Page 1 of 3

Ayrılış ve Başlayış (Theo)

Posted: 03 Apr 2023, 10:19
by GM - Dimensio
Organizasyonuna dahil olmanın ardından Solsetha’nın da belirttiği hakkında verilecek talimatları bekliyorsun. Birkaç gün, içinde herhangi bir huzursuzluk olmasa bile, bu sürenin uzamaya başlaması ve giderek üste senin adına eğlenceli bir şeylerin ortaya çıkmaması, giderek canını sıkmaya başlıyor. Bu süre zarfında, dış dünyaya dair daha detaylı bilgiler almayı da ihmal etmiyorsun. Ancak şu an genel olarak kendine ne olacağı ve bu halinden nasıl bir eğlence türeteceğin her şeyden daha çok kafanı meşgul ediyor. Yaklaşık bir haftayı geçen bir süreçten sonra, kafanı yastığına koyduğunda artık senin adına eğlenceli bir şeylerin çıkmayacağı düşüncesi iyice kafana yerleşmeye başlamışken kapının çalındığını duyuyorsun. Yerinden kalkıp heyecanını belli edip etmeyeceğine karar vermekle geçirdiğin birkaç saniyenin ardından kapını açtığın anda, daha önce defalarca konuştuğun ve genellikle sana yemek getiren görevliyi görüyorsun. Uykusuz gözleri, kendisinin de ansızın bir gece vakti uyandırıldığını sana gösterirken, lafı uzatmayan görevli toparlanmanı ve Solsetha’nın seni beklediğini söylüyor. Bu sözlerinden sonra, hangi odaya gideceğini de söyleyen görevli, adeta ayaklarını sürüyerek kapından ayrılıyor.
Off Topic
Bu konuda geçerli olan pasiflik süresi 72 saattir.

Bu konuda Geri Sarım Kartı kullanılabilir.

Re: Ayrılış ve Başlayış (Theo)

Posted: 06 Apr 2023, 18:45
by Theo
Başarılı bir şekilde bir organizasyona kapak attıktan sonra işlerin çok daha eğlenceli olacağını düşünmüştüm ama geldiğimiz son noktada acı bir şekilde yanıldığımı fark ettim. Solsetha'dan ne yapacağım hakkında bilgi almak için beklerken günler peş peşe geçmeye başladı. Koca bir hafta beklememe rağmen hala daha kendisinden haber alamadım. Can sıkıntım her geçen gün katlanarak artmaya devam etti. Artık daha fazla dayanabileceğim sanmıyorum. Bir şekilde buradan kaçıp dışarıya çıkmam lazım. Yanımda rozetimde olduğu için kısa süreliğine sorun yaşayacağımı sanmıyorum. Uzun vaade de ne yapacağıma ise sonra karar verebilirim.

Yavaş yavaş kaçma planı yaparken kapının çalınmasıyla kendime geldim. Bu kadar süre bekledikten sonra içimdeki heyecanı belli etmemeye çalışarak kimin geldiğini bakmak için kapıyı açtım. Karşımda her gün denk geldiğim görevliyi görünce az önceki heyecanım yerini hayal kırıklığına bıraktı. Ancak görevlinin dediklerinden sonra tekrardan tünelin sonunda ki ışığı görmeye başladım. Sonunda bu odadan ve belki de bu mekandan kurtulmak için beklediğim şans önüme gelmiş olabilir. Görevli yanımdan ayrıldıktan sonra ondan aldığım bilgileri kullanarak Solsetha'yı bekletmeden yanına gitmek için harekete geçeceğim. Kısa süreceğini düşündüğüm yolculuğum sırasında etrafta ilgimi çekebilecek bir şey görebilmek umuduyla gözlerimi dört açacağım.

Re: Ayrılış ve Başlayış (Theo)

Posted: 10 Apr 2023, 11:46
by GM - Dimensio
Solsetha’nın bulunduğu söylenen odaya ulaşmak için üssün koridorlarında ilerleyip merdivenlerden aşağı iniyor ve birkaç odayı ardında bırakmanın ardından, odaya ulaşıyorsun. Üsteki odaların kapılarının birbirinin aynısı olması ile üssün içerisinde ilgini çekebilecek herhangi bir şey bulunmaması, bu ana kadarki ilerleyişini senin nezdinde pek de heyecan verici yapmıyor. Ancak kapının önüne geldiğinde, karşılaşacağın şeylerin gizemi ve onlara dair ortaya çıkabilecek eğlence unsurları kalbinin ufak ufak çarpmasına neden oluyor. Kendini hazır hissettiğin anda kapıyı açıp içeri girdiğinde ise karanlık odayı aydınlatan bir gaz lambasının yaydığı ışıkta bir masa görüyorsun. Masanın iki yanına konulmuş sandalyede gözlerin doğrudan Solsetha’yla buluşuyor, ancak ilgin daha çok onun hemen karşısında oturan sarışın adama kayıyor. İçeri girdiğin anda Solsetha’nın yüzünde değişen bir ifade olmazken, sarışın adam yüzüne yerleşen kocaman bir gülümsemeyle ayağa kalkıyor. Uzun saçlarını dağınık bir at kuyruğu ile toplamış ve 170 santim boylarındaki adamda ilk dikkatini çeken şey ise üzerindeki zırhı oluyor. Oldukça kaliteli olduğu her halinden belli olan zırh, ilginç bir şekilde oldukça rahat olduğuna dair bir izlenim de yaratıyor. Zırhın altında fit bir vücudun olduğu belli olan ve 20li yaşlarının başında görünen adam doğrudan sana doğru elini uzatıp birkaç adım atarak yanına kadar geliyor ve heyecanlı bir şekilde gözlerinin içine bakarken “Aspendos! Seninle tanışmayı o kadar çok istiyordum ki!” diyor. Hemen ardından ise yüzündeki gülümsemeyi biraz daha arttıran adam “Bu arada ben Inian!” diyerek kendini tanıtıyor.

Inian
Image

Inian’ın tokalaşmasına karşılık vermenin ardından Solsetha’nın donuk bakışları ikinizin de üzerinden geçiyor. Bu bakışlara karşılık Inian yaşadığı heyecanı bir anda içine gömmeye çalışırken, masanın ardından duran sandalyeye gidiyor ve bunu senin oturabileceğin şekilde iki sandalyenin arasına koyuyor. Hemen ardından seni eliyle sandalyeye buyur eden Inian, kalktığı sandalyeye geri oturuyor. Solsetha ise hemen olaya girmek ister gibi senin oturmanı dahi beklemeden “Aldığımız bir bilgi nedeniyle seni böyle alelacele çağırmak zorunda kaldım Aspendos.” diyerek konuya giriyor. Hemen ardından bakışlarını birkaç saniye Inian’ın üzerinde tutan Solsetha, konuyu onun anlatmasını ister gibi duruyor. Ancak bunu hemen anlamayan ve daha çok bakışları senin üzerinde olan Inian Solsetha’nın bakışlarını fark ettiğin anda yüzüne yayılan bir gülümsemeyle “Ah-tamam!” diyerek konuyu kendisinin anlatacağını idrak ediyor.

Inian aldığı bir nefesin ardından bakışlarını senden ayırmadan “Senin durumuna benzer bir süreçten geçen bir Aludir’in üsten kaçtığını öğrendik. Daha doğru üsten gidişine müsaade edilmiş de diyebiliriz.” diyerek konuşmaya başlıyor. Bu ana kadar söylediği şeylerden pek de ciddi bir şeymiş gibi bahsetmese bile yüz hatları bir anda gerilen Inias “Ancak babamdan aldığım bilgiye göre, bu Aludir’in peşine Harcanmış Adalet Birliği’nden birileri düşmüş! Bu yüzden, bir şekilde onlardan hızlı hareket edip bu Aludir’i onlardan önce bulmamız gerekiyor.” diyor. Inian’ın bu sözlerinden sonra Solsetha konuşmaya dahil oluyor ve “Bizim organizasyonumuzla Harcanmış Adalet Birliği arasındaki en büyük fark, bizler bu tip Aludirleri geri kazanmaya çalışırken Harcanmış Adalet Birliği bunu bir cezalandırma olarak yapıyor olması. Yani böyle bir durumda bu Aludiri ele geçirmeleri halinde, onun sonunun iyi biteceğini düşünmüyorum. Ancak organizasyonumuzun onu yakalaması halinde ise, senin durumunu da göz önüne alarak ona yardımcı olup ülkemiz ve Hükümdarımız adına faydalı olmasını sağlayabiliriz.” diyor.

Solsetha’nın bu konuşmalarını yaptığı baş hareketleriyle destekleyen Inian, hemen ardından konuşmaya giriyor ve “Bu olayın üstesinden gelmek için seninle gitmenin uygun olacağını düşündük. En azından bize yardımcı olabilirsin ve aynı zamanda organizasyonumuzun işleyişini daha iyi kavrarsın.” diyor gülümsemesini hiç yüzünden düşürmeden. Bu sözlerinin ardından oturduğu yerden kalkan ve harekete geçmeye hazır olduğunu gösteren Inian “Bir at arabası ayarladık ve onunla yola çıkacağız. Senin aklına takılan bir durum var mı?” diye sorarak, eğer bir sorun veya söyleyeceğin yoksa yola çıkacağınız belirtiyor.

Re: Ayrılış ve Başlayış (Theo)

Posted: 16 Apr 2023, 11:21
by Theo
Uzun zamandır içinde sıkılıp kaldığım sıkıcı ve bir o kadar da sıradan odamı arkamda bırakıp Solsetha ile buluşmak için yürümeye başladım. Kısa yolculuğum sırasında etrafta benim daha önceden fark edemediğim veya başından beri orada olmasına rağmen dikkatimi çekmeyen bir şeyler olabileceğini düşünerek gözlerimi dört açtım. Ancak her şey her zamanki gibi sıradan ve sıkıcı olduğu için yeni ve eğlenceli bir şeylere denk gelmedim. Solsetha'nın beni çağırdığı odaya geldiğim zaman ise beklemediğim şekilde yeni bir yüzle karşılaştım. Suratında kocaman bir gülümseme ile beni karşılayan adam Solsetha'nın aksine oldukça heyecanlı birine benziyor. Beni ilk defa görmesine rağmen odaya girmemden sonra hemen yanıma gelerek elimi sıkıp kocaman bir gülümseme ile kendisini tanıttı. Solsetha'nın aksine duygularını gösteren birisiyle tanıştığım için mutluyum. İçimden bir ses eğer bu adamla takılırsam çok fazla eğleneceğimi söylüyor.

Yeni dostumla tokalaştıktan sonra Solsetha'nın soğuk bakışlarına maruz kaldık. Kendisini tanıdığım kadarıyla verdiği bu tepkiye çok fazla şaşırmadım. Hala daha bana güvenmediği için böyle davranmasını az çok anlayabiliyorum ama açıkçası bu durumu pek de umursadığım söylenemez. Benimde yanlarına oturmamı bekledikten sonra Solsetha beni neden çağırdığını anlatmaya başladı. Daha doğrusu girişi yapıp anlatma işini Inian'a bıraktı. Inıan'ın anlattıklarından anladığıma göre benim gibi birinin buradan ayrılmasına izin vermişler ama şimdide kararlarından pişman oldukları için giden kişiyi geri getirmemizi istiyorlar. Dışarıda neler olduğunu görebilmeyi çok istediğim için buradan çıkabildiğim sürece görevin içeriğinin ne olduğu pek de önemli değil ama anlatılanlar arasında bir şey dikkatimi çekti. Inias neden birisine babam diye hitap ediyor? Bunun kendisine göre elbet bir sebebi vardır ama bana çok enteresan geldi. Hafızasını kaybetmiş birinin bir kişiye aile üyesiymiş gibi hitap etmesi çok ilginç.

Solsetha, Inias'ın dediklerinden sonra biraz ekleme yaparak geri getirmek istediğimiz kişinin peşine düşen diğer organizasyon hakkında bilgi verdi. Tek bir adamın peşine iki organizasyonun düşmesi ne sıklıkla oluyor bilmiyorum ama bu durumun pek de iyi sonuçlanacağını sanmıyorum. Görevin belli bir noktasında ister istemez diğerleri ile küçük veya büyük bir çatışmaya girmemiz gerekecek gibi gözüküyor. Eğer görevi bitirmeye karar verirsem belki de bu çatışma sırasında yeni şeyler tecrübe edebilirim. Şimdilik ne yapacağıma tam olarak karar vermesem de görevi bitirmeye çalışmak da eğlenceli olabilir gibi duruyor.

Konuşma bittikten sonra burada daha fazla vakit kaybetmemek için bir anda hızlıca ayağa kalkıp "Kurtarmamız gereken biri varken vakit kaybedemeyiz. Bir an önce harekete geçmemiz lazım." diyerek hemen gitmek istediğimi belirteceğim.

Re: Ayrılış ve Başlayış (Theo)

Posted: 17 Apr 2023, 14:11
by GM - Dimensio
Göreve hazır olduğunu belirtmenle birlikte, yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşen Inian hızla ayağa kalkarken “O zaman ne duruyoruz!” diyor heyecanlı bir şekilde. Solsetha ise tepkisiz bir şekilde oturduğu yerde doğrulurken “Inian!” diye sesleniyor. Bir anda adımlarını kesen Inian Solsetha’ya döndüğü sırada, Solsetha yüzündeki ciddi ifadeyle “Sakın aşırıya kaçayım deme, tamam mı?” diyor. Inian ise yüzüne yerleşen kocaman bir gülümsemeyle “Merak etme! Hem ne olabilir ki, yanımda Aspendos var!” diyor sana hafif bir omuz atarak.

Inian ile birlikte ilerlemeye başlıyor ve üssün koridorlarından hızla inip aşağıya iniyorsun. Kısa sürede birkaç kat aşağıya inmenizin ardından iki tarafında da merdiven bulunan oldukça geniş hole varıyorsunuz. Daha önce buralarda bulunmuş olman etrafa olan ilgini azaltsa da, kapıdan çıkmaya yeltenip Gyugnal'a yakalandığınız anları anımsamadan geçemiyorsun. Inian ile birlikte merdivenlerden aşağıya doğru inmeye devam etdiyor, iki yanındaki sütunda ve üstündeki kemerinde ince işçilik eseri işlemler olan ve yerden yüksekliği 4 metreyi bulan kapı tüm ihtişamıyla karşında duruyor. Inian, bu ana kadar yüzünde taşıdığı ve kendisine selam veren herkese hediye ettiği gülüşüyle kapının hemen dibine kadar geliyor. İşlemeli kapının tam orta kısmına ve senin hemen hemen karın bölgene gelen bir kısma bakan Inian, cebinden çıkardığı nişanını buraya yerleştirirken kafasını sana çeviriyor ve sanki dünyada en önemli sırrı verir gibi “Bu kapıyı ancak nişanlarımız açabilir. Sana ona sahip çık denmiştir muhakkak ama eğer nişanın olmazsa üsse giremezsin haberin olsun! Sonra hatırlı arkadaşlarım var falan deme, çünkü işe yaramıyor!” diyor cümlesinin sonuna bir kahkaha ekleyerek. Bu sözler sana, Gygunal'ın Esther ve sana daha önce kapıdan çıkmak için nişana ihtiyacınız olduğu yönündeki sözleri hatırlatıyor. Inian'ın nişanını yerleştirmesinin ardından ise, iki kapı oldukça sessiz bir şekilde iki yana açılıyor ve Inian bir müddet kapının daha da açılmasını bekledikten sonra nişanını geri alıyor. Inian iki yana açılan kapıdan nişanını aldığın anda ise kapı tekrar kapanmaya başlıyor ve bu aralıktan Inian ile birlikte üs binasının dışına ilk adımlarını da atıyorsun. Dışarıya dair ilk fark ettiğin şey içinde bulunduğu binanın dışarıdan da bir hayli büyük göründüğü oluyor. Sağına ve soluna uzanmış yeşillik alan, huzuru ve nizamı sembolize eder gibi gözlerine doluyor. Karşıda duran ve sanki sonsuzluğa uzanan surlar ise, tüm bu huzur ve nizamın yegane koruyucusu gibi görünüyor. Taş zemin yol, surun çıkış kapısına kadar devam ediyor. Surlardaki kapının hemen sağ tarafında ise, bir görevli olduğu az çok görebiliyorsun. Sizin çıkış yaptığınızı fark eden bu görevli, hemen önünde duran kolu ittiriyor ve bu hareketle birlikte surlardaki kapı da iki yana açılmaya başlıyor. Kapı aralandıkça, karşında ağaçlık bir alan olduğunu görebiliyorsun. Bununla birlikte, nereye çıktığını bilmesen bile, önünde topraktan geniş bir yolun olduğunu da görebiliyorsun. Bakışlarını hemen yakınına indirdiğinde ise, bir tamamen tahtadan inşa edilmiş, kenarları ve üstü beyaz bir branda parçasıyla neredeyse silindirik bir şekilde kapatılmış at arabasını ve onu çekmeye hazır kahverengi sıradan bir atı görüyorsun. Bu at arabası, daha çok yük taşımacılığında kullanılan türden gibi duruyor, zira kapalı kısmında oturabileceğini herhangi bir alan bulunmadığını fark edebiliyorsun.

At arabasına kendisi de baştan aşağıya bakan Inian “Daha iyileriyle seyahat ettiğim olmuştu ama kısıtlı zamanda ancak bunu bulabildiler demek ki!” diyor hayıflanır gibi. Hemen ardından ise sana dönüyor ve “İyi bir şoförümdür merak etme!” diyerek sana yersiz bir güven telkin etmeye çalışarak at arabasına doğru yöneliyor.

Re: Ayrılış ve Başlayış (Theo)

Posted: 19 Apr 2023, 19:26
by Theo
İlk görevimde bana daha tam anlamıyla güvenmediği için Soletha'nın da geleceğini düşünmüştüm ama benim beklentimin aksine kendisi bizimle birlikte gelmeyi tercih etmedi. Kendisi tanıdığım kadarıyla soğuk ve duygularını pek belli etmeyen birisi olduğu için bizimle birlikte gelmeyeceğine sevindim. Onun aksine yeni tanıştığım arkadaşım ile çok daha fazla eğleneceğimizi düşünüyorum. Etrafta bizi engelleyecek birisi olmayacağı için dışarıya çıktıktan sonra istediğimiz her şeyi yapabiliriz. Bu düşünce bile heyecanlanmama neden olmaya yetiyor.

Tanıdık yollardan ilerleyerek kadim dostum Esther ile başarısız bir kaçma girişimi yaptığımız büyük kapının yanına geldik. Kapının yanına geldiğimiz zaman konuşmayı seven yeni dostum sayesinde çok yararlı bir bilgi edindim. Bize verilen nişanların ne kadar önemli olduğunu onun sayesinde bir daha anladım. Inian'ın nişanını kullanmasından sonra hızlıca onunla birlikte kapıdan dışarıya çıktık. Bu olay sayesinde başka bir yararlı bilgi daha öğrendim. Kapıdan geçmek için herhangi bir nişan yeterli oluyor. Özellikle geçen kişinin nişanı olmasına gerek yok. Dışarıda kaybolup geri gelmem gerekirse sadece birinden nişanını ödünç almam yeterli olur gibi duruyor. Dışarıya çıktıktan sonra ilgimi çeken enteresan bir şey göremedim ama daha yeni yeni dış dünyaya adım attığım için biraz daha sabırlı olmam gerektiğini biliyorum.

Inias'ın hayıflanıp bana güven vermesinden sonra bizi bekleyen at arabasına doğru ilerlemeye başladık. Karşımda ki yeni oyuncağı gördükten sonra "Kim bilir belki bende iyi şoförümdür. Net hatırlayamıyorum ama içimden bir ses hayvanlar ile iyi anlaştığımı söylüyor." dedikten sonra yeni arkadaşım arabaya binmeden "İstersen deneyebilirim. Ne dersin?" diye soracağım.

Re: Ayrılış ve Başlayış (Theo)

Posted: 20 Apr 2023, 12:12
by GM - Dimensio
Teklifin karşısında bir hayli şaşırmış gibi duran Inian hafifçe kaşlarını kaldırıp suratına kafasındaki emin olmama durumunu yansıtan bir ifade takınmakla yetiniyor. Ancak hemen ardından, bu emin olmama durumunu da bir anda kafasında yok edip kocaman bir gülümsemeyle sana bakarken “Bence makul bir fikir, ama şimdi değil!” diyor. Bu esnada Inian’ın hemen göbeğinin altında tuttuğu sol elinin işaret parmağıyla üssü gösterdiğini fark etmenle birlikte, Inian’ın sizi izleyen birileri olması ihtimaline binaen şimdilik at arabasını kendisinin süreceğini belirttiğini anlıyorsun. En azından dışarıya çıkana kadar bekleyebilecek olman nedeniyle, Inianla birlikte at arabasına biniyor ve üssün dış kapısına doğru ilerlemeye başlıyorsunuz.

Üssün tam anlamıyla dışına çıkmanızın ardından, Inian sık sık arkasını kontrol ediyor ve üssün görüş alanından çıkmanızın akabinde at arabasını durduruyor. İçten içe heyecanlı bir şekilde önünüzdeki tek ata bağlanmış olan ipleri sana doğru uzatan Inian “Başımıza bir şey gelmesin bak, dikkat et!” diyor. Bu andan sonra sanki Inian başına bir felaket bile gelse ona heyecanlanacakmış gibi gözlerinin içine bakıyor.

Off Topic
At arabasını sürme konusundaki başarının, tamamen bu yöndeki RP’nin içeriği ve kalitesine göre belirleneceğini belirtmekte fayda görüyorum.

Re: Ayrılış ve Başlayış (Theo)

Posted: 24 Apr 2023, 17:57
by Theo
Teklifime başlangıçta şaşırsa da kısa süre sonra güler yüzle karşılık veren yeni arkadaşım benim dikkat etmediğim bir noktaya parmak bastı. Hala daha üssün yakınında olduğumuz için birileri bizi izliyor olabilir. Bu yüzden eğer at arabasını benim sürmeme izin verirse hem kendisi hem de ben azar işitebiliriz. Karşımda yeni bir eğlence aracı görünce benim aklımdan çıkan bir detayı fark etmesi beni birazcık şaşırttı. Dışarıdan böyle şeylere çok takılmayan biri gibi gözükse de üslerinden biraz çekiniyor olabilir. Neyse şu anda neler olduğu çok da önemli değil. Arabanın kontrolünü almam için sadece biraz daha sabretmem gerekiyor.

Yeni arkadaşım üssü geride bıraktığımızdan ve takip edilmediğimizden kesin bir şekilde emin olduktan sonra at arabasını durdurdu. Hareketlerinden anladığım kadarıyla bu durum onu bir hayli geriyor ama yine de benim isteğimi yerine getirmek için elinden geleni yapmayı ihmal etmiyor. Yeni tanıştığı biri için neden bu kadar riske giriyor anlamadım ama sonuç olarak istediğim şeye ulaşacağım için bir hayli mutluyum. Inian'ın son uyarısını yapmasından sonra bana uzattığı ipleri elime alırken merak etmemesi gerektiğini anlaması ve aynı zamanda ona biraz güven vermek adına göz kırpıp başımı da hafifçe öne eğeceğim. Daha önce hiç at sürmemiş olmama rağmen karşımdakinin sakinleşmesini sağlayarak sonuç ne olursa olsun duygularını iki katı daha yoğun yaşamasını istiyorum.

Normalde ipleri elime alır almaz atları dört nala sürmek istiyordum. Ancak ilk sürüş deneyimimde tek ata sahip olduğum ve daha nereye gideceğimizi bilmediğim için bu hareketi yapmam için beklemem lazım. Bu yüzden ilk başta kontrolü elime alınca atın nasıl bir tepki vereceğine bakacağım. Bizim için küçük ama onun için büyük bir değişim olduğundan hayvanın fark edip etmediğini merak ediyorum. Kendisinden çok büyük bir tepki görmezsem hızlanması için ipleri yukarıdan aşağıya hızlı bir şekilde indirerek kamçı gibi kullanmayı deneyeceğim. Bu hareketi yaparken gücümü ayarlayabildiğim kadar ayarlamaya çalışacağım. Daha önce bir insana vurmuş olsam da hayvanlar konusunda bu ilk tecrübem. Daha en başından tüm gücümü kullanıp ona zarar vermek istemiyorum. Zaten bu hareketin biraz sembolik olduğunu düşünüyorum. Hayvan yaptığım hareketten ne istediğimi anlayacaktır. Hızlanmaya başlarsa ve at da huzursuz gözükmezse ikinci adıma geçebilirim.

Re: Ayrılış ve Başlayış (Theo)

Posted: 25 Apr 2023, 13:52
by GM - Dimensio
Inian’ın kuşku dolu ama içinde yaşadığı heyecanı belli eden ifadesi eşliğinde, elinde tuttuğun ipleri yukarıdan aşağıya doğru hızlı bir şekilde indirerek atın hareketlenmesini sağlıyorsun. Bu aşamada güç kontrolünü sağlamayı planlamış olduğun için, at birden hızlı bir şekilde hareketlenmeye başlamış olsa da, bu hızlanma normalin biraz üstünde kalıyor sadece. Ancak yine de ilk hızlanış biraz sert olunca, Inian hafiften geriye savruluyor. Oturduğunuz yere daha bir sıkı yapışarak savrulmasını kontrol altına alan Inian ufak bir kahkaha attıktan sonra “İlk sefer için fena değil. Ben baya koşturmaya başlamıştım da.” diyor. Bu noktada atın kontrolünü, en azından hızlanması bakımından, elindeki tuttuğun iplerden yansıyan şiddete göre belli olacağını anlayabiliyorsun. Dolayısıyla, ipleri daha hızlı savurmanla atın hızlanacağını ve herhangi bir savurma hamlesi yapmazsan stabil bir seyir hızının olacağını anlayabiliyorsun. Birkaç dakika içerisinde atın ilerleme hızının kendiliğinden düşmesi ise, hızınızı mümkün olduğu kadar aynı seviyede tutmak için belirli zaman aralıkları içinde ipleri aynı şiddette savurman gerektiğini sana anlatıyor.

Bu şekilde başlayan at sürme maceranda keşfettiğin bir diğer husus, elinde tuttuğun iki ipten bir tanesini çekmen halinde, atın o yöne doğru döndüğü oluyor. Tüm bunların sonucunda, iki ipi asılman durumunda ise atın duracağına neredeyse artık emin oluyorsun. Her ne kadar bu işi epey hızlı kavramış gibi görünsen de, hızınızın yük taşımak için uygun olup olmadığı konusunda pek bir bilgin olmamakla beraber, tüm bu kolaylığı sağlayanın atın bizzat kendisi olduğunu da fark edebiliyorsun. Zira, at sürme konusunda Inian’ın kendisini iyi olarak belirtmesi, bu işin de kötüsünün olabileceğini sana hissettiriyor.

Yaklaşık bir buçuk saatlik ne konforlu ne de rahat denilebilecek bir yolculuğun ardından, bir yol ayrımına gelmenizle birlikte Inian senden atı durdurmanı istiyor. Bir buçuk saatlik tecrübene ve akıl yürütmene göre elindeki iki ipi de aynı oranda ve atı da rahatsız etmeyecek bir güçle çekmenin ardından, at usulca duruyor. Durmanızla birlikte Inian önündeki yol ayrımını sanki sen fark etmemişsin gibi göstererek “Bak, yol ayrımı!” diyor. Hareketlerini biraz da abartılı bir şekilde gösteren Inian yol ayrımını kasıtlı olarak belirttiğini sana da hissettirmeye çalışıyor. Bu aşamada yola bir güzergahı seçerek devam etmeniz gerekse de ortada yol gösteren herhangi bir tabela veya levha bulunmaması, bu seçimin tamamen iç güdülerinize kaldığını gösteriyor. Buna karşın, sağa yönelen yol daha geniş ve toprak zemin daha oturaklı görünüyor. Sola ayrılan yol ise, daha dar ve taşlık bir yapı gösteriyor. Bakışlarını biraz daha dikkatle bu yollara verdiğinde, sağa yönelen yolun zemininde, tekerlek izlerini andıran oturmalar görebiliyorsun. Sola ayrılan yolda da benzer izler mevcut olsa bile, bunları zar zor seçebiliyorsun. Son olarak, her iki yolun ufkuna doğru bakışlarını çevirdiğinde, sola ayrılan yolun ufkunda tepeler ve dağlar bulunduğunu fark ediyorsun. Sağa ayrılan yolun ise, yine tepeler ve dağlar barındırsa bile, düzlüğün olduğu yerler olduğunu da görebiliyorsun. Ancak her iki yolun sonunda da henüz bir yerleşim yeri veya insani bir dokunuş göremiyorsun.

Inian bu esnada lafa girerek “Tenerin’e gitmek mi mantıklı yoksa Clevania Ülkesi’ne doğru mu?” diyor. Bu cümlelerini kurduğu sırada Tenerin’e giden yolun sağ taraftaki olduğunu ve Clevania Ülkesi’ne giden yolun da sol taraftaki olduğunu parmağıyla sana işaret ederek kolaylık sağlıyor. Ancak bu noktada Inian sanki gideceğiniz yolu tamamen sana bırakmış gibi, ancak aklından başkaca şeyler geçiyor gibi duruyor. Bir an için Inian’ın aklından nelerin geçtiğini düşünmek istesen bile, Inian senden hızlı davranıyor ve “Yolun birini seçelim de, esas sana soracağım bir şey var, onu konuşalım!” diyor heyecanlı bir şekilde.

Re: Ayrılış ve Başlayış (Theo)

Posted: 28 Apr 2023, 21:03
by Theo
İlk seferim olmasına rağmen sorunsuz bir şekilde at arabasını sürmeyi başarabildim. Başlangıçtan sonra sürmenin mantığını az çok anladığım için sürücülüğüm sırasında bir sorunla karşılaşmadık. Sürme konusunda her şeyi kendim deneme yanılma yöntemi ile bulduğum için bu olaydan büyük bir keyif aldım. Eminim ki eğer yeni dostum bana yardım etseydi bu kadar fazla eğlenemeyecektim. Yeni şeyleri ilk elden tecrübe etmenin vermiş olduğu hissi çok fazla sevdim. Umarım bundan sonrada yeni ve farklı bir sürü şey deneme fırsatım olur.

Aynı şekilde 1-1.5 saat yolculuğumuza devam ettikten sonra yeni dostumun komutuyla birlikte arabayı durdurdum. Yol ayrımına geldiğimiz için kısa süreli bir duraklama yapmamızı çok fazla yadırgamadım ama yeni dostumun yol ayrımını bilerek vurgulaması biraz garibime gitti. Gördüğüm bir şeyi neden bir daha bana söyleme gereği duyduğunu anlamadım. İki yoldan da daha önce at arabası geçtiği belli oluyor yada en azından ben izler yüzünden öyle olduğunu düşünüyorum. Birinde ki iz diğerine göre daha belli belirsiz olduğu için en son araba geçtiğinden beri biraz süre geçmiş gibi duruyor. Belki de peşinde olduğumuz kişi bir grupla birlikte buradan geçmiş olabilir. Onu bulmak istiyorsak mantıken daha yeni izlerin olduğu taraftan gitmemiz gerekiyor.

Yol ayrımında ne yapacağımızı düşünürken Inian bilmediğim iki yerden hangisine gitmenin daha mantıklı olduğunu sordu. Parmağıyla bu yollarının hangi yere gittiğini bana göstermeyi de ihmal etmedi. Az önce kurduğum düz mantığa göre kaçan arkadaşı bulmak için Tenerin'e gitmemiz gerekiyor ama bir tarafta kasaba mı köy mü ne olduğu belli olmayan Tenerin diğer tarafta ise koskoca Clevania Ülkesi varken Tenerin'e gitmeyi düşünmüyorum. Ülkenin tartışmasız bir şekilde daha eğlenceli olacağını düşünüyorum. Ben kararımı verdiğim sırada yeni dostum söze girerek hangi yolu seçeceğimizin konusunda çok umursamaz bir şekilde bana soracağı bir şey olduğunu söyledi. Ne sormak istediğini merak ettiğim ve seçim şansını da bana bıraktığı için "Tabi ki seçimi hemen halledebiliriz. Bana kalırsa Clevania Ülkesine gitmemiz gerekiyor. Kaçan kişinin kalabalıkta daha iyi kamufle olacağı için oraya gittiğini düşünüyorum." diyerek gayet normal bir şekilde hangi yoldan gitmek istediğimi ona söyleyeceğim. Ardından da "Bu arada ne konuşmak istiyorsan konuşabiliriz." diyerek meraklı gözlerle ne diyeceğini dinleyeceğim.