Page 1 of 3

Doğmuşlardan Gözü Döneni (Ecanus)

Posted: 05 Aug 2022, 13:46
by GM - Dimensio
Ela’nın sözlerinin ardından, kendi içine dönerek bir duyguyu yaşamayı arzuluyorsun. Kapandığın zihninde hissettiğin duygularla birlikte, az önce hissettiğin korku duygusundan sıyrılmaya çalışıyorsun. Gözlerini kapadığın anda bile sanki soluklarını hissettiğin iblisler bu aşamada odaklanmanı bir hayli zorluyor. Fakat yılmadan denemeye devam ediyorsun.

Denemelerin arasında etrafına biraz bakındığında değişen hiçbir şeyin olmadığını görmek, seni adeta daha da kamçılıyor. Gözlerini bir kez daha kapatıyor ve etrafından kendini soyutluyorsun. Fakat gözlerini her açışın, senin için yeni bir hayal kırıklığı oluyor. İblislerin halen var olduklarını ve sırf Ela’nın varlığı nedeniyle yerlerinde sabit durduklarını anlayabiliyorsun. Bu durum kendini bir şekilde güvende hissetmene neden olsa da, içten içe seni daha da kamçılıyor ve daha da yetersiz hissetmene neden oluyor. Ancak denemekten vazgeçmenin sonun olacağını bildiğin için bir kez daha kendine kapanıyor ve cümlelerini savuruyorsun.

Vücudun, artık neredeyse bir şeyler düşünmekten bitap düşüyor. Aklından geçirdiği her bir duygu, seni daha da kamçılıyor. Zihninde zuhur etmiş anları, konuşmaları ve tüm bu yaşananları defalarca kez tekrar yaşamana rağmen, durumunda herhangi bir değişiklik olmuyor. Ancak, halen daha gözlerinin önünde olan ve seni bir çırpıda yutmak için tetikten bekleyen iblisleri bir kez daha fark ettiğinde, elinden gelen başkaca bir şey olmadığını da anlayabiliyorsun. Gözlerini bir kez daha aynı yoğun duyguları yaşamak için kapattığında ise bir anda tanımadık, ancak pısırık, neredeyse duyulmayacak bir sesin yankılandığını hissediyorsun zihninde.

“Böylesine karanlık bir yerde ne işin var ki?”

Bir anda açılan gözlerinin birkaç metre önünde beliren 175 cm. boyunda, üzerini tamamen kapatan bir pelerini bulunan, yüzü tamamen karanlık içinde kalmış ve sadece yeşil gözleri parıldayan iblisle karşılaşıyor. İstemsizce bir anda çekindiğin iblisin yokluğu hissettiren varlığına şaşırıyorsun. Az önce gördüğün iblislerden dolayı halen daha bir tehlike altında olup olmadığını kontrol etmek için etrafını kolaçan ettiğinde, birkaç saniye önceki gördüğün iblislerden ve insanlardan hiçbirinin yerinde olmadığını fark ediyorsun. Karşındaki iblis ise, öylece durarak parıldayan yeşil gözlerini kaçamak bir şekilde sende sabitlemeye çalışıyor.

Image

Off Topic
Konuda pasiflik süresi 72 saattir. Önceki konunun devamı niteliğinde olması nedeniyle, önceki konuda -varsa- yapılan pasiflik(ler) bu konu için de geçerlidir.

Re: Doğmuşlardan Gözü Döneni (Ecanus)

Posted: 05 Aug 2022, 17:40
by Ecanus
Hareketlenmeye niyetliydi genç adamın yanındaki kişiler ama her birinin hissettiği, düşündüğü farklı şeyler olduğuna emindi. O'nun kendi gözleriyle gördüğü şeyleri acaba diğerleri, nasıl görüyordu? Gözlerini açtığı andan itibaren onu sarıp sarmalayan korkunun üstünden nasıl gelebilirdi ki? Üstelik, dayanağı olan hiçbir şeyi bulunmayan biri nasıl olur da yoluna devam etme cesareti gösterebilirdi? Genç adam, hayatta kalma isteği ve bu hayatın bir değeri olduğunu düşünerek cesaretini toplamaya çalışıyordu. Her ne kadar o bunu istese de çevresindeki koşullar baskısına devam ediyordu pek tabii. Kendini korkusundan alı koyamıyordu ama buna alışması gerektiğini de göz önüne alıyordu sürekli. Acaba kendisinin duyduğunu düşündüğü ve onun gözlerine açmasına neden olan uyarı, korku muydu? O sesten sonra gördüğü hiçbir şey şu ana kadar onu bu kadar korkutmamıştı oysa ki.

Ela'nın ona söylediği şeyi yapmaya çalışacaktı. En azından, şu ana kadar pek fırsatı olmasa da onun için en önemli olan şey değer kavramıydı. Bu kavram, herkes ve her şey için geçerliydi ve şahısların ötesinde olan bir durumdu. Bunca yaşadığı şeyin bir değeri olmalıydı. Feda edilenlerin, feda ettiklerinin ve devam edilen yolun bir değeri olmalıydı ki bu hayat, bir yaşama dönüşebilmeliydi. Gerçeği görmenin değerini diğerlerinin hiçbir şey hissetmediği yerde kendisinin korkmasından, korkunun etkisinin cesur olanı nasıl boğduğunu anlayabilecek duruma gelmişti şu kısa yaşanmışlıkta. Her şeyde bir değer aramak belki çoğu yaşama göre vakit kaybıydı hatta kendisi de zaman zaman böyle düşünüyordu ama her şeyin sonunda bir değeri olacağı, bu kaçınılmaz bir gerçeklikti.

Ona verilen bu şansı iyi değerlendirmeliydi. Onu koruyan hanımefendiden, koşulsuz şartsız gördüğü bir yardım eli vardı ve bu elin genç delikanlı için bir değeri vardı. Kadının kendini adeta feda eden, korkularına göğüs gerdiği bu durumda onun yaptıklarını boşa çıkarmamak ve kendisinin inancına göre bunların hepsinin bir değeri olduğunu göstermek için mücadele etmeliydi. İşte tam olarak bu noktada hayat bir yaşama dönüşüyordu. Çünkü artık yaptıklarının bir anlamı, yapacaklarının bir başkasına olan etkisi ve sonucu var eden çıkarları vardı. Bu düşünceleriyle birlikte duygularını dizginleyip, kendisine yürüyebileceği başarılı bir yol oluşturmak için korkusunu yenmeye çalışıyordu...

Denemeye devam ettiği noktada ne kadar zorlansa da bir şekilde başarmak istiyordu. Hiçbir şeyin değişmediğini görmek onu karanlık bir derinliğe çekiyor olsa da mücadele etmeyi bırakmıyordu. Gözlerini her açtığı vakit bu mücadelenin kolay kazanılmayacağını gösterir nitelikte olaylar yaşanmaya devam ediyordu. Etrafındaki iblislerin surat ifadeleri onu ne kadar korkutuyor olsa da Ela'nın varlığı onları tuttuğundan önceki sefere nazaran her defasında daha da odaklanmayı başarıyordu. Her başarısız olduğu denemede duygularına odaklanmanın ve onları yaşamanın ne kadar önemli olduğunu anlamaya başlıyordu çünkü bu şartlar altında bunu yapmak, neredeyse imkansızdı. Son bir kez daha gözlerini kapattığında yine en başta ki gibi bir sesin ona fısıldadığını duyuyordu ancak bu ses çok farklı bir sesti. Bu sefer tanımadık, ancak pısırık, neredeyse duyulmayacak bir sesin yankılandığını hissediyordu zihninde.

Gözlerini açtığı vakit karşısında gördüğü şey uzun boylu, üstü tamamen bir çarşaf veya pelerin olduğunu anlayamadığı bir şey ile yüzünü kapatmış ancak gözlerinin parıltısını engelleyememiş bir iblis ile karşılaşıyordu. Fakat daha önce varlığıyla onu korkutan iblisler gibi değildi bu sefer karşısında duran bu gizemli varlık. Etrafındaki tehlikenin devam edip etmediğini kontrol etmek için kolaçan etmeye koyulduğu vakit sadece ikisinin olduğunu görüyordu. Sadece iblisler değil ayrıca demin gördüğü kişilerde yanında değillerdi. Bu sırada karşısındaki iblis ise gözlerini ondan kaçırıyor gibiydi ancak uzaktan yine ona bakmaya devam ediyordu.

İblisin sorusuna cevap vermek için konuşmaya başlıyordu genç delikanlı:
"Bilmiyorum... Buraya kendi rızamla gelmediğimi söylesem seni sinirlendirmiş olur muyum?" diyor ve bir süre duraksadıktan sonra tekrar söze giriyordu

Kendim ile ilgili kayıp olan bazı şeyleri bulmaya çalışıyordum. Nice karanlıkların içinden geldiğimi sayamam bile. Ancak bu karanlıkta seninle karşılaşmak bir nebze de olsa beni rahatlattı. En azından benimle konuşabiliyorsun. O kadar zamandır yalnız kaldım ki; bir ses duyduğum vakit başıma felaket geleceğini düşünmeye başladım doğrusu!" diyor ve gülerek karşısındaki iblisin gözlerinin içine bakıyordu. Gülümsemesinin geçmesinin ardından bu sefer karşısındakinin kim olduğunu göremediği için sorular sormaya başlıyordu ve merakını, öğrenme arzusunu göstermekten de çekinmiyordu:

"Kendini gizlemeye çalışıyormuşsun gibi geldi ama seni temin edebilirim ki gözlerin, çok uzaktan görülebilir bir parlaklıkta. Senin bana sorduğun soruyu ben cevapladım; sıra sende! Sen böyle bir karanlıkta ne arıyorsun? Çünkü ben aradığım şeyin sen olduğunu düşünmeye başladım. Ayrıca benden korkmana gerek yok, sana zarar vermek için bir sebebim yok. Bu karanlıkta kalmak da benim için sadece vakit kaybı. Ve bir çok şey gibi vakit, oldukça değerlidir! " diyordu. Lafını bitirdikten sonra karşısındaki iblise adımlayarak yaklaşmak istiyordu. Eğer o da bunu sıkıntı etmezse en azından uzakta durmak yerine biraz daha yaklaşmak, karanlığın içindeki detayları görmek ve iblisin gerçekten ondan zarar görmeyeceğine onu ikna etmek istiyordu.



Re: Doğmuşlardan Gözü Döneni (Ecanus)

Posted: 08 Aug 2022, 10:16
by GM - Dimensio
İblisin sorusu üzerine başladığın konuşmanda, sorduğun ilk soru üzerine iblisten herhangi bir belirgin yanıt alamıyorsun. Ardından yaptığın konuşmanın iblis tarafından dinlenildiğini sadece bakışlarının üzerinde olmasından dolayı anlayabiliyorsun. Ancak iblisin bakışları üzerinde olsa bile, dikkatinin sen de olduğu konusunda pek emin olamıyorsun. Bu nedenle konuşmanın sonuna eklediğin gülümsemenin ne kadarının iblise geçtiği de senin için bir muamma oluyor. Bu ana kadar karşında duran ancak nefes alıp verdiği bile belli olmayacak kadar silik duran iblisle bir kez daha konuşmaya başlıyorsun. Konuşmanı yaptığın sırada iblisin gözlerinin önce kısılıp sonra büyüdüğünü fark edebiliyorsun. İblisin bu hareketi, kafanda herhangi bir somut düşünce uyandırmasa dahi, en azından söylediklerini dinlendiğini anlamanı sağlıyor. Bu sayede cümlelerini sonlandıracak kadar konuşabiliyorsun. Konuşmanı sonlandırdıktan sonra iblise doğru attığın adım ile birlikte, iblisin de bir adım geri çekildiğini görebiliyorsun. Bu esnada iblis “Lütfen.” diyerek yaklaşmamanı istediği belli ediyor. Hemen sonrasında ise aynı pısırık ve çekingen ses tonuyla “Gözlerim…” diyor. Pelerinin altına gizlenmiş ellerini karanlık yüzüne götüren iblis gözlerini kapatır gibi bir hareket yaparken “Eğer yeterince cesaretim olsa gözlerimin bu dikkat çekiciliğinden kurtulmak için onları oyardım.” diyor acizliğini her bir kelimesine işlercesine. Sonrasında elini yavaşça indirirken sorduğun soruya istinaden “Burası benim yurdum, senin aksine. O yüzden burada olmam normal, değil mi?” diyor. Kendinden pek de emin olmayan bu sorusunun ardından ise “Aradığının ben olduğunu nereden biliyorsun ki? Hem ayrıca, insanlar her zaman korkutucu olmuştur.” diyor senden ve senin gibilerden çekindiğini açıkça belli ederek.

İblis tüm konuşması esnasında, sürekli olarak aranızdaki mesafeyi kontrol ediyor gözleriyle. Bu haliyle de ona yaklaşmak istersen bile, arkasına bile bakmadan kaçacağını hissedebiliyorsun. Az önce gördüğün iblislere kıyasla da, iblisin bu ürkek ve çekingen tavrı ister istemez sana bir hayli ilginç geliyor.

Re: Doğmuşlardan Gözü Döneni (Ecanus)

Posted: 08 Aug 2022, 13:52
by Ecanus
Efendim, misafir yoğunluğu ve bu hafta sınavımın da olması sebebiyle bu hafta biraz pasiflik yapabilirim. Şimdiden kusura bakmayın :(

Re: Doğmuşlardan Gözü Döneni (Ecanus)

Posted: 11 Aug 2022, 12:53
by Ecanus
İblisin üzerine doğru hareketlenen genç adam bunu yavaş, bebek adımları ile yapmaya çalışmış olsa da aldığı tepki anında gerçekleşmişti. Demek ki konuşabiliyor ve normal duruyor olsa da iblis, insanlarla arasındaki mesafeyi korumayı biliyordu. İzlenimi bu yöndeydi zira böylesine karanlık ve ucu olmayan bir bölgede karşılaştığın tek kişiye neden böyle bir tavır takınırsın ki? Genç adam bunu garip bulsa da şu anlık oyunu kuralına göre oynamayı tercih ediyor ve iblisi izlemeye başlıyordu. Genç adam gözlerinden bahsettiği konuda iblisin tavırları onu bir konuda oldukça korkutmuştu; iblis oldukça nefret doluydu kendisine karşı. Gözlerini oymaktan bahsederken ki ses ve tavırları onlardan gerçekten nefret ettiğini belirtmesi genç adamın zoruna gitmişti. Bunun üzerine şaşkınlık içeren ve kısa süreli tecrübesine dayanarak bu konu hakkında fikrini belirtmek istedi:

"Dikkat çekiciliğinden kurtulmak mı? Sen kafayı mı yedin? Eğer benden başkası seni görmüş olsaydı büyük ihtimal korkudan aklını kaybederdi! Hem, bir konuda seni anlayabiliyorum." dedikten sonra derin bir nefes verip tüm ciddiyetiyle, tüm içindeki karanlıkla konuşmasına devam etti: "Gözlerimi her açışımda o kadar çok vahşete tanık oldum ki artık neye baktığımın, nereye baktığımın bir önemi kalmadı. Gördüklerim, göreceklerim için bir teminat oldu ve artık... Artık neyden korkup korkmayacağımı bile bilmiyorum. Bu yüzden söylediklerimle seni küçümsediğimi düşünüyorsam yanılıyorsun. Sen gözlerinle dikkat çekebiliyorsan ben de gözlerimle neye dikkat etmem gerektiğini biliyorum..." dedi ve bir süre sustu. Bu sessizliği sırasında öfkesini kontrol edebilmek için, acizliğini örtebilmek için var gücüyle yumruklarını sıkmaya başladı ve bir süre karşısındaki iblisi unutup karanlığa daldı. Çok kısa bir süre sonra ise tekrar iblisin konuşmasına ortak oldu ve ona dikkat kesildi.

Genç adamın sorduğu ve onun düşündüğü tesadüf noktası iblisin yaşadığı yer olduğunu duyunca oldukça şaşkına döndü. Gözlerini kapatmadan önce gördüğü yer ile buranın tamamen farklı olduğunu söyleyebilirdi. Fakat bir iblis nasıl olur da böyle bir yerde yaşayabilir? O zaman dışarıda gördüğü şeyler iblis değil miydi? Kafasında bu sorular dönmeye başladığı noktada iblisin bir de insanların daha korkutucu olduğunu söylemesi... Genç adamın kafasını karıştırmaya başlarken çekincesi de onu şaşırtıyordu. Sanki bir adım daha atsa arkasına bakmadan kaçacakmış gibiydi gözlerinden bunu sürekli kontrol ettiği anlaşılıyordu.

Bunun üzerine onunla konuşurken ki hal ve tavırlarında bir değişiklik yapmama kararı aldı ve aceleci olmanın faydası olmayacağını düşündü. Daha sonrasında ise konuşmanın devamının gelmesi için tekrar konuya girdi:

"Burası... Senin evin mi? Böyle karanlık bir yerde; neden gözlerini çıkartmak istersin ki? Benden başka birileri mi var? Benim görebildiğim tek şey sensin. Hatta, şu üstündekileri çıkarırsan belki seni daha net görebilirim. " dedikten sonra olduğu yerden hiç kıpırdamadan konuşmaya devam etti: "Neden böyle düşündüğümü biliyor musun? Gözlerimi kapatıp görmem gereken, benim için değerli olacak olan bir şeyler olması için tekrar gözlerimi açmak istedim. Gözlerimi ilk açtığımda ise senin olağanüstü derecede etkileyici gözlerini gördüm. Karanlığın içinde, üstünde bir çeşit pelerin ile kendini gizlemeye çalışan; korkutucu parlaklığa sahip olan birisi bana insanların daha korkutucu olduğunu söylediği zaman gerçekten şaşırtıcı oluyor. Üstelik gözlerimi kapatmadan önce gördüğüm şeylerin yanında sen, çok farklı gözüküyorsun..." diyordu. Son cümlesinde ise karşısındaki iblisi yüceltme amacı vardı. Çünkü buraya gelmeden önce gördüğü şeyler gerçekten kötü, çirkin gözüküyordu.

Daha sonrasında ayakta iken durduğu, tam üstüne bastığı yeri işaret edip parmağıyla tekrar konuşmaya başladı:
"Eğer senin için de sakıncası yoksa tam olarak ayaklarımın bastığı yere oturabilir miyim? Hareket edeceğimi düşündüğünden ötürü tedirgin oluyorsun ve emin ol bu sadece garip gözüküyor. En azından oturursam hem dinlenirim; hem de sana bu gereksiz tedirginliği yaşatmam. Üstelik, bu karanlıkta yapacak hiçbir şeyimiz olmadığı için belki tanışırız diye düşündüm. Herhangi bir ismin var mı? Madem evine davetsiz olarak geldim en azından düzgünce bir tanışmanın kimseye zarar vermeyeceğinden emin olalım istiyorum." diyor ve iblisin cevabını dinledikten sonra oturacaktı eğer oturmasını isterse. Ancak o bu hususta bir şey belirtmez ise ayakta durmaya devam edecekti.

Re: Doğmuşlardan Gözü Döneni (Ecanus)

Posted: 12 Aug 2022, 10:33
by GM - Dimensio
Konuşmaya başlamanın ardından iblisin gözleriyle seni takip ettiğini fark edebiliyorsun. Ancak bakışlarını mümkün olduğunca kısık tutmaya çalışan iblis, sanki gözlerinin bu belirginliğinden kaçınmak ister gibi duruyor. Sen konuşma sürdürdükçe omuzları düşen ve yorgun bir hale bürünen iblis, oturmak istemen karşısında da herhangi bir belirgin tepki vermiyor. Tıpkı söylediğin onca söze karşı herhangi bir tepki vermemesi ve tepki verecek gibi durmadığı gibi… Fakat konu iblise ismini sorduğun kısma geldiğinde, iblisin gözlerinin korkuyla büyüdüğünü ve geriye doğru attığı beceriksiz adımların ardından yere düştüğünü görüyorsun. İblis, yere düşmesine rağmen kendini geriye doğru ittirerek senden uzaklaşmaya çalışırken “Hayır hayır hayır hayır hayır hayır!” diyor. Bir süre sonra aynı kelimeyi yinelemeye devam etse bile artık sesi pısırıklıktan ve ürkeklikten çıkmayacak bir hal alıyor. Sanki bir dehşet tablosu görmüş gibi geriye doğruya hareketlenen iblis, bulduğu ilk anda ayağı kalkıp var gücüyle senden kaçmak için koşmaya başlayacak gibi duruyor. Ancak içten içe, iblisin hapsolduğu pısırıklık içerisinde, kaçmayı başaracak cesaretinin bile bulunmadığını hissediyorsun.

Re: Doğmuşlardan Gözü Döneni (Ecanus)

Posted: 21 Aug 2022, 22:23
by Ecanus
Konuşması devam ettiği sırada yere oturmayı düşünmüştü. Karşısındaki kişinin rızasını da alıp eyleme geçmek istiyordu genç adam ama karşısındaki iblis, bu konularda fikir beyan edebilecek bir varlık değildi. Genç adam düşündüğü şeyleri gerçekleştirirken gördüğü şeyler karşısında hayrete düşmüştü. İblis, o kadar değişik hareketler sergiliyordu ki aklını kaçırmış olabileceğini düşünmemek elinde değildi. İblisin böyle garip davranması bir anlığına genç adamı güldürmüştü. Neden bu kadar korktuğuna anlam verememiş olsa da oturduğu yerden, böylesine bir etki bırakmak doğrusu hiç istemediği bir şeydi. Tam olarak onu konuşturmayı başarmışken bir anda işlerin böyle ilerlemesi hiç hoş bir durum değildi.

İblisin böyle hareketler yapması sonucunda gülerek konuşmaya başladı genç adam:

"Sakin ol! O kadar korkunç birine mi benziyorum cidden?! Sadece seninle tanışmak için basit bir soru sormuştum! Seni bu kadar korkutan şey ne ki? Senin gibi birine baktığım zaman böyle şeylerin çok değerli olduğunu düşünmeye başladım. Söylesene, madem benim sana sorduğum şeyler senin böyle olmana sebep veriyor sen bana anlat. Bu kadar korkmanın sebebi ne? Bu kadar korktuğun zaman başkalarının seninle ilgili nasıl düşüncelere sahip olur diye düşünmüyor musun? Azcık cesur ol ve hayatını yaşamak için eğlenmene bak! Şu haline bak, gözlerinle başkalarını korkudan donmalarına sebebiyet verebilecekken kaçacak yer arıyorsun!" diyecek ve küçümser şekilde gülecekti bu duruma.

Sonrasında ise şöyle devam edecekti cümlelerine:

"Buraya geldiğimden beri hiç anlamadığım şeyler yaşıyorum. Bir de üstüne sen çıktın! Şu işe bak! Oturduğum yerden bile benden ölümüne korkuyorsun! " diyecek ve etrafı incelemeye devam edecekti bir şeyler görmeye çalışacaktı. Belki de iblisin korkmasının sebebi kendisi değildi bunu tecrübe etmesi gerekiyordu.

Re: Doğmuşlardan Gözü Döneni (Ecanus)

Posted: 22 Aug 2022, 12:40
by GM - Dimensio
Konuşmaya başladığın anda, iblis son derece kati bir emir almış gibi olduğu yere sabitleniyor. Daha konuşmanın başında kullandığın iki kelime ile iblisin tüm uzuvlarını ele geçirmiş gibi hissediyorsun kendini. İblisin silik ve pısırık mırıltıları, sessiz nefes alıp vermelere dönüşüyor ve iblis, içinde korku barındıran parlak gözlerini seninkilerden alamıyor. Sarf ettiğin her bir kelime ile sanki vücudunda yaralar açılmış gibi rahatsızlık duyan, ancak bunu bile dile getirmekten çekinir gibi duran iblis, ne yapacağını bilemez bir halde öylece olduğu yerde çökmüş bir şekilde durmakla yetiniyor. Sorduğun sorulara, söylediğin laflara verebilecek hiçbir cevabı yokmuş gibi, varsa bile bunları söylemekten çekinir bir vaziyette sadece bakmakla yetiniyor iblis.

Son cümlelerini etmenin ardından etrafını incelemeye başladığında, karanlığın dışında hiçbir şeyin var olmadığını görüyorsun. İblisin bu karanlıktan geldiğini veya en azından burada var olduğunu düşündüğünden, iblisi korkutan veya ürküten şeyin bu karanlık olmadığını anlayabiliyorsun. Geriye kalan tek seçeneğin kendin olmasıyla yüzleştiğin sırada ise iblis titrek bir sesle “Ben korkmuyorum!” diyor he ne kadar sesindeki titreme korkusunu ele veriyor olsa da. İblis olduğu yerden yavaşça doğrulmaya başlarken “Sadece istemiyorum.” diyor anlamsız bir soruya, anlamsız bir cevap verir gibi. Olduğu yerde tamamen doğrulduğunda ise bakışlarını sana sabitliyor ve “Ne insanlar ne de başka iblisler… Korkum sadece bir kılıf… Tek istediğim, kimseye bulaşmadan yaşayıp gitmek.” diyor. Bu sözlerinin ardından iblis parlak gözlerini biraz kısarken “Bu yüzden sakın bir daha bana ne yapmam gerektiğini söyleme!” diyor.

Re: Doğmuşlardan Gözü Döneni (Ecanus)

Posted: 26 Aug 2022, 00:52
by Ecanus
Genç adam öfkesini dile getirerek aslında karşısındaki varlığı umursuyordu. Çünkü bu hayat, gizlenerek ve korkarak yaşanamazdı. Hayat dediğin şey değerleri sırtında taşıyan bir katır misali idi onun için. Yolun başında yüksüz olduğun bu macerada yolun sana neler getirebileceğini bilemediğin gibi sonunda da senden ne alacağını, ne vereceğini hiçbir zaman bilemezsin. Fakat değerler, senden asla götürmeyen aksine seni sen yapan, bu kervanı güçlendiren etmenlerdir. Bu yüzden taşıdığımız değerler ve onların bize kattıkları, yolun başı ve sonundan daha önemli idi genç delikanlı için!

Bağırmasının ardından karşısındaki iblisin hareketlerinde ufak çaplı farklılıklar hissediyordu. Bu sefer öncekinden farklıydı. Konuşmaları ile onu etkilediğinin farkındaydı ve bu ona sanki acı veriyordu. İblisin parlak ama içerisinde korkudan başka bir şey bulunmayan gözlerinin üstüne dikilmesi bunu doğruluyordu. Daha öncesinde hiç göz göze gelmemişlerdi. Fakat çekingenliğin hala devam etmekteydi ve bundan vazgeçmeyeceğine dair kendini şartlamıştı hareketleriyle.

Etrafı incelemeye devam ettiği vakit karanlıktan başka bir şey ile karşılaşmıyordu. Bunca korkunun, hareketlenmenin tek sebebi kendisi idi. Bunun farkına vardığında içten içe karmaşık hissediyordu ama şu an buna yer vermek, duruşunu sarsacak bir olaya sebebiyet verebilirdi. Karşısındaki iblis konuşmaya başladığı zaman onu hiç bölmeden, gözlerini gözlerinden hiç ayırmadan çok ciddi bir şekilde onu dinledi. Kendisi ile ilgili önemli şeylerden bahsederken korkusu onu ele veriyor olsa da önceki seferlere göre iblis, ciddiyetini de ortaya koyup isteğini dile getiriyordu. Üstelik karşısında duran insana da tehditkar bir şekilde uyarıda bulunuyordu.

Genç adam küçümser bir şekilde gülümsedi ve cevap olarak karşısındaki varlığa gerçekleri söyleme niyetindeydi:

"Korkmuyor musun? Korkmak mı istemiyorsun?! Senin bu kılıfın sadece kendini örtebileceğin, kendini kandırabileceğin bir kılıf! Bunu, sadece sen öyle sanıyorsun! Sen, yaşamaktan korkmuyorsun, yaşamaya çalışıp bunu başaramamaktan korkuyorsun! İçindeki korkunun seni her zaman yaşamaktan alı koyacağını biliyorsun, çünkü zayıfsın!" dedikten sonra yukarıdan bakar şekilde kendini pozisyonladı ve konuşmasına devam etti:

"Bak, korkmak utanılacak bir şey değildir. Neye değer verdiğini gösterir ancak sen kendi yalanlarına o kadar inanmışsın ki bir korkak gibi onların arkasına saklanmışsın! Senin korkun bir kılıf değil sen, yaşamaktan ne kazanacağını bilmediğin için kendine yalanlar söylüyorsun! Ben de sana diyorum ki; en büyük korkun yaşayamamak olsun! Yaşamak, kendini değerli hissedebileceğin anları sana veren bir maceradır. Eğer bunu beceremeyeceğini düşünüyorsan gel, seninle birlikte bu yerden kurtulup bunu başaralım!" diyordu kendinden oldukça emin şekilde.Sözlerini dile getirirken ciddiyet ve cesaretinden asla ödün vermeyecek, onun arkasında saklandığı korkusunu yenmesi için ona destek olacağına dair izlenimler sağlamak istiyordu beden diliyle. Her yaşam, bir değerdir. Yaşayanın ne kadar değerli olduğunun bedeli ancak onun gerçekten yaşadığını düşündüğü vakit açığa çıkar. Genç adam, karşısındaki iblise bu fırsatı sunmak ve bu karanlıktan bir aydınlığa ulaşmak istiyordu.

Re: Doğmuşlardan Gözü Döneni (Ecanus)

Posted: 26 Aug 2022, 10:57
by GM - Dimensio
İblisin bir nebze de olsa değişen tutumuna karşılık olarak, cümlelerini kurmaya başlıyorsun ve iblis de olduğu yerden seni dikkatli bir şekilde dinliyor. Kimi zaman kısılan, kimi zaman ise açılan, ancak parlaklığından ödün vermeyen gözleri, iblisin seni dikkatli bir şekilde dinlediğini gösteriyor. Tüm konuşman sonlandığında ise iblis olduğu yerde sessizce kalıyor. Kafası hafifçe öne düşüyor, ancak yüzünün görünmemesi nedeniyle bunun utançtan mı yoksa başka bir nedenden mi dolayı olduğunu kestirmen mümkün olmuyor. Bir süre sessiz kalan iblis, kafasını hafifçe kaldırıp gözlerini tekrar seninkilerle buluştururken “Bana ne yapmam gerektiğini söyleme demiştim, öyle değil mi?” diyor. Hemen ardından, ince ancak bu ana kadar sergilediği tavırlar nedeniyle kendinden beklenmeyecek bir kahkaha atan iblis iki kolunu yana açarak “Siz insanlar… Her şeyi biliyorsunuz ve her şeyi yapabilecek kudrete sahip olduğunuzu düşünüyorsunuz, değil mi? Ama sana bir sır vereyim mi, insan?” diyor. Bu andan sonra sanki burnunun dibine yaklaşmak istercesine kafasını hafifçe ileriye ittiren iblis “Hiçbir şey bildiğiniz yok!” diyor. Bu cümlesinden sonra tekrar o ince ve neredeyse duyulmayacak olan kahkahasını atan iblis “Madem ben zayıfım insan… O zaman durdur beni! Seni bu karanlıkta terk etmemi engelle! İşte o zaman kimin zayıf olduğunu göreceksin!” diyor. Gözlerindeki son bir parıltıyı da tekrar sana gönderen iblis, bu cümlelerinden sonra arkasını dönüyor ve senden uzaklaşmak adına ilerlemeye başlıyor.