Kendisini oldukça sıradan hisseden birisi için Azuldir'in söyledikleri pek ilgi çekici değildi. Her ne kadar konuşmasını sonuna kadar dinlemiş olsa da genç kız için pek inandırıcı gelmemişti bu kelimeler. İblis Diyarı? İnsan Diyarı? Hiçbir şey hatırlamayan birisi için böyle şeylerin herhangi bir anlamı yoktu. Kendini pek özel birisi olarak da hissetmiyordu zaten. Kendi isteğiyle burada olduğuna da pek inanamıyordu. Her ne kadar geçmişe dair bir anısı olmamasına rağmen böyle birisi olmadığını hissedebiliyordu. Karşısındaki adamın bu zamana kadar konuştuğu bütün konuları aklında tarttı ve yalan söylediği kanısına vardı. Bunun için belirli bir nedeni yoktu, sadece bu yaşananlar ona anlamsız geliyordu.
Azuldir konuşmasını bitirdikten sonra tehditkar görünümlü adam konuşmaya başladı. Bir anda ortaya çıkan Azuldir'in gazına gelmiş olan adam iblisini nerede bulabileceğini, onları nasıl ehlileştirebileceğini sormuştu. Genç kız, Azuldir'in kendilerini kandırdığını, daha değişik bir amacı olduğunu düşünüyordu. Belki de bahsettiği iblislerden birisi Azuldir idi ve grubu bir tuzağa çekmeye çalışıyordu. Sonuçta kimsenin geçmişine dair bir anısı olmadığı barizdi ve kimse bir iblisin neye benzediğini bilmiyordu.
Tehditkar olandan sonra konuşmaya atlayan kırmızı saçlı olan oldu. Buraya ilk geldiklerinde konuşan kişinin yanına giderek onu lider olması için ileriye itti. Aslında herhangi bir zorlama yoktu fakat onun şimdiye kadarki pasifist tavrını göz önüne olursak buna hayır demeyecek gibi görünüyordu.
Kül rengi saçlara sahip olan konuşmaya başladığında ise onunla benzer düşünceler içerisinde olduğunu fark etti. Genç kız da grupla beraber hareket etmeye niyetli değildi, kendi yolunu kendisinin belirlemesi gerektiğini düşünüyordu.
Son olarak konuşmaya giren kişi ise liderlik görevini üstlenen kişi oldu. Sırasıyla herkesle konuşmaya ve onları ikna etmeye çalıştı. Bu zamana kadar söylediği sözlerde herhangi bir yanlış yoktu fakat genç kız kararını vermişti. Bir anda karanlıkların ortasından çıkan, grup hakkında çok şey bilen fakat aynı zamanda da hiçbir şey bilmeyen birisini takip etmeye niyetli değildi. Onun yerine kendi başına yolculuk etmeyi tercih ederdi.
Elini göğüs hizasına getirdi ve "Dur" işaretine benzer bir işaret yaparak karşısındaki kişiyi reddetti. "Hayır, teşekkür ederim." dedi duygusuz bir şekilde. Kısa bir süre bekledikten sonra da aynı ses tonuyla devam etti. "Kendi yoluma gitmeyi tercih ederim."
Bu sözlerin ardından genç kız arkasını dönerek gruptan uzaklaşmaya başladı. Nereye gittiğine, ne yapması gerektiğine dair hiçbir fikri yoktu fakat bu soruların cevabını zaman içerisinde bulabileceğini biliyordu. Bu yüzden harekete geçti, aklındaki sorulara yanıt bulabilmek adına.
Azuldir konuşmasını bitirdikten sonra tehditkar görünümlü adam konuşmaya başladı. Bir anda ortaya çıkan Azuldir'in gazına gelmiş olan adam iblisini nerede bulabileceğini, onları nasıl ehlileştirebileceğini sormuştu. Genç kız, Azuldir'in kendilerini kandırdığını, daha değişik bir amacı olduğunu düşünüyordu. Belki de bahsettiği iblislerden birisi Azuldir idi ve grubu bir tuzağa çekmeye çalışıyordu. Sonuçta kimsenin geçmişine dair bir anısı olmadığı barizdi ve kimse bir iblisin neye benzediğini bilmiyordu.
Tehditkar olandan sonra konuşmaya atlayan kırmızı saçlı olan oldu. Buraya ilk geldiklerinde konuşan kişinin yanına giderek onu lider olması için ileriye itti. Aslında herhangi bir zorlama yoktu fakat onun şimdiye kadarki pasifist tavrını göz önüne olursak buna hayır demeyecek gibi görünüyordu.
Kül rengi saçlara sahip olan konuşmaya başladığında ise onunla benzer düşünceler içerisinde olduğunu fark etti. Genç kız da grupla beraber hareket etmeye niyetli değildi, kendi yolunu kendisinin belirlemesi gerektiğini düşünüyordu.
Son olarak konuşmaya giren kişi ise liderlik görevini üstlenen kişi oldu. Sırasıyla herkesle konuşmaya ve onları ikna etmeye çalıştı. Bu zamana kadar söylediği sözlerde herhangi bir yanlış yoktu fakat genç kız kararını vermişti. Bir anda karanlıkların ortasından çıkan, grup hakkında çok şey bilen fakat aynı zamanda da hiçbir şey bilmeyen birisini takip etmeye niyetli değildi. Onun yerine kendi başına yolculuk etmeyi tercih ederdi.
Elini göğüs hizasına getirdi ve "Dur" işaretine benzer bir işaret yaparak karşısındaki kişiyi reddetti. "Hayır, teşekkür ederim." dedi duygusuz bir şekilde. Kısa bir süre bekledikten sonra da aynı ses tonuyla devam etti. "Kendi yoluma gitmeyi tercih ederim."
Bu sözlerin ardından genç kız arkasını dönerek gruptan uzaklaşmaya başladı. Nereye gittiğine, ne yapması gerektiğine dair hiçbir fikri yoktu fakat bu soruların cevabını zaman içerisinde bulabileceğini biliyordu. Bu yüzden harekete geçti, aklındaki sorulara yanıt bulabilmek adına.










