Yumruklarınızı tokuşturduğunuz anda, hem kendi içinde hem de iblisin içinde büyüyen sıcaklığın birbirine kaynaştığını hissedebiliyorsun. Sanki tek bir duyguyu aynı anda paylaşıyormuşsunuz gibi, aynı gözden dünyayı görüyor ve aynı nefesi soluyormuşsunuz gibi kendinden geçtiğini fark ediyorsun. Ancak kendinden geçmenin aynı şekilde ibliste de vuku bulduğunu bir şekilde anlayabiliyorsun. Bunun, adına her ne deniyorsa, oldukça yoğun bir duygu olduğunu ve insanı veya iblisi gerçek kıldığını fark edebiliyorsun. Tokuşan yumruklarınızın altından kaynaşan başkaca şeyler olduğunu ve bu şeylerin de iblis ile aranızda bir bağ kurduğunu çıplak gözle dahi görebiliyorsun.
Yumruklarınızı birbirinden ayırmanızın ardından, ilk kükreyen sen oluyorsun. Ancak bir insanınki kadar başarabildiğin kükremenin ardından iblis, kahkahalar atmaya başlarken yine de çabalarını takdir eden bir bakışla yüzüne bakıyor. Hemen ardından ise sanki işin gerçekten ustasıymış gibi az önce yaptığı böbürlenme hareketine benzer bir pozisyona geçiyor ve tiz, çatlak, bebeksi bir kükremeyle hünerini ortaya koyuyor. Normal şartlarda herhangi bir varlığı korkutmaktan uzak olan bu kükreme, yine de bir şekilde iblisin tüm sempatisini arttırmayı başarıyor.
Kükreme konusunda ustan olmayı attığı kahkahalar ve baş hareketiyle onaylayan iblis, senin düşünceli bir hale geçmenle birlikte yavaşça yanına sokuluyor. Kafasını hafif eğerek sanki göz teması kurarsa her şeyin sonlanacağını düşünüyormuş gibi sana bakan iblis “Buradan nasıl çıkabileceğimiz düşünüyorsun, öyle değil mi?” diyor çekingen bir şekilde. Hemen ardından ise senin hemen önüne oturuyor, biraz da seni taklit etmeye çalışır gibi. Hala daha seninle göz teması kurmaya çalışan iblis “Buradan çıkma konusunda fikrim olmadığını söylemiştim ya, bu bir yalandı.” diyor utana sıkıla. Bir anda gözleri yeniden dolmaya başlayan iblis hafifçe öne doğru atılırken “Özür dilerim… Özür dilerim… Özür dilerim… Özür dilerim… Özür dilerim…” demeye başlıyor. Hemen ardından ise gözyaşları bir kez daha boşalmaya başlayan iblis “Korktuğum için yalan söyledim, affet beni tamam mı? Lütfen affet! Lütfen! Lütfen! Lütfen! Lütfen! Lütfen! Lütfen!” diyor. Aynı kelimeyi durmadan tekrar etse de şiddetini arttıran ağlaması karşısında iblisin ağzından çıkan kelime giderek anlamsız hale geliyor. Ancak halen da aynı kelimeyi yinelediğini anlayabiliyorsun.
Yumruklarınızı birbirinden ayırmanızın ardından, ilk kükreyen sen oluyorsun. Ancak bir insanınki kadar başarabildiğin kükremenin ardından iblis, kahkahalar atmaya başlarken yine de çabalarını takdir eden bir bakışla yüzüne bakıyor. Hemen ardından ise sanki işin gerçekten ustasıymış gibi az önce yaptığı böbürlenme hareketine benzer bir pozisyona geçiyor ve tiz, çatlak, bebeksi bir kükremeyle hünerini ortaya koyuyor. Normal şartlarda herhangi bir varlığı korkutmaktan uzak olan bu kükreme, yine de bir şekilde iblisin tüm sempatisini arttırmayı başarıyor.
Kükreme konusunda ustan olmayı attığı kahkahalar ve baş hareketiyle onaylayan iblis, senin düşünceli bir hale geçmenle birlikte yavaşça yanına sokuluyor. Kafasını hafif eğerek sanki göz teması kurarsa her şeyin sonlanacağını düşünüyormuş gibi sana bakan iblis “Buradan nasıl çıkabileceğimiz düşünüyorsun, öyle değil mi?” diyor çekingen bir şekilde. Hemen ardından ise senin hemen önüne oturuyor, biraz da seni taklit etmeye çalışır gibi. Hala daha seninle göz teması kurmaya çalışan iblis “Buradan çıkma konusunda fikrim olmadığını söylemiştim ya, bu bir yalandı.” diyor utana sıkıla. Bir anda gözleri yeniden dolmaya başlayan iblis hafifçe öne doğru atılırken “Özür dilerim… Özür dilerim… Özür dilerim… Özür dilerim… Özür dilerim…” demeye başlıyor. Hemen ardından ise gözyaşları bir kez daha boşalmaya başlayan iblis “Korktuğum için yalan söyledim, affet beni tamam mı? Lütfen affet! Lütfen! Lütfen! Lütfen! Lütfen! Lütfen! Lütfen!” diyor. Aynı kelimeyi durmadan tekrar etse de şiddetini arttıran ağlaması karşısında iblisin ağzından çıkan kelime giderek anlamsız hale geliyor. Ancak halen da aynı kelimeyi yinelediğini anlayabiliyorsun.


