Kediler için hep köpeklerden daha nankör ve bencil oldukları söylenirdi. Eğer insanını seviyorsa, sahibi olduğu için değil, sadece o kişi olduğu için seviyorlardı onlara göre. Eh, özgür irade ile bunu yapmaları takdiri hak edecek bir şey mi bilmiyorum. Ama tüyleri yumoş yumoş olduğu sürece hiç problem değil. Tekirinden beyazına, siyahından sarısı hepsi süperler. Peki ya iblisler? YA İBLİSLER? HA? HİÇ İBLİSİNİZ SİZDEN SİZ OLDUĞUNUZ İÇİN NEFRET ETTİ Mİ? Ne yapayım? Sokağa mı atayım?
"Vagror'un çıkarları ağır bastıysa bile, Eletha'nın şu anki konumundan oldukça memnun olduğunu düşünüyorum. En azından.. anlatılanlar bu yönde. Çiftimize mutluluklar diliyoruz."
Sırf birkaç hafta geç doğdum diye tüm bu olanların benim için mitolojik masallar olarak kalmasına inanamıyordum! Koridorda dönen dedikodulara göre, Eletha gerçekten enteresan bir kadındı. Hakkında bildiklerime şöyle bir bakalım. Hükümdar. Güçlü bir hükümdar. İblis Lordu'nu dize getirmiş. Ya da dizine yatmış... fark etmez, ikisi de bu durumda aynı şey. Yuna'yı ülkeden sürmüş? Hmm şu an düşündüm, hepsi arasında en tuhafı bu. Onun haricinde... şu an kayıp. Oha mükemmel bir biyografi bu!
"Şu durumda zaten benim yolum diyebileceğim bir yol bulunmamakta. Fırtına içerisinde savrulup duran bir yaprak tanesi gibi hissediyorum. Mutsuz, bıcır bıcır, mavi bir yaprak tanesi. Daha ironik olan ne biliyor musun? Sorgusuz sualsiz güvenebileceğim tek kişinin sen olması. Oradan anlayabilirsin yaaaani ne kadar dibe battığımı!"
Sesimde öfke yoktu, aksine artık her şey olduğu gibi sade ve gerçek geliyordu.
"Şöyle bir düşününce, hayatım boyunca gördüğüm her şeyi gördün. Ama sen benden önce de vardın. Bazı konularda tecrübeli olmalısın. O yüzden, kendimi parçalamamamı falan istemeyeceksen, senin yolunda yürümeyi kabul ediyorum."
Vagrut kazanmıştı, ama tuhaf bir şekilde, ben kaybetmiş hissetmiyordum.
"Yolun nedir kırmızı dostum?"

