Kılıcın Gölgesinde (Gadiel - KGK)

User avatar
Gadiel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 198
Joined: 05 Jun 2023, 02:04

13 May 2024, 12:20

Eletha’nın ihanetinden sonraki sürecin başlangıcında, o bekleyiş sırasında…


Bilinmeyen bir diyarda, yabancı bir bedenin içinde gözlerimi açtığımda, sonsuz bir zamanın akışına kapılmıştım. Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordum, zira her saniye bir ömür gibiydi. Dur durak bilmeyen bir yaprak gibi sürükleniyordum. Beni esir alan rüzgâr, dinlenmek bilmeden beni savuruyordu. Soluklanmak, durmak, sessizliği dinlemek için yalvarıyordum. Ama ne rüzgâr duruyor ne de hayatım. Gözlerimi açtığım andan itibaren bir mücadelenin tam ortasındaydım. Başlangıçta ne için mücadele ettiğimi bilmiyordum. Zamanla mücadelenin ne olduğunu kavradım. Fakat bu sefer de rolümün ne olduğunu bilemedim. Anlayabildiğimde ise bu rolün getirdiği sorumluluklar beni ezmeye başladı. Kafam karmakarışıktı, öğrendiğim her şey taşan bir su birikintisi gibiydi. Anılar, duygular, sorular... Hepsi birbirine girmiş, sonsuz bir girdap gibi beni yutuyordu. Kimim ben? Neden buradayım? Bu mücadelenin amacı ne? Bu sorular zihnimde yankılanıyordu, bir cevap arıyorlardı. Ama her adımda daha da kayboluyordum. Etrafımdaki her şey yabancıydı, bilinmez bir gizem taşıyordu. Yalnızlığım sonsuz bir okyanus gibiydi, boğulmaktan korkuyordum. Umutsuzluğa kapılmak üzereyken, içimde bir kıvılcım parladı. Belki de bu mücadelenin bir anlamı vardı. Belki de bu rolümün bir amacı vardı. Belki de bu soruların bir cevabı vardı. Bu kıvılcımı takip etmeye karar verdim. Belki de bu karanlığın içinde bir çıkış yolu vardı. Belki de bu ebedi rüzgâr beni bir yere sürüklüyordu. Belki de bu sonsuz mücadele benim o karanlıkta var oluşumun sebebiydi. O görüyü anımsadım, tüm o varlıkları kucakladığım o anı… O anı düşünmek kalbimi güçle dolduruyordu. Omuzlarımdaki yükü hafifletiyordu.

Eletha’nın ihaneti sorgulanması gereken, beklenmedik ve oldukça şaşırtıcı bir durumdu. Azuldir’in fedakarlığı ise ruhumu sorumluluk bilinciyle dolduran, aklımdan çıkmayan bir anıya evrilmişti. Gözlerimi kapattığımda, Azuldir’in son sözleri ile birlikte o an kafamda tekrardan canlanıyordu.

Bu beni korkutuyordu. O sorumluluğun altında ezilmek, yetersiz olma fikrimi… İçimi kemiren bir sürüngen gibiydi. Bir şeyler yapmak, bir an önce güçlenmek, bilincimin kapalı olduğu o anlardaki kudreti nefes aldığım her an hissetmek istiyordum. Ama bunun kolay olmadığını biliyordum. Güçsüzlüğü aşabilirdim… Bunun benim için zor bir eşik olmadığını hissedebiliyordum; ama asıl aşılmasının zor olduğu eşikler konusunda hiçbir fikrim yoktu. Güçlü olmak ile o gücü verimli ve mantıklı kullanmak arasındaki farkı şimdiden ayırt edebiliyordum. Güçlü olabilirdim; ama güçlü olmak yeter miydi? Sadece güçlü olarak her şeyi aşabilir miydim? Bilgi… O bende yoktu. Deneyime ise ufacık bir kum zerresinden daha az olacak kadar sahiptim.

Ne kadar güçlü olursam olayım, bunlarla hangi iblise karşı insanlığı koruyabilirdim? Nuemsa… O benim için savaşabilirdi. Beni korumak için kendi canını da tehlikeye atabilirdi. Bunu daha önce yapmıştı; ama ben onun için ne yapabilirdim? Bilincim kapandığında, güçle dolup taştığım o anda, benim rolüm ve Nueamsa’nın rolü nasıl değişiyordu? Benimle bir mi oluyordu? Bana güç sağlayan bir reaktöre mi dönüşüyordu yoksa? Ya da bedenimin kontrolünü tamamen ele mi geçiriyordu? Bilmiyordum; ama bunu kontrol etmek istiyordum. Bunun üzerinde hakimiyet kurmak ve bunu doğru bir şekilde yapmak istiyordum.

Cysa olan dövüşümde… Hatıralarım netti. Kuduz bir köpek gibi rakibimi amansız bir güçle yumruklamak isteyen bir vahşi yaratıktım. Sürpriz saldırım sayesinde, belki de Cysa’nın bunu hiç beklemeyişinin getirdiği etkiyle zar zor onunla mücadele etmiştim. Eğer birazcık hazırlıklı olsaydı, beni kolayca yenebilecek teknik ve bilgiye sahipti. Aynısı Almazath içinde geçerli değil miydi? Ona da sürpriz olmuştu yaşanan her şey. Şans ve kaderin benim yanımda oluşunun sebebiydi her şey.

Bu sorunu aşmam gerekiyordu. Gücü, bilgi, deneyim ve teknikle harmanlamam gerekiyordu. Bu yüzden zihnimden çıkmayan, bunu elde edebileceğim ya da kendime rehber olarak kullanabileceğim tek şeyin peşine sürüklenecektim.

Ela’yı dövüşürken gördüğüm o an, o kılıcın onun bedeninin bir bütünüymüş gibi hareket etmesi… Rehberim zihnimde canlanan o görüntü olacaktı. Ela gibi kılıç kullanmak ve bir kılıcımın olmasını istiyordum… Bunun için Ela’ya gidebilirdim; ama bir süredir hiçbir soruma cevap vermeyen ve bana sadece beklememi söyleyen çevremdeki insanlardan anlayabiliyordum ki, ona şu an ulaşamazdım.

Bu yüzden odadan çıkmadan önce kısa bir an ne yapabileceğime dair düşünmüştüm. Bir süre karargâh üzerinde gezinecek, araştıracaktım. Gördüğüm her insana kılıç kullanan Aludirleri ve ordu mensuplarını soracaktım. İsimlerin bir listesini çıkaracak ve akabinde insanlardan en iyinin kim olduğunu öğrenmeye çalışıp, insanların ortak fikri sonucu yöneleceğim insanın kim olabileceğini kafamda netleştirecektim.
Image
KARAKTER
KÜNYE
İsim: Gadiel (Gad’iil)
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 1.72
Kilo: 70
Sınıflar: Sezici - Dengeli - Elementalist
İtibar: 7
Mevcut GP/AGP/İGP: AGP 10 / İGP 5
Mevcut Para: 3.000 Aclania Pulası

PROFİL
Güç: 7
Dayanıklılık: 7
Çeviklik: 7
İrade: 16
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 10
Hakimiyet: 8
Mevcudiyet: 4

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS
KÜNYE
İsim: Nuemsa (Hırçın Çocuk)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 172
Kilo: 26
Tür: Peri
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: İllüzyon
Yatkın Olduğu Element: Işık – Doğa (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 4
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 4
Arun: 13
Duren: 13
İrade: 5

YETENEKLER
Çaresiz Haykırış

TEKNİKLER
Kutsal Boynuz (A seviye)
Kör edici Işık (C seviye)
Peri Dokunuşu (D seviye)
Öfkeli Peri (C seviye)
Doğanın Yargısı (A-rank / Karakteristik teknik)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

18 May 2024, 11:02

Havanın mı yoksa ruhunun mu daha soğuk olduğunu tam olarak adlandıramadığın bu dönemde, arzunu gerçeğe dökebilme umuduyla odandan dışarıya atıyorsun kendini. Tanıdığın her bir koridorun, her bir duvarın farklı bir yüzüyle yüzleşmiş gibi çekimser adımların, aslında ruhundaki can çekişin en büyük göstergesi oluyor. Henüz yeni uyanmış olsan bile, tüm yaşananların yanında bir de tüm bu yaşananların tam ortasında kalmanın ruhuna kızgın demirler sapladığını fark edebiliyorsun. Fakat yine de nefes alabiliyor, kalbin bir şekilde atıyor ve gözlerin halen de müstakbel bir geleceğe dönük duruyor.

Üs içerisinde genel itibariyle sana karşı oldukça saygılı ve yardımsever bir tavır takınıldığını rahatlıkla hissedebiliyorsun. Ancak konuştuğun her bir kişide, sanki hem kendi yaşadıklarına hem de senin yaşadıklarına üzülmüş ve hatta bir parça acıma hissinin yeşermiş olduğu ifadelerle karşılaşıyorsun. Yine de, amacın uğruna motivasyonunu üst seviyede tutuyor ve yaklaşık yarım gününü alan bir araştırmanın sonunda, kafana bazı isimler kazınmış oluyor.

Soluklanmak ve biraz da dinlenmek adına odana çekildiğin sırada, aklına kazınan tüm bu isimleri tek tek zihninden geçiriyor ve onlarla ilgili tek cümleye indirgeyebildiğin düşüncelerini gözden geçiriyorsun.

Vurshith;Arındırma Birliği üyesi olduğunu öğrendiğin, vahşi bir erkek kılıç ustası.
Viuldros;Öncüler Birliği üyesi olduğunu öğrendiğin, çevik bir erkek kılıç ustası.
Nalgrash;Koruyucular Birliği üyesi olduğunu öğrendiğin, korkulu bir kadın kılıç ustası.
Salhaidin;Aludir Ordusunda komutanlık yaptığını öğrendiğin, gaddar bir erkek kılıç ustası.
Jedach;Aludir Ordusunda görev yaptığını öğrendiğin, asil bir kadın kılıç ustası.
Hiyamus;Aludir Eğitim Bölüğü 2. Takım Kaptanı olduğunu öğrendiğin, disiplinsiz bir erkek kılıç ustası.
Yugayim;Aludir Eğitim Bölüğü 3. Takım Kaptanı olduğunu öğrendiğin, disiplinli bir erkek kılıç ustası.
Josegna;Aludir Ordusunda görev yaptığını öğrendiğin, sanatçı kişiliği olan erkek kılıç ustası.
Banold;Güç Muhafızları Birliği üyesi olduğunu öğrendiğin, devasa kılıç kullanan erkek kılıç ustası.
Jabig;Aludir Ordusunda görev yaptığını öğrendiğin, çelimsiz bir kadın kılıç ustası.
Filidei;Kraliyet Savaşçıları Birliği üyesi olduğunu öğrendiğin, sinsi bir erkek kılıç ustası.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Gadiel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 198
Joined: 05 Jun 2023, 02:04

19 May 2024, 00:46

Onurlu ve saygıdeğer olan ben miydim, yoksa yalnızca başımdan geçen devasa ve zorlu olaylar mıydı insanların saygı duyduğu? Bu ikilemi anlamak her daim zor olmuştur. İnsanların gözlerinde beliren o merhamet dolu bakışlar, içimde derin bir şaşkınlık yaratıyordu.

Bazen, yaşananların kudretini ve karanlığını anımsarken, kendimi destanların epik kahramanları gibi hissederdim. Fakat biliyordum ki, her kahramanın ardında, insanoğlunun kavrayışını aşan bir kader saklıydı. Yaşamın bu amansız döngüsünde, hangi anın beni yücelttiğini, hangi anın ise yalnızca sınavlardan bir sınav olduğunu ayırt etmek pek de kolay değildi.

Ne var ki, saygının gerçek kaynağını aramak, yalnızca insanlığın gözlerinde değil, kendi ruhumun derinliklerinde de bir keşif yolculuğuna çıkmaktı. Başarılarım ve mağlubiyetlerim, zaferlerim ve acılarım, hepsi bir bütünün parçalarıydı. Ve belki de en büyük kahramanlık, bu bütünlüğü kabul edebilmekte yatıyordu.

Amacım doğrultusunda üs içerisinde konuştuğum insanların sayısı yarım günümü alacak kadar çoktu... Bazen saniyelere sığabilecek kadar kısa bir sohbet bazense dakikalarımı alan uzunca bir sohbete dahil oluyordum. Bazı kılıç ustalarının isimlerini defalarca kez duyuyor bazense hiç duymadığım yeni bir isimle karşılaşıyordum. Ne var ki bu yarım günlük sürecin sonunda elimde 11 tane isim vardı. Bunlardan birini tercih edebilirdim pek ela ve bana bir şeyler öğretip öğretmeyeceğini nazikçe sorabilir, belki de bu konuda haddimden birazcık fazla davranarak ısrarcı bir tavır takınabilirdim.

Bu yolculuk, sadece kılıç ustalığını öğrenme süreci değil, aynı zamanda bilgelik ve sabrın sınandığı bir meydan okumaydı. Her isim, bir kapı; her kapı ise bilinmeyene açılan bir yoldu. Tercihimin ardında, sadece kılıç ustalığını değil, aynı zamanda hayatın derin anlamlarını da keşfetme arzusu yatıyordu.

Bir tercih yapmam gerekiyordu. Bunun için önce odama çekilmem ve çıkardığım listeden, onlar hakkında kafamda kurduğum özetlere istinaden bir eleme yapmam şarttı. Her bir ismin ardında, farklı bir öykü ve farklı bir kılıç ustalığı tarzı yatıyordu. Yapılarından, kullandıkları dövüş tekniklerine kadar birçok faktörü göz önünde bulundurarak, bu 11 kişilik listeden yüz yüze görüşmesem bile bir eleme yapabileceğimi tahmin ediyordum.

Odama çekildiğimde, derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapatıp düşüncelere daldım. Her ismi tek tek zihnimde canlandırarak, onlarla ilgili duyduklarımı ve hissettiklerimi tartmaya başladım. Bir ustanın adını duyduğumda hissettiğim heyecanı, diğer bir ustanın ismini duyduğumda içime doğan huzuru değerlendirdim. Onların farklı dövüş stilleri, disiplinleri ve öğretileri hakkında bildiklerimi aklımın süzgecinden geçirerek bir karar vermeye çalıştım.

Her bir ustanın ardında bir gizem, bir potansiyel yatıyordu. Kimi zaman sadece adları bile bir hikaye anlatır, bir felsefe taşırdı. Bu hikayeleri ve felsefeleri anlayarak, hangisinin bana en uygun olacağını belirlemek zorundaydım.

Bir kılıç savurmak dışarıdan basit gözükebilirdi; ama Ela'yı izlediğim o anları zihnimden çıkartamıyordum. Kılıç ile yapacağın en ufak harekete bile insanın karakteri yansıyabilirdi. Bu gerçeği kavradığımda, önümdeki 11 kişilik listede her bir kişi için insanlardan duyduğum ve öğrendiklerimden yola çıkarak bir fikir geliştirdim. Bu fikirler doğrultusunda, kendi kişiliğim ve yapımla uymayan isimleri önden eleyebilirdim. Belki bu yaptığım yanlıştı ve önyargısal bir yaklaşımdı; ama içimden bir ses, doğru olduğunu söylüyordu.


Vurshith, Arındırma Birliği'nin vahşi erkek kılıç ustasıydı. Onun acımasız doğası, içimdeki huzuru bulmama yardımcı olamayacak kadar çetindi. Bu yüzden Vurshith'i ilk eleme olarak kenara koydum.

Viuldros, Öncüler Birliği'nden çevik bir erkek kılıç ustasıydı. Listemde kalmaya devam etti.

Nalgrash, Koruyucular Birliği'nden korkulu bir kadın kılıç ustasıydı. Onun korkutucu doğası, ruhumu arındırmaktan ziyade daha da karanlığa çekebilirdi. Fakat onu bizzat tanıma arzum onu listede tuttu.

Salhaidin, Aludir Ordusunda komutanlık yapan gaddar bir erkek kılıç ustasıydı. Gaddarlık ve acımasızlık, yolculuğumda bana rehberlik edecek bir ışık değildi. Salhaidin de eleme listesindeydi.

Jedach, Aludir Ordusunda görev yapan asil bir kadın kılıç ustasıydı. Asalet, ruhuma dokunabilirdi. Listemde kalmaya devam etti.

Hiyamus, Aludir Eğitim Bölüğü 2. Takım Kaptanı olan disiplinsiz bir erkek kılıç ustasıydı. Disiplinsizlik, aradığım yolda bana rehberlik edemezdi. Hiyamus da elendi.

Yugayim, Aludir Eğitim Bölüğü 3. Takım Kaptanı olan disiplinli bir erkek kılıç ustasıydı. Disiplin önemliydi. Listemde kalmaya devam etti.

Josegna, Aludir Ordusunda görev yapan sanatçı ruhlu bir erkek kılıç ustasıydı. Sanatçılık ve savaşçılık birleşimi, ilgimi çekti. Josegna listede kalmaya devam etti.

Banold, Güç Muhafızları Birliği'nden devasa kılıç kullanan bir erkek kılıç ustasıydı. Ancak, devasa kılıçlar ruhumu ve tekniğimi geliştiremezdi. Bu yüzden Banold da elendi.

Jabig, Aludir Ordusunda görev yapan çelimsiz bir kadın kılıç ustasıydı. Listemde kalmaya devam etti.

Son olarak, Filidei, Kraliyet Savaşçıları Birliği'nden sinsi bir erkek kılıç ustasıydı. Sinsilik, yüreğimde kabul görecek bir nitelik değildi. Filidei de elendi.

Listenin son haline göz ucuyla baktım. Üzerini çizdiklerimden sonra elimde altı kişi kalmıştı. Göz ucuyla listeye baktım.
Viuldros, Öncüler Birliği'nden çevik bir erkek kılıç ustasıydı. 

Nalgrash, Koruyucular Birliği'nden korkulu bir kadın kılıç ustasıydı. 

Jedach, Aludir Ordusunda görev yapan asil bir kadın kılıç ustasıydı. 

Yugayim, Aludir Eğitim Bölüğü 3. Takım Kaptanı olan disiplinli bir erkek kılıç ustasıydı. 

Josegna, Aludir Ordusunda görev yapan sanatçı ruhlu bir erkek kılıç ustasıydı.

Jabig, Aludir Ordusunda görev yapan çelimsiz bir kadın kılıç ustasıydı.
Listeye kısa bir süre bakmamın ardından, Nueamsa ile iletişim kurmayı denedim. "Nueamsa!" Gözlerimi kapatıp, kendimi içimdeki o karanlıkta var ettiğimde, bu dünya döndüğümden beri Nueamsa ile iletişim kurmak için denediğim sayısız denemelerden biriydi. İçimde iblisimin varlığını hissetsem bile onunla tam olarak iletişim kuramıyordum. Belki bu sefer diye düşünerekten bir kez daha denemiştim. Ertesi gün için uyumadan önce onunla konuşmak istiyordum.

Eğer çabam bir kez daha yanıtsız kalırsa, kararı kendi kendime verecektim. Ertesi gün bir kez daha elimdeki bu listeyle üs içerisinde gezinecek ve insanlara listeyi göstererek; "Sence bu listedeki en iyi kılıç ustası kim?" diye soracaktım.
Image
KARAKTER
KÜNYE
İsim: Gadiel (Gad’iil)
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 1.72
Kilo: 70
Sınıflar: Sezici - Dengeli - Elementalist
İtibar: 7
Mevcut GP/AGP/İGP: AGP 10 / İGP 5
Mevcut Para: 3.000 Aclania Pulası

PROFİL
Güç: 7
Dayanıklılık: 7
Çeviklik: 7
İrade: 16
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 10
Hakimiyet: 8
Mevcudiyet: 4

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS
KÜNYE
İsim: Nuemsa (Hırçın Çocuk)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 172
Kilo: 26
Tür: Peri
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: İllüzyon
Yatkın Olduğu Element: Işık – Doğa (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 4
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 4
Arun: 13
Duren: 13
İrade: 5

YETENEKLER
Çaresiz Haykırış

TEKNİKLER
Kutsal Boynuz (A seviye)
Kör edici Işık (C seviye)
Peri Dokunuşu (D seviye)
Öfkeli Peri (C seviye)
Doğanın Yargısı (A-rank / Karakteristik teknik)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

24 May 2024, 10:21

Kendine göre uygun listeyi oluşturmanın ardından, uzun bir süre üzerinde düşünüyor ve ardından Nuemsa ile iletişime geçmeyi deniyorsun. Zihninin içindeki karanlıkta varlığını sezdiğin Nuemsa’ya sesleniş, karanlığın içinde kaybolup silinirken ruhundaki sıkışmayı da hissedebiliyorsun. Ancak bu sıkışmanın kendine ait olmadığını, Nuemsa’nın varlığının yarattığı bir his olduğunu anlam uzun sürmüyor. Bir şekilde, Nuemsa’nın hislerine erişmiş gibi kendini çıkmaz bir kapanın içinde bulduğunda, zihnindeki karanlıktan sıyrılıp kendini yatağında buluyorsun. Sanki tüm o karanlıktan, apar topar kapı dışı edilmiş gibi…

Yeni güne bir kez daha Nuemsa ile başlamayı denesen bile, sonuç bir kez daha aynı şekilde vuku buluyor ve bu kez kendine güvenerek adımlamayı tercih ediyorsun. Nuemsa’nın bu durumuna bir çözüm bulman gerektiği hususu zihnine mıh gibi çakılı kalmışsa da bile, en azından bir süre bu olayın üzerine gitmemenin faydalı olacağını düşünüyor ve elindeki listeyle kendini üssün koridorlarına atıyorsun.

Koridorda karşılaştığın ve daha önce defalarca konuştuğun kişiler, sana karşı saygın tutumlarına devam ederken, onlara listeyle ilgili görüşlerini soruyorsun. Ancak her bir kişi kendine göre bir çıkarım yapıp sorunu cevaplasa bile, günün sonuna eline geçen listedeki çıkarımlarından fazlası olmuyor. Her bir insanın farklı sebeplerle farklı kişilerin isimlerini vermesi, senin nezdinde sonucun değişmemesine ve elinde listeyle öylece kalmana neden oluyor. Bu vesileyle, yürüdüğün yolda Nuemsa gibi diğer insanların da senin için bir kılavuz olamayacağını anlayabiliyorsun.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Gadiel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 198
Joined: 05 Jun 2023, 02:04

24 May 2024, 10:58

Gün batımının altın ışıkları, üssün koridorlarını aydınlatırken, ben yine de karanlık bir sıkıntının içinde debeleniyordum. Nuemsa'nın varlığı, bir gölge gibi zihnime sızıyordu. Onu çağırdığımda, kendi hislerimin ötesinde bir varlıkla karşılaştığımı bilmek, içimde bir tür çırpınışa sebep oluyordu. Ancak kendi ruhumun sıkışmasını hissettiğimde, Nuemsa'nın hislerinin bir parçası olduğunu kavradım. Ruhumun karanlığına saplanan iğne gibi hissettiğim sıkıntı, aslında onun varlığının yarattığı bir yanılsamadan ibaretti. Kendimi bu karanlık çukurdan kurtarırken, yatağımın üzerinde aniden doğrulurken gerçeklikle tekrar buluştum. Tüm o karanlıktan hızla çıkartılmış gibiydim, sanki bir rüyadan uyanmıştım.

Nuemsa ile yeni bir günü başlatmaya çalışsam da sonuç değişmedi. Onun hislerine erişmiş gibi kendimi karanlığın içinde buldum ve bu beni çıkmaz bir yola soktu. Ancak bu kez, kendime güvenerek adımladım. Nuemsa'nın bu karanlık durumuna bir çözüm bulmam gerektiğini biliyordum ama şimdilik bunun üstüne gitmemekte fayda olduğuna karar verdim. Elime aldığım listeyle üssün koridorlarında dolaşmaya başladım.

İnsanların bana olan tavrı, içimdeki kuşkuların yeniden canlanmasına neden oldu. Her bir kişiyle yaptığım görüşmeler, umutlarımı kısa sürede söndürdü. Her birinin farklı cevapları, listenin zayıflığını daha da belirgin hale getiriyordu. Herkesin en iyi kılıç ustası olarak adlandırdığı farklı isimler, işin doğasını anlamama yardımcı oldu.

Zamanla, Nuemsa'nın da insanların da bu yolda bana rehberlik edemeyeceğini anladım. Ne kadar çabalasam da ne onun varlığı ne de insanların tavsiyeleri, gerçek hedefime ulaşmama yardımcı olamazdı. Bu gerçeği kabul etmek, zamanımı ve enerjimi daha değerli bir yola yönlendirmemi sağladı.

Elimdeki liste önümde duruyordu, her isimle birlikte yazdığım notlarla doluydu. Her biri potansiyel bir rehber olabilirdi, ancak tek tek her birini ziyaret etmek, zaman kaybına neden olabilirdi. Bu kez, karar vermem gerekiyordu. Zamanın değerini göz önünde bulundurarak, listeyi bir kez daha taradım. Sonunda, dikkatimi çeken en ilgi çekici isme odaklandım.

Josegna... İsim bile yeterince gizemliydi ve onun hakkında daha fazla bilgi edinmek için sabırsızlanıyordum. Sanatçı bir ruhla donatılmış birisi olarak, kılıcıyla nasıl etkileyici bir denge kurmuş olabilirdi? Sanat ve kılıç arasında bir köprü kurmuş muydu, yoksa her ikisini de ayrı ayrı ustalıkla mı icra ediyordu? Onun ne kadar yetenekli olduğunu ve insanların takdirini nasıl kazandığını merak ediyordum. Josegna, herkese karşı nezaketli bir tutum sergilemiş olmalıydı, belki de o, sadece kılıcıyla değil, aynı zamanda içindeki incelikle de insanların kalplerini fethetmişti. Her bir ismin ardında yatan sırları merak ediyordum, ancak Josegna, kafamda oluşan bu soru işaretlerinin zirvesinde yer alıyordu. Onu tanımam gerekiyormuş gibi hissediyordum, çünkü belki de tüm cevaplar, onunla birlikteydi.

Kararımı vermiştim ve ilk adımımı atmaya hazırdım. Yanımdan geçen birine yaklaşacak ve içten bir gülümsemeyle soracaktım: "Merhaba, Josegna'yı bulmak için bir fikrin var mı?"

Belki bana hiç yardım etmeyecekti. Sonuçta o bir ordu mensubu, bense Aludir olarak varlığını sürdüren biriydim. Başka bir Aludir’den yardım almam çok daha sağlıklı olabilirdi, ama tercihimi yapmıştım bir kere… Şansımı deneyecektim.
Image
KARAKTER
KÜNYE
İsim: Gadiel (Gad’iil)
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 1.72
Kilo: 70
Sınıflar: Sezici - Dengeli - Elementalist
İtibar: 7
Mevcut GP/AGP/İGP: AGP 10 / İGP 5
Mevcut Para: 3.000 Aclania Pulası

PROFİL
Güç: 7
Dayanıklılık: 7
Çeviklik: 7
İrade: 16
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 10
Hakimiyet: 8
Mevcudiyet: 4

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS
KÜNYE
İsim: Nuemsa (Hırçın Çocuk)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 172
Kilo: 26
Tür: Peri
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: İllüzyon
Yatkın Olduğu Element: Işık – Doğa (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 4
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 4
Arun: 13
Duren: 13
İrade: 5

YETENEKLER
Çaresiz Haykırış

TEKNİKLER
Kutsal Boynuz (A seviye)
Kör edici Işık (C seviye)
Peri Dokunuşu (D seviye)
Öfkeli Peri (C seviye)
Doğanın Yargısı (A-rank / Karakteristik teknik)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

28 May 2024, 10:02

Üssün içinde attığın adımlar devam ederken, yanından geçtiğin bir görevliye Josegna’nın nerede olabileceğini sorduğunda, adam bir süre düşünmesinin ardından Josegna’nın arka bahçede olabileceğini sana söylüyor. Aldığı bu bilgide seni en çok şaşırtan detaylardan biri, onca zaman geçirdiğin üs içerisinde bir arka bahçe olduğunu öğrenmen oluyor. Görevliye biraz sıkılarak arka bahçeye nasıl ulaşabileceğini sorduğunda, görevli şaşkınlığı mazur görür bir tavırla sana en alt kata inmeni, ardından merdivenlerin altından sola dönerek oradan bahçeye açılan kapıyı bulmanı söylüyor. Görevliye teşekkür edip yanından ayrılmanın ardından ise, adımlarını doğrudan tarif edilen yere yönlendiriyorsun. Merdivenlerin altından ilerledikten sonra karşına tek kişinin geçebileceği genişlikte bir kapı beliriyor ve bu kapıyı açarak kendini dışarıya atıyorsun.

Yağmurun etkisini kaybettiği ve yerini yoğun çimen kokusuna bıraktığı bir havada, ciğerleri temiz hava ile doldurmanla birlikte bakışlarını etrafında gezdiriyorsun. Kulağına çalınan ince bir keman sesinin yanında, surların bir ucundan diğerine uzanan ve uçsuz bucaksız gibi görünen çimenlik alana bakıyorsun. Bakımları yapılmış ve oldukça sağlıklı görünen çimenler, üzerlerine düşen yağmurun bereketiyle oldukça canlı bir yeşil sunuyor. Bakışların sağ tarafına yöneldiğinde ise, biçilmiş bodur ağaçları, ağaçların arasına serpiştirilmiş renkli çiçekleri görebiliyorsun. Ağaçlar yeşilleri henüz daha korumaya devam etmeye çalışsa bile, çiçeklerin renklerinin solgunluğu sanki ruhunda beliriyor. Duyduğun keman sesinin de bu yönden geldiğini anlamanla birlikte, adımlarını bu yere doğru atmaya başlıyorsun.

Yarım dakika kadar yürümenin ardından, bodur ağaçların arasında 40’lı yaşlarının başında görünen, beyaz saçlı, şu ana kadar gördüğün en esmer ten rengine sahip, sağ elmacık kemiği üzerinde ayırt edici beni olan adamı görüyorsun. Yüzü sana dönük dursa bile, omuzunun üstünde tuttuğu kemanını çalarken adeta renklerini kaybeden çiçeklere bir ağıt hediye eden 175 santim boylarında, fit bir vücudu olan adamın hemen sağ tarafında flöre tarzı ince bir kılıç ve kınını görebiliyorsun. Sanki kemanda basılan her notayla titreyen kılıç gözüne büyülü bir obje gibi görünmeye başladığı sırada, kemanı çalan adam “Her bir yaprağın düşüşü, göklere adanan melodinin dramasına dönüşür ve yağmur damlalarının toprağa vedası, bir kılıçla kemanın yasak aşkına adanır… Kim dile getirir, kim kulak verir bilinmez… Tüm bu karmaşanın içindeki hüzne yedirilmiş mutluluğa bir isim vermek gerekmez… Ancak kılıcından süzülen ağıtını kemanıyla bütünleştirir, kaderin koyduğu ismiyle…Josegnaolsa ne olur ya da isimsiz bir aşık, bir isyankar… Ve bu sözleri duyan naçizane dosta… Merhaba! İsmi kaderle mi yazılan yoksa kaderini mi ismiyle yazan?” diyor.


Josegna
Image

Josegna’nın kendisini şairane bir şekilde tanıtması, her bir kelimenin en güzel telaffuzunu benzersiz bir hünerle ortaya koyması, bir anda için bunca zamandır kullandığın dilin anlamsız kalmasına bile neden olurken, Josegna kemanını hafifçe indirip sana reverans verircesine başını eğiyor ve ardından gözlerini seninkilere dikiyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Gadiel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 198
Joined: 05 Jun 2023, 02:04

31 May 2024, 01:23

Usul usul yürürken üs içinde, adımlarım beni hiç bilmediğim bir arka bahçeye götürdü. Bu yer, doğanın mucizelerini sergileyen bir tablo gibiydi; yüzyılların ağırlığını taşıyan ağaçlar, kuytularda saklı kalmış çiçekler ve çimenlerin üzerinde oynayan hafif bir rüzgar... Her şey bir masalın parçasıydı adeta. Bu büyülü ortamda bir an için her şeyi unutmuş, sadece anın tadını çıkarıyordum. Ancak bir şeyin eksik olduğunu hissediyordum; belki de onu aradığımı hatırlatan bir şey.

Bahçenin içinde sessizce yürürken, Josegna'nın varlığına dair bir merak içimi kapladı. Gözlerim etrafa dikkatlice bakarken, nihayetinde, sadece yarım dakika kadar mesafede, onu fark ettim. O, benden oldukça büyük görünüyordu, adeta bir savaşçı gibi fiziksel olarak güçlüydü; ancak duruşu, savaşmak yerine başka bir yola çekilmiş gibiydi. Josegna... Adını duymuştum, o kadar çok ki, gördüğüm adamın kesinlikle o olduğunu biliyordum.

Josegna, kemanını çalarken beni karşıladı. Elindeki yay nazikçe tellere dokunuyordu, notalarıyla bahçenin havasına bir nevi sihir katıyordu. Kemanın tellerine dokunduğunda zaman durmuş gibiydi. Her notada, her melodide, sanki geçmişin, geleceğin ve şimdinin iç içe geçtiği bir evrende geziniyorduk. Bahçenin atmosferi, Josegna'nın varlığıyla daha da büyülü hale gelmişti. Çiçeklerin kokusu, kuşların şarkıları ve rüzgarın fısıltıları, hepsi onun kemanından çıkan melodilere eşlik ediyordu. Bu anı asla unutmayacaktım. Josegna, bana hayatın ne kadar derin ve karmaşık olduğunu, her karşılaşmanın bir anlam taşıdığını ve her insanın kendi içinde keşfedilmeyi bekleyen bir dünya olduğunu hatırlatmıştı.

Bu düşler dünyasından beni Josegna’nın sesi çekip aldı.

Bu gizemli adamın, böylesine şairane bir şekilde kendini ifade edişi, zihnimde farklı düşünceler uyandırdı. Adeta kelimeleriyle bir büyü örüyordu ve bu büyü beni ona doğru çekiyordu. Bahçeye adım attığımda, çimenlerin kokusu ve kemanın melodisi arasında bir an için dünya durdu. Her şey, o melodinin ve Josegna'nın varlığının etrafında dönüyor gibiydi.

Gözlerim, bu esrarengiz figürün her ayrıntısını kaydederken, zihnimde düşünceler fırtınası kopuyordu. Onun her kelimesi, adeta ruhumun derinliklerinde yankılanan eski bir ezgiydi. Melodinin ve sözlerin taşıdığı ağırlığı hissedebiliyordum. Derin bir nefes aldım, içimdeki düşünceleri ve duyguları toparlayarak ona karşılık verdim:

"Her notanın, her melodinin bir kaderi vardır," dedim, sesimde yüzyılların bilgeliği varlık bularak yankılandı adeta. "Bir yaprağın düşüşü, bir melodinin dramını yansıtırken, kılıç ve kemanın yasak aşkı, her yağmur damlasının toprağa vedasında gizlidir. İsimler ve kaderler iç içe geçer, birbirine dönüşür. Kaderini ismiyle yazanlar, isimleriyle kader çizenlerdir."

Adama doğru birkaç adım daha atarak, devam ettim: "Merhaba, dost. İsmimin ardındaki kaderi bilmesem de, Gadiel ben. Bir zamanlar sıradan bir insandım, fakat şimdi Aludir olarak iblis diyarından geri döndüm. Hafızamın karanlık dehlizlerinde kaybolmuş olabilirim, ama ruhumun derinliklerinde bir savaşçı ve bir kılıç ustası olma arzusu yatıyor.“ Sözlerime kısa bir ara verip, Josegna'nın tepkisini ölçmek için ve ona konuşma fırsatı vermek için beklemeye koyuldum.
Image
KARAKTER
KÜNYE
İsim: Gadiel (Gad’iil)
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 1.72
Kilo: 70
Sınıflar: Sezici - Dengeli - Elementalist
İtibar: 7
Mevcut GP/AGP/İGP: AGP 10 / İGP 5
Mevcut Para: 3.000 Aclania Pulası

PROFİL
Güç: 7
Dayanıklılık: 7
Çeviklik: 7
İrade: 16
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 10
Hakimiyet: 8
Mevcudiyet: 4

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS
KÜNYE
İsim: Nuemsa (Hırçın Çocuk)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 172
Kilo: 26
Tür: Peri
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: İllüzyon
Yatkın Olduğu Element: Işık – Doğa (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 4
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 4
Arun: 13
Duren: 13
İrade: 5

YETENEKLER
Çaresiz Haykırış

TEKNİKLER
Kutsal Boynuz (A seviye)
Kör edici Işık (C seviye)
Peri Dokunuşu (D seviye)
Öfkeli Peri (C seviye)
Doğanın Yargısı (A-rank / Karakteristik teknik)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

06 Jun 2024, 12:11

Josegna, kendi cümlelerine karşılık verir nitelikte başladığın konuşmanı yüzündeki tebessümüyle dinlerken, ismini zikretmenle birlikte daha ciddi bir duruşa geçiyor ve başını hafifçe eğerek sana selamlarını sunuyor. Sözlerin tamamlandığı anda ise Josegna ilk önce elindeki kemana ve ardından ince kılıcına bakıyor. Hemen ardından bakışlarını sana çeviren Josegna “İsminizi duymaya nail olmuş Josegna isimli bu zatı, çehrenizi lütfederek mesut ettiniz… Görüyorum ki, ne duyulan isim yerleşir bir çehreye, ne bir çehre taşır ismi 'bu' diye… Ve bir dost selamına bükülen baş, tek bir arzuya kurban…” diyor. Duyduğu memnuniyeti şairane sesine ve sanki ardından gizlenen bir keman sesine sirayet ettiren Josegna, yüzündeki gülümsemeyi bu kez daha mahcup bir kıvama getirmesinin ardından “Kaybolan karanlık dehlizlerdeki, korkarım ki değildir sadece hafızan… Ve ruhunun derinliklerinde yatan, bir arzu da olabilir veya bir hezeyan… Ne olur ki, her biri aynı değil mi, 'bu' devri devran… Bir arzun kana bulanmışken, diğerinin kızılı ayan… Bir savaşçı ve bir kılıç ustası… Biri 'dert', diğeri 'derman'… Biri 'kahraman', diğeri 'yaman'…” diyor. Bu sözlerinin ardından hafifçe başını sağa doğru eğen Josegna iki elini de görebileceğin şekilde sana doğru uzattıktan sonra, omuzlarını hafifçe silkerek ellerini eski konumuna getiriyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Gadiel
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 198
Joined: 05 Jun 2023, 02:04

10 Jun 2024, 23:14

Josegna, benim sözlerime karşılık verirken yüzündeki tebessümün yerini ciddi bir ifade almıştı. Adımı zikretmemle birlikte, başını hafifçe eğerek selamlarını sundu. Konuşmam tamamlandığında, Josegna önce elindeki kemana, ardından ince kılıcına baktı. Bakışlarını tekrar bana çevirerek, zarif ve şairane bir tonda konuştu. Sarf ettiği sözlerinin ardından, başını hafifçe sağa eğerek iki elini bana doğru uzattı ve omuzlarını silkerek ellerini eski konumuna getirdi. Bu anın ağırlığı altında, düşüncelerim karmaşık bir örüntü halinde zihnimde dolaşıyordu. Josegna’nın derin ve şairane sözleri, ruhumun en gizli köşelerine dokunmuştu.

Onun sözlerinde bir hakikat vardı, benim henüz tam olarak kavrayamadığım bir hakikat. Karanlık dehlizlerde kaybolmuş anılarım ve ruhumun derinliklerindeki arzularım... Bunlar gerçekten birbirinden farklı mıydı, yoksa aynı kaderin iki yüzü müydü?

Josegna’nın derin bakışlarının altında, bir an için gerçekleri gördüm. Bir savaşçı ve bir kılıç ustası; biri dert, diğeri derman... Biri kahraman, diğeri yaman. Hayatımın her anında bu dualiteyi yaşıyordum, her hareketimde, her kararımda bu iki kutup arasında gidip geliyordum.

Bu düşüncelerle derin bir nefes aldım ve Josegna’nın gözlerine baktım. Onun sözlerinde, kendi yolculuğumun yankılarını duydum. Savaşın ve barışın, umudun ve umutsuzluğun, arayışın ve buluşun yansımasını gördüm. Ve anladım ki, benim yolum sadece kılıcın gücüyle değil, aynı zamanda ruhumun derinliklerindeki ışığı bulmakla ilgiliydi.

Bu bilinçle, karşımda duran Josegna’ya başımı eğdim. Onun sözleri, bana kendi gerçeğimi daha net bir şekilde gösterdi. Ve bu yolda, onun gibi dostların rehberliğine her zaman ihtiyaç duyacağımı anladım. Karanlık dehlizlerde kaybolmuş olsam da, her zaman bir ışık bulabileceğimi bilmek, bana güç verdi.

"Josegna," dedim, sesimdeki kararlılığı belirginleştirerek, "Sözlerin ruhuma aynalık etti. Bazen insan 'Kahraman' olmayı arzular, bazen de 'Yaman' olmayı. Asıl mühim olan, bu iki zıt kutbu kendi içimizde dengeleyebilmektir. Bana, bu dengeyi nasıl bulacağımı öğretir misin?" diye devan ettim.

Bu sözlerle, Josegna’ya olan derin inancımı ve saygımı ifade ediyordum. Onun bilgeliği ve derin içgörüsü, ruhumun derinliklerinde yankılanan sorulara cevap olabilirdi. Gözlerim, onun yüzündeki hafif ve mahcup gülümsemeye odaklanmıştı. Bu an, zamanın ötesine uzanan bir yankı gibiydi; kadim bir bilgelik ve geleceğin umutlarıyla harmanlanmıştı.
Image
KARAKTER
KÜNYE
İsim: Gadiel (Gad’iil)
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Boy: 1.72
Kilo: 70
Sınıflar: Sezici - Dengeli - Elementalist
İtibar: 7
Mevcut GP/AGP/İGP: AGP 10 / İGP 5
Mevcut Para: 3.000 Aclania Pulası

PROFİL
Güç: 7
Dayanıklılık: 7
Çeviklik: 7
İrade: 16
Zeka: 7

Aludir Statları
Görü: 10
Hakimiyet: 8
Mevcudiyet: 4

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
İBLİS
KÜNYE
İsim: Nuemsa (Hırçın Çocuk)
Cinsiyet: Kadın
Boy: 172
Kilo: 26
Tür: Peri
Yatkın Olduğu Teknik Sınıfı: İllüzyon
Yatkın Olduğu Element: Işık – Doğa (Elemental)
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 7
Güç: 4
Dayanıklılık: 8
Çeviklik: 4
Arun: 13
Duren: 13
İrade: 5

YETENEKLER
Çaresiz Haykırış

TEKNİKLER
Kutsal Boynuz (A seviye)
Kör edici Işık (C seviye)
Peri Dokunuşu (D seviye)
Öfkeli Peri (C seviye)
Doğanın Yargısı (A-rank / Karakteristik teknik)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

12 Jun 2024, 17:46

Josegna sözlerinden sonra senden gelecek karşılığı belirsiz bir sabırsızlıkla bekliyor. Ağzından dökülmeye başlayan kelimeler esnasında ise, Josegna yer yer gözlerini kapatıyor ve sanki sözlerinin zihninde yankılandığı melodiye kendisini kaptırıyor. Tüm sözlerin sonlandığında, gözleri kapalı bir şekilde kalan Josegna başını zihnindeki melodinin ritmiyle hafifçe sağa ve sola sallıyor. Bu hareketini birkaç saniye daha devam ettirdiği sırada ise, gözlerini yavaşça aralıyor ve sanki zihnindeki her bir notayı gözlerinin içinde görüyor. Ortama çöken sessizlik bile orkestranın bir parçası haline gelmiş gibiyken Josegna “Ruh… İçi dolu bir kavram mı yoksa bir kelimeden mi ibaret? Dilimizden düşmüyor oysa… Varlığını bu kadar hoyratça harcayabildiğimize göre… Ruh dediğin yersiz bir esaret. Görüyorum seni, duyuyorum… Parmaklarımın ucundasın. Kana bulanmış kokun yayılıyor buram buram… Ve bir gonca akşamında, usul bir öpücükle tadabilir, varlığına varlığını adayacak o eşsiz bayan… Öyle ya, insan etten kemikten. Bir denge arasan da var mıdır gerçekten? Sen hem ettensin hem de kemikten… Peki, ruh bunun neresinde? Görebilir miyim gözlerine gözlerimi kilitlesem? Duyabilir miyim kulağımı göğsüne mühürlesem? Hissedebilir miyim ellerimi vücuduna zincirlesem? Koklayabilir miyim burnumu saçlarına düğümlesem? Ve tadabilir miyim, dudaklarımı sana emanet etsem?” diyor. Tüm bu sözlerinden sonra, sana karşı olmasa bile belki de tüm insanlığa yönelik alaycı bir gülümseme atan Josegna “Oysa her şey gözlerimin önünde… Kulaklarımın dibinde… Parmaklarımın ucunda… Burnumun direğinde… Dudaklarımın ulaştığı gizde… İşte denge, tam burada.” diyor belirsiz bir insanın en belirsiz yerini işaret ederek.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Locked

Return to “Aludir Üssü”