Göklerden Düşen (Esther)

User avatar
Esther
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 251
Joined: 17 May 2022, 16:06

05 Sep 2024, 15:29

}Şehrin mimarisi her ne kadar göze güzel görünse de aslında pek işlevsel değildi. Dağların eteklerine kurulmuş olan ve doğaya minimum zararın verilmesi hedeflenen bu şehirde ulaşım büyük bir problemdi. Düzensiz ve dar yollar kimi zaman at arabalarının dahi zorlukla ilerlemesine vesile oluyordu. Gece olmasına rağmen sokakta hala insanların oluşu, gündüz vakti oluşabilecek kalabalığı tahmin edilebilir kılıyordu. Bu kadar yoğun nüfuslu bir şehir için gerçekten de kötü bir tasarım yapılmıştı. Belki de bu ülkenin, Aclania'ya kıyasla daha fakir olmasının sebebi budur diye düşünmeden edemedi.

Kısa bir süre daha at arabasıyla birlikte yolculuk ettikten sonra arabayı diğer atların ve at arabalarının da bulunduğu bir binanın önüne bıraktılar ve at arabasından ayrıldılar. Esther yürüme fikrine karşı değildi fakat pek istekli olduğu da söylenemezdi. Her ne kadar şehri gece görmek istiyor olsa da ilk olarak tepede güneş varken görmenin daha iyi olabileceğini düşünüyordu. Aydınlık havada şehrin karmaşık yapısını daha iyi kavrayabilir ve zamanı geldiğinde plan yapmak için kullanabilirdi. O her zaman en kötü senaryoya göre plan yapan tipte bir insandı. Sürekli olarak kafasında çeşitli senaryolar yazan ve bu senaryolar üzerinden plan tasarladığından ötürü coğrafya bilgisinin ne kadar önemli olduğunun da bilincindeydi. Dolayısıyla bu devasa şehirdeki her bir sokağı, her bir binayı gezmesi ve öğrenmesi gerekiyordu.

Esther çevresini incelemekle meşgul olduğu sıralarda Azahil'in yanına bir adam yaklaştı ve yerel dilde konuşmaya başladılar. Adam konuşmaya devam ettikçe Azahil'in suratındaki ifade gittikçe daha da çöküyordu. Her zamanki patavatsız tavrı ortadan kalkmış ve yerine ciddi bakışlara sahip bir surat gelmişti. Bu bakışları uzaktan da olsa görmek Esther'in istemsizce gülümsemesine vesile olmuştu. Her ne kadar ne konuştuklarını bilmiyor olsa da Azahil ve kendisi için kötü bir şey olduğunu anlayabilmişti.

Azahil ve adam yaklaşık bir dakika boyunca konuştuktan sonra Azahil hızlı adımlarla yanına geldi. Beceriksiz bir şekilde suratına gülümseme yerleştirmeye çalışsa da pek başarılı olamayışı Esther'in daha da mutlu olmasına vesile olmuştu. Derin bir nefes verdikten sonra durumu kısaca Esther'e özetlemiş olan Azahil bir anda arkasını dönerek ilerlemeye başlamıştı. Azahil büyük ihtimalle Esther'in kendisini takip etmesini bekliyordu fakat genç kız bulunduğu yerden tek bir adım dahi atmadı. Suratındaki gülümseme tamamen ortadan kaybolmuş ve yerini çatılmış kaşlara sahip sinirli bir ifadeye bırakmıştı. Genç kız duygularını gizlemekte hiçbir zaman yetenekli olmamıştı, zira böyle bir niyeti de yoktu. "Bana emir veremezsin Azahil." demişti sinirli bir ses tonuyla. Bu sözlerinden sonra biraz daha sakinleşmeyi başarmış olsa da hala sinirli olduğu net bir şekilde belli oluyordu. "Gelmeyeceğimi söylediğim takdirde yapabilecek hiçbir şeyin yok, yanılıyor muyum? Ne de olsa acelen var. Aludirler buraya gelmeden önce senin oraya gitmen gerekiyor. Benimle uğraşacak vaktin yok." Genç kız her ne kadar sinirlenmiş olsa da hala sakin bir şekilde düşünebilme yetisine sahipti. İçerisinde bulunduğu durumu hızlıca analiz etmeyi başarmıştı. Fakat sonrasında kibrine yenik düşerek çizgiyi aşan bazı sözler etmişti. "Yalvar Azahil... Seninle gelmem için yalvar... Gururun mu yoksa O'na olan bağlılığın mı daha kudretli görmek istiyorum." Esther'in kaşları her ne kadar çatık olsa da ses tonu sinirli değil, kibirliydi.

Esther her ne kadar kibrine yenik düşmüş olsa da aslında söylediği sözler sadece kendisini tatmin etmek için değildi. Azahil'in seçeceği yola bağlı olarak hem Azahil hakkında hem de Aledesler hakkında daha fazla bilgi elde edebileceğini düşünüyordu. Esther gerçekten de Aledesler için önceliğin kendileri mi yoksa O diye bahsettikleri kişinin ulu amaçları mı olduğunu merak ediyordu. Her ne kadar Azahil O'nun amaçlarına hizmet etme amacında gibi gözükse de bunlar sadece laftaydı ve eyleme geçirmeden hiçbir anlamı yoktu.
Image

KÜNYE
İsim: Esther
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 22
Boy: 178
Kilo: 54
Sınıflar: Etkileyici - Defansif - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/40/0
Mevcut Para: 8000
İtibar: 7

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 9
İrade: 20
Zeka: 10

ALUDİR STATLARI
Görü: 5
Hakimiyet: 10
Mevcudiyet: 13

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

---------------------------------------------------

Image

KÜNYE
İsim: Dia (Masum kişi/kişiler anlamına gelmektedir)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.02
Kilo: 20
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 5
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 10

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER
Peri Dokunuşu (5. Düzey)
Peri Salınımı
Rüzgarlı Gün (5. Düzey)
Mutlak Olan (Karakteristik Teknik) (2. Düzey)
Peri Kabusu


İblisin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

06 Sep 2024, 18:10

Azahil, tıpkı düşündüğün gibi senin arkandan geldiğini düşünen adımlarla ilerlerken, sözlerinle birlikte arkasını dönüyor. Hareketsizliğin sayesinde çoktan aranızda girmiş mesafe, Azahil için hiç de beklenmedik kadar çokmuş gibi görünürken, Azahil bir yandan seni dinliyor. Yüzündeki ciddi ifadeye gölge düşüren bir şekilde yüzüne hafif bir tebessüm ekleyen Azahil, son cümlelerinle birlikte gülümsemeyi bırakıyor ve kaşlarını hafifçe çatıyor. Konuşmanı sonlandırmanın ardından birkaç saniye sessiz kalan Azahil, herhangi bir şey söylemeden sana doğru adımlamaya başlıyor. Aranızda birkaç adım kalana adımlayan Azahil, bu adımlamaları sırasında yere çevirdiği bakışlarını da yavaşça sana kaldırıyor. Gözlerini gözlerine kilitlediği anda adım atmayı da kesen Azahil “Seninle ilk iletişime geçişimizi hatırlıyor musun Esth’im? Urilirn aşığı Yreona mıydı yoksa kokulu Arnarma mı? Hatırlayamadım…” diyor. Hemen ardından ise ciddi suratına yerleştirdiği alaycı bir tebessümle sana bakmayı sürdüren Azahil “Yine yok edilmeye yüz tutmuş bir yerleşkeydi sanırım, doğru mu?” diyor. Sorularını senden bir cevap veya teyit almak için değil de daha çok konuya olan ilgini arttırmak için sorduğu belli olan Azahil aldığı hafif bir nefesin ardından “Benzer bir olay ve bu kez Clevania içerisinde… Bu iki olayın kesişim kümesinin sen olması büyük bir tesadüf mü? Bunu bulamayacaklar mı sanıyorsun?” diyor. Bu sözleriyle birlikte özgüveni tazelenmiş gibi omuzlarını dikleştiren Azahil suratına bir süre baktıktan sonra, o eski tavrına geri kavuşmuş gibi gülümsemeye başlarken “Ah~~ Ya beni dinlememişsin ya da anlamamışsın Esth’im! Ben senin bildiğin erkeklerden değilim… Ve sen de benim bildiğim kadınlardan değilsin! Seni tehdit ederek veya sana gövde gösterisi yaparak bir şey elde edemeyeceğimi biliyorum… Hem böylesi de çok kolay olurdu, değil mi?” diyor. Bu sözlerinin hemen ardından ise bakışlarını kısıp sanki evrenin sırrını verecek gibi usulca sana sokulup dudaklarını kulağına kadar getirmesiyle birlikte Azahil “Ah~~ Seni burada bırakıp gittiğimde nelerden mahrum kalacağının farkında mısın Esth’im? Başına gelebilecek onca musibetin umurunda olmadığını biliyorum… Ancak neler arzuladığını da biliyorum… Benim yalvarmam veya yalvarmamam… Umurunda olan şeyin bu olmadığını ikimizde biliyoruz! Ne de olsa sen, Özgür Esth’imsin, yanılıyor muyum?” diyor.

Azahil cümlelerini kulağına fısıldamasının ardından, bedenini yavaşça geriye doğru çekiyor ve kafasını hafifçe sallayarak son sözlerine bir onay ortamı yaratıyor. Ancak ardından, sanki yanağından gizli bir makas almışçasına arkasını dönen Azahil “Ah~~ Ben gidiyorum! Beni tanımışsan, arkamdan ne düşündüğünü de çok önemsemeyeceğimi biliyorsundur. Özgürlüğünün hangi yolu seçtiği sana kalmış, ben elimden geleni yaptım Esth’im!” diyor. Azahil sağ kolunu havaya kaldırıp elini yavaşça sallayıp indirmesiyle birlikte, senden uzaklaşan adımlar atmaya başlıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Esther
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 251
Joined: 17 May 2022, 16:06

07 Sep 2024, 00:23

Karşısındaki adamın hemencecik amacını çözmüş olması pek hoşuna gitmese de verdiği karar hafifçe gülümsemesine vesile olmuştu. Esther aldığı cevapla birlikte Aledeslerin nasıl bir yapıya sahip olduğunu az çok kavramayı başarmıştı. Her ne kadar bir kişinin peşinden gitseler de aslında hepsi kendi çıkarları için o kişiyi takip ediyor gibiydi. Azahil zaten öncesinde kendisine böyle olduğunu açıklamıştı fakat gerek onun hareketleri, gerekse Urilirn'in hareketleri tam aksini gösteriyordu. Tekrardan kendisini zincirlemesine vesile olacak kişilerle birlikte takılmak gibi bir niyeti yoktu açıkçası. En azından aralarından bazılarının böyle olmadığını görmek hoşuna gitmişti.

Esther'in bir numaralı önceliği kendi olmasına rağmen bir yandan da Urilirn ve Theo'yu da bulmak istiyordu ve açıkçası bunu tek başına yapması mümkün değildi. Her ne kadar ihtiyacı olduğunu düşünmese de Urilirn kendi hayatını kurtarmıştı. Esther öncesinde de birilerine borçlu kalmayı seven birisi değildi fakat içinde kabaran kibir duygusu bunu daha da körüklüyordu. Ne pahasına olursa olsun Urilirn'e borcunu ödemesi gerektiğini düşünüyordu ve açıkçası Urilirn'in başına kötü bir şeyler gelmiş olmasını umut ediyordu. Bu sayede ona olan borcunu daha rahat ödeyebilirdi.

Azahil arkasını döndükten hemen sonra genç kız suratındaki hafif tebessümle birlikte hızlı adımlarla ona yetişti. Elinin arkasıyla omzuna hafifçe vurduktan sonra "Senden beklediğim gibi. Yalvarsaydın gelmeyecektim." dedi. Hemen ardından suratındaki masum gülümseme alaycı bir ifadeyle yer değiştirdi. "Gerçi seni yalvarırken görmek de eğlenceli olurdu." Hemen ardından devam etti. "Planımız ne? Gelen Aludirleri mi katlediyoruz?" Son sözlerini iletirken genç kızın suratında dost canlısı bir gülümseme vardı.
Image

KÜNYE
İsim: Esther
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 22
Boy: 178
Kilo: 54
Sınıflar: Etkileyici - Defansif - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/40/0
Mevcut Para: 8000
İtibar: 7

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 9
İrade: 20
Zeka: 10

ALUDİR STATLARI
Görü: 5
Hakimiyet: 10
Mevcudiyet: 13

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

---------------------------------------------------

Image

KÜNYE
İsim: Dia (Masum kişi/kişiler anlamına gelmektedir)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.02
Kilo: 20
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 5
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 10

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER
Peri Dokunuşu (5. Düzey)
Peri Salınımı
Rüzgarlı Gün (5. Düzey)
Mutlak Olan (Karakteristik Teknik) (2. Düzey)
Peri Kabusu


İblisin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

09 Sep 2024, 13:34

Konuşmaya başlamanla birlikte, Azahil attığı adımları kesiyor ve yüzünü sana dönüyor. Sözlerine karşı, seninkine benzer bir gülümsemeyle ilk tepkisi koyan Azahil, sözlerinin son kısmında yüzündeki gülümsemeyi tamamen küçümser bir ifadeye çeviriyor. Olduğu yerde durup hafifçe etrafına bakındıktan sonra bakışlarını sana çeviren Azahil “Ha~~ Gelenleri katletmek mi? Ah~~ Böylesine küçük işler için seni yoracağımı mı sandım Esth’im?” diyor. Ardından ise yüzündeki gülümsemeyi korusa bile gözlerine derin bir kararlılık katan Azahil “Ah~~ Planımız, seni Clevania içerisinde dokunulmaz yapmak!” diyor. Bu sözlerinden sonra sağ gözünü kırpan Azahil, eliyle kendisini takip etmeni belli eden bir işaret yaptıktan sonra Viernoit’nın dar sokaklarında ilerlemeye başlıyorsunuz.

Dar yollardan ve bazı yapıların adeta içinden geçer gibi yaptığınız yürüyüş yaklaşık 5 dakika kadar sürüyor. Bu süre zarfında, gördüğün birkaç yerel insana sana değişik bir şekilde baksa bile aynı bakışları Azahil’e yöneltmiyorlar. Bu haliyle, Azahil’in buradakiler için tanıdık bir sima olduğunu, ancak senin bu kefede olmadığını anlayabiliyorsun. Yine de sana herhangi bir olumsuz tepki verilmemesinin nedeninin de Azahil olduğunu anlayabiliyorsun. Tüm bunların yanında, Azahil’in buradaki yerel halk nezdinde etkin bir güç olduğu sonucu da kendiliğinden ortaya çıkmaya başlıyor. Yürüyüşünüz, metruk sayılabilecek bir yapının önüne geldiğinizde sonlanıyor. Azahil etrafına bakınmasının ardından yapının kapısını ittirdiğinde, kapı gıcırtılı bir şekilde açılmaya başlıyor. İçeriden gelen yoğun rutubet ve havasızlık kokusu yüzüne çarparken, Azahil bundan pek de etkilenmemiş gibi karanlık yapıya giriyor.

Yapının içerisine girdiğinde, seni gerçek bir karanlık karşılıyor. Bununla birlikte, adım attığın zeminin sertliği ve pürüzlü yapısı, beton zeminin bakımsız halini hissetmeni sağlıyor. Azahil karanlığa doğru birkaç adım attıktan sonra ise, sanki yoktan var olmuşçasına karşında bir silüet belirdiğinde, istemsizce savunma pozisyonuna geçen vücuduna ayak uyduruyorsun. Silüetten gelen yoğun kötü koku, sana daha önce karşılaştığın Arnarma’yı anımsatsa bile, bu kötü kokunun onunkinden daha baskın olduğunu hissedebiliyorsun. Azahil ise, parmaklarını burnunu kapatmak için yönlendirdiği sırada, daha önce duyduğun ancak anlamadığın dilde birkaç cümle kuruyor. Bu cümlelerinin ardından silüet tekrar karanlığa gömülürken Azahil sana doğru dönüyor ve “Ah~~ Güvenlik tedbiri diyelim.” diyerek durumu açıklıyor. Azahil’in cümlesinin bitimiyle birlikte, bulunduğun yapının içerisinde sırayla duvara yerleştirilmiş gaz lambaları yanmaya başlarken, kendini yıkık, ancak geniş bir holün içinde buluyorsun.

İçinde bulunduğun odanın aydınlanmasıyla birlikte, etrafına şöyle bir bakındığında metruk binanın içinin de tamamen yıkıntıdan oluştuğunu fark ediyorsun. Etraftaki çöp yığınları ve beton kalıntıları, bu yerin yıllardır kullanılmadığını ortaya koyarken, dikkatini çeken ilk şey duvarlarda herhangi bir pencere olmaması oluyor. Dışarıdan bakıldığında gördüğün pencerelerin içeriden tuğlalarla örülmüş olması, içeride olanların dışarıdan görülmesinin istenilmediğini açıkça ortaya koyuyor. Bu esnada Azahil “Ah~~ Bu yer bizim bir nevi gizli geçidimiz. Kokulu adamımız buranın güvenliğini sağlıyor. Birisi içeri girdiğinde zaten kötü kokudan kaçıyor ama, oldu da ilerledi diyelim… O zaman bizim eleman ortaya çıkıp herifi korkutup kaçırıyor.” diyor. Bu sözlerinden sonra bakışlarını hafifçe deviren Azahil “Ah~~ Gerçi bugüne kadar buna hiç gerek kalmadı ya, neyse!” diyor. Azahil holün ilerisine doğru ilerlemeye başladığı esnada, gözlerin kokulu adamı aramaya başlasa bile onu göremiyor. Muhtemel kuytu bir yerlere saklanmış olan adamın varlığını aramayı Azahil’in tekrar konuşmaya başlamasıyla bıraktığında, Azahil’in “Ah~~ O’nunla görüşmek için iki yolumuz oluyor. Birincisi tamamen resmi bir şekilde gidip makamını ziyaret etmek. Ama oraları pek sevmediği için daha çok buralarda takılıyor.” diyerek buraya geliş nedeniniz açıklıyor. Azahil adımlamaya devam edip sonunda duvarın dibine kadar geldiğinde, burada aşağıya inen yıkık ve betondan bir merdiven olduğunu görüyorsun. Azahil aşağıya şöyle bir bakmasının ardından “Ah~~ Burayı bizden başka bilen yok… Yani sen de artık bizdensin.” diyor biraz dalga geçen bir ses tonuyla. Ardından ise Azahil aşağıya doğru inen merdivenlere doğru ilerliyor.

Nispeten karanlık sayılan merdivenlerden inmenizle birlikte, bu kez seni taşlarla örülmüş bir geçit karşılıyor. Esasen doğal bir mağara görünümünde olan, ancak sonradan taşlarla örülen duvarlar ve zeminle birlikte daha aklı başında bir görüntü oluşturulmuş bu geçitte tavanından aşağıya sarkan ve yer yer de zemindeki demir çubuklara yerleştirilmiş yağ lambalarıyla aydınlatmanın sağlandığını görüyorsun.


Image

Geçit içerisinde ilerlemeye başladığınız esnada Azahil, yankıyı en aza indirgemek ister gibi kısık ancak senin duyabileceğin bir ses tonuyla “Ah~~ Viernoit özel bir bölgedir. Her ne kadar Clevania içerisinde yer alsa bile, buranın tüm yönetimi O’na aittir. Bahsettiğim olayın bize yakın bir yerde cereyan etmiş olması nedeniyle Clevania Hükümdarı buraya geliyor. Muhtemel yine üstten üstten konuşup hesap sormaya kalkacaktır.” diyor. Son sözleri bariz bir şekilde alaycı tonda dile getiren Azahil bir yandan seni de kontrol eden bakışları eşliğinde “Ah~~ Anlaşma gereği biz Clevania’nın işlerine karışmayız ve onlara iblisler konusunda yardımcı oluruz. Bazı zamanlarda iblis diyarına gider, onların halletmesi gereken işleri biz hallederiz. Bunun karşılığında onlar da bizim işlerimize karışmaz. Her yıl düzenli olarak okkalı bir vergi öderiz ve bu da Clevania’nın işine geldiği için bizi görmezden gelirler. Bugüne kadar bize karşı seslerini çıkarmamalarının sebebi de bu zaten.” diyor. Geçit içerisindeki ilerlemenizin devam ettiği bu süreçte Azahil kısa bir sessizlikten sonra “Ah~~ Tabi her hükümdar gibi, Clevania Hükümdarı da bu durumdan rahatsız elbette. Her ne kadar para ve güç akıyor olsa bile, otoritesinin sarsılmasını hiçbir hükümdar istemez. Bu yüzden de, kendisinin üstün olduğunu göstermek isteyecektir. Bunun içinde muhtemelen abuk subuk taleplerde bulunacaktır.” diyor. Azahil, bir kez daha alaycı bir tavırda bu cümlelerini söylemesinin ardından, geçidin sonlarına doğru geldiğinizi görüyorsun.

İçinde bulunduğunuz geçit her ne kadar düz bir şekilde ilerlemenizi olanaklı kılsa bile, bu bölgenin aydınlatılmamış olması, önünüzün tamamen karanlık olmasına neden oluyor. Ancak hemen sol tarafınızda birkaç basamağın sonunda bulunan ahşap bir kapı, varmak istediğiniz yere geldiğinizi de sana gösteriyor. Azahil pek de vakit kaybetmek istemez gibi kapıyı hızla açmasıyla birlikte ise, bu kez karşında seni karşılayan heybetli ve ihtişamlı bir taht oluyor.


Image

Azahil ile birlikte kapıdan içeri girmenizin ardından, bakışlarını oda içerisinde çevirdiğinde yaklaşık 25 metre kadar önünde duran taht tüm odağı üzerine topluyor. Tamamen dört duvardan ibaret odanın tepesindeki büyük bir yağ lambasıyla tüm aydınlatmanın sağlandığını görmenle birlikte, bakışların tahtın hemen iki yanında bulunan kapıya dönüyor. Bu iki kapının ardından gelen herhangi bir ses olmamasına karşın, bu odaların boş olmadığına dair düşüncelerin kafanda oluşmaya başlıyor. Odanın içinde attığınız 3 adımın ardından ise Azahil olduğu yerde duruyor ve “Efendim… Esther’i getirdim.” diyor. Bu sözlerinden sonra sana hafif bir bakış atan Azahil, gülümseyerek tek gözünü kırparak beklemeye koyuluyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Esther
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 251
Joined: 17 May 2022, 16:06

10 Sep 2024, 02:19

Yolculuk esnasında Esther'in, Azahil'e karşı olan bakış açısı sürekli değişiklik göstermesine rağmen onu takip etmekle ilgili hiçbir zaman bir çekincesi olmamıştı zira önemsediği tek şey varış noktasına ulaşmaktı. Ta ki biraz önce yaptıkları konuşmaya kadar. Genç kız karşısındaki adamın salya sümük bir şekilde karşısındaki adamın yalvarmasını bekliyordu, onun başkalarının ideallerine köle olmuş bir zihniyete sahip olduğunu düşünüyordu. Bu sebepten ötürü ki Azahil yalvarmamayı tercih ettiğinde bir nebze de olsa mutlu oldu. Her ne kadar bir adamın idealleri uğruna çabalıyor olsa da hala kendisinden bir parçasının sapasağlam durduğunu görmek, katılmak üzere olduğu insanların Aludirlerden çok daha farklı zihniyete sahip olduğunu gösteriyordu. Esther'in anladığı kadarıyla Aledesler bireysel çıkarları uğruna birleşmiş insanlardan oluşuyordu. Her ne kadar Urilirn bunun tam tersi gibi gözükse de aslında onun da kendine ait bir amacı olduğunu düşünüyordu. Elbette hala kendisini kurtarmaya çalışmasını saçma buluyordu, zira onun yerinde kendisi olsaydı ilk önceliği kendisini kurtarmak olurdu. Kendisinden pek bir haber gelmediği için Urilirn'in hala iblis diyarında olduğunu ve bir nedenden ötürü insan diyarına dönemediğini düşünüyordu fakat bundan pekte emin olamıyordu. Belki de sadece Esther ile temasa geçecek fırsatı olmamıştı.

Azahil planını kısmen açıkladıktan sonra Esther'in suratında memnuniyetsiz bir ifade oluştu. Clevania içerisinde dokunulmaz olmak gibi bir isteği bulunmuyordu, zira onun amacı Dünya üzerindeki herhangi bir yerde dokunulmaz olmaktı. Azahil ile geçtiğimiz gün yaptığı konuşmanın ardından gerçek özgürlüğünü elde etmek için dokunulmaz olması gerektiği fikrine ulaşmıştı. Peki bunu başarabilir miydi? O olarak bahsettikleri, sürekli olarak kudretini yücelttikleri kişi bile bunu elde etmeyi başaramamıştı... Tabii bunlar sadece benim sözlerim, genç kızın bunu başarabileceğine olan inancı sonsuz. Bir Aludir olarak gözlerini açtığı andan itibaren bir kez bile kendisinden şüphe etmemişti. Kimi zaman ezik psikolojisine bürünmüş olsa da bunun asıl sebebi kibrinin kendi yetersizliğini kaldıramıyor oluşuydu. Elbette o bu kibrin farkında değildi fakat en başından itibaren onunla birlikteydi.

Dar yollar ve harabe yapıların arasından yapılan yolculuk esnasında şehirde bulunan çeşitli insanlar garip bakışlarla genç kıza bakınmıştı. Kendisine yöneltilen bakışların hiçbiri Azahil'e döndürülmediğinden ötürü Azahil'in şehirdeki konumunu az çok anlamayı başarmıştı. Aledesler nasıl bir konumda herhangi bir fikri yoktu fakat Azahil'e saygı duyulduğundan oldukça emindi. Her ne kadar bunun arkasındaki sebebi sormak için can atsa da Azahil'in kendisine anlatacağını bildiğinden ötürü sessizliğini korumayı tercih etti.

Yaklaşık beş dakikalık bir yürüyüşün ardından Azahil terk edilmiş sayılabilecek bir yapının önünde durdu. Elini kapıya dayayarak hafifçe ittirdi. Gıcırtı sesleriyle birlikte etrafa yayılan kötü koku Esther'in yakın geçmişte karşılaştığı bir adamı hatırlatmış olmasına rağmen onun hakkında düşünmemeye çalıştı. Kötü koku karşısında istemsizce suratı ekşiyen Esther'e kıyasla Azahil'in buna alışık olduğu ifadesiz suratından net bir şekilde anlaşılabiliyordu.

Azahil kokuya aldırış etmeden binanın içerisine girdikten sonra Esther de onu takiben içeriye doğru adımladı. Zifiri karanlığa doğru atılan birkaç adımdan sonra karanlığın içerisinde bir siluet belirdi. Beklenmedik siluetle karşılaşan Esther hemen savunma pozisyonuna geçmiş olsa da Azahil'in konuşmaya başlamasıyla birlikte tekrardan normal haline dönerek onu takip etmeye devam etti.

Attıkları her bir adımla birlikte binanın duvarlarında bulunan gaz lambaları sırayla aydınlanmaya başladı. Genç kız fırsattan istifade ederek çevresini incelemeye başladı. Çöp ve enkazla dolu binanın içerisini incelemeye devam ederken Azahil durumu kendisine açıklamaya başladı. Esther ise bir yandan onu dinlerken bir yandan da çevresini gözlemlemeye devam etti.

Geçidin içerisinde yapılan kısa konuşmayla birlikte Esther Aledeslerin bu ülkede nasıl bir konumda olduğunu anlamayı başardı. Duyduklarından memnun olmadığı net bir şekilde suratından belli olan Esther sessizliğini korumayı tercih etti. Aslında Esther'in memnun olmadığı şey duydukları değil, yeri ve zamanıydı. Daha önce at arabasında kendisiyle felsefe yapmak yerine bu bilgileri vermesini yeğlerdi.

Geçidin sonunda bulunan kapı açıldıktan sonra Azahil'in peşinden içeriye doğru girdi. Harabe yapının tam ortasında bütün ihtişamıyla bulunan taht her ne kadar ilgisini çekmiş olsa da asıl ilgisini çeken şey arkasında bulunan iki kapı olmuştu. Odalardan gelen herhangi bir ses olmamasına rağmen içeride birilerinin olduğuna adı gibi emindi.

Azahil kendisini takdim ettikten sonra Esther ondan birkaç adım daha önce olacak şekilde adımladı. Kendini beğenmiş bir tavırla "Ben Esther." dedi. Azahil gibi karşısındaki kişiye minnet etmeye niyeti yoktu. Burada bulunduğu vakit onun için geçiciydi ve şartlarını hem Azahil hem de Urilirn'e belirtmişti.

Genç kızın herhangi bir korkusu yoktu, zira karşısındaki adamdan korkması için bir sebep bulunmuyordu. Her ne kadar O'nun emirleri doğrultusunda buraya getirilmiş olsa da burada bulunmayı kendisi arzulamıştı. Bütün Aledeslerden üstün olan adamı kendi gözleriyle görmek istiyordu, zira günün birinde ondan dahi üstün birisi olması gerekiyordu.
Image

KÜNYE
İsim: Esther
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 22
Boy: 178
Kilo: 54
Sınıflar: Etkileyici - Defansif - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/40/0
Mevcut Para: 8000
İtibar: 7

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 9
İrade: 20
Zeka: 10

ALUDİR STATLARI
Görü: 5
Hakimiyet: 10
Mevcudiyet: 13

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

---------------------------------------------------

Image

KÜNYE
İsim: Dia (Masum kişi/kişiler anlamına gelmektedir)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.02
Kilo: 20
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 5
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 10

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER
Peri Dokunuşu (5. Düzey)
Peri Salınımı
Rüzgarlı Gün (5. Düzey)
Mutlak Olan (Karakteristik Teknik) (2. Düzey)
Peri Kabusu


İblisin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

12 Sep 2024, 14:09

Azahil’in önüne doğru birkaç adım atıp ismini dile getiriyorsun kendine özgü tavırlarınla. Anlık bir şekilde bu hareketinin Azahil nezdinde nasıl bir sonuç doğurduğunu görmek için kafanı çevirdiğinde, Azahil’in yüzünde en ufak endişe, hadsizlik veya olumsuz başkaca bir tepki görmüyorsun. Sabit bir ifadeyle, gözlerini karşında duran tahta dikmiş bir şekilde bekleyen Azahil, bu yönüyle ne öne adımlamana ne de ismini öylece söylemene aldırış etmemiş gibi görünüyor.

Kendini takdim etmenle birlikte, tahtın iki yanında bulunan kapıdan bir hareketlilik beklemeye koyuluyorsun. Daha önce karşılaştığın Aludir veya Aledes olsun, her birinden cılız da olsa hissettiğin auranın benzerini sezmek için kendini zorlamaya başlıyorsun. Buna rağmen, sanki ruhun koca bir boşluk dışında hiçbir şeyi hissedemiyor gibi boşlukla dolmaya başlıyor. Birkaç saniye boyunca süren bu his, sağ tarafına denk gelen kapıdan gelen bir tıkırtıyla bölünürken yine de hiçbir şey hissedemiyor olmak inceden seni tedirgin etmeye başlıyor. Kapı usulca açılmaya başladığında, gözlerin karanlığın içinde belirecek kişiyi aramaya koyuluyor. Ne var ki, sanki karanlık sadece odayı değil tüm alemi kapsar gibi çoğalmaya başlıyor gözlerinde. Seni içine çeken ve kendini savunmasız kılan bir karanlık, sinsice ayaklarının ucuna kadar gelmiş gibi hissetmeye başlıyorsun. Daha önce gözlerini açtığın veya bir şekilde kendini içinde bulduğun karanlıktan çok daha farklı ve kelimelerin anlatmaya yetmeyeceği yoğunluğa sahip karanlık, sanki ayak parmaklarından yukarıya doğru tırmanmaya başlıyor. Tüm bu duruma rağmen, halen daha Azahil dışında başkaca bir varlığa ait herhangi bir şey sezememek veya hissedememek gerilmene neden oluyor.

Zaman, birkaç saniye kadar aksa bile sana bundan daha fazlasını sunmuş gibiyken, açık kapıdan yayılan karanlıkta adeta yoktan var olmuş gibi beliren bir yüz ve vücut görüyorsun. Bir korku filmi içerisinde bu ansız belirtinin insanları yerinden sıçratacak kadar ani olmasına karşın, böyle bir şey hissetmiyor ve sadece beliren insana bakmak istiyorsun. Ancak bu istek, zihninin veya düşüncelerinin değil, adeta ruhunun bir güdümü gibi seni zorlarcasına meydana geliyor. Sanki gözlerin, sadece kapıda belireni görmek ister gibi yerlerinden fırlamaya çalışıyor. Nitekim, 180 santim boylarında, siyah dağınık saçları olan, yüzünde yaşının getirdiği çizgileri barındıran ve bu yaşa rağmen fit denilebilecek görünüme sahip olan adam, varlığını gözlerinin zevkine sunarken, tüm dikkatin adamın çatık kaşları altında kalmış gözlerine takılıyor. Adamın göz bebekleri yokmuşçasına, sadece bembeyaz göz akının görüyor olması, adamdan yayılmayan ve hissedemediğin auranın tam tersi bir algı yaratmaya başlıyor. Tamamen karşında olmasına rağmen sana bakıp bakmadığını bile anlayamadığın adam, yavaşça arkasını dönüp çıktığı kapıyı kapatıyor ve bir kez daha sana doğru döndüğünde, bu kez sağ gözünde etrafı saydam ve içi koyu renkte bir göz bebeği bulunduğunu, ancak sol gözünde halen daha göz bebeği olmadığını görüyorsun.

Adam yavaşça tahta doğru ilerlerken, bu kez bakışlarının sende olduğunu anlayabiliyorsun. Adamın her bir adımının gözlerine bakarak takip etsen bile, seni bu takibe zorlayan şey adamın göz bebeklerinde beliren dalgalanmalar oluyor. Zira sağ göz bebeğine benzer bir şekilde sol göz bebeği de oluşmaya başlayan adam adımlamayı sürdürdükçe, göz bebeklerinin rengi de giderek evrilmeye başlıyor. Üzerindeki kırmızı uzun paltosunu çıkarıp, pek de önem vermeksizin tahtın koluna bırakan adamın rahat tavırları dikkatinden kaçmazken, adam senden bir süreliğine aldığı bakışlarını tekrar sana çevirerek yavaşça tahtına oturuyor. Tam anlamıyla artık karşında ve ışığın altında bulunan adamın her bir hattını rahatlıkla görebiliyorsun. Gözleri artık kızılın en parlak tonuyla parıldamaya başlayan adam, aldığı birkaç nefesin ardından sağ bacağını sol bacağının üstüne atarken“Hoşgeldin Esther… Umarım yolculuğun rahat ve huzurlu geçmiştir.”diyor. Bu sözlerinden sonra ise bakışlarını Azahil’e çeviren adam“Teşekkür ederim Azahil… Bir maruzatın yoksa ayrılabilirsin.”diyor. Adamın bu sözleri üzerine Azahil’in hafifçe gülümsediğini çıkardığı sesten anlayabiliyorsun. Azahil’in suratını göremesen bile onun takındığı tebessümle birlikte, sanki seninle konuştuğu zamandaki gibi bir ifadeyle “Ha~~ Kalıp dinlemeyi tercih ederim.” dediğini duyuyorsun. Bu sözlere karşılık adam, herhangi bir baskı unsuru oluşturmaksızın ve hiçbir şekilde varlığını anlamlı kılacak bir aura yaymaksızın kafasını sallamakla yetiniyor. Sanki Azahil'in kalıp kalmaması konusundaki tercihi tamamen sana bırakmış gibi duran adam bakışlarını sana doğru çevirdiğinde“Ben de Vamaldir… Tanıştığımıza memnun oldum.”diyor.

Vamaldir
Image
Image
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Esther
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 251
Joined: 17 May 2022, 16:06

13 Sep 2024, 02:55

Kapının açılmasıyla birlikte odayı dolduran karanlık karşısında sakinliğini korumayı başaramamıştı. Kendisine herhangi bir zarar gelmeyeceğini bilmesine rağmen vücudunu, daha doğrusu bütün benliğini çevreleyen karanlık karşısında kendisini aciz hissetmişti. Karanlığın içerisinde beliren siluet yavaşça insan şeklini almış olmasına rağmen karşısındaki kişinin insan olduğuna inanmak istemiyordu. Karşısında ağır adımlarla yürüyen adamı gördüğünde düşünmeyi çoktan bırakmış, içgüdüleriyle hareket etmeye başlamıştı. Kendisini ona bakmaktan, onu incelemekten alıkoyamıyordu. Hiçbir şey düşünmemesine rağmen gözleri karşısındaki adamın her bir noktasını detaylıca inceliyor ve beynine iletiyordu. Yaşlı, ortalama boyda sayılabilecek bu adamın en dikkat çekici özelliği göz bebeklerinin olmamasıydı. Göz göze geldiklerine emin olmalarına rağmen adamın kendisine bakıp bakmadığından emin dahi olamıyordu. Adam yavaşça arkasına dönerek girdiği kapıyı kapattı, bu Esther'in kendisini toparlaması için kısa bir boşluk yaratmıştı fakat çabalarının nafile olduğunu adam tekrardan kendisine baktığında fark edebilmişti. Birkaç saniye öncesine kadar bembeyaz olan sağ gözünde bir göz bebeği oluşmuştu. Sadece onun bu değişimini izlemek bile genç kızın düşünmesine engel oluyordu.

Ağır adımlarla tahta ilerleyen adamı şaşkın gözlerle izlemekten başka bir şey yapamadı. Özensiz bir şekilde çıkardığı paltosunu tahtının kol kısmına bırakması dahi bir sanat eseri niteliğindeydi fakat Esther bunu fark edemeyecek kadar gözlerine odaklanmıştı. Fırça değmemiş bir kanvası doldururcasına oluşan gözleri insanı adeta hipnoz ediyordu.

Tahtına oturduktan sonra bacak bacak üstüne atan adam birkaç kez nefes aldıktan sonra parıldayan gözleriyle birlikte ağzını açtı. Esther'in hipnozdan kurtulup kendisine geldiği an tam olarak bu andı. Adam konuşmaya başladığı anda Esther nefesini tutmuş, cümleleri bittikten sonra ise derin bir nefes vermişti. Her ne kadar göremese de tam arkasından Azahil'in sırıtarak kendisini izlediğinin farkındaydı. Esther konuşabilecek ve düzgünce düşünebilecek kadar sakinleşmeyi başarmıştı. Her ne kadar hala karşısındaki kişiye hayran olmuş bir şekilde baksa da içindeki kibir tekrardan alevlenmeye başlamıştı. O anda hissettiği hayranlığın sebebini de anlamaya başlamıştı.

Her zamanki sakin ses tonuyla birlikte karşılamasını yaptı. "Ben de memnun oldum." İçinde yanıp tutuşan kibir duygusu kendini belli etmeye başlarken konuşmasına devam etti. "Azahil'in kalmasında bir sakınca yok." dedi onu önemsemezcesine. Çenesi hafifçe havaya kalktı. "Uzun bir yolculuktu ama Azahil ve Urilirn ile tanışma fırsatı yakaladım. Her ne kadar ikisi de merak ettiğim soruları cevaplamamış olsa da iyi bir yolculuk geçirdiğimi söyleyebilirim." İkilinin gizemli tavrından memnun olmadığını zaten yolculuk boyunca da defalarca kez belirtmiş olmasına rağmen Vamaldir'in karşısında da bunu belirtme gereği duymuştu. "Beni buraya getirmek için bunca zahmet çektikten sonra neden burada olduğumu, benden tam olarak ne istediğini söyleme zahmetinde de bulunacaksındır diye umuyorum." dedi Vamaldir'in gözlerinin içine korkusuzca bakarak.
Image

KÜNYE
İsim: Esther
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 22
Boy: 178
Kilo: 54
Sınıflar: Etkileyici - Defansif - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/40/0
Mevcut Para: 8000
İtibar: 7

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 9
İrade: 20
Zeka: 10

ALUDİR STATLARI
Görü: 5
Hakimiyet: 10
Mevcudiyet: 13

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

---------------------------------------------------

Image

KÜNYE
İsim: Dia (Masum kişi/kişiler anlamına gelmektedir)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.02
Kilo: 20
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 5
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 10

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER
Peri Dokunuşu (5. Düzey)
Peri Salınımı
Rüzgarlı Gün (5. Düzey)
Mutlak Olan (Karakteristik Teknik) (2. Düzey)
Peri Kabusu


İblisin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

16 Sep 2024, 09:44

Vamaldir, sahip olduğu hiçlik ve sana yönelttiği bakışlarıyla ağzından çıkan kelimeleri dinlemeye başlıyor. Azahil’in odada kalmasıyla ilgili söylediklerine, seninkinden çok da farksız olmayan önemsiz bir bakışla geçiştiren Vamaldir, ilk farklı tepkisini Urilirn’in ismi geçmesiyle veriyor. Kızıl gözlerindeki parlaklık anlık olarak sönüp bakışları ayaklarının ucuna kadar kaymasının ardından, Vamaldir aldığı derin bir nefesle tekrar bakışlarını kaldırıyor ve seni dinlemeye devam ediyor. Bu andan sonra yüzündeki dinginlik ve hiçlik hiçbir şekilde değişmeyen Vamaldir, konuşmanı tamamladıktan sonra bakışlarını anlık olarak Azahil’e kaydırıyor ve sonra tekrar seninle buluşturuyor. Vamaldir birkaç saniye sessiz kalmasının ardından ise“Azahil ve Urilirn… İkisi de kendisine has kişiler, onları tanıdığım için kendimi şanslı hissediyorum. Belki sorularına bu kendilerine has olma durumlarından dolayı cevap verememişlerdir.”diyor. Vamaldir’in bu sözleri ardından sanki içi sıkılıyor gibi ekşittiği yüzü ve kıstığı bakışlarıyla birlikte“Ancak maalesef ki Urilirn artık aramızda değil… Onun sönen ışığı, kalbimde kapanmayacak, karanlık bir delik bıraktı.”diyor. Vamaldir hafifçe başını eğip sanki Urilirn’e karşı yerinden bir saygı duruşunda bulunurken, bakışların Azahil’e döndüğünde onun da yüzündeki ilk defa hüznün izlerini görebiliyorsun. Bakışların biraz aşağıya doğru indiğinde ise, Azahil’in sıktığı yumruklarındaki kızarıklık, yüzünde gizlediğini öfkenin tezahürü gibi görünüyor. Bu esnada Vamaldir’in“Onun gibi kıymetli bir dostun bu şekilde aramızdan ayrılması çok üzücü. Yeri dolmayacak biriydi…”şeklindeki sözleriyle birlikte, bakışların bir kez daha ona doğru dönüyor. Vamaldir bu kez eski hiçliğine geri dönmüş gibi kızıl gözlerini üzerinde sabitlemişken“Ölümsüz Tanrı Kyrien ve Unutulmuş Tanrı Gyton, Urilirn’i aydınlatsın…”diyerek gözlerini kapatıyor.

Birkaç saniye gözleri kapalı bir şekilde sessizce duran Vamaldir, hiç de acelesi olmayan bir şekilde gözlerini yavaşça aralayıp seninle buluştururken“Urilirn’in kaybı acı olsa da, en azından senin dönüşünü sağlamış olmasıyla, sonsuzluğa giderken dahi bizleri önemsediğini gösterdi. Bu çabası, Urilirn’in nasıl biri olduğunun en güzel göstergesi.”diyor. Konuyu bu haliyle sana getiren Vamaldir, Urilirn’in acısını içine atarak konuşmayı sürdürüyor ve“Seni buraya getirmenin böylesine zahmetli olacağını düşünmezdim. En azından Urilirn’in veya birinin incinecek olmasını beklemiyordum. Fakat bu durum, buraya gelmenin ne kadar önemli olduğunu da sana anlatıyor olmalı Esther.”diyor. Vamaldir, adeta kendisi doğrudan bir şeyleri cevaplamaktan ziyade, bunları senin bulmanı ve böylesinin daha kıymetli olacağını düşünür gibi konuşuyor bu anlarda. Nitekim birkaç saniyelik sessizliğinin ardından Vamaldir“Senden istediğimiz tek şey, Esther olarak gözlerini açtığın bu hayatında, Esther adıyla kalabilmen. Ben ve benim gibilerin acımasızca silinip gittiği bu düzen içerisinde, bizim gibi olan birini daha kaybetmemek.”diyerek sözlerini sonlandırıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Esther
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 251
Joined: 17 May 2022, 16:06

16 Sep 2024, 15:07

Esther en başından itibaren Urilirn'in başına kötü bir şeylerin gelmiş olabileceğinden şüpheleniyordu. Zira kendisini iblis diyarından atarken Urilirn, Theo'yu kurtardıktan sonra kendisiyle buluşacağını söylemiş ama kendisinden hiçbir haber alamamıştı. Her ne kadar ihtiyacı olmadığını düşünse de gerçek ortadaydı. Esther, Urilirn tarafından kurtarılmıştı ve kendisini ona karşı borçlu hissediyordu. Bu sebepten ötürü başına kötü bir şey gelmiş olmasını umut ediyordu fakat asla ölmesini istememişti. O sadece borcunu bir şekilde ödemek istiyordu. Ölüm haberinin getirdiği şoku üzerinden atar atmaz bunun farkına varmıştı. Şaşkınlıkla yukarı kalkmış kaşları yavaşça çatılmış, hafifçe aralanmış dudakları birleşerek büzüşmüştü. Şakaklarındaki damarlar net bir şekilde görülebiliyordu. Suratını yarım yamalak gören Azahil bile ne kadar öfkelenmiş olduğunu net bir şekilde anlayabilirdi.

Öfkeden deliye dönmek üzereyken derin bir nefes alarak kendisine gelmeyi başardı. Esther gerçekten de Urilirn'e karşı borcunu ödeyemediğinden ötürü öfkelenmişti fakat öfkesini sürdürmesinin anlamsız olduğunun da farkındaydı. Sonuçta ölmüş bir adama borcunu nasıl ödeyebilirdi ki? Suratındaki ifade her ne kadar yaşananlardan hoşnutsuz olduğunu belli etse de sesi oldukça sakin ve kibirliydi. "Gyugnal mı öldürdü? En son beni kurtarmak gibi gereksiz bir hareket yapmıştı. Ona kurtarılmaya ihtiyacım olmadığını da söylemiştim halbuki." Hemen ardından aynı ses tonunu koruyarak devam etti. "Urilirn'e olan acınızı paylaştığımı söyleyemem, zira kendisini pek uzun süredir tanımıyorum fakat beni kendisine borçlu bırakarak ölmesi hoşuma gitmedi." Konuşmasını bitirdikten sonra aklına ilk gelen şey Theo olmuştu fakat Urilirn'in öldüğü bu senaryoda onun canlı çıktığını pek düşünmüyordu açıkçası.

Esther kibirli tavırlarını sürdürerek ağzını bir kez daha açtı. "Bundan sonra birlikte olacaksak kendimi düzgün bir şekilde takdim etmemin daha doğru olacağını düşünüyorum. Bu şekilde gelecekte yaşanacak çatışmaların önüne geçebiliriz... En çok önem verdiğim şey kendi bireyselliğim ve özgürlüğümdür. Bana söylenilen bir şeyi istediğim takdirde yapar, istemediğim takdirde de yapmam. Önemli olan benim çıkarlarımla uyuşuyor olmasıdır." Eliyle arkasını göstererek "Daha önceden Azahil'e de söylemiştim, tekrardan sana da iletmem gerektiğini düşünüyorum. Diğerleri gibi sorgusuz sualsiz bir şekilde sana itaat etmemi beklemeni istemiyorum. Böyle bir niyetin varsa şimdi buradan çıkıp gidebilirim ve Viernoit'e hiç uğramamışım gibi davranabiliriz." dedi önemsemezcesine. "Şimdilik amacım sizlerin de sahip olduğu gücü tam anlamıyla kullanmayı öğrenmek fakat uzun süre sizlerle kalmayı da planlamıyorum. İstediğimi elde ettikten sonra gideceğim." Genç kız söylediklerinin belki de ölümünü getirebileceğinin farkındaydı fakat karşısındakilere karşı yalan söylemek gibi bir niyeti de bulunmuyordu.
Image

KÜNYE
İsim: Esther
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 22
Boy: 178
Kilo: 54
Sınıflar: Etkileyici - Defansif - Elementalist
Mevcut GP/AGP/İGP: 0/40/0
Mevcut Para: 8000
İtibar: 7

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 9
İrade: 20
Zeka: 10

ALUDİR STATLARI
Görü: 5
Hakimiyet: 10
Mevcudiyet: 13

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

---------------------------------------------------

Image

KÜNYE
İsim: Dia (Masum kişi/kişiler anlamına gelmektedir)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.02
Kilo: 20
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 8
Güç: 5
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 6
Arun: 9
Duren: 6
İrade: 10

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER
Peri Dokunuşu (5. Düzey)
Peri Salınımı
Rüzgarlı Gün (5. Düzey)
Mutlak Olan (Karakteristik Teknik) (2. Düzey)
Peri Kabusu


İblisin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

16 Sep 2024, 17:15

Urilirn ile ilgili söylediğin sözlere karşılık Vamaldir sadece hafif bir baş hareketiyle buna anlayış gösterdiğini belli ediyor. Zaten konuşmanın ana konusunun en azından şimdilik Urilirn olmaması, bu husustaki her türlü cümlenin aynı sonuçla sonuçlanmasına da zemin hazırlamış oluyor. Esas konuya girerek başladığın konuşma esnasında, Vamaldir’in seni dikkatli bir şekilde dinlediğini fark edebiliyorsun. Söylediğin sözlere ve hitap şekline rağmen, Vamaldir en ufak bir rahatsızlık duyma, öfkelenme gibi bir ifade takınmazken, sözleri olumlu duygularla karşıladığına dair de bir tavırdan uzak duruyor. Ne var ki, ağzından “itaat etmek” ile ilgili sözler çıktığında, başladığın bu konuşma içerisinde Vamaldir ilk kez belirgin bir tepki veriyor ve dudağının sağ tarafının yukarıya doğru kıvrılmasına engel olmuyor. Sözlerinin ilerleyen aşamalarında Vamaldir bu ifadesini sürdürmeye devam ediyor ve konuşman sonlandığında da adeta senin yerine derin bir nefes alıp veriyor.

Birkaç saniye sözlerinin devam edip etmeyeceğini bekleyen Vamaldir, senden bir karşılık gelmemesi üzerine yerinde hafifçe doğruluyor ve yüz ifadesini korumaya devam ederek“Önce şunu düzeltmeme izin ver Esther… Burada bulunan Azahil veya diğerleri… Hiçbiri bana itaat etmiyor. Kendin gördün, değil mi? Birini odadan çıkartacak otoritem bile yok!”diyor. Bu sözlerinin ardından dudağının sol kenarını da hafifçe yukarı kaldıran Vamaldir tam bir tebessüm hali takınmasının ardından, yüzünü giderek dingin bir kıvama sürükleyerek“Bireyselliğin ya da özgürlüğün… Bunlarla ilgilenmiyorum Esther. Kalmak istersen kapımız açık, tıpkı gitmek istediğinde olduğu gibi. Burada ne kadar kalacağın da tamamen senin arzuna bağlı.”diyor. Vamaldir hafifçe soluklanıp odanın içinde gözlerini dolaştırdıktan sonra bakışlarını üzerine yönelttiğinde“Eğer ruhundan ve kudretinden başka bir şeyler bağlı olarak yaşamanı isteseydim, buraya gelmeni zaten arzulamazdım. Aclania’da kalıp sadık bir Aludir olmanı veya yitip giden bir yaşamdan ibaret oluşunu izler, ardından kimsenin duymayacağı bir ağıt yakardım. Hepsi bu.”diyor. Vamaldir koltuğundaki kollarını iki yana açtığı esnada“Ancak içinde yaşadığımız dünya, hiçbirimizin yitip gidemeyeceği kadar kıymetli ve her birimizi bir an önce yok etmek isteyecek kadar zalim! Tek arzum, zalimlerin elinde kalmandan seni korumak ve bu dünyanın neden önemli olduğunu anlamanı sağlamak… Bunun için de, sahip olduğun kudreti kullanmayı öğrenmen gerekiyor. İçinde bir yerlerde sinsice gezinen iblisin tüm kudretine erişmen… Bunu sağlayabilirim Esther.”diyor. Fakat bu sözlerinden sonra anlık bir tereddüt yaşayan Vamaldir aldığı kısa bir nefesin ardından“Aslına bakarsan, bunu sağlayabilecek iki kişiden biriyim… Ancak diğerinin varlığı dahi muammayken, onu arayıp bulman ve bulursan da bir şeyler öğrenmeni beklemeyi göze alman çok ihtimal dahilinde değil gibi…”diyor.

Sözlerine ufak bir soluklanma ve düşünme payı veren Vamaldir sessizliğin hükmüne son vermek ister gibi ağzını açtığında“Bu belli bir süreci gerektiriyor Esther. Ve bu süreç içerisinde sana engel olmak isteyen her türlü musibetten seni korumam gerekiyor. Bu yüzden, eğer senin için de uygunsa, tüm bu süreç içerisinde yanımda olmanı ve söylediklerimi yapmanı istiyorum. Yanında olamayacağım zamanlarda ise, güvenilir bir ortamda, güvenilir kişilerle kalman gerekiyor… Her şey sonlandığında ve istediğini elde ettiğinde ise, bir kez daha konuşup hayatına yön verebilirsin.”diyor. Sözlerini düşünmen için bir müddet sadece sana bakarak bekleyen Vamaldir“Bir anlaşmaya vardıysak ve aklını kurcalayan bir şeyler yoksa, Clevania hükümdarını karşılamak için hazırlıklara başlamak isterim.”diyerek sözü sana bırakıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Diğer Bölgeler”