Page 1 of 2

Seçim (Inias)

Posted: 01 Nov 2022, 14:42
by GM - Dimensio
Önünde durmuş olduğun kapıdan içeriye girdiğin anda, son derece küçük bir odayla karşılaşıyorsun. Odanın içinde bulunan tek pencereden içeriye giren ışık, odayı ziyadesiyle aydınlatmaya yetiyor. Ancak boş odanın içinde yan yan konulmuş üç sandalyede oturan adamların odaya girmenle birlikte sus pus olmaları, tüm dikkatinin bir anda bu üç kişiye dönmesine neden oluyor. En sol tarafta oturan 50’li yaşlarına yakın duran heybetli sakallı adam, ortada oturan 35 yaşlarında sarı saçları olan kadın ve en sağda oturan yine 50’li yaşlarında yüzünün yarısında yanık izi bulunan adam, odaya girdiğin anda kendilerine çekidüzen veriyorlar. Üç kişinin de bakışları gayet ciddi bir şekilde dururken, odadaki gergin havayı hissetmeye başlayabiliyorsun. En sağda oturan yüzünde yanık izi bulunan adam sana eliyle kapıyı kapatmanı işaret ediyor ve senin kapıyı kapatmanı bekliyorlar. Odanın kapısını yavaşça kapatmanın ardından ise hiç beklemediğin bir şekilde sandalyelerinde oturan üç kişi de elini ağzına götürüp kahkahalarını bastırmaya çalışıyor. Yüzünde yanık izi bulunan adam bir ara ayağını yere vurarak kendini dizginlemeye çalışırken, ortada oturan kadının da bacaklarını sıkarak kahkahasını bastırmaya çalıştığını görebiliyorsun. Bu esnada heybetli sakalları bulunan adam, tok bir sesle ve olabildiğince kahkahasını engellemek istercesine “Senlik bir durum değil, yanlış anlama sakın.” diyerek olayın seninle ilgisi olmadığını söylemeye çalışıyor.

Yaklaşık yarım dakika boyunca üç kişinin de kahkahalarının kesilmesini beklemenin ardından, kendine ilk gelen kadın oluyor ve kendine çekidüzen verdikten sonra yaşıyla uyumlu ve hoş bir sesle “Lütfen kusura bakma.” diyor. Bu esnada bakışlarını yüzünde yanık izi bulunan adama çevirirken “Ediza ne zaman bir şeyler anlatsa, kendimizi tutmakta zorlanıyoruz.” diyor. İsminin Ediza olduğunu öğrendiğin adam ve diğer heybetli sakallı adam da kendini toparladıktan sonra, her ikisi de özürlerini sana iletiyor.

Odadaki üç kişinin de kendisine gelmesinden sonra, sakallı adam söze giriyor ve kapının hemen eşiğinde duran ve odaya girdiğinden beri üç kişinin tavırları nedeniyle fark edemediğin sandalyeyi işaret ederek “Çek otur, rahatına bak lütfen.” diyor. Sandalyeyi çekmenin ardından ise “Benim adım Brog… Bu hoş hanımefendi ise Thelase.” diyerek kendilerini takdim ediyor.

Ediza
Image

Brog
Image

Thelase
Image

Tam bu esnada isminin Ediza olduğunu öğrendiğin adam hafif eğilerek Brog isimli adama bakıyor ve “Koca bir yün yumağı olabildiğine değil de, beni nasıl görmezden geldiğine şaşırmıyor değilim!” diyor son derece beyefendi bir ses tonuyla. Ediza’nın bu sözleri Thelase’nin ufak bir kahkaha atmasına neden olurken Brog “Aaa doğru dedin bak! Suratından gelen yanık kokusundan seni nasıl da unuttum!” diyor. Aldığı cevap karşısında Ediza tek gözünü kısıp sahte bir öfke ifadesi yapmakla yetinirken Thelase lafa giriyor ve sana bakarak “Bizde durum böyle işte Inias… Sen de nasıl?” diye soruyor.
Off Topic
Bu konuda geçerli olan pasiflik süresi 72 saattir.

Bu konuda Geri Sarım Kartı kullanılamaz.

Re: Seçim (Inias)

Posted: 01 Nov 2022, 23:40
by Inias
Inias içeri girerken beklenti içinde olmuyor ama içeri girdikten sonra gördüklerinin pek de beklediği şeyler olmadığını da kabullenmek gerekiyor. Hani, organizasyon temsilcilerini daha ağır başlı, ciddi, ağırlığını koyan figürler olarak beklerken böyle olmaları Inias'ı şaşırtıyor ama bir yandan da içine su serpiyor. Kendilerinden insanlıkla ilişkilendirebileceği davranışlar ve sözler görmek yüzüne gülümse konduruyor. Ne konuştuklarını anlamıyor ki kendisi ile ilişkilendirsin. Yine de aralarında bir konu döndüğü belli. İlgisi oraya takılsa da ona yöneltilen soru ve buraya gelmesindeki asıl amaç onun dikkatini toplamasına yarıyor. Özgürce insan olabileceğinin verdiği rahatlıkla ile görgü kurallarını anımsayarak ağzını açıyor Inias.

"Gerçekten uzun bir macera yaşamış gibi hissediyorum. Sorduğunuz için teşekkür ederim. Belki de yeni yaşamım başlayalı birkaç gün oldu ama yaşadıklarımın bu kadar kısa süreye sığmasını aklım almıyor. Ne diyeceğimi de bilemiyorum ki? Bu hafıza yitirme olayının ağırlığı sonradan çöktü üzerime ama şu an iyiyim. İblis konusu da sonradan çöken bir ağırlık ve onun da üstesinden geldim. En azından kim olduğumu keşfedebileceğimi biliyorum. Kim olduğuma karar verebileceğimi düşünüyorum. Kesinlikle ilgi çekici insanlarla tanıştığımdan keyfim yerinde, hehehehe! Hele hele iblisim çok havalı. Dört kollu bir dev. Enine boyuna İblis Boyutu'nu yarıp geçebiliyor. Tek savaş çığlığı ile bütün boyutu inletip sarsıyor. Onu çok seviyorum! Gerçek bir savaşçı ve sarsılmaz bir kişiliği var. Ben de öyle olmak istiyorum. Tartışmasız bir savaşçı ve sapasağlam bir kişilik. Şu an hedefim bunlar. Peki ya siz? Sizler kimsiniz? Sizin hedefleriniz neler? Sizin iblisleriniz nasıl?"

Rahatlığın getirisi ile kulağa belki de çocukça gelecek sözler söylüyor Inias ama ona sorsanız, başka diyebileceği ne var ki? Hem kimseden bir şey saklama gibi bir niyeti yok. Inias ne ise odur ve herkesin bunu bilmesi gerekir. İnsanlar onu tanımazsa, onu nasıl takdire şayan görebilirler ki?

Re: Seçim (Inias)

Posted: 04 Nov 2022, 14:02
by GM - Dimensio
Konuşmaya başlamanla birlikte, karşında duran üç kişinin de dikkatli bir şekilde seni dinlemeye başladıklarını ve her bir kelimeni tarttıklarını fark edebiliyorsun. Konuşman esnasında bazen ufak bir tebessüm bazen donuk bir surat görsen bile, konuşmanın sonlanmasıyla birlikte herkesin yüzünde belirgin bir ifade kalıyor. Brog çatılan kaşları ve biraz somurtkan bir ifadeyle sana odaklanmışken, Ediza tebessüm eder bir şekilde sana bakmayı sürdürüyor. Thelase ise yüzüne yerleştirdiği kuşku duyan ancak yine de tatminkar bir ifadeyle, tek kaşı kalkık halde seni süzüyor. Sorularına doğrudan cevap vermek yerine birkaç saniye bakışmalar sürdükten sonra, üç kişi de birbirlerine bakıyor ve sonunda Ediza “Konuşmayı senin yapman daha iyi olur Thelase, kibarlık yani.” diyerek sözü Thelase’ye bırakıyor. Thelase bir gülümsemeyle Ediza’ya bakıp koluna hafifçe dokunarak bu nezaketini karşılık veriyor, ardından ise bakışlarını sana çeviriyor.

Thelase birkaç saniye kafasında cümlelerini topladıktan sonra “İblisin ile şimdiden böylesine bir bağ kurmuş olman çok güzel Inias… Bize sunulan rapora göre dev türünde bir iblisin var. Genel yapısı ve öfkesi biraz tedirgin edici olsa bile, görünen o ki bunların üstesinden gelmişsin veya en azından şimdilik senin açından sorun teşkil edecek bir durum yok.” diyor. Bu kısımdaki cümlelerini biraz hızlı kuran ve bir an önce senin sorularına gelmek ister gibi duran Thelase hafifçe dudaklarını ıslattıktan sonra derin bir nefes alıyor ve “Bizler kimiz?” diye mırıldanıyor kendi kendine. Bakışlarını sendne ayırmayan Thelase konuyu bağladığını belli eden bu sorusundan sonra “Ben ve arkadaşlarım, Aclania içerisinde kurulmuş olan organizasyonların üyeleriyiz. Şu an için Aclania’da bulunan 11 farklı organizasyon bulunmakta. Bu organizasyonların genel olarak yapısından bahsedilmiş olabilir, ancak yine de söylemek gerekirse, her bir organizasyon kendi hedefleri doğrultusunda hareket eden kişilerden oluşur. Bu kişiler, organizasyonun hedefleri doğrultusunda hareket eder. Elbette organizasyonların hedefleri bir inancı da beraberinde taşır. Ancak hiçbir organizasyonun hedefi veya inancı Hükümdarımızınkine aykırı olamaz, bunu tahmin edebilirsin.” diyor. Genel olarak verdiği bu bilgilerin ardından Thelase “Ben, burada Kraliyet Savaşçıları Birliği’ni temsilen bulunuyorum. Bizler, meşru hükümdarın gayelerini hedef edinmiş kimseleriz. Bu sebeple, organizasyonumuzun yegane amacı, meşru hükümdarın arzularını gerçeğe çevirmekten ibarettir. Bu arzunun dışına çıkan herhangi bir şey, bizim azılı düşmanımızdır.” diyor. Bu noktada sözlerini kesen Thelase başını Ediza’ya doğru çeviriyor ve Ediza söz sırasının kendisine verilmesine biraz şaşırmış bir şekilde bakıp gülümsemekle yetiniyor.

Kısa sürede şaşkınlığını üzerinden atan Ediza bakışlarını sana çevirirken “Evet… Ben de Kutsal Miras Birliği’ni temsilen burada bulunuyorum. Organizasyonumuzun amacı, Yren Amaldin’in emanetlerini korumaktır. Bu emanetler somut materyaller olabildiği gibi ideolojileri de barındırmaktadır. Dolayısıyla, Yren Amaldin’in iradesi dışında kalan hususlar bizim kırmızı çizgimizdir.” diyerek açıklamalarda bulunuyor. Bu sözlerinden sonra ise bakışlarını Thelase’nin kendisine yaptığı gibi Brog’a çeviren Ediza, Brog’tan kendisi gibi bir tepki vermesini bekliyor. Ancak Brog, oturduğu sandalyedeki heybetinden hiçbir şekilde taviz vermeden tok sesiyle konuşmaya başlıyor ve “Ben de Vahşi Savaşçılar Birliği’ni temsilen burada bulunuyorum. Yegane amacımız, iblis diyarının insanlığa yönelttiği her türlü tehdidi ortadan kaldırmaktır. Bunun için de, gördüğümüz ihtimaller tehdit boyutuna ulaşmasa bile harekete geçmekten çekinmeyiz. Vahşiliğimiz buradan gelir. İnsan diyarının huzurunu bozan her türlü iblis, bizim düşmanımızdır.” diyor.

Her üç kişi de organizasyonlarıyla ilgili olarak genel bir açıklama yaptıktan sonra, söze bir kez daha Thelase giriyor ve “Okuduğumuz raporlarda gücünün ve iblisinin bize faydalı olacağını gördük. Bu yüzden senden organizasyonlarımızdan seçeceğin birine dahil olmanı isteriz. Elbette tercihi yapacak olan sensin. Yani aklına takılan bir husus veya düşünce varsa da bunları elimizden geldiğince gidermek isteriz.” diyerek konuşmasını sonlandırıyor. Bu noktadan sonra, karşındaki üç kişi de senden gelecek cevabı beklemeye koyuluyor.

Re: Seçim (Inias)

Posted: 07 Nov 2022, 21:49
by Inias
"Kraliyet Savaşçıları Birliği kesinlikle en üstün birlik olmalı fakat, her kim olursa olsun, sadece ve sadece bir başkası adına yaşayamam. Hem de bu kadar katı bir şekilde. Asla olmaz çünkü düşüncesi bile beni rahatsız ediyor. Kutsal Miras Birliği kulağa daha iyi geliyor ama Yrel Amaldin kim ki onun izinden gideyim? Vahşi Savaşçılar Birliği en özgür olanları gibi. Savaşçı olma hedefime de yakışıyor. Yine de, onları seçersem, bir şeyleri kaçırıp üzülecekmiş gibi hissediyorum. Bir üzüntü geliyor."

Inias, bu ve benzeri düşüncelere dalmışken Thelase'den sihirli sözcükleri duyuyor ve gülümsüyor. Bu geri alınamaz bir karar olacak ve kararı vermeden önce her şeyi bilmek zorunda.

"Kesinlikle aklıma takılan yerler var. Gidermeniz beni memnun eder. Sadece iki sorum var. Birincisi, Hükümdar nasıl biri ki ona kayıtsız koşulsuz biçimde doğrudan hizmet edeyim? İkincisi, Yrel Amaldin kim ki onun iradesini yaşatayım? Vahşi Savaşçılar Birliği hakkında da daha çok bilgi almayı isterim elbet."

Evet, tatmin olana kadar soru soracak ve karşılığında alabildiği bütün bilgiyi alacak. Kraliyet Savaşçıları Birliği üstünlük amacına uygun olsa da, şu an hiçbiri onu kendisine çekmiyor. Hiçbiri onda istek uyandırmıyor. Kendisini adayacaksa, onu cezbetmeleri gerekli. Aidiyet duygusu gerekli. Bakalım, Inias istediğini alabilecek mi? Sabırsızlıkla beklemeye koyuluyor.

Re: Seçim (Inias)

Posted: 11 Nov 2022, 10:33
by GM - Dimensio
Sorduğun sorular üzerine, karşında duran üç kişi de başlarını hafifçe sallayarak sorduğun sorulardaki haklılık payını veriyor. Bu baş sallamaların ardından ise, söze ilk kimin gireceğini yönündeki bakışmalarının ardından Thelase “Sanırım ben başlasam iyi olacak. Hem bugünümüzü de ilgilendiren bir konu, öyle değil mi?” diyor. Thelase’nin iki yanındaki erkek de bu düşünceyi onaylar bir şekilde başlarını sallamalarından sonra, Thelase sana dönüyor ve yüzüne yerleştirdiği bir gülümsemeyle konuşmaya başlıyor. “Hükümdara kayıtsız koşulsuz biçimde nasıl hizmet edeyim mi?” diyerek sorunu bir nevi tekrarlayan Thelase “Bunu ulu orta bir yerde söylersen başına iş alabilirsin, şimdiden haberin olsun.” diyor gülümsemesini silmeden. Tam bu esnada, burada konuşulanların tamamen burada kalacağını yönünde bir inanç içinde doğarken Thelase “Hükümdarımız Eletha “Visyn” Norkia… Evrenin Kurucularından, 11 Havari’nin Efendisi, Aclania’nın Hükümdarı, Aludirlerin ve Savaşçıların Lideri… Aclania’nın 11. Hükümdarı… Eletha, hükümdarlığının ikinci yılında ve hükümdarlığındaki ilk büyük faaliyeti, Aludirlere yönelik oldu. Sizlerin de dahil olduğunu seçilim süreci, onun önderliğinde gerçekleşti. Bu açıdan, Eletha’nın Aludirlere büyük önem verdiğini biliyoruz. Zaten bunu dile getirmekten de çekinmiyor.” diyor. Bu sözlerinin ardından hafifçe soluklanan Thelase “Bunun dışında Eletha da, insanlık için en büyük tehdidin iblisler olduğunun farkında. Şimdi tüm olan biteni anlatarak kafanı karıştırmak istemem. Lakin şunu bilmelisin ki, Eletha hükümdarlığını despotlukla değil akılla sürdürülmesi gerektiğini bilen biri. Bunun için de gerek Aludir Birliklerinden gerekse de organizasyonlardan aldığı bilgileri tartışarak faaliyetlere geçiyor. Aklın ötesinde yaşananlara karşın, insanlığın en büyük kozunun akıl olduğunu bilmesi, takdir edersin ki onu birçok kimseden üstün kılıyor.” diyor.

Thelase Eletha’dan bahsederken, ona karşı büyük bir saygı beslediğini sözlerinden tereddütsüz bir şekilde hissettiriyor. Thelase’nin dışında Brog ve Ediza da Thelase’nin sözlerine mimikleriyle tepki verirken, bu saygının kendilerinde de var olduğunu göstermekten çekinmiyor. Her ne kadar şu ana kadar farklı ideolojilerden bahsetmiş olsalar bile, her üçünün de Eletha’ya karşı mutlak bir bağlılıklarını olduğunu sezebiliyorsun. Bu bağlılığın kaynağının ise, sadece Eletha’nın sıfatından kaynaklanmadığını, bir insan olarak da var olduğunu anlayabiliyorsun.

Thelase’nin sözleri bu aşamadan sonlanmış gibi görünürken, ortama çöken sessizlikten faydalanan Ediza oluyor. Öncelikle bakışlarıyla yanında oturanları yoklayan Ediza, onların konuşmayacaklarından emin olduktan sonra sana dönüyor ve “Yren Amaldin kim demiştin, kısaca anlatayım.” diyerek konuşmaya başlıyor. Oturduğu sandalyeden hafifçe öne doğru gelen Ediza “Her ne kadar ülkemizin resmi kurucusu Igdis olsa bile, Igdis sadece Yren Amaldin’in mirasını sürdürdü. Yren Amaldin, Direniş Çağı’nda ortaya çıkmış ilk insanlardan biri. Yren Amaldin’i önemli kılan ise, iblisleri bildiğimiz haliyle ilk kez kontrol altına almayı başarmış olan kişi olması. Bu sayede Yren Amaldin ve 11 Havari, iblisleri kendi yarattığı bir boyuta mühürlemeyi başararak insanlığın kurtulmasını sağlamıştır. Bu nedenle ilk insan dilinde “kutsal kişi” anlamına gelen Yren unvanını almıştır.” diyor. Tıpkı Thelase gibi, Ediza da Yren Amaldin’den bahsederken ona duyduğu saygıyı ziyadesiyle gösteriyor, ancak bu anlarda Brog’un yüzündeki ifade, bu saygının aynı boyutta olmadığını sana gösteriyor. Diğer bir deyişle, Eletha’ya duyulan saygı noktasında, karşında duran üç kişi de benzer duygularda olsalar bile, Yren Amaldin konusunda Brog’un daha farklı bir duygu beslediğini hissedebiliyorsun.

Ediza da sözlerini burada tamamlamış gibi görünürken, Brog beklenmedik bir şekilde lafa giriyor ve “Organizasyonumuzla ilgili detaylı bilgi istemeni anlıyorum, ancak durum sana söylediğimden öteye gitmiyor. Hükümdara bağlılığımız baki olsa da, amacımız iblislerin insanlığı rahatsız etmemesidir. Bunun için de aklına gelen şeyleri yapmaktan geri durmayız. Başkaca organizasyonlar da aynı gayeyi taşıyor olabilir, ancak biz göğüs göğüse çarpışıp amacımıza ulaşan kişileriz.” diyerek durumlarını izah etmeye çalışıyor. Bu noktadan sonra karşındaki kişiler sessizliğe çekilirken, ortam bir kez daha sana kalmış gibi duruyor.

Re: Seçim (Inias)

Posted: 11 Nov 2022, 21:14
by Inias
...

...

Inias'ın donmuş zamanda nutku tutuluyor. Kafasını hafifçe eğerek duyduğu her açıklamada elini öce ağzına, sonra kaşlarının ortasına, en son da alnına götürüyor. Beyni sanki idrak edemeyeceği bir kaynağa maruz kalmış ve sindirmekten başka yolu yokmuşçasına acizce çalışıyor fakat nafile. Kafasından dumanlar çıktığına ant içebilir. Beden dili şaşkınlığı haykırıyor. "Nasıl?" Kendisine istemsizce sorduğu bu soruyu bile duymakta zorlanıyor. Her şeyi yerli yerine oturtmaya çalışıyor, olmuyor. Sıraya koymaya çalışıyor, olmuyor. Teker teker filtrelemeye çalışıyor, olmuyor. Beyni sanki parçalara ayrılıp ayrı ayrı çalışmaya kalkışacak. Biri kendisinin aludir sürecinden sorumlu, biri ilk aludir; biri hiç kimsenin anlamadığı bilinmeyene kafa tutuyor, diğeri ise o bilinmeyenden mi sorumlu? Asıl kurucu Igdis niye bu kadar önemsenmiyor? "Bi-bir dakika..lütfen." Inias yine zamana gerek duyuyor. Gelen hiçbir bilgiye engel olmuyor ama en azından beyninin içinde kontrollü şekilde dolaşması için uğraşıyor. Aradan kim bilir kaç dakika geçiyor ama hele şükür kendi içinde bir düzen kurabiliyor.

"Yren Amaldin... Şu an en etkileyici kişilik kesinlikle Yren Amaldin fakat ondan etkilenip mirasçısı olmak anlamsız geliyor. Anladığım kadarıyla zaten Aclania'ya hizmet eden bir aludir olmak beni onun mirasçısı yapıyor. Belki asıl olay ideoloji kısmındadır. Acaba onları kabul edersem, kendime dair bütün bilinmeyenleri çözebilir miyim? Hayır, konu ona gelince hükümdara gösterdikleri adeta parlayan olumlu duygu ve düşünceler azaldı. Hükümdar ile karşılaştırıldığında sönük kaldılar. Yren Amaldin denilen kişi Aclania Kurcusu Igdis'den bile eskiye dayanıyor ve hükümdar on birinci hükümdar. Demek ki, artık ondan daha önemli şeyler var veya benim ilk düşüncem harbiden doğru. Zaten herkes bir şekilde onun mirasçısı oluyor.

Eletha "Visyn" Norkia... Şu an Aclania'yı yöneten hükümdar. Acaba benim aludir olmam onun yöneteceği sürece mi denk geldi? Yoksa, özellikle mi bu süreci seçti? Aludirlere verdiği önemi dile getirmekten çekinmiyorsa ve hükümdarsa, zaten her şey onun gözetiminde olmalı. Organizasyonlar, bölükler, aludirler, her şey onun elinde. En üstün kişi konumunda. Tıpkı hayal ettiğim gibi ama isteklerime daha yakın bir seçenek var.

Vahşi Savaşçılar Birliği... kulağa çok uygun geliyor. Savaş alanında göğüs göğse düşman ile çarpışmak. En ön saflarda zafer ve şan peşinde koşmak. Bütün bu dünyamı yıkan gizem dolu bilmece ve bulmacadan uzakta, özgürce yaşamak. Hem Kho'Raktar da sever bence bunu. Ona da yakışır. Yine de, içimden bir ses eğer bunu yaparsam, bütün bu gizemleri çözme olanağımı yitireceğimi söylüyor ve bu kötü hissettiriyor. Sanki, ne yaparsam yapayım yaşamıma başkaları karar verecek böylelikle. Asla daha fazlası olamayacağım...


Inias elleriyle yüzünü ovuşturuyor ve saçlarını sıvazlıyor. "AAAAAAAAH! NİYE BU KADAR ZOR?!" Dışarıya anlık gözüken patlamasını hızla açıklamaya döküyor. Sıra Sıra Ediza, Thelase ve Brog'u işaret ederek konuşuyor. "Sizin sayenizde varlığımın ve boyutların ardındaki gerçeği öğrenebilirim! Sizin sayenizde üstünlük amacıma ulaşabilirim! Sizin sayenizden savaşçı olma hedefimi gerçekleştirebilirim! Hepinize ihtiyacım varken nasıl seçim yapacağım ben?" Kökenimi ve bulunduğum yeri bilmeden nasıl kendimi keşfedebilir ve ait olabilirim? Savaş alanında yüreğimi ortaya koymadan nasıl yaşamımı taçlandırabilirim? Ondan söz ederken bile gözleriniz parıldadığı ve duruşunuzun değiştiği ve bu kadar farklı olmanıza karşın sizi ortak bir saygı ve hayranlık noktasında bir araya getirebilmiş kişiye yakın olma fırsatını nasıl tepebilirim? Ondan öğrenme şansını nasıl yok sayabilirim?" Soluk soluğa kalmış şekilde isyanını sona erdiriyor. Nefesini toparladıktan sonra kendisine çeki düzen vermeye çalışırken "Umarım beni anlayışla karşılarsınız. Bunca zamandır daha öğrenmem gereken çok şey olduğunu ve bunları öğrenmeden hiçbir soruya yanıt veremeyeceğimi düşünüyordum fakat görünen o ki, bunlardan bile önce öğrenmem gerekenleri anlayıp kaldıracak zeka ve iradeyi edinmem gerekiyor. Şu an aklımın bu kadar karışık olmasını buna bağlıyorum." Inias zihin yorgunluğu dolu bir suratla gülüyor. "Yapabilecek olsam, üçünüzü birden seçerdim." Derin bir nefes alıp veriyor. Artık konuşmaları daha yavaş ve cümleler arasında duraksıyor. "Beynim şimdiden bütün enerjisini tüketmiş gibi hissediyorum. Sizin de söyleyebileceğiniz ne varsa söylediğinizden eminim. Bana o güveni veriyorsunuz." Bir kez daha derin bir nefes alıp vererek bakışlarını tavana doğrultuyor. Kendisini daha da insan gibi görmeye başladığından olsa gerek, aklına insani bir soru sorma fikri geliyor ve bakışlarını hızla önündeki üç kişiye döndürüp hepsinin gözlerine ardı ardına bakarak soruyor. "Siz benim yerimde olsaydınız kimi seçerdiniz? Ne yapardınız?"

Re: Seçim (Inias)

Posted: 15 Nov 2022, 13:44
by GM - Dimensio
Konuşmalardan sonra düşünmek için istediğin müsaadeye kimse ters bir tepki vermiyor. Kafanda düşüncelerin birbiriyle çarpışırken, karşında duran üç kişi de dikkatle seni izliyor. Sanki her biri, kafanın içinde olup biteni anlamak için çaba sarf ediyor gibi görünüyor. Ancak anlık yaşadığın patlamayla birlikte, Brog hariç diğer iki kişi bir an koltuğunda irkiliyor. Brog ise bu irkilmeyle alay edercesine gülümsedikten sonra bakışlarını tekrar sana çeviriyor.

Ağzından çıkan cümleleri, karşındaki üç kişi de kendine özgü tebessümleriyle dinliyor. Thelase anaç, Ediza dostane ve Brog ise komutan edasıyla sana tebessümle karşılık veriyor. Ancak hiçbiri ne konuşmanı kesmeye ne de seni sakinleştirmeye yelteniyor. Ortaya saçtığın en saf halin, her birinin de hoşuna gitmiş gibi görünüyor. Senin adına çaresizlik denilebilecek bir konumda olman, bir şekilde bu üçlüye doğru kişiyle muhatap olduklarını gösteriyor. Cümlelerin sonlandığında ise ilk tepki veren Ediza oluyor ve “Ben senin yerinde olsam arkama bakmadan kaçar giderdim!” diyor büyük bir kahkaha atarken. Thelase ve Brog da Ediza’nın bu kahkahasına katılırken, Brog “Doğru, sen mülakat yüzü görmedin tabi. İşe yaramaz biri olduğun için sana tek bir organizasyon talip olmuştu, değil mi?” diyor kahkahasının şiddetini arttırarak. Ediza ise, bu sözlere karşılık kesmediği kahkahalarıyla birlikte “Şükür ki Sevimli Tüylü Yaratıklar Birliği yok… Yoksa şu anda belki de Hükümdarın mırmırı olurdun!” diyor. Brog ve Ediza arasındaki atışmaya Thelase içtenlikle katılırken, söylenen sözlere karşı hiç kimsede bir kırgınlık oluşmadığını görebiliyorsun. Ancak durum bu haliyle devam edecek gibi dururken Thelase araya giriyor ve “Beyler, konuya dönelim. Inias’ın bize ihtiyacı var.” diyor. Fakat hemen ardından bakışlarını bir nebze keskinleştirirken “Bizim ona ihtiyacımız olduğu gibi.” diyor.

Thelase’nin sözlerinin ardından Ediza ve Brog bir nebze daha sakinleşse de, yüzlerindeki tebessümü silmeden sana bakıyorlar. Thelase ise sözün bir kez daha kendisine düştüğünü fark ediyor ve “Seçim yapmak zor Inias, seni anlayabiliyorum.” diyerek konuşmaya başlıyor. Bakışlarını tamamen sende tutan Thelase “Dürüst olmam gerekirse, senin yerinde olsam elbette kendi organizasyonumu seçerdim. Aksini söylersem seni kandırmış olurum.” diyor. Hemen ardından ise her iki yanından oturan Brog ve Ediza’ya kaçamak bir bakış atıyor ve “Sanırım onlar da kendi organizasyonlarını söyleyeceklerdir. Çünkü bizler zaten seçim yapmış ve inanmış kişileriz. Burada esas sorun, senin hayatına ne şekilde yön vermek isteyeceğin.” diyor. Bu noktada lafa giren Brog ise “Bu seçimi kendine geri dönülmez bir yemin etmiş gibi görme. Baktın olmuyor, başka bir organizasyona geçmeyi deneyebilirsin. Bunun olumsuz sonuçları da olabilir, olmaz demiyorum. Ancak şimdi yapacağın seçim, hayatını bir şekilde şekillendirecek. Bu mülakatın önemi de bu zaten. Yoksa kafana esen yöne savrulabilirdin, anlatabildim mi?” diyor. Thelase kafasıyla Brog’un bu sözlerini onaylarken, bir şeyler söylemesi gerektiğini fark eden Ediza boş bir şekilde her birinize baktıktan sonra “Sanırım kaçıp gitme fikrinde sabit kalacağım.” diyor hafif bir kahkahayla. Thelase ve Brog da buna aynı şekilde iştirak ederken, sözün bir kez daha sana geldiğini anlayabiliyorsun.

Re: Seçim (Inias)

Posted: 18 Nov 2022, 09:53
by Inias
Inias bu ana kadar kendi içinde hep kimliğini sorguladı. Kim olduğunu, kim olmadığını ve kim olmak istediğini. Bunu sonuçlandırdı da. Kim olduğu onun özgür iradesine bağlı fakat yaşantılar olmadan asla kim olduğuna karar veremez. Yaşadıkları karşısında düşündükleri ve hissettikleri ona kimliğini bulmanın yolunun sadece yaşamaktan geçebileceğini gösterdi. Olaylar deneyimlemeden ve durumlar içerisinde kalmadan asla kendisini keşfedemez. Inias kimlik kavramı ile ilgi bu denli derin duygu ve düşüncelere daldı ama ne olduğu konusuna değinmedi. Aludirlerin bir sınıf olduğunu öğrenmeseydi kendi varlık türünü aludir diye bilecekti. İnsan, Inias bir insandı. Ona söylenen buydu. Ne olduğundan çok kim olduğuna kafayı takmış olsa da, her geçen gün insan olmanın ne olduğunu daha iyi anlamaya başladı. Farkında bile olmadan insana özgü duygu ve düşünceler üretti, davranışlar ve tutumlar sergiledi. Kendi içinde ancak belli bir yere kadar ilerleyebildi. Her iki konuda da. Şu an karşısındaki üç kişinin onlarla tanıştığı andan itibaren sergiledikleri her şey onun ne olduğunu ve olduğu şeyin ne olduğunu daha iyi kavramasını sağladı. Karşısındaki üçlü sayesinde insan olduğunu ve insan olmanın ne olduğunu artık çok daha iyi biliyor. Artık kendisini daha iyi tanıyor. Artık daha mutlu, daha heyecanlı ve daha aydınlık hissediyor. İç dünyasına döndüğünde yumuşak bembeyaz bir ışık görüyor. Sadece ve sadece ilerlemeye devam etmesi gerektiğini ve asla durmaması gerektiğinin farkındalığı Inias'ın aklında ait olduğu yere oturuyor. Bir seçim yapması gerek. Yaptığı seçimi de açıklaması gerek. Eğer ki hayalini kurduğu kişiye dönüşmek istiyorsa, herkesin ona dair her şeyi bilmesi gerek. Inias üçlünün konuşmaları bittikten sonra onlarla karşılaştığı için içinden şükrediyor ve mülakata kendisine yakışan bir son veriyor.

"Ben herkesin Yrel Amaldin'in mirasçısı olduğunu düşünüyorum. Bir direnişten söz ettiniz ve Yrel Amaldin'in İblis Boyutu'nu yaratıp iblisleri oraya hapseden ilk aludir olduğunu söylediniz. Bu onu insanlığın kurtarıcısı yapıyor. Aclania'yı da onun mirası yapıyor. Yani, burada yaşayan, burayı seven, burayı savunan, buranın iyiliği için çabalayan, hatta buranın iyiliğini isteyen ama elinden bir şey gelmeyenler bile onun mirasçısı oluyor. Hele hele ben bir aludir olarak herkesten daha mirasçı birisi oluyorum. Yine bir aludir olarak Aclania'yı ve insanlarını korumak için savaşacağım. Nerede, ne zaman, kimle ve neyle savaşmam gerekiyorsa, ne kadar süre savaşmam gerekiyorsa, savaşacağım. Zafer için hangi kararları almam gerekiyorsa, alacağım. Ne kadar ileri gitmem gerekiyorsa, gideceğim. Neleri gözden çıkarmam gerekiyorsa, çıkaracağım. İstesem de, istemesem de. Bu da beni savaşçı yapıyor. Teker teker hepimiz zaten hükümdarın emri altındayız ve ne işle uğraşırsak uğraşalım ona hizmet etmiş oluyoruz. Onun koyduğu kurallara uyuyoruz. Sadece var olmamız bile ona bir şekilde yarıyordur, bundan eminim. Böylelikle her birimiz kraliyete hizmetkar olmuş oluyoruz. Uzun lafın kısası, ben üçünüzün de birliğine üye olduğumu düşünüyorum. Üçünüzün de temsil ettiklerini temsil ettiğimi ve üçünüzün de amacına katkı sağladığımı düşünüyorum. Gelin görün ki, en nihayetinde resmi bir karar vermek zorundayım. Bu kararımı da Kraliyet Savaşçıları Birliği'nden yana kullanmak istiyorum. Hükümdar Eletha "Visyn" Norkia beni gerçekten etkiledi. Daha doğrusu sizin ona karşı gösterdiğiniz tutum beni etkiledi. Söz konusu o olunca sözleriniz ve beden diliniz saygıyla, hayranlıkla ve takdirle doluyor. Unvanından öte, bir insan olarak sizi etkilediğini anlayabiliyorum. Ben de öyle biri olmak istiyorum. İnsanların saygısına, sevgisine, hayranlığına, takdirine ve güvenine layık büyük bir kişilik olmak istiyorum. Kraliyet Savaşçısı olursam, onu tanıma ve ondan öğrenme fırsatım olabilir. Bu fırsatı değerlendirebilirsem de üstünlük hayalime kavuşabilirim."

Inias'ın ses tonu ile jest ve mimikleri içten bir duygusallık gösterisi sunuyor. Elleri ve kolları her bir cümlesini sanki başka bir dilde anlatıyor ve pekiştiriyor. Bütün varlığıyla yeni yaşamındaki ilk en önemli kararı duyuruyor. Onun için en iyisi olması dileğiyle!

Re: Seçim (Inias)

Posted: 21 Nov 2022, 09:59
by GM - Dimensio
Yapmaya başladığın konuşmayı, karşında duran üç kişide dikkatle dinliyor. Seçimin yapılacağı ve kaderin tayin olacağı ana kadar her üç kişinin de yüzünde sade bir tebessüm belirirken, seçiminin Kraliyet Savaşçıları Birliği’nden yana olduğunu belirtmenle, gördüğün yüzlerdeki tebessüm bir kat daha artıyor. En çok d Thelase’nin yüzündeki tebessüm artmışken, Brog oturduğu yerden yavaşça ayağa kalkıyor ve heybetli görüntüsünü sergilerken bakışlarını sende sabit tutuyor. Yanına doğru attığı iki adımdan sonra “Hayal kırıklığına uğramamış gibi yapmayacağım. Organizasyonumuzda olmanı isterdim. Ancak hayat senin, seçim senin… Yine de senin için en iyisini diliyorum Inias.” diyor. Elini yavaşça sana doğru uzatmasının ardından ise “Umuyorum ki kader bizi bir kez daha bir araya getirecektir. Yürüdüğün yollar varlığınla titresin!” diyor. Konuşmasının sonuna kocaman bir kahkaha yerleştiren Brog, elini sıkmak için havada tutmaya devam ediyor.

Henüz daha Brog ile el sıkışmanı tamamlayamadığın anda bir anda Ediza’nın da ayaklanmasıyla bakışlarını ona doğru yönlendiriyorsun. Brog da senin gibi bakışlarını Ediza’ya çevirmişken Ediza “Seçimini saygıyla karşılıyorum Inias… Zor bir yaşamı kabullenmiş biri olarak varlığını inkar etmek ahmaklık olur. Dilerim bu varlığını kendin için anlamlı kılabilirsin.” diyor. Cümlesini bitirdiği anda Brog gibi o da elini uzatırken muzip bir şekilde bakışlarını Brog’a çeviriyor ve “Ve dilerim ki bu tüy yumağından önce benim elimi sıkarsın!” diyor. Bu sözler üzerine Brog diğer elini havaya kaldırıyor ve ciddi bir şekilde “Mülakat bittiğine göre yumruklarımızı konuşturalım mı istiyorsun tütsülenmiş herif!” diyor. Brog bu sözlerinden sonra başını hızla sana çeviriyor ve yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirirken “Madem benim organizasyonumu seçmedin, en azından ilk önce benim elimi sık.” diyor. Ediza ise yüzündeki gülümsemeyi kaybetmeden “Tamam, ben pes ediyorum Inias. Tüylü dostumuzu daha fazla hırçınlaştırmayalım.” diyor. Brog ise bu kez ciddiyetten uzak bir tavırla “Hele bir çıkalım şuradan, o zaman yapacağımı bilirim ben!” demekle yetiniyor.

Ediza ve Brog arasındaki tatlı atışma sürerken, Thelase sadece oturduğu yerden tebessüm etmekle yetiniyor. İkili arasındaki muhabbetten zevk aldığı belli olan Thelase, ikisin de hiçbir müdahalede bulunmuyor. Aranızdaki el sıkışma faslı bir şekilde sona erdikten sonra Ediza ve Brog Thelase’yi de selamlıyor ve odadan yavaşça çıkıyorlar. Her ikisinin de odadan çıkmasından sonra Thelase ile baş başa kalıyorsunuz ve Thelase seni derin derin süzmeye başlıyor. Bir noktada Thelase’nin bakışlarından bile rahatsızlık duymaya başlıyorsun, ancak kadından herhangi bir kötü niyet sezmediğin için bu bakışlara ses çıkarmıyorsun. Yaklaşık yarım dakika süren bir sessizlik ve süzmenin ardından Thelase bacak bacak üstüne atar bir pozisyonda oturmaya geçiyor ve kafasını hafifçe eğerken “Söylesene Inias… Sence kraliyetin anlamı nedir?” diyor ve senden gelecek cevabı beklemeye koyuluyor.

Re: Seçim (Inias)

Posted: 22 Nov 2022, 23:56
by Inias
Brog, Ediza ve Thelase, bu üçlü Inias üzerinde gerçekten de çok olumlu bir izlenim bırakıyor. Hatta Inias'ın onlara özendiğini söylemek bile abartı olmaz. Farklı görüşlere, hedeflere ve amaçlara sahip olmalarına karşın bunların aralarındaki bağın önüne geçmesine izin vermiyorlar. Inias bir an acaba birisiyle veya birileriyle böylesine özel bir bağ kurup kuramayacağını düşünüyor. Onları seçmemesine karşın Brog ve Ediza ona saygı ve sevgi ile yaklaşmaya devam ediyor. Inias o an kendisine gösterilen tavırların ne kadar değerli olduğunu anlıyor. O an belki de amacına bir adım daha yaklaşıyor. Tokalaşma faslını da kazasız belasız atlatıyor fakat Ediza'nın sözü beyninde bir kıvılcıma neden oluyor. “Zor bir yaşamı kabullenmiş biri olarak varlığını inkar etmek ahmaklık olur. " İlk defa birisi, dolaylı yoldan da olsa, onun varlığını tanıyor. Bu ana kadar karşılaştığı kişiler onu yok sayıyor değil elbette fakat biri kalkıyor ve ona onun varlığını tanıdığını bildiriyor. Bunun tam olarak ne anlama geldiğini sözcüklere veya düşüncelere dökemese de, ruhunun derinliklerinde bir yerlerde onun için bir dönüm noktası olduğunu sezebiliyor. Thelesa ile baş başa kaldığında ise gerim gerim gerilmeye başlıyor çünkü anlıyor ki mülakatın en can alıcı kısmına geliyor.

“Söylesene Inias… Sence kraliyetin anlamı nedir?”

İşte, bu soruya verilecek yanıt!

...

Yok. Inias'ın bu soruya verebileceği bir yanıt yok. Neden yok? Nasıl olsun ki? Thelase'nin sözlük anlamını sormadığı belli! Sorun şu ki, Inias Aclania'da "bulunmuş" değil. Sokaklarında "gezmiş" değil. Aclania'yı "deneyimlemiş" değil. O zaman, kraliyet ile ilgili özgün bir yorumu olamaz. Yoksa, olabilir mi? Yaşama temiz bir sayfa açmış olduğundan etkilenebileceği olumlu veya olumsuz bir etmen yok. Bu ne demek peki? Kraliyet kavramını olduğu gibi alıp kavramı kendi içinde yorumlayabilir demek. Saf bir yorum ortaya koyabilir demek. Kendisinden çıkan ama kendisiyle ilgisi olmayan bir yorum. Yorumun tanımından çıkan bir yorum? Gelsin görelim!

"Arkadaşlarımla üç günlük bekleyiş sırasında etraftakilerden dışarı çıktığımızda yabani kalmamak için birçok bilgi öğrendik. En basitinden en detaylısına kadar. Bu bilgilerden biri kaçınılmaz bir şekilde kraliyet idi. Kraliyet, krallık, kraliyet ailesi; Aclania'yı yöneten olgu, Aclania'nın yönetim biçimi, Aclania'yı yöneten ve onun soyu. Bütün gücün tek elde, tek kişide bulunması. Tartışılmaz kural koyucu. Aclania ve içindeki her bir kuruluş, her bir dükkan, her bir kişi kraliyete ait. Krala ait. Yani, aslında hiçbir ev içinde oturanların değil. Hiçbir dükkan içinde çalışanlara ait değil. Hiçbir toprak onu süren ve onu ekip onu biçen çiftçilere ait değil. Hiçbir hayvan onu doğurtan, yediren, içiren, gezdiren ve ondan yararlanan çobana ait değil. Hiçbir kılıç, kalkan, zırh, ok ve yay onu döven, bileyen ve tamir eden demircinin değil. Hiçbir maden gece gündüz kazma vuran madencinin değil. Aclania sınırları içerisinde var olan ve var edilen canlı ve cansız herkes ve her şey kraliyete ait. Inias aklına ne geliyorsa söylüyor fakat bunların hiçbiri kraliyetin anlamı değil. Bunlar ancak kraliyetin ayrıcalığı olabilir. Özelliklerinden sadece biri olabilir. Yapabileceği başka bir şey olmadan konuşamaya devam ediyor ve çok yüksek bir olasılık ile kraliyetin hiç kimsenin değinmediği bir yüzünü açığa çıkarıyor. "Taht kraldan çocuğuna geçiyor. Çocuk doğduğu andan itibaren kaderi onun yerine belirleniyor. Bütün varlığı tahta zincirleniyor. Yaşamı boyunca ülkeyi yönetmeye hazırlanıyor olduğundan kişide bir güven duygusu oluşturuyor aslında ama varisin gözünde işler çok daha karanlık değil mi? Hani, eminim herkes kral olmak ister. Dilediğini yemeyi, içmeyi, arzuladığı her mala kavuşmaya, bütün halkın onun önünde eğilmesini kim istemez? İsterler çünkü bu onlar için bir seçim olur. Özgür iradeleri ile verdikleri bir karar olur. Oysa, varisin böyle bir lüksü yok. Onun özgür iradesi işlevsiz. O kral olmak zorunda. Ülkeyi en iyi şekilde yönetmek zorunda, bütün sorunları çözmek zorunda, bütün halkı koruyup kollamak zorunda..." Inias her ne kadar Thelase'ye bakıyor olsa da bakışları uzaklara dalıp gidiyor. Konunun kendisini aşan gizemi sözlerine vuruyor. "Tıpkı benim gibi. Benim de aludir olmak konusunda özgür bir iradem yok. Varlığım aludirliğe zincirli. İblislerle bağ kurmak, onları öldürmek ve insanları korumak zorundayım. O kral olmak için eğitilirken, ben de aludir olmak için eğitileceğim. Belki de anlamı budur. Birilerinin bu sorumluluğu alması gerekiyor. Birilerinin kendilerini buna adamaları gerekiyor." Inias konuştukça daha da uzaklaşıyor. Bedeni burada ama bilinci adım adım bilinmeyene doğru ilerlemekte. Bakışları Thelase'yi geçip bilinmezliğe uzanırken bir an gözleri canlanıyor. Dalıp gittiğini ve bedeninin Thelase'ye doğru eğildiğini fark ediyor. Hemen kendini geri çekiyor, kafasını hızla sağa sola sallıyor, boğazını temizliyor ve oturduğu yerde dimdik duruyor. Bakışlarını Thelase'ye çeviriyor ve evet anlamında başını sallıyor.