Page 1 of 6

Kararan Karanlığın Karartıları (1. Kısım) | Diniel

Posted: 31 Jul 2024, 17:21
by GM - Dimensio
Lenith, sadık bir askerin duruşunu korumak ister gibi bakışlarını kararlılıkla seninkilere kilitlemiş olsa bile, yüzüne yerleşen ifade nedeniyle onda bir tedirginlik halinin baş gösterdiğini anlayabiliyorsun. Senden gelecek bir emri veya en azından iki lafı beklerken, bakışlarını ondan ayırıp bölüğüne çevirmenle birlikte, Lenith’in yaşadığı hayal kırıklığını da fark edebiliyorsun. Bölüğündekiler ise daha ne olup bittiğini bile tam kavrayamamış bir halde gibi görünüp toparlanmaya çalışsalar bile, gergin bakışların her birinin rahatsız ortamda bulunuyor gibi hissetmelerine neden oluyor. Ellerini nereye koyacaklarına bile karar veremeyen bölüğüne karşı sözlerini söylemeye başladığında ise, her bir kişi ne dediğini anlamaya çalışır gibi bakınıyor. Ancak cümlenin sonu ölüme kavuştuğunda, bölüğündeki kişilerin ölümle burun buruna gelmekten pek de haz etmeyecek kişiler olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Tam bu esnada, bölüğünde cesaret bulan bir kadın bir şeyler söyleyecek gibi hareketlenmeye başladığı sırada ise, bir anda hemen sağ tarafında biten Lenith sanki senin katı tutumunu kopyalamaya çalışır gibi “Derhal tek sıra olun ve at arabasına ilerleyin! Her ne suretle olursa olsun, Komutan Diniel’i zor durumda bırakanın icabına bizzat kendim bakarım! Anlaşıldı mı?” diyor. Sesindeki birkaç titremeyi ve gerçekçi olmayan katı tonu saymazsan, Lenith’in net emirler içeren cümleleri sarf ettiğini görebiliyorsun. Buna karşın bölüğündeki kişiler, bakışlarını bir sana bir Lenith’e çevirmelerinin ardından, tek sıra haline gelerek at arabalarına yönleniyorlar. Bölüktekilerin birkaç adım atmasını beklemesinin ardından ise Lenith sana dönüyor ve “İlerlemeye hazırız Komutanım!” diyor.
Off Topic
Benden kaynaklı nedenlerle konunun açılması uzamış olduğundan, dilersen seyahat faslını hızlı geçmemiz mümkündür. Böylesine bir durumda seyahate ilişkin ufak bilgilere yer verilecek.
Off Topic
Bu konuda geçerli olan pasiflik süresi 72 saattir.

Bu konuda Geri Sarım Kartı kullanılabilir.

Re: Kararan Karanlığın Karartıları (1. Kısım) | Diniel

Posted: 01 Aug 2024, 11:50
by Diniel
Lenith'in neden bu kadar kendisini kastığını başta anlamlandıramamıştım. Ancak bozmak da istememiştim. Anlamsız varlıklara karşı yaptığım uyarıyla neye uğradıklarını bu kadar şaşırmış olmalarına karşı ise iyice sinirlerim bozuluyordu. Sözlerimin ardından aldıkları hal, ölümüne mücadele konusunda hazır olmadıklarını gösteriyordu. O sırada bunlara gerçekten ihtiyacım olup olmadığını sorguluyordum. Hiç gelmeseler daha mı iyiydi acaba?

İçlerinden birinin kımıldanmaya başladığını fark ettiğimde duruşumu bozmadan yalnızca bakışlarımı üzerine yönlendiriyordum. Bir şey söyleme cesareti gösterecek olan kadına kulak verecek olmakta bile anlamsızca bir harekette bulunuyordum ama belki de ilgimi çekecek şeylr söyleme ihtimalinin bulunması bu sinir bozucu atmosferi biraz olsun değiştirebilirdi belki. Ancak Lenith büründüğü katı duruşla birlikte herkesi sıraya dizip arabaya yönlendiriyordu. Sesindeki titreme ve gerçekçi olmayan katı tona karşı dışarıya bir renk vermiyordum. Sanırım Lenith onları arabaya yönlendirmeden konuşmaya başlasaydık hepsini geri gönderecektim.

Bölüğün hareketlenmesinin ardından arkadalarından bakmakla yetinirken sonunda bağladığım kollarımı çözüyordum. Lenith ise bana dönüp hazırız diyerek ciddi tavrını korumaya çalışıyordu. Yüzümdeki ciddi ifadeyi değiştirmeden ona odaklanıyordum ben de. Lenith acaba geçen zamanda askeri bölüme mi geçmişti? Öyle olsaydı etrafındakiler onu zaten az çok tanıyor olabilirdi. Bölüğümdekiler askeri kanattan mı orasını da bilmiyorum ama dikkatimi çeken zaten Lenith'in hareketleriydi. Uyanışı sırasında Eletha onun kurtarıcısı gibiydi. Yaptıklarından sonra yeni bir amaca mı tutunmuştu? Öyleyse amacını alaya alıyormuş gibi görünmemeliydim. O yüzden ciddiyetimi ve katı tutumumu sesimden de dışa vurup "İlk molada seninle özel olarak konuşmam gerekenler var Lenith. Teknik düzeyde olacak" diyordum.

Elzerad'a hakimiyeti konusunda bilgi edinmem gerekiyordu. Vakti geldiğinde kesinlikle Elzerad'ı kullanmasını isteyecektim. Ancak sorun olan kısım Elzerad'ı çağırması değildi. Onun dışarı çıkmasını bir kışkırtmayla sağlayabilirdim. Sorun bölgede yaşananları bizzat görüp nerede ne ne zaman hangi hamlede bulunmam gerektiğini hesaplayabilmemdi. O yüzden şu sefillerin yeteneklerini de yüzeysel de olsa bilmem gerekiyordu. O iblisi ise Elzerad kendisini gösterene kadar çağırmayı düşünmüyordum. Bu çok değişkenli bilinmezlikler arasında hesaplama yapabilmem için savaş alanına varana kadar enstrümanlarımı bilmem gerekiyordu en azından. O yüzden yolculuk sırasında her birinin iblisinin türünü, fiziksel özelliklerini ve hakimiyetini açıklamasını emredecektim.
Off Topic
Hızlı geçmeyelim

Re: Kararan Karanlığın Karartıları (1. Kısım) | Diniel

Posted: 02 Aug 2024, 17:56
by GM - Dimensio
Bölüğündeki kişilerin ilerleyip Lenith ile kısmen baş başa kalmanın ardından, Lenith ile özel konuşma istediğini belirttiğinde, Lenith bunu bir emir addediyor ve hemen “Nasıl takdir buyurursanız Efendim!” diyor. Bununla birlikte Lenith, adeta sen söylemeden buradan tek bir adım atmayacak gibi katı bir şekilde durmaya devam ederken, at arabasına doğru ilerlemenle birlikte, aranızdaki birkaç adım mesafeyi özenle koruyacak şekilde ardından gelmeye başlıyor.

Lenith ile birlikte at arabasının arkasına giriş yapmak için hazırlandığın sırada, bölüğündeki kişileri at arabasının arkasına yerleşmiş bir şekilde buluyorsun. Ancak bölüğündeki kişiler seni gördükleri anda gergin ve çekingen bir şekilde ne yapacaklarını bilemeyen bir durumda dururken Lenith “Ayağa kalkın!” diyor katı bir şekilde. Bölüğündeki kişiler bu emirle birlikte oturdukları yerden usulca ayağa kalkarlarken, Lenith “Buyurun Komutan Diniel!” diyerek sana istediğin yere oturabileceğini işaret ediyor. At arabasının iki yanına konulmuş tahta düzenek sayesinde, kendine oturacak bir yer seçmenin ardından, Lenith at arabasının arkasına giriyor ve bölüğündeki kişiler tavana değmemek için hafif kambur bir pozisyonda dursa bile, Lenith olabildiğince dik durmaya devam ediyor. Sen herhangi bir şey söylemeden hareket edecek gibi durmayan Lenith’in bu haller, bölüğündeki diğer kişileri de etkiliyor ve bu aşamadan sonra, gerçekten tüm emir ve komutanın sende olduğunu ilk elden hissedebiliyorsun.

Re: Kararan Karanlığın Karartıları (1. Kısım) | Diniel

Posted: 03 Aug 2024, 02:09
by Diniel
Lenith'e sözlerimin ardından verdiği tepki hiç şaşırtmamıştı. Bu şekilde rahat edecekse ne söyleyebilirdim ki. Eletha gibi zorlamak istemiyordum. At arabasının arkasında giriş yapmak için hazırlandığım sırada bölüğümdekilerin yerleştiriğini görmüştüm. Varlıkları pek umrumda olmadığı için o an oturuyor olmalarını dikkatimi çekmemiş ve bir tepki vermek aklıma gelmemişti. Ancak Lenith'in sert tonda ayağa kalkma emri vermesiyle bir an unuttuğum komutanlık rütbemi yeniden hatırladım ve hepsi usulca oturdukları yerden ayağa kalkmalarını bekledim.

Lenith'in oturabileceğim yeri göstermesiyle sakin adımlarla yerime vardığımda tüm katı tutumuma tezat olarak narin bir yastığa oturur gibi usulca yerime oturuyor ve zarifçe ellerimi dizlerimin üstüne koyuyordum. Ses tonumdan eksilmeyen soğuklukta "Oturabilirsiniz" derken onlara bakmıyordum bile. Lenith'e dönüp "Şoföre derhal hareket etmesini söyle ve gereksiz yere durmaması konusunda tembihlemeni istiyorum ancak hızlı varacağız diye daha fazla vakit kaybettirebilecek eksikliklerin sorumluluğunun ağır olacağını da söyle. Kaybedilecek vakit yok." diyor ve duraksıyordum. Ne için bu kadar acele ediyordum acaba. İnsan boyutundakiler bu kadar umurumda mıydı gerçekten emin değildim. Ancak Aclania'nın insanlarını kaybediyor olması, benim bölgemde zayıflık göstergesi değil miydi? Kendi kendimi ikna etmeye çalışmak ve bir karara varmak yerine bakışlarıma keskinlik katıyor ve "Aclania'nın düşmanlarını dümdüz edeceğim" diyordum.

Bir an önce yola çıkmak istiyordum. Sanki beklediğim kaderle bir an önce kucaklaşmam gerekiyormuş gibi geliyordu. Karanlığımı ve insanlığımı bizzat deneyimleyip, emin olamadığım konularda cevap bulabilecektim belki de. O yüzden orada olmalıydım.

Re: Kararan Karanlığın Karartıları (1. Kısım) | Diniel

Posted: 06 Aug 2024, 14:10
by GM - Dimensio
Verdiğin emirle birlikte Lenith hemen ayağa kalkıp “Emredersiniz!” diyerek at arabasının kullanan kişinin yanına gidiyor. Lenith’in yokluğunda bölüğündekilerle baş başa kaldığı süre zarfında, hiçbirinin bu ortamda bulunmak istemediğini yaydıkları auradan algılayabiliyorsun. Daracık yere çöken bu kasvetli hava akciğerlerine sanki rutubetli bir havanın dolmasına benzer bir his yaratırken, en ufak bir zaman kaybına tahammülü yok gibi görünen Lenith hızla geri gelmiş oluyor. Lenith’in gelmesiyle birlikte at arabası hareket etmeye başladığında ise, ortamdaki gergin havanın ve rahatsızlığın birkaç kat arttığını rahatlıkla anlayabiliyorsun.

At arabasının hareket etmesi üzerine geçen yarım dakikanın ardından Lenith bakışlarını senden hiç ayırmıyor. Bölüğündekiler ise ne yapacaklarını bilemez hallerini sürdürürken, en sonunda sessizliği bozan Lenith oluyor. Bakışlarını bölüğündekilere çeviren Lenith “Öncelikli hedefimiz Doğu Üssü’ne varmak. Yaklaşık 1 günlük bir yolculuk olacak. Oraya vardıktan sonra da Alamara’ya doğru harekete geçeceğiz. Burası da 1 günlük bir yol… Kendinizi hiç duraklama yapmayacak gibi ayarlayın. Acil ihtiyaçlarınız olduğunda, mümkün mertebe toplu olarak gidermeye gayret gösterin. Her bir saniyenin önemini unutmayın!” diyor. Lenith tüm bunları söylerken, adeta bunların hepsini senin bildiğini gösterir gibi ve aslında senin sözlerinmiş gibi vurgulamayı ihmal etmiyor. Bu yönüyle bölüğündekiler, Lenith’in bu sözlerine karşılık başlarını sana doğru çevirip onaylama işareti yapıyorlar.

Re: Kararan Karanlığın Karartıları (1. Kısım) | Diniel

Posted: 09 Aug 2024, 10:46
by Diniel
Lenith sürücüyü talimatları vermek üzere harekete geçmiş, araçtan adımını dışarı attığında bir özlem duymuştum ona. Çünkü etrafımdaki bu sefillerle baş başa kalmıştım. Yaydıkları hava iyice sinirimi bozup yanlış bir şey yapmadan önce bakışlarımı en yakın pencereden dışarı bakmayı seçmiştim. Can sıkıcı bir yolculuğa olacak gibiydi ama buna takılamadan neyseki Lenith beni fazla bekletmemiş ve hızlıca geri dönmüştü.

At arabası ilerlemeye başlamıştı ama bu sefer Lenith bir garip davranmaya başlamıştı. Bakışları sürekli üstümdeydi ve beni bir göz kafesine almış gibi geliyordu. Öylece birbirimize bakışarak devam etmemek için ufak temaslarda bulunuyor olsam da bu geçen saniyeler olduğundan daha uzun sürede akıyor gibi geliyordu. Kısacık bir süre geçmesine rağmen uzun gelen bu bakışmanın sonunda yine Lenith sessizliği bozuyor ve Alamara'ya varmak için gereken süreyi söylüyordu. İki günde oraya varacak olmak sanırım fazla hızlı ilerlemek sayılırdı. Valerin'e de yaklaşık bu sürede gitmiştim sanki, net hatırlayamıyordum. Sebebi Eletha'nın beni uyutmasından olsa gerek.

Yolculukta gereken gıda durumunu sormamıştım ama sürekli Lenith'in görevlerini sorgulamak gibi olmasın diye henüz konusunu açmak istemiyordum. O yüzden "Durum anlaşıldıysa, sorusu olan yoksa serbestsiniz" diyordum.

Re: Kararan Karanlığın Karartıları (1. Kısım) | Diniel

Posted: 09 Aug 2024, 16:21
by GM - Dimensio
Sözlerinle birlikte, bölüğündeki kişiler kafalarını durumu anlamış gibi sallarken, bir anda bölüğündeki kişilerin hareketlerindeki yavaşlama dikkatini çekiyor. Bu yavaşlama an be an hareketsizliğe evrilirken, Lenith’in bakışları dolmaya başlayan korkuyu rahatlıkla görebiliyorsun. Günün sonunda, ne kadar katı bir tutum sergilerse sergilesin, Lenith’in ruhunun hala aynı kaldığını görmek seni düşünceler itse bile, önceliğin gözlerinin önünde hareketsizliğe düşen bölüğündeki kişiler oluyor. Karşılaştığın hareketsizlik hali, bölüğündeki kişilerin bir anda kararıp, ardından bir gölge timsali erimeye başlamalarıyla devam ederken, Lenith oturduğu yerden hızla ayağa kalkarak “Neler oluyor böyle?” diyor korkusunu bastıramadığı bir ses tonuyla. Bu olan bitene anlam verebilmek adına kendini zorladığında ise, gölgelerin toz tanelerine dönüşmesiyle içinden çıkılmaz bir halin meydana gelişine şahitlik ediyorsun. Ancak toz parçaları bir anda kümelenmeye başlıyor ve karşında duran oturağın üzerinde bir karaltı yaratıyor. Bu karaltıya baktığın anda ise, isminle başlayan bir şeylerin yazılı olduğunu görüyorsun.

“Diniel… Böylesine bir yola başvurmak zorunda kaldığım için üzgünüm. Ancak sizi tek başınıza göndermemi kimsenin kabul etmeyeceğini biliyordum. Bu nedenle yanınıza güvendiğiniz birini almanızı ve geri kalan kişileri ise ayarlayacağımı söyledim. Bunun sizi ateşe atmak anlamına geldiğinin farkındayım. Fakat sizin ateşi yakabileceğinizi de biliyorum. Tam bir destek hazır olana kadar, durumu en azından kontrol altına alacağınıza inanıyorum. Tıpkı inancımı boşa çıkarmayacağınıza inandığım gibi…”


Lenith de tıpkı yazıları senin gibi okuduktan sonra, Vearis’ten geldiğini anladığın yazı dağılıp yok olmaya başlıyor. Lenith, korku dolu bakışlarını bir anda sana doğru çevirirken, zoraki aldığı birkaç nefesin ardından “Bu ne demek oluyor? Birileri yine bize ihanet mi ediyor? Lanet olsun, neler oluyor böyle?” diyor. Göz bebekleri titremeye başlayan Lenith kendine zar zor hakim oluyor gibi görünüyorken, bu gidişatın sonunda Lenith’in pek de sağlıklı bir sonla yüzleşmeyeceğini ve şu anda onu bu sondan kurtarabilecek yegane kişinin kendin olduğunu anlayabiliyorsun.

Re: Kararan Karanlığın Karartıları (1. Kısım) | Diniel

Posted: 20 Aug 2024, 15:21
by Diniel
Bölüğün en azından laftan anlıyor oluşu Diniel'in gereksiz gördüğü bu şahısların oluşturduğu yükü azaltıyordu onun için. Bıkkın, soğuk bir nefes verdi onaylarının ardından. Lenith'in hala kendisine kilitli olup olmadığına bakacakken olağan akışın dışında bir hareketlilik, daha doğrusu bir yavaşlama olduğunu fark etmesiyle bakışlarını diğerlerine çevirdi. Yavaşlama yerini hareketsizliğe bıraktığında bölüktekiler bir an durdurulmuş kuklalara evrilmişe dönmüştü. Bakışlarında büyüyen şaşkınlığı gizlemiyordu. Neler olduğuna yönelik bakışlarını Lenith'e çevirdiğinde gözlerindeki korkuyu gördü. Bir süredir takınmaya çalıştığı sert tavrı daha fazla koruyamamış gibi görünüyordu. Hala en son hatırladığı gibiydi. Durağanlığın olağanüstü durumu karşısında kayıtsız kalınması mümkün olmadığından bölüğe odaklandı ve her an olabilecek tehlikeye karşı bakışlarını keskinleştirdi. Bölüktekilerin yavaşça biçim değiştirip karaltıya dönüşmesine karşı hayatında ilk kez böylesine bir durumla karşılaşmanın getirdiği bilinmezliğe karşı zihnini zorluyor ve anlamlandırmaya çalışıyordu. Lenith'in ayağa kalkıp olanları sorgulamasının ardından biraz önce bölük olarak karşısında duranların toz zerrelerine dönüştüğünü görüyor olması hayrete düşürücüydü.

"İllüzyon mu?" diye sorguladı kendini. Ancak öyle olsaydı bire bir aynı şeyleri görebilip böylesine uzunca bir süre konuşup fiziksel etkilere sahip olabilirler miydi bilemiyordu. Yere serilen zerrelerin öylesine gelişigüzel serilmediğini fark ettiği anda ayağa kalktı ve yaklaşıp dikkatle okumaya başladı.

Yazıda bunların Vearis'in işi olduğu anlaşılıyordu. Kendilerini ateşe atmış olduğunu ve ekipler hazır olana kadar olayları kontrol altına almaları gerektiği yazıyordu. Onlara inandığını söylemişti. Yazının son cümlesini okuduğunda Diniel'in yüzünde bir tebessüm belirdi ancak Lentih'i gördükten sonra bu gülümseme bir anda dağılıp yok oldu yazının dağılıp yok olması gibi. Lenith'in yüzündeki korkuya karşı Lenith'le ilgili endişelendiği konuda haksız olmadığını kendisine kanıtlamış olmuştu. Nefes alıp vermesindeki güçlüğü görse bile yüzünde endişe ve korku yerine hafif bir üzüntünün izlerini barındırıyordu. Lenith'in yaşadıkları içinde bunun son damla olacağı ve her an kaos yaratabileceği endişesi yer alsa da belki de Lenith haklıydı, bilemiyordu.

Birkaç saniye yüzündeki ifadeyi koruduktan sonra bir anda bakışlarını keskinleştirdi ve öfkeyle sertçe "Lenith!" diye bağırdı. Gözlerinin içine bakarken "Eletha'nın ihaneti, Vearis'in ihaneti onun ihaneti bir başkasının ihaneti... bunların ne önemi var?! Sen bir imparatorsun! Bir imparator başka bir hükümdara boğun eğer mi?! Benim oraya gitme amacım bana bir görev verilmiş olduğundan değil, en büyük sebep olarak kendimi denemek içindi. Eletha'nın karşısına bir gün mutlaka çıkacağız ve o gün ne yapacağımıza karar verirsek verelim kudretimiz en güçlülerden olmadıkça ona karşı hiçbir şansımız olmayacak" dedikten sonra bakışlarında yumuşama gelmişti. Sesine de yansıttığı bu yumuşaklıkla "Eletha'nın senin için ne kadar değerli olduğunu uyanışın sırasında yaşananlarla ilgili söylediklerinden anlayabiliyorum. İhanetinin de ne kadar sarsıcı olabileceğinden endişe ediyordum ama komutanlığın sırasında yaşayacağın başarı ile belki kendini konuşarak bir şeyler çözmekten daha çok rahatlatacağını düşünmüştüm. Ancak gördüğün gibi bir huzur vermediler..." dedikten sonra sakince yerine geçip "Bu olan bir ihanet değil, yalnızca krallığın çıkarları için kullanıyorlar. Bizim karşısında çıkar ettiğimiz işimiz de bu değil miydi?" dedi ve yanındaki yere eliyle buyur etti yüzündeki tebessümle "İstediğin zaman aracı durdurup geri dönebiliriz, belki krallığı yok etmek üzere savaş da açabiliriz, ama öncesinde oturup sakince konuşalım mı?" dedi.

Re: Kararan Karanlığın Karartıları (1. Kısım) | Diniel

Posted: 21 Aug 2024, 11:18
by GM - Dimensio
Konuşmaya başlamanla birlikte, Lenith’in yüzündeki korku bakışları giderek silinmeye başlıyor. Her bir kelimenden güç almaya başlamış gibi, sen konuştukça daha çok kendine güvenen bir ifadeyle yüzüne bakmaya başlayan Lenith, cümlelerin bittiği anda usulca yutkunmasının ardından buyur ettiğin yere doğru geçiyor ve yavaşça oturuyor. Lenith oturmasının ardından bakışlarını zemine doğru çeviriyor ve yüzüne ifadesiz bir tavır takınıp birkaç saniye sessiz kalmasının ardından “Eletha benim için değerliydi… Her ne kadar anlaşamıyor gibi görünsek de Cysa’da öyleydi. Cysa, her zaman gıptayla baktığım birisiydi. Onun özgüveni, kendini ifade edişi veya ne bileyim, duruşu bile… Tavırları rahatsız edici olabilirdi fakat, uyandığımız andan itibaren ben bir şaşkın ördek gibi ne yapacağını bilemez halde tutunacak bir dal ararken, Cysa çoktan varlığını ortaya koymaya başlamıştı.” diyor. Bu anlattıklarıyla geçmişte yaşadıklarını sanki bir kez daha yaşamaya başlayan Lenith bakışlarını sana doğru çevirirken “Sonra Komutan Agrupnia ile tanıştım… Onun heybeti ve bilgeliği bambaşkaydı… Cysa’nın yanında varlığımı hissedemezken, Agrupnia bana bir insan olduğumu öğretti. Oturmamış olsa bile bir benlik kazanmamı sağladı… Bir amaç gösterdi. Ve sonra Eletha… Onunla ilgili düşüncelerimi zaten biliyorsun.” diyor. Lenith bu cümlelerini söyledikten sonra sırtını at arabasına iyice yaslıyor ve kafasını hafifçe yukarı doğru kaldırırken, sanki ahşap tavanı delip geçen bakışları gökyüzüne kavuşuyor. Derin derin birkaç nefes aldıktan sonra Lenith yüzüne büyük bir gülümseme kondururken bakışlarını sana doğru deviriyor ve “Cysa artık yok... Agrupnia artık yok... Eletha artık yok... Uyandığımdan bu yana sahip olduğumu düşündüğüm kimse yok… Yanlış anlama, sen veya diğerlerini ayrı tutuyorum. Ama görüyorsun ya Diniel, beni ben yapan şeylerin tamamı artık yok…” diyor. Yüzündeki gülümsemenin altındaki derin burukluk açıkça ortaya çıkarken Lenith birkaç kez yutkunuyor ve ardından bedenini öne doğru atıp dirseklerini dizlerinin üstüne yerleştirmesinin ardından ellerini birleştiriyor. Bu kez bakışlarına hiç olmadığı kadar gerçekçi bir ciddiyet yükleyen Lenith “Peki madem öyle olsun… Dediğin gibi olsun Diniel… Bundan sonra Lenith ismiyle bilinen bu varlık, kendisine o seslenildiği şekilde davranacak! Korku İmparatoru! Lakin bu korku, Elzerad’tan başlayarak önce tüm iblisleri, sonra da tüm insanlığı saracak! Hadi bakalım, size istediğinizi veriyorum!” diyor. Bu sözleriyle birlikte bakışlarını şimşek hızıyla sana doğru çeviren Lenith, sanki bu kararıyla ilgili bir sorunun olup olmadığını tehditvari bir ifadeyle sana soruyor.

Re: Kararan Karanlığın Karartıları (1. Kısım) | Diniel

Posted: 21 Aug 2024, 22:46
by Diniel
Lenith'in yüzündeki korkunun silinmeye başlaması Diniel'in içinin rahat etmesini sağlıyordu onun değişimiyle uyumlu bir şekilde. Sakince konuşmak için oturmaya davet etmesi üzerine aldığı olumlu tepkiyle de sonunda doğru düzgün konuşabileceği için mutluydu.

Lenith'in oturmasının ardından yüzünde ifade bulundurmadan Eletha ve Cysa ile ilgili düşüncelerini söylemiş kendinin Cysa'ya göre durumunu kıyaslamıştı. Ardından bakışlarını Diniel'e çevirdiğinde anlayışlı bakışlarla karşılarken ona doğru hafifçe eğilip saçlarını usulca düzeltiyordu Diniel bir abla edasıyla. Ardından ellerini bacaklarının arasına aldı ve dinlediğini her halinden belli eden bir bakışla karşıladı onu.

Agrupnia'nın onun bir insan olduğunu öğrettiğini söylemişti. Bu konudaki başarılı gibi gelmemişti onun için. Gösterdiği amacın ne olduğunu da bilmiyordu ancak soracaktı. Eletha'yı ise zaten önceden konuştukları için biliyordu.

Cümlelerini söyledikten sonra sırtını iyice at arabasına yaslayıp gökyüzündeki yıldızlara bakıyormuş gibi dikti gözlerini. Aldığı derin nefeslerin ardından yüzüne yerleştirdiği büyük gülümsemeyle beraber bakışlarını Diniel'e çevirdiğinde Diniel onun olumlu bir şey söyleyeceğini sansa da kurmaya başladığı cümlelerle beraber yüzündeki tebessüm siliniyordu. Kendisini kendisi yapan şeylerin tamamının yok olduğunu söylemişti. Diniel zihninde derhal buna karşı çıkacak cümleler kurabiliyordu. Ancak ağzına seçtiği cümlelerden birini almak için erken olduğunun farkındaydı.

Lenith bedenini öne doğru uzatıp dirseklerini dizlerinin üstüne yerleştirmiş, ardından ellerini birleştirip bakışlarına hiç olmadığı kadar büyük bir ciddiyet yerleştirmişti. Benzerini bir kere de ona dokunup soğuktan korumaya çalıştığı sırada görmüştü Diniel. Lenith'in ona atfedilen kimliği kabullenip, Korku İmparatoru olacağını, bunun kudretini tadacak ilk iblisin Elzerad olduğunu ve diğer iblisleri, sonra da tüm insanlığı saracak büyüklükteki kudreti olacağını söylüyordu. Diniel ve diğerlerine istediğini alacağını söylemesinin ardından Diniel cümlesinin sonuna kadar koruduğu duru bakışlarını sürdürüyordu. Ardından şimşek hızıyla buna bir itirazı olup olmadığını tehditvari bakışlarıyla sorguluyordu. Diniel bu ifadesine iki saniye kadar sözlerinde ne kadar ciddi olduğunu anladıktan sonra yine de o an aniden çakan bakışına karşı bir anda gülmeye başlamış ardından gülüşünü hafif bir kahkahaya dönüşmesini engellemeye çalışsa da başaramamış fakat kısa sürede toparlanıp sıcak bakışlarla rahatça yaslanmış ve kollarını göğüs hizasında gevşekçe birleştirmişti.

"Demek sen de tehditkar bakışlarla baktın bana. Bu söylediklerinden sonra bütün bir ömür ciddi bakışlarla ortalıkta terör estirmeyeceksin değil mi?" demişti. Rahat bir nefes alışının ardından "Sen bence uyanışını şimdi gerçekleştiriyorsun. Ne Cysa ne Agrupnia ne de Eletha seni sen yapan şeylerdi. Sen sadece onları bildiğin için güvenli liman olarak görmüş olmalısın. Ayrıca Cysa gibi uyanır uyanmaz ortalığı karıştıran şımarığın teki olmak yerine diyarlardaki yerini bulmak için çabaladın. Diğerlerine göre çok daha insansın demek bu da. Yani... Sonuçta şimdiki ciddiyetinin sonuna kadar gerçek olduğuna zaten eminim, ama öncesinde bunu ortaya koymayıp kendini sürekli sıkıyor gibiydin. Bunu şu an karar verdiğin için yapıyor olduğunu düşünme bence. Sen başından beri buydun çünkü" dedikten sonra daha sırtı dik bir duruşa geçiyor ve sesinin tonunu daha dingin hale getirip "Bugüne kadar defalarca kez ortalığı yıkmayı düşündüm ama bir kere bile harekete geçmedim. Çünkü bilmediğim çok şey var. İki diyar hakkında da o kadar az şey biliyorum ki, hiçbir şey öğrenemeden doğamdaki yok edip hiçbir şeyi umursamadan yolumu açma dürtüsüyle ilerlersem hiçbir şeyim olamayacak ve anlamsız bir hayat sürecekmişim gibi geliyor. Bu sayede dürtülerimin önüne geçebiliyorum. İblisimsi yanımı gerektiğinde kullansam daha çok işime yarar diye düşünüyorum" dedikten sonra bakışlarını yerde birkaç saniye tutup düşüncesini söyleyip söylememe konusunda emin olduktan sonra bakışlarını ona çevirip "Biliyor musun, bir gün kendime özel, büyük bir mülk alıp köşemde kitap okuyorken kanepede Raldrin'in huzurla uyuduğu bir günün gelmesi için de koşullara uyum sağlıyorum. Dürtülerinle ortalığı yıkmadan önce belki de sen de insan boyutunda bir şeyleri keşfetmek istersin, ne dersin?" diyordu.