Page 1 of 2

Seçim (Xaphan)

Posted: 01 Nov 2022, 14:47
by GM - Dimensio
Önünde durmuş olduğun kapıdan içeriye girdiğin anda, son derece küçük bir odayla karşılaşıyorsun. Odanın içinde bulunan tek pencerenin önünde duran uzun gri saçları bir adam direk dikkatini çekiyor. Bakışlarını odanın sol köşesine yönlendirdiğinde ise, 20’li yaşlarında olan, kısa sarı saçlı bir adamın yerde oturduğunu görüyorsun. Odanın kapısını yavaşça kapattığın anda adamın sana dönmesiyle birlikte 160 santim boylarında olan bu adamın 70’li yaşlarında bulunduğunu görüyorsun. Aynı zamanda yerde oturan genç adamın da kafasını sana doğru kaldırdığını fark ediyorsun.

Pencereden odaya giren ışığın aydınlığı ile odada hiçbir mobilya bulunmayışı, gereksiz bir gerginliğin odaya hakim olmasına neden oluyor. Hem yaşlı adam hem de genç adam bulundukları yerden seni yavaşça süzüyorlar hiçbir şey söylemeden ve belirgin bir yüz ifadesi barındırmadan. Birkaç saniye süren bu süzme aşamasından sonra ise yaşlı adam bir adım sana yaklaşıyor ve “Merhaba Xaphan. Ben Tiarmod.” diyerek kendini takdim ettikten sonra, yerde oturmaya devam eden sarı saçlı genç adamı işaret ederek “Bu arkadaş da Juntig.” diyor.

Tiarmod
Image

Juntig
Image

Konuşmayı yapan ve isminin Tiarmod olduğunu öğrendiğin adam, tanışma faslını hafif bir baş hareketiyle taçlandırırken, Juntig isimli genç adam olduğu yerde memnuniyetsiz bir ifadeyle durmaya devam ediyor. Sanki hiç konuşmaya niyeti yokmuş gibi oturan Juntig’ karşın Tiarmod daha hevesli bir tavır ortaya koyarken “Yeni hayatının dilediğin şekilde geçmesini temenni ediyorum. Sana bahsedilmiş olduğu gibi, ben ve Juntig iki farklı organizasyonun üyeleri bulunmaktayız ve her ikimiz de seni kendi organizasyonumuz içerisinde görmek isteriz. Ama önce…” diyor ve hafifçe yaşlılığın verdiği bir etkiyle öksürdükten sonra “Ama önce, biraz kendinden bahsetmek ister misin?” diye soruyor.
Off Topic
Bu konuda geçerli olan pasiflik süresi 72 saattir.

Bu konuda Geri Sarım Kartı kullanılamaz.

Re: Seçim (Xaphan)

Posted: 02 Nov 2022, 12:19
by Xaphan
Kafasını hafifçe eğerek selamına karşılık verdi Tiarmod'un. Benzer bir nezakette bulunmayan Juntig'i de bu ritüelden eksik tutmadı. Bu işin içinde bir iş olduğundan şüpheleniyordu. Neden hiçbir mobilya yoktu odada? Şu ana kadar anladığı mülakat denen şeyin iki tarafın konuşarak birbirlerini tanımasından ibaret olduğuydu. Birkaç sandalye, bir masa, belki bir kanepe... Ayakta konuşulması gerektiğine dair bir şey hiç duymamıştı. Gözlerini Tiarmod'dan ayırmadan gözünün çeperine düşen görüntüleri anlamaya çalıştı. Duvar ve pencere, başka bir şey yoktu. Havadaki gerginliği sezebiliyordu. "Test mi?" Neler olacağını öğrenmenin tek yolu vardı.

Kendi hakkında ne demesi gerektiğini düşündü kısaca. Bu insanları etkileyecek bir şey demeliydi herhalde. Peki bu insanları ne etkilerdi? "Süreci gözden geçirirsek Ulrasil bizim hakkımızda raporunu sunmuş olmalı. Organizasyonlar da ona göre bizlere talip oldu. Yani kendi işlerine yarayacak elemanlar bularak kadrolarını güçlendirmek istiyorlar. Belki de işin test kısmı budur, biz bu insanların hangi organizasyondan olduklarını bilmiyoruz. Belki araştırmayla alakalı bir organizasyondan karşımızdaki, ama biz gidip savaşla alakalı olduğunu düşünürsek elimizde patlar. Hmm... Gerçi, Aludir sayısı sınırlı. Bu yüzden herkesin yeteneklerine en uygun yerde maksimize edilmesi ülke genelinde daha mantıklı bir sistem. İki türlü de benim cevabım değişmeyecek. Çok özel alanlara girmeden her alana çekilebilecek ve akılda kalacak bir cevap."

"Sizi tanımaktan onur duydum Tiarmod Beyim, Juntig Beyim. İyi dilekleriniz ve benimle çalışma talebiniz için minnettarım." Bakışlarını tekrar üzerlerinde gezdirdi ikilinin. Sonra tekrar Tiarmod'a odaklanarak devam etti. "Geçmişim olmadığı için kendim hakkımda ne diyebilirim pek bilmiyorum. Ne siz yalan söylemediğimden emin olabilirsiniz ne de ben kendimi yeter miktarda tanıdığımdan emin olabilirim. Dolayısıyla, şöyle bir insanımdır, böyle bir insanımdır demenin pek bir faydası olmadığına inanıyorum. Belki burada bulunma motivasyonumu anlatmam benim kendimi tanıtmam yerine sizin beni tanımanıza daha yardımcı olur?" Eğer devam etmesi için bir işaret gelirse tekrar söze girecekti. "Bilmem organizasyonlarınızdan başka temsilciler kendileriyle görüşüyor mu, ama yan odalarda son bir haftamı beraber geçirdiğim Diniel ve Inias da mülakatlarına giriyor. İyi gençler, yetenekliler de, ama biraz dar kafalı ve toylar bana kalırsa. Buna rağmen onlara 3 organizasyon talip oldu, bana ise 2. Eminim bana bu sürecin başarıyla değil, uyumla alakalı olduğundan bahsederek yanlış anlamamı düzeltmek istersiniz. Ama 100 nesilde bir görülen bir cevher çıksa karşınıza, hangi organizasyon uyuma bakar sorarım size? Organizasyon gider kimliğini değiştirir o cevhere uymak için! Ben 100 nesillik bir cevher miyimdir 10 nesillik miyimdir hiç miyimdir bilmem, ama yeteneklerime güvenim tam. Tecrübe eksiğimi de kapattıkça çok başarılı olacağımdan eminim. Kendi organizasyonumda olağandışı başarılar elde ederek bu işin içindeki diğer tüm tarafları pişman etmek istiyorum." Kısa bir mola vererek ikiliye sindirme aralığı verecekti. Ama tekrar söze girmelerine izin vermeden de tekrar alacaktı sazı eline. "Bahsettiğim şüpheleri tam anlamıyla gideren bir yöntem değil belki ama size daha çok ipucu vermiştir diye düşünüyorum. Belki biraz da iblisimden bahsetmemi istersiniz ama adını anmak başıma hiç hayır getirmiyor. Var ise başka sorunuz, cevaplamaktan memnuniyet duyarım."

İki senaryo için de uygun bir şey yaptığını düşünüyordu. Önce tüm bağlamı değiştiriyor, kendi istediği yere çekiyordu. Kalıplar orada olsa bile, kendisini içini dolduruyordu her denileni denen şekilde yapmak yerine. Fikirleri, görüşleri vardı. Sadece bir tip değildi. Hikaye gerçekti gerçek olmasına, ama kendi hakkında öne çıkarmak istediği şeyi çıkarıyordu. Bir haftadır yaşadığı histeriyi halının altına itmişti bile bu hikayeyle. Belli bir çarpıcılığı da olduğunu düşünüyordu hikayenin. Çoğu insan bu şekilde hırsını, gücenmişliğini ortaya koymazdı. Özgüveni yüksek bir insan izlenimi vereceğini düşünüyordu onlara. Alan, organizasyon fark etmeksizin çok başarılı olmak istediğinden bahsetmişti. Bir de en son güven vermek adına başta belirttiği gibi yalan söyleyebileceğini, güvenmek isterlerse bunun kendi tercihleri olduğunu hatırlatmıştı. Neden yalan söyleyen biri tekrar bu ihtimali hatırlatsın ki? Dürüst bir şekilde, onu tanımalarını istiyordu demek ki. Karşısındaki insanlar kimdi, hangi organizasyonun temsilciydi bilmiyordu ama ikisini de etkilerse seçim hakkı onun elinde olacaktı. Bu yolda adımlar atmaya devam etmeliydi.

Re: Seçim (Xaphan)

Posted: 04 Nov 2022, 16:40
by GM - Dimensio
Konuşmaya başlamanla birlikte, ortamdaki herkesin seni dinlediğini anlayabiliyorsun. Tiarmod kendine özgü ve bir yaşlı bilgeliği ile seni dinlerken Juntig ise daha çok önemsiz ve vakit kaybı konularla uğraşmak zorundaymış gibi görünüyor. Bu haliyle, Tiarmod daha çok sana odaklanmış gibi olduğundan konuşmanın muhatabı da daha çok kendisi oluyor. Kaldı ki, Tiarmod da konuşman sırasında jestleriyle sana tepkiler vererek odağı kendi üstünde tutmayı başarıyor. Konuşmanı hiçbir müdahale olmadan sonuna kadar yaptığında, Tiarmod’un yüzünde bir tebessüm, Juntig’de ise garip bir ifade buluyorsun. Juntig’in bu ifadesine bir anlam yüklemek için uğraşsan da kafanda somut bir şeyler canlanamıyor.

Tiarmod iki elini arkasında birleştirmeye başladığı sırada “Onlara üç, sana iki organizasyon teklifte bulundu diye alındın mı Xaphan? Ne yazık… Bu aslında seçimlerinin ve hayatının daha kolay olmasını sağlar. Ama neyse, bu takılacak bir konu değil. Sen de bunu dert etme, tamam mı?” diyor biraz da yaşının verdiği olgunlukla tavsiye verir gibi. Hemen ardından ise yüzündeki tebessümü bozmayan Tiarmod “Nasıl bir cevhersin şimdiden anlamak mümkün değil. Ancak hakkındaki raporlar, seni organizasyonumuz içerisinde görmek için yeterliydi. Bundan sonrasının daha iyi olup olmayacağı da yine senin elinde. O yüzden, olağandışı başarılara imza atacağına inanmak isterim.” diyor. Bir şekilde sözlerini onaylar şekilde konuşan Tiarmod “İblisinle ilgili şimdilik yeterli bilgilere sahibiz. Hem adını anmak hayır getirmiyorsa, anmasak daha iyi o zaman.” diyor çok komik bir şey söylemiş gibi gülerken. Juntig tüm bu konuşmalar sırasında sessizliğini korusa da, en sonunda dayanamıyor ve Tiarmod’un yanına doğru yürümeye başlıyor.

Juntig’in Tiarmod’un yanına gelmesiyle, Tiarmod gülmesini kesiyor ve bakışlarını ona doğru çeviriyor. Hafifçe burnunu çeken Juntig bir şeyler söyleyeceğinin sinyali vermesinin ardından ise bakışlarını sende tutarak “Moruk, öyle iki sayfa cümle kurma. Ya yap’cam de ya da yapm’icam de, olsun bitsin. Cevher mevher bilmem ben, gel katıl işte organizasyona.” diyor bozuk bir şiveyle. Tiarmod Juntig’e hafifçe kaşlarını kaldırarak baktığı sırada ise Juntig Tiarmod’a dönüyor ve “Babalık, lafa girdik ettik diye kusura bakma. Ama sakın vaaz falan da verme. Şu işi bi’ an önce hallede’k de ne bok yi’ceksek yiyelim.” diyor. Tiarmod bu sözler üzerine herhangi bir şey söylemeden sana dönüyor ve “Madem genç Juntig öyle istiyor, hevesini kırmayalım.” diyor biraz da geçiştirir gibi.

Tiarmod bakışlarını bir kez daha sana çevirdiğinde “Ben burada Kutsal Miras Birliği’nin temsilcisi olarak bulunuyorum. Organizasyonumuzun yegane amacı Yren Amaldin’in emanetlerini korumaktır. Bu emanetler somut materyaller olabildiği gibi ideolojileri de barındırmaktadır. Dolayısıyla, Yren Amaldin’in iradesi dışında kalan hususlara karşı tavrımız bir hayli olumsuzdur.” diyor. Bu sözlerinden sonra bakışlarını Juntig’e çeviren Tiarmod onun konuşmasını beklediğini işaret ediyor. Juntig ise kafasını hafifçe salladıktan sonra “Moruk, ben de Utanç Temizleyiciler Birliği’ni temsilen bur’dayım. Bizim amacımız, boka batmış Aludirleri ve apır sapır hareket eden iblisleri sikip atmak yani.” diyor. Bu sözleri karşısında Tiarmod kafasını hafif geriye çekip ağır bir şeyler söylediğini Juntig’e işaret etmek istese de bu hareketi gören Juntig “Yani öyle babalık, biliyo’n sende… Yalan mı ata’m. Sikip atıyo’z, net!” diyor. Tiarmod ise bu sözler karşısında pek de memnun olmamış gibi dursa da, senin de olduğun bir ortamda saygısız bir hareket yapmaktan kaçınır gibi kafasını sallamasının ardından bakışlarını sana çeviriyor.

Tiarmod bakışlarını özellikle Juntig’e çevirmekten imtina eder gibi durup lafa gireceği sırada, bir anda Juntig söze başlıyor ve “Tamam mı moruk? Hangimizi seçiyo’n? Bizimle gel'ceksen, gide’k! Yok bu babalıkla ilerl’icem diyo’san bana müsaade.” diyerek sözü sana bırakıyor.

Re: Seçim (Xaphan)

Posted: 07 Nov 2022, 13:07
by Xaphan
Yaşlı adama kıl olmaya başlamıştı Xaphan. Organizasyon temsilcisi falan olmasa şimdiye cinayet planları kurmaya başlardı. "Gerçi yine kurarım, ne olacak ki?" Herif bilmiş bilmiş konuştukça ağzına sümsüğü koyup öldüresi gelmişti yaşlı herifi. Yine de saygılı bir herifti. Xaphan'ın isteklerini kaale almış, ona olan inancını da belli etmişti.

Olup bitene hiç ilgi göstermeyen Juntig ise sonunda ayaklanıp yanlarına gelmişti. Xaphan genç çocuktan ne çıkacağı konusunda meraklıydı. Ağzını aralamasını, bir şeyler söylemesini istiyordu. Tiarmod her ne kadar iyi niyetli ve kibar olsa da bu ılık götlülük Xaphan'a biraz fazla olabilirdi. Fazla olmasa bile Xaphan kendisi öyle olup yavşaklık yapan biriydi, herkesin böyle olduğu bir ortamda öne çıkamazdı. "Ayrıca ben yavşaklık yalaklık olsun diye böyleyim. Eğer bunların karakteri direkt böyleyse bunlar yavşağın yalakanın önde gidenidir!"

Juntig konuşmuştu sonunda... "Puh! Lanetler olsun sana! Ulan Ibe Anu, sen mi oyun oynuyorsun lan bana! Bu eleman senin gibi konuşuyor? Taşak mı geçiyorsun oğlum benle? Soba borusuyla döverim seni bak, alegori mi lan bu? Yaşlı benim genç sen misin, bir mesaj mı vermek istiyorsun? İki dakika delikanlı ol açık açık söyle. SÖYLE LAN!"

Şaşkınlıkla dinlemişti Juntig'i. Ibe Anu gibi konuşuyor, Ibe Anu gibi kelime seçiyordu. Ama Ibe Anu'nun tam tersine salağa yatmıyordu. Direkt konuya girmişti sakız gibi uzatıp sinir bozmak yerine. Ayrıca organizasyonu da ilgisi çekmişti. Utançları temizler, pirupak ederdi hepsini. Ibe Anu da artık bulduğu iblisleri sikmek isterse siker, yemek isterse yerdi. Epey işine geliyordu bu durum. Zaten emanet falan korumak ona göre değildi. Daha emanetlerin ne olduğu bilmiyordu, bir de korumasıyla uğraşamazdı.

Utanç Temizleyiciler Birliği daha çok ilgisini çekmişti. Ama anladığı kadarıyla epey dindar, bağnaz bir yerdi Aclania. Emanetler, ideolojiler, utanç duyulması gereken şeyler, utanç duyulacak şeyler yapanları temizlemeler... Epey ilginç bir şeyin içine gireceğini hissetti Xaphan. Kendine iyi bir yer kapması gereken bir sistem gibi gelmişti ona. Yarın biri gelip bu herif utanç duymalıdır, şöyle emanetlere ihanet etti falan derse ne yapacaktı ki? Hatta rütbe için gayet yapılabilecek bir şeydi. Sonuçta bir şeyleri temizlemek ve korumak konusunda epey takıntılı ve katı gibi görünüyorlardı. Bu bağlamda düşününce kendisi gibi konuşan Tiarmod belki de çakalın tekiydi. Bunun yanında rol mü kesiyordu bilmiyordu ama Juntig çok daha netti. Farklı konularda Tiarmod'dan çok daha tehlikeli olabileceğini düşünüyordu Juntig'in, ama gelip ona ihanet edecek, iftira atacak birine benzemiyordu. Ayrıca bu utanç temizleme işi Xaphan'a da birilerine iftira atma fırsatı yaratabilirdi. Tam prosedürü bilmese bile böyle bir ihtimalin olması bile artı bir şeydi.

"Tiarmod beyim, size ve organizasyonunuza alakanız için çok teşekkür ederim. Utanç Temizleyiciler Birliği'nin kişiliğime ve yeteneklerime daha uygun olduğunu düşünüyorum. Bu şekilde az önce bahsettiğim hedefimi daha çabuk gerçekleştirebilirim. Tekrardan teşekkür ederim. Sizi tanımaktan onur duydum." Hafifçe gülümseyerek ve sözlerinin sonunda doğru kafasını eğerek saygıyla vedalaşmıştı Tiarmodla. Sonrasında Juntig'e dönüp "Gidebiliriz beyim." diyecek ve yeni yolunda ilk adımını atacaktı.

Re: Seçim (Xaphan)

Posted: 09 Nov 2022, 10:01
by GM - Dimensio
Yapılan konuşmalara dair düşüncelerini zihninden geçirmeye başladığın anda, içinde varlık bulan Ibe Anu’nun yarattığı huzursuz havayı solumaya başlıyorsun. Bu huzursuz hava yine de bir şekilde kendini daha rahatlamış hissetmene neden olurken Ibe Anu’nun “Ne hemen Ibe Anu, Siklerin Efendisi!? Kedi sıçsa bokunu sen mi çıkardın di’cen! Biraz ayıp olmuyo’ mu?” diyor. Hemen ardındansa “Alagoli malagoli bilmem ben! Sen ner’den biliyo’n onu da anlamadım da, derdim varsa delikanlı gibi çıkar söylerim! Biz de buyuz yani, biliyo’n!” diyor. Ibe Anu’nun zihninin içindeki konuşması sonlandığında, sanki kendini yeniden bir bütün gibi hissediyorsun.

Tiarmod ve Juntig’in konuşmalarından sonra, Ibe Anu’nun da müdahalesinin olmadığını öğrenmenle birlikte, bu kez konuşmaya başlayan sen oluyor. Juntig sabırsız ve kendine özgü ifadesiyle seni dinlerken Tiarmod da yaşına uygun bir olgunlukla sözlerine mimikleriyle karşılık veriyor. Konuşmanın bitmesi ve seçimini dile getirmenin ardından, Tiarmod olduğu yerden hareketlenmeye başlıyor ve “Seçimine saygı duyuyorum Xaphan. Umarım kendin ve bizler adına pişman olacağın bir seçim olmaz. Yren Amaldin seninle olsun.” diyor. Bu sözlerinin ardından senin odaya girdiğin kapıya yönelen Tiarmod hem sana hem de Juntig’e başıyla selam veriyor ve ardından da odadan çıkıyor.

Tiarmod’un odadan çıkmasının ardından, Juntig ile baş başa kaldığın anda üstüne garip bir ağırlık çöktüğünü fark edebiliyorsun. Sanki bu aşamada Juntig de ne yapacağını pek bilemez gibi duruyor. Bakışlarını odanın içinde gezdiren Juntig kısa bir süre sonra sessizliğin bu şekilde ilerlemesinden rahatsız olmuş gibi omuzlarını silkiyor ve ardından bakışlarını sana çevirip “Beyim falan demene gerek yok moruk. Juntig de yeter. Hem beyim ne amına koy’im!? Ilık falan mısın lan sen? Bak öyleysen şimdiden söyle, seni de sikip atmasınlar bi’ köşede! Deriz ki, bakın bu eleman vurduruyo’, herkes ona göre hareket eder. Yanlış anlama seni yargılamıyo’m moruk, tercihlerine saygım var. Ama varsa bi’ ılıklık önceden bilelim yani, anladın mı?” diyor.

Re: Seçim (Xaphan)

Posted: 10 Nov 2022, 23:21
by Xaphan
"Kes ulan ifrit! Cevap veriyor bir de, terbiyesiz!" İblisini hiç özlememişti. Ama sesini tekrar duyduğuna göre Juntigle bir karşılaştırma yapabilirdi artık. Olan bitenin gerçek olduğunu düşünmeye daha yakındı. Kafasıyla selamladıktan sonra odadan çıkana kadar izledi Tiarmod'u. Saygılı bir beyefendi olduğunu düşünüyordu. Göz ucuyla Juntig'i süzüp doğru kararı verip vermediğini sorguladı. Ama sonuçta tüm organizasyon Juntig'den ibaret değildi. Juntig de biraz cinsti, tersoydu ama belli dikkat çeken yönleri de vardı. Vadlena tipiydi biraz. Ama daha kötüsü...

Tiarmod odayı terk ettikten sonra Juntig boş boş etrafa bakınmaya başlamıştı. Xaphan ne aradığını merak etti, zaten odada hiçbir şey yoktu. Belki de bir şey düşünüyordu. Bir test mi yapacaktı, belki de Xaphan'ı etkilemek için bir numara? Belki de beklentilerini altüst edecekti Xaphan'ın. Aptalca gelse de bir merak hissediyordu Xaphan, bunu reddedemezdi. Her şey olabilirdi, ama çok çok büyük ihtimalle olmayacaktı. Yine de merak ediyordu.

Sonunda Juntig boşlukta gezinen gözlerini Xaphan'a çevirmiş, ağzını da açmıştı. "Heeee... Aç aç, iyice aç ağzını ki bir güzel sıçayım senin ağzına." İfadesiz bir şekilde dinledi Juntig'i. Hangi köyün soğanı olduğunu daha çözememişti. Biraz da aklı karıştığı için tepki veremiyordu. Sonunda Tiarmod'unkine benzer bir kibarlıkla konuştu. "Bizim aramızda çok rütbe farkı var mı Juntig, he?" diye sordu ikiyüzlü bir gülümsemeyle. Ne demek istediğini anlayacağını umuyordu ama pek de ümitli değildi. Boş konuşma faslı geçtikten sonra da iş konuşma faslına geçecekti. "Ben pek bilmeden kabul ettim teklifini ama bizim sikip attığımız iblisler, Aludirler falan ne yapıyor da boka batıyor?" diye soracaktı. Sonrasında anlatmaya başlarsa da eliyle kapıya buyur eder gibi yapacak, nereye gideceklerse oranın yolunda dinleyecekti Juntig'in sözlerini. Bu sıkıcı odada daha fazla kalmak istemiyordu.

Re: Seçim (Xaphan)

Posted: 15 Nov 2022, 12:29
by GM - Dimensio
Juntig ile Tiarmod’u anımsatır şekilde konuşmaya başladığında, Juntig’in yüzünde garip bir ifade beliriyor. Sanki içten içe konuşanın aslına sen olmadığını anlamış gibi sevimsiz bir ifadeyle sana bakan Juntig, sözlerinden çok tavırlarına takılmış gibi görünüyor. Ancak yine de, sözünü kesme veya seni önemsememe gibi bir duruma girmeden söylediklerini dinliyor. Kapıyı işaret ederek bitirdiğin konuşmaya uygun bir şekilde ilerleyen Juntig, kapıyı gelişigüzel bir şekilde açmasının ardından kendini dışarıya atıyor. Sanki odanın içinde boğulmuş gibi koridora çıktığı anda derin bir nefes alan Juntig, senin kendisini takip edip etmediğine göz ucuyla bakıyor. Sonrasında ise, koridorda geldiğin yöne doğru ilerlemeye başlıyor. Belini biraz kambur tutup adımlarını da aylaklığın biraz üzerinde tutan Juntig “Bizde öyle rütbe falan pek yok moruk. Bi’ tane olmaz olasıca bi’ lider var, götüm gibi. Onun dışında sen üstsün ben astım gibi durumlara takılmıyo’z çok. Yani şimdi sen son geldin diye herkese paspas çek’cen diye bi’ olay yok. İster atar yap ister gider yap.” diyor. Bu sözlerinden sonra bir kez daha seni kontrol eden Juntig yüzüne sinsi bir gülümseme yerleştirirken “Ha, amına ko’rlarsa orasını ben bilmem. Sonra ben yeniyim acıyın orospu evlatları falan deme yani.” diyor. Juntig’in bu cümlelerinin şaka amaçlı mı olduğu yoksa gerçekten durumların bu şekilde mi olduğu yönünde net bir çıkarımda bulunamıyorsun. Ancak genel itibariyle bakıldığında, dahil olduğun organizasyonda hiyerarşinin pek de işlerliği olmadığını anlayabiliyorsun.

Juntig ile birlikte yürümeye devam ettiğiniz sırada Juntig bu kez diğer sözlerine geliyor ve “Şimdi bazı Aludirler var, gidip mal değneği gibi hareket ediyo’lar. Yok milletten haraç topluyor, yok millete zebellat oluyor. Ha, bazısı var gidi’cem iblislerle kaynaş’cam falan takılıyor… İşte onları bulduğumuzda sikip atıyo’z. Bi’ de tabi iblisler var, sikim sikim hareketler yapıyo’lar, bizim diyara gelip saldırıyo’lar ya da işte Aludir’in iblisi dengesiz hareketler yapıyo’… Hop, hemen icabına bakıp anasını sikiyo’z. Olay bunun gibi moruk, zaten gör’cen çok da kafa yorma.” diyor. Bu sözlerinde ise Juntig, yaptıkları işten duyduğu memnuniyeti tartışmasız bir şekilde yüzüne yansıtıyor. Anlattığı her bir şeyden, sanki o anda yapıyormuşçasına haz duyan Juntig’in dünyaya geliş amacının bile bu olduğunu düşünmeden edemiyorsun. Öte yandan, Juntig’in bu tavrı seni bir nebze de rahatsız etmiyor değil, zira yanlış bir şey yapman halinde Juntig’in aldığı zevke de bakılırsa karşına dikilebileceğini az çok kestiriyorsun. Zihninden bu düşünceler ve başkaca hususlar geçerken, koridorun merdiven tarafına geldiğinizde Juntig adımlarını kesiyor ve etrafına öylesine bir bakındıktan sonra sana dönerek “Nereye gidiyo’z moruk?” diye soruyor.

Re: Seçim (Xaphan)

Posted: 21 Nov 2022, 02:15
by Xaphan
Eleman hakkında ne düşünmesi gerektiğini bir türlü kestiremiyordu Xaphan. Aptal gibiydi, ama tehditkardı da. Bu yüzden aptal olmayabileceğini de düşünüyordu. Ama küçük oyunlarına, laf sokmalarına da katılmıştı. "Pek de sikinde değilim herhalde bu orospu çocuğunun..." En olası senaryo buydu, Juntig'in umurunda değildi. Belki tüm bu olan bitenler umurunda değildi. Taşağının keyfine göre takılıyordu.

Rütbelerin olmadığı bir yerde liderlerine sövmesi çok da garip değildi. Dahası diğer söylediklerinden anladığına göre güçlü olanın sözünün geçtiği bir yerdi bu organizasyon. Sonuçta üstlerinin sözlerine uymasını gerektiren bir kural yoktu, hatta gidip atar yapabileceğini de söylemişti. Ama sonuçta amına koyulabilirdi, bunu engelleyen bir kural da yoktu. Çıkarımı doğruysa liderleri de organizasyonun en güçlü Aludiri olmalıydı. Bir başkası daha güçlü olursa bu pozisyonun sahibi olabilirdi, o zaman ne diye liderlerine saygı duyacaktı ki bu insanlar? Onların saygı duydukları şey güç olmalıydı.

Eğer düşündüğü şeyler doğruysa ilginç bir ortama girecekti Xaphan. Güçlüydü, ama yıllanmış psikopatlar zorlu rakipler olacaktı. Herkes Juntig kafasındaysa birkaç ali cengiz oyunu çevirebilirdi. Kendisinin en güçlü olması gerekmiyordu gücü elinde tutmak için. Yine de temkinli olacaktı, her zaman olduğu gibi.

Juntig'in utanç duyması gerekenlerle ilgili cevabı öyle bir niyet taşımasa bile tehditkardı. Nasıl bir iblisi olduğunu merak etti. Kendisi gibi kana susamış bir şey miydi acaba? Belki de hizmet etmekten zevk alıyordu, gerçek bir vatanseverdi. "Yok değil. Şu tipe bir baksana, iblisin ta kendisi!" Eline sağlam bir fırsat geçerse Xaphan da utanç olarak adlandırılan Aludirlerden olabilirdi. Ezik halktan biri değildi, neden haraç toplayamıyordu ki? Sonuçta o zavallıları iblislerden koruyacaktı. "İki senaryo düşünelim, Ibe Anu'yu avam tabakanın üstüne saldığım senaryo ve düz hayatıma devam ettiğim senaryo. Ben haraç toplamam, onlar bana hediye getirir..." Dikkatli olması gerekiyordu. Getirisi yüksek olan konumunun götürdükleri de az olmazdı. Oyunun kurallarına uymak zorundaydı, en azından şimdilik...

Juntig'e dönüp cevap verdi. "Yav şimdi iki tane erkek, eşyasız bir odada... Biri görse diyecek ne iş bunlar, başımıza iş alacağız sonra. Zaten göt kadar oda, oturacak bir yer yok içim daraldı anasını satayım. Bir yere gitmiyoruz yani, öyle hava alırız diye çıkalım dedim. Ha, bir yere gitmemiz veya bir şey yapmamız gerekiyorsa onu halledebiliriz ama. Utanç Temizleyiciler Birliğine katıldım, ne olacak şimdi, ne yapacağım? Organizasyonun binası falan var mı?"

"Dalyarak, tamam seçtik işte organizasyonu daha ne odada bekleyecektik? Ne yapılacaksa yapalım işte, gözüne koyucam yumruğu o olacak sonra haa!"

Re: Seçim (Xaphan)

Posted: 24 Nov 2022, 11:30
by GM - Dimensio
Juntig sorduğu sorudan sonra, biraz aval aval yüzüne bakmaya başlıyor. Gerçekten de ne yapacağı konusunda pek bir fikri yokmuş gibi duran Juntig’e karşı cümlelerini kurmaya başladığında, Juntig kafasını sallayarak söylediklerini onaylıyor. Hatta yüzü bir nebze ekşiye Juntig, bu söylediklerinden rahatsız olduğunu da ortaya koymaktan çekinmiyor. Her ne kadar daha önce tercihlere saygısı olduğunu belirtmiş olsa bile, tüm bu davranışları göz önüne alındığında Juntig’in homofobik bir yanının olduğunu anlayabiliyorsun. Cümlelerini sorularında bitirmenin ardından Juntig iki elini de cebine atıyor ve tam bu anda sanki eline gelen bir şeyler irkilmiş gibi duruyor. Juntig’in bu irkilmesi, az önce bahsettiğin konuşmayla birleştiğinde, cebinden eline gelen şeyin aklından geçen şey olmamasını dilemene neden oluyor. Juntig ise elini yavaşça cebinden çıkardığında, avuç içi büyüklüğünde bir cismi görebiliyorsun. Juntig cebinden çıkardığı şeye göz ucuyla bakıp sana uzatıyor ve ardından “Dur moruk, bunu vermeyi unutmuşum.” diyor.

Juntig’in uzattığı cismi aldığından hemen incelemeye başlıyorsun. Bu esnada Juntig “Bu senin bizim organizasyonda olduğunu gösteren nişanın moruk. Bak yanında ince bi’ tuşu var, bastın mı iki yana açılır.” diyor. Nişanın ön kapak kısmında özenli işlemeler ve Aclania bayrağının bulunduğunu görüyorsun. Bunun dışında herhangi bir yazı bulunmayan nişanın sağ yan kenarında ince bir tuş olduğu elinle yokladığında fark edebiliyorsun. Bu tuşa bastığın anda nişanın ön kapağı kenara doğru açılıyor ve kapağın altında kalan yüzünde el işlemesiyle XAPHAN yazdığını, diğer yüzünde ise kabartmalı ve detaylı bir çizim olduğunu görüyorsun. Bu sırada Juntig “Bu da bizim organizasyonun sembolü oluyo' moruk. Nişanı açıp böyle gösterdiğinde, genç kızların bacakları titriyo', oğlanların da aklı gidiyo'!” diyor çarpık bir gülümsemeyle.

Nişan
Image

Utanç Temizleyiciler Birliği Sembolü
Image

Sana verilen nişanı incelemeye devam ettiğin sırada Juntig “Bak bu değerli bi’ şey, sakın satayım paraya çevireyim falan deme. Lazım olduğunda göstermezsen ecdadına atlarlar, dokuz doğurturlar. Var çünkü böyle dallamalar… Ha, onlara n’oluyo’ dersen de, az önce sorduğun sorunun cevabı oluyor. Hop, ana bacı giriyo’z moruk, işimiz bu.” diyor hafif bir böbürlenmeyle. Bu sözlerinden sonra olayla ilgisini tekrar koparmış gibi duran Juntig “Var bi’ binamız da bok götürüyo' amına koy’im… Ben çok gitmiyo’m oraya. Bildiğin bok kokuyo’! Zaten gitmen gerekirse gidersin moruk, şimdi gidip n’apcan…” diyor. Bu sözlerinden sonra artık tamamen konudan kopmuş gibi duran Juntig “Arada görev falan gelir, seni çağırırlar. Git şunu hallet, bunu patlat, onu pandikle falan… O yani olacak olan. Ha, kendine bi’ ev mev bul, çulsuz gibi dışarılarda takılma. Hanlar falan var ama bazıları Aludir olduğunu öğrenince ilk önce yağ çekiyo’lar, sonra bacağım gibi geçiriyo’lar. O yüzden pek oralarda kalma derim sana. Ha, ama diyo’san ki ben karı kız peşinde ol’cam, o zaman git hanlara. Her çeşidinden buluyo’lar valla, aklın gider moruk!” diyor. Bu sözlerinden sonra yanından ayrılmak ister gibi sabırsızlanan Juntig “Var mı benlik başka bi’ şey moruk? Yoksa işim gücüm var, onları halledeyim.” diyor. Ancak her ne kadar Juntig işi gücü olduğunu söylemişse de bile, genel tavırlarından herhangi bir işi gücü olmadığını rahatlıkla anlayabiliyorsun.

Re: Seçim (Xaphan)

Posted: 27 Nov 2022, 21:45
by Xaphan
Xaphan'a moruk deyip duruyordu Juntig ve Xaphan hafiften kafayı takmıştı bu konuya. "Yaşlı mı görünüyorum yoksa genel bir şey mi? Sikeceğim bu elemanı da ya, ayar etti beni!" Bu yüzden söylediklerine odaklanması başta biraz zor olsa da dediklerini takip etti. Zaten nişan tüm dikkatini toplamasına yetmişti. Özellikle acaba dedirten o kısa aralıktan sonra... Sözlerini dinlerken taşın ne olduğunu keşfetmiş mağara adamı gibi girişti nişana. "Şekil bir şeymiş ha..." Bir tarafındaki sembolü biliyordu. Aclania bayrağı olduğunu öğrenmişti odada geçirdiği süre boyunca. Diğer tarafındaki sembolün ne olduğunu da şimdi Juntig anlatmıştı. İblislerden sonra şeytan diye bir şey var mı, varsa aslında bir iblis mi diye pek emin olamıyordu ama şeytana benziyordu sembol. Böyle korkutucu bir sembolleri olması hoşuna gitmişti. Hele kadınlar gerçekten sembolü görünce şırıl şelale oluyorlarsa bir kat daha hoşuna gitmişti. Yine de Juntig'e bu konuda pek güvenmiyordu. Sonuçta pek akıl sağlığı yerinde bir tipe benzemiyordu. Gerçi şu ana kadar akıl sağlığı yerinde bir tipe de rastlamamıştı ya, neyse.

Ev tutma fikri garip gelmişti Xaphan'a. Nereye gideceğini bilmiyordu, bir tane mi şehir vardı koca ülkede? Hangi şehirden ev tutması gerekiyordu acaba, maaş falan veriyorlardı herhalde ama parasının nerede olduğunu bilmiyordu Xaphan. Öpücükle ev tutacak hali yoktu. "Gerçi o kadar Aludiriz, bizim öpücüğümüz diğerlerine benzemez. Öptüğümüz yerde güller açar!" Hafifçe sırıttı. Han fikri de hoşuna gitmişti aslında ama evi varken de hana gidebilirdi. Dolayısıyla karı kız işini o yolla da halledebilirdi. Bir de handa kalan Aludir diye adı çıksın istemiyordu. Zengin hanımefendilerin kaldığı bir muhite yerleşip onları titretebilirdi. Tekrar sırıtacak oldu ama Juntig'den çekinerek kendine engel oldu.

Anladığı kadarıyla büyük oranda bitmişti işleri. Sadece Xaphan'ın soracağı sorular vardı ama bunları Juntig'e sormak zorunda değildi herhalde. En azından hepsini sormak zorunda değildi. Juntig'in sorusuna karşı boş geçmemek adına sadece birkaç kısa sorusu vardı sadece. "Evi tutmam gereken belli bir şehir var mı, ne bileyim bizim merkez hangi şehirde mesela? Orada tutayım, kolaylık olur. Geri kalan konularda diğer çalışanlar yardımcı olurlar herhalde. Ha, bir de sen herkese moruk mu diyorsun? Mesela neden Tiarmod'a babalık dedin de bana moruk diyorsun? Malum, kafaları sıfırlandı bizim. O yüzden soruyorum." Kafayı takmıştı o moruk sözüne. Büyük ihtimalle cevaptan memnun olmayacak ve Juntig'i öldürmeye yemin edecekti. Yine de büyük ihtimalle Juntig bu sorunun cevabını hiç düşünmemişti ve düşünerek eziyet çekmesini izlemekten zevk alacaktı. "Geri kafalı herif! Geri zekalı herif!" Daha cevap gelmeden celallenmişti hafiften. Cevaplarını aldıktan sonra da ayrılıp kaledeki görevlileri bulacaktı. Bu ev işini nasıl halledeceğini, evinin yerini nereye bildireceğini falan soracaktı. Çocuğa ev tut, işe başla demek gibi bir şeydi yaptıkları ama halledecekti artık bir şekilde. Zaten zehir gibiydi Xaphan, böyle engellerde takılmayacaktı tabii ki!