bakışlarındaki kararlılık, odanın içinde bir fırtına gibi yankılanıyordu. Azuldir’in sakin tavrı ise adeta dengeli bir dans gibiydi, içinde yatan sırları hiçbir zaman belli etmiyordu. Bir gözlemci gibi odada duruyor, bu iki güçlü karakterin karşılıklı çekişmesini seyrediyordum. Azuldir’in gözlerindeki soğuk ifade, gizem dolu bir yolculuğa davetiye çıkarıyordu; Eletha ise kudretin ritmiyle doluydu, adeta oda etrafında bir kraliçe gibi dolaşıyordu. Eletha’nın sesi, odanın havasını buz gibi kesiyordu. Azuldir’in alaycı tavrı, ortamdaki gerilimi tırmandırırken, her ikisi de kararlı duruşlarını koruyordu. Bu bir güç gösterisi değil, iki zeki zihnin sessiz bir çarpışmasıydı. Eletha’nın, kudretini ve otoritesini dile getirdiği o an, odanın içinde bir deprem etkisi yarattı. Azuldir’in sessizliği ise derin bir okyanusun yüzeyinin altındaki sessizlik gibiydi, fırtınanın başlangıcını işaret ediyordu.

Bu iki büyük güç arasındaki çekişme, sadece bu odanın sınırlarını aşmıyordu. Birbirine karşı duran bu iki karakter, adeta evrenin dengesini sarsacak bir olay silsilesinin ta kendisi gibiydi. Bu an, yalnızca iki karakterin arasındaki çekişme değil, yaşamın en derin ve karmaşık anlarını etkileyen bir kaderin başlangıcıydı. Yatakta uyuyan bir çocuk, karısıyla en samimi anını bihaber şekilde paylaşan o adam, ayyaşın kadehinden dökülen umutsuzluk ve belki de iblis diyarının bir köşesinde hayatta kalmaya çalışan bir iblis... Hepsi, bu çatışmanın gölgesindeki kaderin ipine bağlıydı. Tıpkı bizler gibi.

Düşünceler, akıl ordularının neferleri gibi zihnimde fırtınalar estiriyordu. Her söz, benliğimi sarsıyor, anlayışımı ufalıyordu. Hangi adımları atmalıydım? Ne anlam çıkarmalıydım? İyiyi ve kötüyü kimin belirlediği, bu durumda gerçekten önemli miydi? Azuldir mi, yoksa Eletha mı haklıydı? Belki de bu durumda haklılık kavramının bir önemi yoktu. Peki, asıl haklı olan kimdi? Acaba bu durumda iyi ile kötü arasında bir seçim yapabilecek kişi ben miydim? Yoksa Eletha veya Azuldir'in doğruluğunu görebilecek tek kişi ben miydim? Her soru, her kelime zihnime dolup taştıkça bedenim artık bunu taşıyamaz hale geliyordu.

Kelimeler sessizliği doldurduğunda, gerçeklik perdeleri arasında sıkışıp kaldım. Eletha'nın sözleriyle yitip gidiyordu gerçeklik, bir hayalet gibi soluk ve belirsiz. Azuldir'in diliyse her cümlesiyle bambaşka bir gerçeklik resmediyordu, anıları saniyeler içinde siliniyordu. Hangisi gerçekti, hangisi asıl doğruyu temsil ediyordu? İblis lorduyla konuştuğum anlardan Eletha'nın karanlık yüzü nasıl ortaya çıktı? O konuşan varlık gerçek miydi, yoksa sadece Eletha'nın içsel yankısı mıydı? Gerçek, bir bulmacanın içinde kaybolmuş gibi hissettiriyordu kendini. Hangisi gerçek, hangisi sahte, doğruyu nasıl ayırt edebilirdim ki? Belki de gerçek, arayışın kendisiydi, belki de hakikat, içsel sessizlikte gizliydi…

Zihnim, düşüncelerin sonsuz dalgalarıyla sarmalanmış bir okyanus gibiydi. Düşünmek, yeni anlamların ve yolların kapılarını aralıyordu. Ancak düşünmemek, benim için bir lüks değildi; tanıklık ettiğim her olay, üzerime yüklenen sorumluluklarım... Birkaç gün önce tanıdığım yüce bir kadının, şimdi yok oluşuna sebep olacak bir parçaydım; fakat bu rolün ne anlama geldiğini çözemiyordum. Tanımadığım bir adamın son umudu olmuştum; Şimdi Eletha'nın intikam alacağı kişi, bir an öncesine kadar iblis lordu tarafından uzun zamandır beklenen bir figür... Kimine göre bir imparator, kimine göre günler öncesine kadar hafızasını kaybetmiş, her şeyi unutmuş sıradan bir Aludir... Bazıları içinse ne yaptığını bilmeyen bir ahmak. Pek ela o aynada göremediğim, tanıyamadığım o yüzde yatan kişi, kimdi benim için? Gadiel, binlerce kez tekrarlanan bir gizemdi sadece... Peki, Gadiel aslında kimdi? Bu sonsuz yolculukta, gerçek kimlik sonsuzluğun derinliklerinde mi saklıydı?

Sustum.

Hiç konuşmadığım halde.

Susmasını istedim zihnimin.

Susmayacağını bildiğim halde.

Sonra… Eletha'nın sesiyle birlikte derin bir aura aniden beni sardı. Hiç beklenmedik bir anda, karanlığın hissi ruhuma işledi. Eletha'nın önceki sıcaklığına rağmen, içimi kaplayan soğukluk beni dondurdu adeta. Karanlık aniden beni içine hapsederken, varlığım boşluğun sınırsızlığında kayboldu.

Ve sonra...

Ruhum...

Hiçbir huzur bulamadı...

Hiç huzursuzluk da yoktu...

Sadece karanlık vardı...

İhanetlerle...

Aldatmalarla...

Anlamsızlıklarla...

Siyahın içinde kaybolmuş...

Ancak o bir tebessümle...


Karanlık, her şeyi kapladı... Gözlerim sonsuzluğa kapandı; ne Eletha, ne de Azuldir, ne başka bir varlık. En koyu karanlıktan daha koyu, en ıssızdan daha yalnız hissettiren kendi karanlığıma doğru ittim kendimi.

Sığınacak bir liman aramıyordum çünkü insanların, iblislerin sığındığı yer bendim.

Karanlıktan korkmamalıydım. Başkasının karanlığından ürkmemeliydim. Kendi karanlığımdan kaçmamalıydım. Kendimi o karanlığa hapsediyordum.

Sustum.

Karanlığın etime, ruhuma ve adıma nüfuz etmesine izin verdim. Kendimi duyduğum, gördüğüm her şeyden arındırdım.

Image
KARAKTER
KÜNYE
İsim: Gadiel (Gad’iil)
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 1.72
Kilo: 70
Sınıflar: Sezici - Dengeli - Elementalist
İtibar: 7
Mevcut GP/AGP/İGP: AGP 10 / İGP 5
Mevcut Para: 3.000 Aclania Pulası

PROFİL
Güç: 7
Dayanıklılık: 7
Çeviklik: 7
İrade: 16
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 10
Hakimiyet: 8
Mevcudiyet: 4

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS
KÜNYE
İsim: Nuemsa (Hırçın Çocuk)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 172
Kilo: 26
Tür: Peri
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: İllüzyon
Yatkın Olduğu Element: Işık – Doğa (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 4
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 4
Arun: 13
Duren: 13
İrade: 5

YETENEKLER
Çaresiz Haykırış

TEKNİKLER
Kutsal Boynuz (A seviye)
Kör edici Işık (C seviye)
Peri Dokunuşu (D seviye)
Öfkeli Peri (C seviye)
Doğanın Yargısı (A-rank / Karakteristik teknik)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

03 Jan 2024, 01:12

Shy'ın sözleri bittiğinde, gözlerim Eletha'ya doğru geri döndü. Onun, bizim kurtarıcımız olduğunu düşünüyordum. Tüm saçmalıklara son verecek olandı, buradan çıkıp gitmemize yardımcı olacak olandı. Sonunda, olaylara müdahale etme zamanı gelmişti ve bizde burayı terk edecektik. Azuldir ile arasında olan sözlü savaş başladığında, bir an önce buradan gitmek için heyecanlanıyordum. Yaşadığı ihanete karşılık isyankar başlayan sözleri, Azuldir'in infazına dayanmıştı bir anda. Azuldir'in pişmanlık yaşayıp yaşamadığını merak ederken, Azuldir'in her andan pişman olduğunu söylemesi ve buna karşılık Eletha'nın yüzünde hiçbir ifadenin oynamaması çok garip gözüküyordu. Yine de, sevinmiştim. Bir an önce Azuldir'in infaz edilmesini ve buradan çekip gitmemizi istiyordum. Oturup bir şişe bal şarabı, hayır, iki şişe bal şarabı içip bir kenarda sızmak istiyordum.

Ancak olaylar istediğim raddede gelişmedi. İnfaz gerçekleşemeden, Azuldir bir anda söze girerek Eletha'nın hükmünün bittiğini söylüyordu. Kahkahaları bittiğinde, bakışları hızla üzerimizden geçmiş ve bizi neden durdurduğunu sormuştu. Gözlerim ister istemez şaşkın bir biçimde hükümdarımıza doğru yöneldi. Ortaya çıkmak için, ya bizim ileriye gitmemizi beklediğini ya da kontrolden çıkıp çıkmayacağımızı görmek istediğini söylüyordu. Bu iki ihtimalin de doğru olduğuna inanmak istemez bir şekilde baktım Eletha'ya. Böyle olmamalıydı. Azuldir, kendisini yok edecekse denemesini ancak bunu beceremeyeceğini söylerken, Eletha ne söyleyecekse direkt söylemesini istiyordu. Azuldir ise, ağzını bir kez daha açarak tüm gidişatı değiştirmek üzereydi.

Tüm iblislerin yok edilmesi gerektiğini ve hala bu fikri desteklediğini, ancak bunu yapabilecek tek kişinin Eletha olduğunu söylüyordu. Bunu yapmaktan kaçındığını, korkaklık ettiğini ve insanların ölmesine müsaade ettiğini söylüyordu. Tüm sorumluluğu ise, bizlerin üzerine atmıştı. Düştüğümüz zaman yanımızdaymış gibi davranmasına rağmen bizi düşüren ta kendisiydi. Bizleri, ne olduğunu bile bilmediğimiz eşyaların peşinden sorumsuzca yolladığını söylüyordu. Her şeyi yok etmesi ve koruması mümkünken, neden bu yolu seçtiğini soruyordu. Sonrasında ise, kaderi okuyamasa bile sonunu gördüğünü söylüyor, hepimizin, her birimizin onu yok etmek için çabalayacağını söylüyordu.

Eletha'nın kendi hükmü geçen toprakları yönetemediğini, kendi kudretini kullanamadığını ve her şeyini kaybettiğini söylüyordu. Sonrasında ise, İblis Lordu Vagror'un taşıyıcısı olan bir düşman olduğunu söylüyordu. İblis Lordu Vagror, Eletha'nın bir parçasıydı. Bizim asıl düşmanımız, bizi bu göreve yollayan kişinin ta kendisiydi. Düşünceler zihnimde bir savaşa girmişken, bir piyondan farksız olduğumu tekrardan görmek içimi yaralamıştı. Hiçbir şey bilmeyen, geçmişini bilmeyen, yeniden doğmuş birisi olarak, herkes tarafından kullanılmıştım. Başımızda olan kişi bile, bizi kullanmıştı. Hiçbir şey bilmeyen, aciz ve güçsüz insanlar olarak, her anımızda kullanılmış olmak öfkemi körüklemişti.

Eletha, bu sözleri yalanlamadığında öfkem daha da körüklendi. Azuldir bir amaç olarak İblis Lordu Vagror'un taşıyıcısını yok etmek olduğunu söylese de, artık bunları dinleyecek gücüm kalmamıştı. Ne Azuldir'in sözlerine, ne de Eletha'nın sözlerine itimat göstermek istemiyordum. Benimle birlikte gözlerini açmamış, benimle birlikte yeniden doğmamış kişilerin sözlerine itimat etmeyecektim. Artık güvenebileceğim kişilerin arasında olanlar sadece Diniel, Gadiel gibi insanlardı. Diğerleri ise, bilgisizliğimden ve güçsüzlüğümden yararlanmayı isteyecek insanlardan başka bir şey değildi.

Eletha'dan yayılmaya başlayan karanlık ruhumu ele geçirmeye başlarken direnmeyi bıraktım. Ruhumdaki yaşam enerjisi gitgide sömürülmeye başlarken, sonsuz bir soğukluk en derin noktalarıma işleniyor ve karanlık beni boşluğa çekmeyi başarıyordu. Ne huzur, ne huzursuzluk, sadece karanlığı hissedebiliyordum. İhanet, aldatma, anlamsızlık ve bir piyondan ibaret olmak... Çürümüş beynimi gitgide kemiriyor gibi hissediyordum. Bir tebessüm, sözünün arkasında olduğunu ve Eletha'yı sadece bizim durdurabileceğimizi söylüyordu. O gün gelene kadar, bizleri koruyacaktı. Bunu...

Reddediyorum...

Eletha'yı, Azuldir'i, Eletha'yı yok etmeyi, Aclania'yı...

Reddediyorum...

Bilgisiz ve güçsüz bir piyon olmayacağım.

Eletha'yı sadece ben istersem yok ederim, Azuldir'in isteği veya sadece bizim durdurabileceğimiz sözüyle durdurmayacağım. Bundan sonra, benim hükümdarım sadece benim. Aclania'yı reddediyorum. En güçlü Aludir olana kadar, bir vatana veya üst kademe birisine ait olmayı reddediyorum. Ben en güçlüsü olana kadar, kendimden başka her şeyi reddediyorum. Bir gün, hükmü veren kişi ben olacağım. Bir hükümdar olmayacağım, ancak hükmüm geçerli olacak, bunu biliyorum. O zaman, o gün, reddettiğim her şeyi belki kabullenebilirim. Ancak şimdi, şuan, her şeyi reddediyorum.
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Diniel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 278
Joined: 30 May 2022, 22:32

03 Jan 2024, 07:27

Eletha’dan taraf, Eletha’ya güvenerek kendimi onun atmosferine bırakmış, Azuldir’e net bir düşmanlık hissi ile bakarken olacakları bekliyordum yalnızca. Azuldir ise Eletha’dan dolayı bize olan ilgilisini kaybetmiş gibi görünüyordu. Küstah. Eletha’nın beni kontrol ettiğini gördüğümde iyi olduğuma yönelik başımla onay vermek istiyordum bu bir yalan olsa da. Eletha’nın baskın tutumunun tüm bu yaşananların bir sonucu olduğunu düşünüyordum. Azuldir’in ihanetini beklemediğini, ona içini açmış olduğunu söylediğinde Azuldir’in geçmişte benim gibi Eletha ile muhabbetlerinin olduğunu söylediği zihnimde canlanıyordu. Azuldir’den hesap soruyordu haklı olarak. Azuldir ise yüzündeki tebessümü kaybetmeden karşılığını veriyordu ona. Ardından infaz edileceğini her şeye rağmen aralarındaki o bağı tam olarak koparmadan dile getiriyordu Eletha. Hala ona kıymet verdiği görülüyordu. Ardından aurasını arttırıp hükümdarın adıyla ölüm cezasına çarptırdı Azuldir’i. Bunun Azuldir için sonun başlangıcı olacağını hissediyordu bir yanım. Ancak yanılıyordum. Hem de öylesine büyük bir yanılgı içerisindeydim ki bir anda bu his ile ürpermiş ve gözlerim açılmıştı iyice. Eletha’nın artık bir hükmünün olmadığını söylediğinde anlamlandıramadığım bu cümle karşısında ne tür tepki vereceğimi bile bilemiyordum. Dahası, ruhunda bir şeyler değişmiş gibi hissettirmiş olması neler döndüğünü anlamamda bir o kadar zorluk çıkarıyordu bana.

Azuldir, yarattığı bu yeni atmosfer ile kahkahalar atıp bakışlarını üzerimizde hızla gezdirdikten sonra neden Eletha’nın bizi durdurduğunu sormuştu. Bizi nasıl durdurmuştu anlamamıştım. Az daha hiçliğe karışacaktım, bundan bahsediyorsa, bunu yapmış olması iyi bir şey değil miydi? Ancak sonrasında olayların neden bu kadar büyümesini beklediğini sorduğunda durmuş beynimin yeniden işlemesini sağlamıştı adeta Azuldir. Aralarında bir münakaşa yaşanıyordu ancak anlayamıyordum. Azuldir dosdoğru konuşma teklifini kabul edip tüm iblisleri yok etmek gerektiğini bir kez daha tekrarlamıştı. Ancak sonrasında kurduğu cümleleri duydukça zihnim sessizliğe bürünüp yalnızca Azuldir’in söylediklerine kilitlenmişti. Neden içimden bir ses onun haklılığını haykırıyordu? Neden böyle olmuştu? Burada, böylesine berbat bir konumda kalakalmışken, neden Azuldir haklıydı? Eletha bizi bu melun varlıktan kurtarmaya gelmişti öyle değil mi? Değil miydi? Hala aklım olanları almak istemiyor gibiydi. Ancak gerçeklerden kaçamayacaktım. Hayır, kaçmayacaktım. Azuldir’in sorularına Eletha’dan bir cevap bekledi bakışlarım. Ancak Azuldir konuşmaya devam ettikçe bir saf oluşturmuştu artık aramızda. Her şey çok hızlı gelişiyor ve hiçbir şeye mani veya ortak olamıyordum. Neden Eletha’yı yok etmek için çabalamak isteyeyim ki?! Böyle olmamalıydı! Azuldir kelimeleri Eletha’ya çarptıkça dozunu arttırıyordu ve sonunda insan diyarına bir geçit açıyorken Eletha’nın türlü duygular barındıran ifadesini açıkça görebiliyordum. Asıl çarpıcı olan ise o bu haldeyken kapı tamamlandıktan sonra Azuldir’in Eletha’nın İblis Lordu Vagror’un taşıyıcısı olduğunu açığa çıkarmasıyla oluyordu. Bütün bu zorlukları, kaçırılmayı, anlamsız görevi, anlamsız mücadeleleri, Vagror’un o devasa baskısının beni soktuğu türlü durumları… Ve sessizliğe büründü zihnim. Cümleleri tamamlamak istemedim. Bir şeyleri hem çok iyi anlamış hem de bir o kadar anlamamak istemiştim.

Gözlerim boşluğa dalmışlığı andırırken asıl ihaneti Eletha’dan almış olmamın getirdiği o sırtından bıçaklanmışlık hissi ile bakışlarım onun göz gezdirdiği sırada kesişmişti. Bakışlarında ‘arkadaşım’dan eser göremiyordum. Yalnızca süzüp geçen bakışa maruz kalmıştım. Azuldir tüm bu yaptıklarının, hatta iblisleri yok etme fikrinin bile amacının onu yok etmek olduğunu söylemesiyle Eletha’dan o bilindik kahkahasını duyuyordum. Azuldir Eletha’yı tek başına yok etmeyeceğini söylüyordu. Eletha ise bunda bizim işimiz olacağını düşünüp bir hışımla dönüyordu. Yarattığı rüzgâr yüzümde büyüyen hayal kırıklığına dönüşüyordu. Her şeye rağmen, bana tek kelime bile etmeden apaçık bir düşman olarak görmüş gibi gelmişti. Sebebini anlayamadığım gibi, anlamaya çabalayacak durumda da değildim. Eletha’dan son duyduğum sözler bizden intikam almaya yönelik sözlerden ibaret olmuştu… Üzücü...

Karanlık beni sonsuz bir boşlukta esir almış gibi geldi bir anda. Bir belirsizliğe sürüklemişti Eletha. Düşmancıldı ancak başarıya ulaşamayacağını biliyordum çünkü Azuldir’in sesini duymuştum. Bizi ve insan diyarını söylediği gibi Eletha’dan koruyacaktı o güne kadar… Bense yılgın, bitik ve tükenmişlik içerisinde karanlığa teslimdim. Ben… ne yapmalıyım, ne düşünmeliyim… sadece… bilmiyordum.
KÜNYE
İsim: Diniel
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 24
Boy: 1.64
Kilo: 52
Sınıflar: Toplayıcı - Dengeli - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/0/5
Mevcut Para: 48000

PROFİL
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
İrade: 6
Zeka: 10

Aludir Statları
Görü: 5
Hakimiyet: 9
Mevcudiyet: 10

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS KÜNYE
KÜNYE
İsim: Raldrin
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 60
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 7
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 9
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 8

YETENEKLER:
Saf Öfke

TEKNİKLER:
Buzul Fırtına - A Rank
Daha hızlı! - C Rank
Soğuk Diyar - B Rank

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Image
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

03 Jan 2024, 10:13

Her biriniz, kulaklarınızda yankılanan Azuldir'in sesi ve kendinize has düşünceleriniz ile karanlığa dalıyorsunuz. Bu kez karanlık, sizler için yeni bir doğuş ve kaderin yeniden yazılışı olarak karşınıza çıkıyor. Bu yüzden de, belki de ilk kez karanlığın üzerinize bu denli çöküşü ne sizi yıpratıyor ne de sizi boğuyor. Karanlığın, en nihayetinde bir şekilde aydınlanacağını ve yepyeni bir kaderin mimarları olarak varlık bulacağınızı hissedebiliyorsunuz. Bu yüzden gözlerinizi kapatırken hiçbir çekince duymuyorsunuz. Karanlığa kapanan gözlerinizi, hangi ışıkta veya hangi karanlıkta açacağınızı bilemeseniz bile...

Off Topic
Konu sonlanmıştır.

Konu Sonu Ödülleri

Diniel
  • Hakimiyet +2
  • 150 GP
  • 150 AGP
  • 150 İGP

Zenahpuryu
  • Hakimiyet +2
  • 150 GP
  • 150 AGP
  • 150 İGP

Gadiel
  • Hakimiyet +1
  • Mevcudiyet +1
  • 150 GP
  • 150 AGP
  • 150 İGP
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “İblis Diyarı”