Doğmuşlardan Kaçanı (Xaphan)

User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

28 Jun 2022, 11:17

Xaphan wrote: 28 Jun 2022, 10:34 Ahmet, Mustafa, Berkcan falan diyebilirsin." (...) "Mıstaa ne ya, mıstaa demez umarım."
Off Topic
Oyuncular açısından sistemsel ve kurgusal sınırlamalar bulunuyor olsa bile, genel evren temasının anlaşılır ve bilinebilir olması karşısında, bu tür anlatımlar ve RP'ler kabul görmemektedir. Bu bölümlerin değiştirilmesinden sonra konuya GM mesajı atılacaktır.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

29 Jun 2022, 09:26

İblisin ansızın konuşmasını kesmesiyle, ortama bir anda çöken sessizlik içerisinde gelecek cümleleri bekliyorsun. Ancak iblis, sanki hiç konuşmamış gibi davranarak sinir sistemini test etmeye devam ediyor. Elbette bu sessizlik ortamını uzatmak senin de işine gelmiyor ve konuşmaya giriyorsun. İlk cümlelerini kurmanın ardından iblisin tavrını şöyle bir süzdüğünde, söylediklerinin aklına yatmış olabileceğini düşünüyorsun. En azından ağzından salyalarının akmaya başlaması ve penislerinin harekete geçmesi seni bu şekilde düşündürüyor. Bunun dışında söylediklerine pek bir tepki vermeyen iblise karşı diğer cümlelerini de kuruyor ve sorunu sorarak sözü iblise devrediyorsun.

İblis, sözün kendisine gelmesinin ardından kafasını dillerinden biriyle kaşır gibi yaparken “Şimdi… Nası’ desem…” diyor. Kafasından bir şeyler geçtiğini ima eden kelimeleri ortaya dökmüş olmasına ve hareketleriyle bunu desteklemesine rağmen, iblisin düşündüğüne dair zerre inancın bulunmuyor içinde. Yarım dakikadan biraz daha kısa süren bir sessizliğin ardından iblis “Siklerin Efendisi, şö’le bi’ durum var… Ben sana ismimi söylersem, artık senin evcil hayvanın gibi oluyorum. Git diyo’sun gidiyo’m, gel diyo’sun geliy’om.” diyor. Hemen ardından ağzını genişleterek sana doğru dillerini sallamaya başlayan iblis “Hoşuna gitti di’ mi, hınzır seni?” diyor gevşek bir şekilde. Ancak yüzündeki ciddi ifadeyle tekrar karşılaşmasının ardından iblis “O yüzden sana ismimi söylemem benim açımdan sıkıntı olur. Burayı bırak, sürekli seninle takıl, bi’ de işte bu emir memir işleri beni geriyo’, biliyo'n mu!?” diyor. Sözleri her ne kadar olumsuz olsa bile, tavrı pek bu yönde olmayan iblis “Ama senin dediklerin de güzel gelmiyo’ değil kulağa.” diyor. Bu cümlesinin ardından sana doğru yaklaşan ve dillerini uzatan iblis “Adımı söyl’icem sana. Ama bunun da bi’ prosedürü var tabi.” diyor.

İblis biraz ötene gelip durmasının ardından, o gevşek halini bir kenara bırakıyor ve olmayan gözlerini sanki gözlerine dikmiş gibi durarak “Benim adımı öğrenmek istiyorsan, benim de öncelikle senin adını öğrenmem lazım. Bunu öğrendikten sonra sana adımı söyleyebilirim.” diyor. Bu ciddiyetini ancak bir süre devam ettiren iblis hemen sonrasında dillerini tekrar sallamaya başlarken “Ya da Siklerin Efendisi olarak sen bana bi’ isim verirsin, o da olur. Ama önce benim senin ismini öğrenmem lazım. Ha, adımı bilmi'yom, hatırlamı'yom falan diyo'n ya... Artık ne bok yersin onu da ben bilmiyo'm. Ama ismini söylemezsen, afedersin benim ancak sikimi alırsın.” diyerek susuyor. Ancak hemen ardından "Yani durumu anla diye öyle dedim Siklerin Efendisi, yoksa sikim senin sikin, biliyo'n." diyerek konuşmasını sonlandırıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Xaphan
Posts: 77
Joined: 17 May 2022, 20:56

30 Jun 2022, 12:11

Sonunda ilerleme kaydediyorlardı. İblis salağa yatmayı bırakmış, işe yarar şeyler anlatmaya başlamıştı. Belki garip bir manzaraydı ama iblisi dikkatle dinliyordu. Demek ki isimler oldukça önemliydi. Sonuçta isim bir yerde o varlığın özü, onu geri kalan her şeyden farklı kılan şey. O'nun gibi ismi olmayan birisinin gerçekten de bir bok parçasından bir farkı yoktu. İnsanların altınla çakıl taşının farkını bilmediği zamanlarda ikisi de düz kayaydı. Adları verilene kadar dikkate değer bir farkları yoktu belki de. Birisinin ismini bilmek, onun özünü bilmek anlamına geliyordu belki de. Özü bilinen kişiye de hükmedilebiliyordu...

Merakla süzdü iblisi. Onu kandırıyor olma ihtimalini tarttı. Belki de bu vesileyle O'nun ismini öğrenecek, O'na hükmedecekti. Gerçi durum böyle olsa bile adını hatırlamadığı için yapabileceği hiçbir şey yoktu ama yine de dikkatli olmalıydı. "Beni kandırmak istese bu kadar detaylı açıklamazdı herhalde. Hem Vadlena ve Lebrante arasında da benzer bir durum vardı. Güvenmekten başka çarem de yok gibi zaten..." İblis konuşmaya devam ederken bir yandan da isminin olmayışının O'nu etkileyip etkilemediğini düşündü. Acaba adı olmadığı için O aslında yoktu da o yüzden mi iblisin saldırıları sekmişti? İsmini öğrendikten sonra var olacak, saldırıları da artık geri sekmeyecek miydi? "Bunların hepsini öğrenmek için önce adımı öğrenmeliyim."

İsmini nasıl öğrenecekti peki? Hafızası silinmişti. Geçmiş hayatına dair ne hatırlayabilirdi ki? Refleks olarak konuşabiliyor ve üstünde çok durmadığı sürece konuşulanları anlayabiliyordu. Belki rastgele isimler sayılsa kendi ismi O'na tanıdık gelebilirdi. "Ne anlasın bu iblis isimden misimden!" Kafası karışıktı. İsmini Vadlena veya Lebrante diye sallasa yer miydi acaba? Ama tutmazsa zar zor bu kıvama getirdiği muhabbet iyice boka sarabilirdi. Vadlena O'nun gibi bir sürü bok parçası gördüğünü söylemişti. Büyük ihtimalle kendisi de zamanında bir bok parçasıydı zamanında. Yani bir şekilde hatırlanıyordu bu isimler.

Ortamın sessizliğinden rahatsız olarak iblise sordu. "İblis aleminden bahsetsene. Burada işler nasıl yürüyor? Sen bunları nereden biliyorsun? Senin adını kim koydu, ananız babanız oluyor mu mesela?" Cevap verirse dinlerken de şu ana kadar olanları aklından geçirecekti tekrar. Karanlıkta uyanması, geriye düşmesi, Vadlena'nın onları bulması, iblislerin gelmesi, kendini bu sefer burada bu iblisle bulması, iblise posta koymaya çalışması, iblisin salağa yatması, eli sike sokma hamlesi ve şu anki muhabbet. Belki problemin çözümüyle çoktan karşılaşmıştı da fark etmemişti. Şu andan yeni bir gözlükle geçmişe bakarak problemi çözmeye çalışacaktı. Şu an sahip olduğu bilgilerden oluşan gözlüğü, geçmişte gözlüksüz gözlerinin göremediği detayları görmesini sağlayabilirdi. Umudu bu yöndeydi...
KÜNYE
İsim: Xaphan
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 31
Boy: 169
Kilo: 63
Sınıflar: Toplayıcı, Dengeli, İllüzyonist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 2
İrade: 3
Zeka: 3

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Ibe Anu
KÜNYE
İsim: Ibe Anu (et parçası)
Cinsiyet: Erkek
Boy: 197
Kilo: 156
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 5
Güç: 3
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 5
Arun: 5
Duren: 3
İrade: 4

YETENEKLER
Kana Susamışlık
TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

01 Jul 2022, 09:38

Sessizlik içinde geçen düşünce faslının ardından, iblisin konuşmayacak gibi durması bir kez daha sana imkan tanıyor. Sorularını peşi sıra sormaya başladığında, karşındaki iblisin diliyle kafasını kaşır gibi bir hareket yapmaya başladığını görüyorsun. Tüm soruların bittiğinde ise iblis “Amma da soru sordun ha! Yani efendi mefendi dedik diye hemen de sorguya çekiyo’n. Olmuyo’ ama bu!” diyerek ilk tepkisini koyuyor. Sözlerinde ciddi olup olmadığı konusunda pek fikrin olmadığı iblis, senin sert bakışlarına maruz kalmaya devam etmesinden dolayı derin bir nefes veriyor ve ardından “Bur’da işler bö’le yürüyüp gidiyo’ işte. O buna saldırsın, bu onu yesin, öbürü berikini kovsun, beriki öbür’kine posta koysun falan da filan. Bok püsür bol bur’da yani.” diyerek ilk soruna biraz da geçiştirme bir cevap veriyor. İblisin bu ve benzeri muhabbetlerden sıkılmaya başladığı tüm konuşmasını fazlasıyla yansımaya başlarken iblis “Ben bunları biliyorum, çünkü ben bilirim. Öyle tipimiz şekil değil diye bizi boş sanma birader!” diyor hafif posta koyarcasına. Ancak bu tavrı sadece cümlesiyle sınırlı kalan iblis en sonunda dayanamayarak “Ya biz ne ara senle bö’le olduk? Ne güzel muhabbetimiz vardı, sikli soklu konuşuyo’duk. Hem bana benim düşmanlarıma şö’le yap’can, bö’le yap’can dedin, şimdi sikik sokuk sorular soruyo’n.” diyor tepkili bir şekilde. Hemen ardından da “Yani işler bö’le olacaksa ben fikrimi değiştirdim. Gelemem ben bö’le şeylere. İstersen sikime kolunu değil kendini sok, sikimde olmaz yani.” diyor. İblisin tüm bu konuşmalarını vücut hareketleri de destekler nitelikte oluyor ve bu yüzden de iblisin sözlerini gerçekten hissederek söylediğini anlayabiliyorsun.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Xaphan
Posts: 77
Joined: 17 May 2022, 20:56

05 Jul 2022, 15:27

Am? Hayır adı am değildi? Efendi de bir ünvandı. Sorguç? Sanmıyordu. Öyle bir şey var mıydı ki zaten? Kendisi de bu tarz bok püsür işlerle uğraşan birisi miydi acaba eskiden? Belki bir kabadayı adı falan vardı? Ama neydi ki kabadayı adı? Korkusuz bir şey... bir şey... Ama ney? Birader? Kardeşi var mıydı acaba? Varsa adı neydi, dedesinin adı falan mıydı? Ailelerine verilen bir ad da vardı belki, bilmiyordu. Düşmanlarının adı neydi ki? Adının ne olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu? Fikirlerin adamı mıydı, bununla alakalı bir şey miydi adı?

İblisin kelimelerinden de adına yakın bir şey çıkaramamıştı. Çaresizlikten başvurduğu bir şeydi zaten, doğru düzgün konuşmayı bilmeyen bir iblisin konuşmasında adının geçmesine imkan yoktu. Adını düşünmüştü düşünmesine ama iblisi de dinlemişti. Şimdi sikip atmayı deneyecekti belasını.

Hışımla iblisin üstüne yürüdü. "Ananı niye soruyorum sence, ananı? He?" diyecekti sinirli sinirli. Bir yandan da becerebilirse kolunun etini mıncıracaktı. İblisin canını yakma amacı güdüyordu. Yetmeyecekti. Ensesine benzeyen bir yere geçirirken söyleyecekti sözlerini. "AMINA" PAT! "KODUMUN" PAT! "ÇOCUĞU" PAT! "BEN" PAT! "NEREDEN" PAT! "HATIRLAYACAĞIM" PAT! "ADIMI!" PAT!

Sonrasında daha fazla vakit kaybetmeyecekti iblisle. Hem sinirini atmış hem de iblise bir kemik fırlatmış olacaktı. Gidip kenara çömecek kafasını kolları arasına alıp dizlerini iyice karnına çekerek düşünecekti. Adı neydi? Adının Vadlena veya Lebrante olduğunu söyleyebilirdi aslında. Evet evet, nereden bilecekti ki bu aptal iblis? Lebrante'yi belki bilebilirdi, sonuçta ikisi de iblisti. Ama insanlar dünyasından Vadlena'yı bilmesine imkan yoktu. "Kadın adı mı lan acaba Vadlena?" Şu aşamada pek de umurunda değildi. Adının Vadlena olduğunu söyleyecekti. Başka seçeneği yoktu. Düşünürken kıvranıyormuş gibi yapacak, bu şekilde yeterince uzun zaman harcayacaktı. Yeterli zaman geçtikten sonra da birden hatırlamış ya da yeni bir kıta keşfetmiş gibi "Adım Vadlena." diyecekti. Büyük keşfin gazıyla çok gevezelik edemezdi sonuçta. İşe yarayacağını umuyordu.
KÜNYE
İsim: Xaphan
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 31
Boy: 169
Kilo: 63
Sınıflar: Toplayıcı, Dengeli, İllüzyonist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 2
İrade: 3
Zeka: 3

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Ibe Anu
KÜNYE
İsim: Ibe Anu (et parçası)
Cinsiyet: Erkek
Boy: 197
Kilo: 156
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 5
Güç: 3
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 5
Arun: 5
Duren: 3
İrade: 4

YETENEKLER
Kana Susamışlık
TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

06 Jul 2022, 11:45

İsmin üzerine kafa yormaya başlamana rağmen, bir türlü ismini hatırlayamıyorsun. Sanki dilinin ucunda olan ama bir türlü çıkmayan bir kelime gibi duran ismini bulmak senin adına pek de mümkün görünmüyor. Geçmişe dair hiçbir anının var olmadığı zihninde, adının da çoktan silinip gitmiş olduğunu bir kez daha anlıyorsun. Bir hışımla iblisin üstüne doğru hareketlendiğinde, iblisin hafifçe irkildiğini görüyorsun. Ancak iblis bu irkilmesini hızla bir kenara bırakırken, hareketlerini izlemeyi de sürdürüyor. Sorduğun soruya ne şekilde cevap vermesi gerektiğini bilemez bir halde dururken iblisin etini mıncırmaya başlıyorsun! Ancak bu iblis, bu hareketine de pek bir mana yükleyememiş gibi suratına doğru dillerini çevirmişken, sen de hedef bölgeni değiştiriyor ve iblisin ense kısmına şaplaklarını indire indire cümlelerini kuruyorsun.

İblis, sanki yediği şamardan dolayı diliyle ensesini ovuşturmaya başlarken içten içe yediği şamarlar hoşuna gitmiş gibi görünüyor. Şamarlarından sonra kenara çekilmenle birlikte iblisin diliyle ovuşturma hareketinden sonra birkaç kez diliyle kendini şaplakladığını görmek, seni tarifsiz duyguların içine itiyor. Ancak önceliğin adını hatırlamak olduğundan, iblisin bu zevzekliğine kendini kaptırmadan bir köşede ismini anımsamaya çalışıyorsun.

İsim konusunda aklına yatan çözümle birlikte, bir müddet kıvranarak ismini hatırlamaya çalışan bir insan görüntüsü yaratmaya çalışıyorsun. Bu esnada göz ucuyla iblisi kestiğinde, kestiğin rolün iblisin pek de umurunda olmadığını rahatlıkla anlayabiliyorsun. Kısa bir süre sonra ise, yeni bir keşifte bulunmuş kaşif edasıyla Vadlena’nın ismini kendine mal ediyorsun. İsmini söylemenin ardından iblisin vereceği tepkiye odaklandığında, iblis bir süre bomboş bir şekilde duruyor. Uzuvlarını salmış gibi sana doğru dönük bir şekilde öylece duran iblis birkaç saniyenin sonunda “Yarak gibi isimmiş af’edersin.” demekle yetiniyor. Beklediğini bulamamış bir edayla ismin konusu üzerinde durmak istemediğini belli eden iblis dilini sana doğru uzatırken “İsmini söylediğine göre, şimdi de bana bir isim bahşetmelisin Siklerin Efendisi!” diyor. Hemen ardından ise “Bana ismimi bahşetmenin ardından da dillerimizin birbirine değmesi gerekiyo'. Aramızdaki bağ ancak bu şekilde kurulabilir.” diyerek dilinin daha da yüzüne doğru gelmesi için sana doğru yaklaşıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Xaphan
Posts: 77
Joined: 17 May 2022, 20:56

07 Jul 2022, 13:01

Nereden bilecekti ki adını, tek istediği şey buradan kurtulmaktı. Kendi ensesini tokatlayan iblisin de bir şeyi anlayacağı yoktu. Sonuç olarak buradan kurtulabilirdi. Ama küçük bir problem vardı. Buradan kurtulduklarında Vadlena onları bekleyecek olursa belki bir terslik çıkarabilirdi. Belki de çıkarmaz, iblisi oyuna getirebildiği için tebrik ederdi. "Canı cehenneme o yosmanın!" Başına bela açmasın yeterdi, takdirde gözü yoktu. Ama tek sorun Vadlena mıydı?

Ya diğer insanlar da orada olurlarsa ne olacaktı. Hepsi isimlerini söyleyip tanışacaklar O da "İşe bak, benim adım da Vadlena'ymış" mı diyecekti? Belki de adı gerçekten Vadlena'ydı? "Vedlene, Vadleno falan gibi bir şey de olabilir..." Vedlano'yu daha çok sevmişti, kulağa daha erkeksi geliyordu. "Vadlena kadın, Vadleno erkek şekli işte aynı ismin. Şaşılacak bir şey yok bunda..." Kendini ikna etmeyi başarmıştı. İblise bir tekzip çekmesi gerekiyordu sadece ki o da bunun için gerekli pası atmıştı bile.

"Dur lan dur, tam tersi yaraksız isim bu. Vadlena kadın ismi, benim adım Vadleno!" diyecekti iblisin ismi hakkındaki yorumuna. Büyük ihtimalle iblis yine bir şeyler söyleyip onu deli edecekti ama katlanılması gereken bir eziyetti bu. Son aşamaya geçmeden önce de birkaç uyarı yapması gerekiyordu. "Bana bak, buradan kurtulduğumuzda diğer insanların, iblislerin yanında falan beni rezil rüsva etme senin babanın bacağına sıçarım! Az önce laf yapıyordun biz de boş adam değiliz falan filan diye ağırlığını hissettir millete. Sen BÜYÜK VADLENO'nun iblisisin, anladın mı? Herkes korkup altına sıçacak, ben sana küfür kıyamet giricem. Millet bakacak iblis fena, iblis lordu daha fena 'Vay, Vadleno Abim büyük adammış, biz kıymetini bilemedik onun.' diyecek. ANLADIN MI BENİ? Adam değil lan hiçbiri, hepsinin amına koyucaz!" Büyük bir coşkuyla konuşmuş, nefes nefese kalmıştı. Elinin tersiyle alnında biriken boncuk boncuk terleri silip ibneliğine iblisin suratına savurmuştu elini. "Zaten hoşuna gidecek pezevengin, yaptığım kahpeliğin tadı kalmadı." İsim konusu için çok düşünmesine gerek yoktu. İsim bu şirret yaratık için fazlaydı. "Senin bir adın yok. Sen et parçasısın. Küçük harflerle. et parçası. Özel isim falan değil, senin sıfatın bu. İbliscesi ne et parçasının, sana seslenirken öyle sesleneceğim artık. Dilini de siktirtme!" Cevabını aldıktan sonra da sabrının sonlarına gelmiş olarak "Eee, ne olacak şimdi?" diye soracaktı. Siktirip gitmek istiyordu buradan.
KÜNYE
İsim: Xaphan
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 31
Boy: 169
Kilo: 63
Sınıflar: Toplayıcı, Dengeli, İllüzyonist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 2
İrade: 3
Zeka: 3

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Ibe Anu
KÜNYE
İsim: Ibe Anu (et parçası)
Cinsiyet: Erkek
Boy: 197
Kilo: 156
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 5
Güç: 3
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 5
Arun: 5
Duren: 3
İrade: 4

YETENEKLER
Kana Susamışlık
TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

08 Jul 2022, 09:30

İsmin konusunda yaptığın düzeltmenin ardından iblisin boş bir şekilde sana baktığını hissediyorsun. Birkaç saniye süren bu bakışmanın ardından iblis “Oyyy, Vadleno daha da yarak gibiymiş, harika!” diyor büyük bir sevinçle. İsmin kulağa ne kadar kötü gelirse iblis o derece mutlu olacakmış gibi bu tepkiyi verdikten sonra konuşmanı sürdürüyorsun. Buradan kurtulman halinde karşılaşacağın kişilere karşı iblisin takınması gereken tavrı anlatmaya başladığında, iblis seni dikkatli bir şekilde dinliyor. Neredeyse her cümlenin sonunda mevzuyu kapmış gibi ve seri bir şekilde başını aşağı ve yukarıya sallayarak söylediklerinin anlaşıldığını gösteriyor. Ancak kafa hareketleri bir müddet sonra o kadar seri bir hal almaya başlıyor ki, iblisin seni tam olarak dinleyip dinlemediği konusunda ufak da olsa bir tereddüt yaşıyorsun. Konuşman sonlandığında alnında biriken terleri iblise fırlatıyorsun ve iblis de bedenine yapılan ter damlalarını diliyle yalayıp yuttuktan sonra “Tuzlu.” diyor sadece. Bu tepkisinden sonra ise sözlerine karşılık olarak iblis heyecanlı bir şekilde “Ama koymaya bayılırım. Sen hiç merak etme. Ağırlığımı sonuna kadar hissettir’cem. Kollarımı açarak yürürüm, dilimi falan sallarım. ‘Ey Sahip emret bir dil darbesiyle yok ed’iyim!’ falan derim. O iş bende, sen rahat ol!” diyor. İblisin sözleri her ne kadar umut dolu olsa da, takındığı sahte kabadayı tavırlar içten içe seni düşündürtmüyor değil.

İblise isim vermen konusuna gelip sözlerini söylediğin anda koymak istediğin isim iblisin çok hoşuna gitmiş gibi dilini sallamaya başladığını görüyorsun. Bir köpeğin kuyruğunu sallamasından farksız bu hareketinden sonra iblis “Et parçası demek. Sevdim bu ismi. İblis dilinde et parçası…” diyor ve bir süre düşünür gibi bir hal takınıyor. Diliyle kafasının üstünü kaşır gibi hareketler yapan iblis en sonunda “Ibe anu olabilir. Tam da bilmiyo'm yalan olmasın. Ama olsa olsa ibe anu olur.” diyerek isim konusunu sonlandırıyor.

İblise ismini söylemiş olman ve iblisin de ismini almış olmasından sonra ne olacağına dair sorunu sorduğunda iblis “Bilmiyo’m.” diyor donuk bir şekilde. Bu cevabın seni pek tatmin etmediğini fark etmiş olan iblis hafif bir duraksamanın ardından “İsimlerimizi öğrenmenin ardından bi' şeylerin olması gerekiyo'du ama olmuyo'.” diyor. Konuyla ilgili kulaktan dolma bir bilgi verir gibi hava takınan iblis “Bence birbirimizi bi’ dilleseydik olurdu yani. Denesek mi?” dedikten sonra aklına mucizevi bir fikir gelmiş gibi yerinde zıplamaya başlayan iblis “Ya da ben seni sik’em bi’!” diyor. Ancak bu cümlesinin hemen ardından mahcubiyeti beliren iblis “Yanlış anlama zevkine değil. Tek vücut olma durumu yani… Belki dedim ki… Hani siksem… Olabilir gibi geliyo’ şö’le bi’ düşününce. Olmaz mı ki?” diyor fikre sıkı sıkıya sarılmak üzere gibi durarak.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Xaphan
Posts: 77
Joined: 17 May 2022, 20:56

14 Jul 2022, 16:35

"Kahpenin tohumu iblis, ben sana göstereceğim sonra. Bekle sen..." Gerçek ismini bile bilmiyordu ama ona da iblisin yarrak gibi diyeceğini biliyordu. Sahte ismi neyse de gerçek ismine laf ederse gebertecekti onu. Etmese de gebertecekti gerçi de...

Sonraki sözlerini dinlerken ise oldukça hevesliydi iblis. Hatta hatibin sözüne kendini kaptırıp kafasıyla raks etmeye başlamıştı. Ya da O öyle sanmıştı. Yine onu deli etmek istediğinden emindi. Bu yüzden abartılı tepkiler veriyordu. Bu saçmalığı kesmesine de vesile olsun diye terini iblise atıp şüpheyle ne diyeceğini bekledi. Terin tadını tanımladıktan sonra gelen cevap O'nu memnun etmeyi başarmıştı başarmasına ama konu bu iblis olunca her zaman şüphe etmekte fayda vardı. İblisin oyunculuk yetenekleri tartışmaya açıktı.

Kulağına fısıldamasına gerek kalmadan isim işini de halletmişlerdi. İblis ne kadar aşağılık olduğunu ortaya koymuş ve ismi memnuniyetle kabul etmişti. Daha kendi dilini bile bilmiyor, basit bir çeviriyi yapamıyordu. "Ibe Anu iyidir, Ibe Anu." diye konuyu fazla uzatmamak adına geçiştirerek müdahale etti. Ibe Anu'nun herhangi bir konuyu ne kadar uzatabileceğini anlamıştı ve şu an buna zaman yoktu. Kurtulmak için önündeki engeller azaldıkça sabrını da yitirmeye başlamıştı. Artık hemen buradan kurtulmak istiyordu.

Yine de bir şeyler olmuyordu. Hala iblisle burada tıkılı kalmıştı. Sorduğu soruya iblisten gelen cevapla iyice tırlatmaya yaklaşmıştı. Olmuyordu. Geriye sadece iblisin seçeneği kalıyordu... "Hayır, hayır, hayır..." Aniden arkasını dönüp iblisten biraz uzaklaştı. Az önce oyun olsun diye yaptığı şeyi bu sefer gerçekten yapacaktı. Yere oturup dizlerini karnına çekecek, kollarının içiyle bacaklarını birbirine itecek, elleriyle de kafasını kavrayacaktı. Yani cenin pozisyonu. Hafifçe sallana sallana düşünecekti adının ne olduğunu. Buradan sahte bir isimle kurtulamayacağı belliydi. Ibe Anu'nun yanlış yaptığı bir şey olduğunu sanmıyordu, ayrıca artık O'na teslim de olmuş sayılırdı. Şimdi ihanet etmesi için bir sebep yoktu. Bir şekilde adını öğrenmesi gerekiyordu, ama nasıl!
KÜNYE
İsim: Xaphan
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 31
Boy: 169
Kilo: 63
Sınıflar: Toplayıcı, Dengeli, İllüzyonist
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 1
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 2
İrade: 3
Zeka: 3

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 1

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Ibe Anu
KÜNYE
İsim: Ibe Anu (et parçası)
Cinsiyet: Erkek
Boy: 197
Kilo: 156
Tür: Hortlak
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 5
Güç: 3
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 5
Arun: 5
Duren: 3
İrade: 4

YETENEKLER
Kana Susamışlık
TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

18 Jul 2022, 10:57

Ibe Anu ismini verdiğin iblis, kendi söylediklerine karşılık senden gelecek isterik bir hamle beklemeye koyuluyor. Dilleri ve penisi her zamankinden daha oynak bir hale gelen Ibe Anu yavaşça sana sokulmaya bile başlıyor. Ancak senin tercihin kendini bir nevi tecrit etmek olunca, kenara çekilmeni izliyor sadece Ibe Anu. Hal ve hareketleri Ibe Anu’nun üzüntüsünü gösteriyor olsa da, bunu umursamadan cenin pozisyonunu alarak ve hafif hafif sallaranak ismini anımsamaya çalışıyorsun. Bu esnada Ibe Anu’nun dillerini sana doğru uzattığını görsen de bunu bir nevi umursamadan düşüncelere dalmaya başlıyorsun.

Xaphan’in Uyanışı

Hafif sallantıların Ibe Anu’nun hareketleriyle birleşince, hafif bir mide bulantısı baş göstermeye başlıyor. Ancak bu mide bulantısı, zihninde ansızın yankılanmaya başlayan “an” ile etkisini yitirmeye başlıyor. Sanki gözlerinin önünde bir kez daha zuhur bulan “an” gerçekliğine evrilmeye başlıyor. Gökten inen güzel ve yakışıklı savaşçıların saygın selamlarına karşılık vermek istesen de, savaşçıların ardında bir anda doğan bir parıltı ile odağına bu parıltıya dönüyor. Yattığın yerden yavaşça doğrulup gözlerini hafifçe kısarak parıltıya baktığında ise parıltıların içinde bir insanı fark ediyorsun!

Parıltılar içinde olan ve ne yüzünü ne de başka bir uzvunu görebildiğin insan, gökten yanına doğru yavaşça süzülerek inerken, adeta içine bir sıcaklık dolmaya başlıyor. Yüz hatlarını göremediğin ve cinsiyetini de kestiremediğin insanının sana bir tebessümle baktığını hissedebiliyorsun. En azından kalbin bu yönde bir sıcaklıkla kavrulurken ışığın içindeki insanın şefkatli ve naif bir ses tonuyla konuşmaya başladığını duyuyorsun.

"Demek sen de uyananlardan ve ismini arayanlardansın... İsmini zaten biliyorsun."

Ses tonundan da cinsiyetini bile anlayamadığın insan ışığını seninle paylaşmak için sana doğru sağ kolunu uzatıyor ve elini omzuna sıcak ve samimi bir şekilde koyan insan konuşmasını sürdürüyor.
"Yazgına çoktan bir isim verildi."

Bu cümlesinden sonra insanın parıltısı vücuduna doğru akın etmeye başlarken, birden tüm karanlığın aydınlığa dönmeye başladığını fark ediyorsun. Bir anda gözlerinin önünde “anda” gördüğün savaşçılar ışıklarını seninle paylaşmaya başlıyorlar. Parıltılara bürünen insan da aydınlığını sana devretmişçesine yok olmaya başlarken, etrafındaki tüm savaşçıların büyük bir zafer kazanmış gibi sevinç hareketleri sergilemeye başladıklarını görüyorsun.
"Doğumunu selamlayın! Xaphan’ı selamlayın!"

Parıltı bu cümleleriyle tamamen yok olurken, bu kez tüm savaşçıların zafer naraları arasında bir kez daha aynı şeyi söylediğini duyuyorsun.

Xaphan!
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Diğer Bölgeler”