Saf Güç (Zenahpuryu - KGK)

User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

02 Jul 2024, 15:24

Üste birkaç ayak üstü muhabbeti derin konulara ilerletmeye hazırlanırken, yüzü oldukça tanıdık olan biri yanıma gelip kendisini patronun yolladığını ve Gaimus'un mutfakta olduğunu söylüyordu. Yolu bilmiyorsam eşlik edebileceğini söylemesinin ardından buna gerek olmadığını gülümseyerek belirttim. Bu üste bu kadar çok zaman geçirmişken mutfağın tam olarak nerede olduğunu biliyordum, üssün bodrum katına inmem gerekiyordu. Zaten Tontiş'in de mutfakta olabileceği düşüncesi aklımda canlandığında bana haber veren adama selam vermiş, sonrasında dönüp konuştuğum kişilere selam vermiştim. "Bir dahakine daha derin sohbetlere gireriz, bak bal şarabı da içelim. Ama senden, hehe." dedikten sonra selamımı tamamlamış ve ilerlemeye başlamıştım heyecanlı adımlarla. Bu birkaç dakikalık yolculuk, benim heyecanımla birlikte daha kısa sürmüş gibiydi.

Gaimus'un neden mutfakta olduğuna dair bir fikrim yoktu, ancak buradan gelen kokular açlığımı arttırmaya başlamıştı. İçeriye girdiğim anda kulaklarıma dolmaya başlayan tempolu bağırışlara kulaklarımı diktim iyice. Mutfaktan gelen böylesine tempolu bağırışlara alışkın olmadığım gibi, tabak çanak sesleri yerine insanların tezahüratları kulağıma doluyordu. Bir şeye veya birine devam etmesini, durmaması gerektiğini söylüyorlardı. Gözlerimin dikkatini çekense, mutfağın sol tarafına neredeyse çalışan tüm personelin toplanmış olması ve bir şeyi izliyor olmalarıydı. Ben de merakıma yenik düşmüş ve neyi izlediklerini görmek için adımladığımda, Gaimus bağırışlarını duymak doğru yere gittiğimi gösteriyordu ancak niye herkesin buraya toplandığını anlamamıştım. Personellerin arasına girip, bir iki sıkışıklığın arasına sızdıktan sonra gördüğüm manzara hem beni şaşırtıyor, hem de daha fazla ilgimi çekiyordu.

Ocağın üzerine bir kazan konmuş ve kazan fokur fokur kaynıyordu. Kaynayan suya kızıl saçlı bir adam iki kolunu da dirseğine kadar sokmuştu. Bunun gerçek olup olmadığını sorgulamak adına birkaç kez gözlerimi ovuşturmak zorunda kalmıştım. Sanki kulaktan dolma bir hikaye dinliyormuş gibi izliyordum önümde yaşananları. Birkaç saniye olayı izledikten sonra adama göz gezdirdim. Kızıl saçlı, üzerinde bir kıyafet bulunmayan, son derece kaslı ve sadece siyah bir eşofman giymiş benle eşit boylarda bir adam. İki kolunu da kaynar suyun içinde nasıl soktuğunu anlamamıştım, üstelik hiçbir şekilde acı çektiğine dair bir şey görünmüyordu. Yüzündeki hatlar gerilmişti, ancak acı çektiği kesinlikle söylenemezdi. Bir personel, beş dakika olduğunu söyledikten sonra daha da şaşırmıştım. Beş dakikadır bu kazanın içinde kollarını tutuyor olmalıydı. Adam yüzüne gülümseme yerleştirdikten sonra kollarını sudan çekmiş ve istediği yemeği yapıp yapmadığını sormuştu adamlara.

Personellerden biri iddiayı kaybetmenin verdiği durumla birlikte hayvanın nerede olduğunu Gaimus'a sormuştu. Gaimus'un kollarına bir kızarıklık ibaresi bile yoktu. Gaimus, hayvanı deponun girişine koyduğunu söyledikten sonra personel her yerin kan olmuş olabileceğini, birde onu mu temizleyeceğini sorguluyordu lakin benim yeni dövüş hocam buna kızmış olmalı ki, hayvanı boğduğunu ve o kanı boşa akıtmayacağını söylüyordu. Personelse koca domuzu boğmuş olmasına daha çok şaşırmış olmalı ki, direkt olarak bunu sorgulamıştı. Gaimus'la aralarındaki sohbet bittiğinde personel depoya doğru ilerlemiş ve benim yeni dövüş hocamsa gözlerini bana dikmiş, ne dikildiğimi sorgulamıştı. Sanırım asıl mevzu şimdi başlıyordu. Gözlerinin içine bakmış ve ciddi bir tonda konuşmaya girmiştim.

"Adım Zenahpuryu. Dövüş konusunda hünerlerin kulağıma ulaştı, benim ustam ve akıl hocam olmanı istiyorum. Beni eğit."

Bu adamın tanışmakla ilgili çok olumlu düşünceleri olacağını düşünmediğimden direkt olarak konuya girmenin en mantıklısı olduğunu düşündüm. Ancak, vücudumu serbest bırakmaya niyetim yok. Ani bir saldırıya karşı vücudumu ve zihnimi açıkta tutmam gerekiyor, bu yüzden gözlerim gözlerinin içine bakarken bir yandan tetikte duruyorum. Herhangi bir saldırıya geçerse anında geriye tepki verebilmem gerekiyor.
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

04 Jul 2024, 13:00

Gaimus sözlerinden sonra sanki senden bir cevap beklemek yerine, doğrudan gözünün önünden kaybolmanı arzular gibi dururken, kendini tanıtmaya başlayan cümlenle birlikte sol kaşını kaldırıp yüzüne bakmaya devam ediyor. Sözlerin devam ettiği esnada ise, yüzüne ekşi bir ifade yerleşen Gaimus, konuşmanın sonlanmasından sonra hafifçe aldığı nefesle geniş göğüs kaslarını daha da büyütüyor ve ardından kafasını hafifçe sağa doğru sallayarak “Ya bi’ siktir git!” diyor. Gaimus dile getirdiği sözleri vücut diliyle de sana açık bir şekilde göstermek için kabarmasının ardından ise, aceleci olmayan adımlarla yanından uzaklaşmak için hareketlenmeye başlıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

04 Jul 2024, 14:22

Gaimus benim konuşmamı değil, daha doğrusu bir an önce gitmemi beklermiş gibi dururken kendimi tanıtmıştım. Adamın yüzündeki ekşi ifadeyi gördüğümde, Bristran'ın sözleri aklıma gelmeye başladı. Kendimi onun kafayı yemiş olduğu konusunda tetikte tutmaya çalışırken, adam derin bir nefes almış ve bana siktir olup gitmemi söylemişti. Ben daha çok yüzüme yumruk atacağı veya aniden saldıracağı bir hamle beklerken böyle davranması garibime gitmişti. Ancak kendimi hemen salmak istemiyordum. Gaimus yavaş yavaş uzaklaşmak için hareketlendiğinde, daha sert bir tonda döndüm. "Gitmem." dedim. Keskin ve sert bir söylemden sonra baş parmağımla kazanı gösterdim. "Bu tarz bir iddiaya var mısın? İddia istediğin zorlukta, istediğin gibi olabilir. Kazanırsam, ustam olursun. Kaybedersen kısmını da sen belirle." Dedim. Gözlerinin içine bakmaya devam ederken ne kadar ciddi olduğumu da belli etmeye uğraşıyordum. En güçlü Aludir olmak için, gerekirse ben de ellerimi o kazana sokabilirdim. Dayanabildiğim yere kadar...
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

05 Jul 2024, 16:00

Gaimus, ilk verdiğin tepkiyle birlikte bir anda yerinde duraksayıp bakışlarını pis pis sana doğrulturken, sen de iddiaya ilişkin sözlerini söylüyorsun. Bu teklifine rağmen, Gaimus’un yüzündeki ekşi ifade giderek sinirli bir hal almaya başlıyor ve Gaimus kirli sakallarını hafif sert bir şekilde sıvazlamaya başlarken, sol gözünün seğirmeye başlamasıyla bir yandan da kafasını çene kısmından sallamaya başlıyor. Gaimus bakışlarını kazan ile gözlerin arasında gezdiriyor ve birkaç saniye sonra “Bak yarma… Senle iddiaya gir’cek halim yok. Ha, girsem de senden kazan’cak bi’ şeyim yok! O yüzden, şimdi o mal suratını da alıp karşımdan yıkıl ve git başka birini zırla! Zaten karnım aç, sinirimi senden çıkart’cam bak…” diyor. Bu sözlerinden sonra söylediklerini anlayıp anlamadığını görmek ister gibi kafasını hafifçe sana yaklaştırıyor ve kafasını birkaç kez öne arkaya sallayarak, senin yerine kendisi sözlerini tasdik eder gibi bir görüntü sergiliyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

05 Jul 2024, 16:12

Adamın pis bakışları altında sert bir duruş sergilemeye çalıştığım bu süreç içerisinde onun dilinden konuştuğumu sanmıştım. En azından, bir iddia karşılığında yemek isteğini kabul ettirdiğine göre ben de aynısını yapabileceğimi düşünüyordum. Ancak adamın yüzündeki o ekşi ifade daha çok sinirli bir ifadeye dönüşmüş, sol gözü de seğirmeye başlamıştı. Bu bana bir anlığında Vadlena'nın sinirli tavrını hatırlatmıştı. Üstelik bu Gaimus'un ağzı da aynı Vadlena gibi pisti. Bunlar arkadaş falan olabilir miydi acaba? Bunu daha sonra sormayı düşünüyorum. Adamın gözleri kazanla aramda gezip dururken, iddiaya girmeyeceğini söylemişti. Girse bile benden bir şey kazanamayacakmış. Bu sebeple karşısından gitmemi buyur ediyordu, zaten aç olduğu için sinirini benden çıkartabilirmiş falan filan. Gitmem. Buradan gitmemin tek yolu beni öğrencisi olarak kabul etmesi olacak. Söylediklerimi anlayıp anlamadığımı görmeye çalışır gibi kafasını yaklaştırmış, üstüne üstlük kendi kafasını birkaç kez sallayarak sözlerini tasdik etmişti benim yerime. Ancak benim böyle basit sözleri anlamama imkan yoktu.

"Benimle iddiaya girsen bile, benden kazanacak bir şey düşünmene gerek yok. Ben zaten kazanırım." Dedikten sonra hafif gülümsedim. Bu adama çok ayrı bir şey denemek istiyordum. Nasıl dövüştüğünü görmek benim için en iyisi olacaktı. "Benim ustaya ihtiyacım var. Öğrencin olacağım." Dedikten sonra hiç düşünmeden sağ aparkatı tüm gücümle çenesine doğru çıkaracağım. Bu adam kafayı yemişse, belki de onun gibi kafayı yemiş gibi davranmak gerekir, hatta daha önemlisi beni burada dövse bile nasıl dövüştüğüne dair bilgi edinebilirim. Bu yüzden, sol kolumu bedenime yaslayıp, sol elimi kafama doğru çekeceğim ki sol tarafımı korumaya alayım ve eğilip sağ aparkatı çenesine indirebileyim. Gücümü hiçbir şekilde sakınmayı planlamıyorum.
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

10 Jul 2024, 17:03

Gaimus’a karşı cümlelerini kurmaya başladığında, Gaimus sallanan kafasını ansızın durduruyor ve gözlerini daha da kısarak sinirli görünüşünü daha belirgin hale getiriyor. Bununla birlikte, dilini ağzının içinde ve ağzını açıp kapayarak sinirinin son raddelerine gelmeye başladığını belli eden Gaimus, sözlerin sonlandığı anda bir şey söylemek ister gibi dursa da, ansızın çıkardığın yumruklar birlikte gözleri büyüyor! Sağ aparkatın havayı yarıp Gaimus’un çenesine inmek için sabırsızlanmaya başladığında, Gaimus’un yerinden hareket etmediğini ve bu haliyle yumruğunun tam isabet ineceğini hissedebiliyorsun. Fakat yine de Gaimus’un hareketsizliği sana karanlık düşünceleri de fısıldamaya başladığında, karın boşluğunda hissettiğin bir acıyla gözlerin kaçamak bir şekilde aşağıya iniyor. Yumruğunun Gaimus’un çenesine temas etmesiyle, karnında hissettiğin acının kaynağının Gaimus’un yumruğunun olduğunu anlamak aynı anda yaşadığın bir durum olarak karşına çıkıyor. Yumruğun Gaimus’un kafasının geriye doğru savrulmasına neden olurken, bedenin de aynı şekilde iki büklüm konumuna geçip geriye hareketleniyor. Nitekim, bedenin geriye doğru savrulup bir mutfak masasına vurduğu anda, sanki karnındaki bütün sinir uçlarının paramparça olduğunu ve hatta birinin iç organlarını alıp götürdüğünü düşünüyorsun. Şiddetli acı anlık olarak seni sarmalamış olsa bile titreyen bacaklarınla ayağa kalkmaya çalıştığın esnada, Gaimus’un geriye savrulmuş kafasını düzeltmeye başladığını görüyorsun. Ancak karşındaki görüntü, Gaimus’un ağzından ve burnundan gelen kanlarla bezendiği için bir anlığına da olsa yumruk atmanın iyi bir fikir olup olmadığını düşünmeye başlıyorsun.

Zihninden yaptığın eyleme ilişkin düşünceler geçmeye başlarken, ortama çöken sessizliğin realitesini de sorgulamaya başlıyorsun. Ayağa kalkarken bakışlarını kaçamak bir şekilde etrafında gezdirdiğinde, mutfakta çalışan kişilerin sanki yerlerinde birkaç yüzyıldır donuk bir şekilde kalmış gibi sana ve Gaimus’a baktığını görüyorsun. Gerçekleştirdiğin eylemin büyüklüğü ve sıradışılığı bu bakışların altında bile kendini belli ederken Gaimus’un sağ elinin tersiyle ağzından ve burnundan akan kanları silerek bakışlarını tamamen sana odaklıyor. Vücudun hala daha şiddetli bir ağrı taşısa bile, dayanıklılığın sayesinde kendini ayağa kaldırabiliyor ve bacaklarındaki ufak titremelerle de olsa ayakların üzerinde durabiliyorsun.

Gaimus’un akan kanı temizlemesiyle birlikte, yüzüne bulaşmış ve halen az da olsa akmaya devam eden kan vahşi bir görüntü oluşturuyor. Buna Gaimus’un bakışları da eklenince, ortamdaki vahşilik seviyesinin hepten yükseldiğini anlaman zor olmuyor. Gaimus birkaç saniye öfkeli bir şekilde sana baktıktan sonra “Öğrenci möğrenci bilmem ama, fena düşman edindin yarma! Önce seni yi’cem, ardından yemeğimi… Dışarı gel lan!” diyor. Bu sözlerinden sonra ise Gaimus neredeyse zemini parçalayacak kadar sert adımlar atarak öfkesini belli etmekten geri durmuyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

10 Jul 2024, 18:21

Yaptığım planın, daha doğrusu attığım yumruğun onun nezdinde nasıl görüneceğinden emin değildim. En azından kafayı yemiş birisi olduğunu söylemelerinden dolayı böylesine cesur bir hareketin beni onun gözüne sokacağını düşünüyordum. Tam da bu yüzden cümlelerim bittiği gibi aparkatımı sallamaya başlamıştım. Gözlerinin büyümesi, yumruğumu fark ettiğini gösterse de hareket etmiyor oluşu ne yapmaya çalıştığını anlamama engel oluyordu. Yumruğumun isabetli bir şekilde hedefine ulaşacağını anlamak zor değildi, ancak karşımdaki kişinin hareketsizliği hala zihnimde büyük bir soru işareti yaratıyordu. Bu konu üzerine daha fazla çıkarım yapamadan karın boşluğumda hissettiğim bir acı, gözlerimi o tarafa doğru devirmeme sebep oluyordu. Yumruğum hedefiyle temasa geçtiği sırada karnımda hissettiğim acının sebebinin Gaimus olduğunu anlıyordum. Hareket edip kaçınmak yerine, hareketsiz kalıp yumruğu çenesine yemeyi tercih etmiş, mesafesini büyütmeden karnıma yumruğu geçirmişti. Gaimus'un kafası geriye doğru savrulurken, benim bedenim de geriye doğru hareketlenmeye başlamıştı. Bir an içerisinde böylesine sert bir yumruğu nasıl attığına dair soru işaretleri zihnime akın etmeye başlarken, sırtımı mutfak masasına vurduğum anda sanki tüm iç organlarım mahvolmuş gibi bir acıyla karşılaşıyordum.

Böylesine sert bir yumruğu anlık olarak nasıl çıkarmayı başardığını anlamamıştım. Aynı şekilde ona hasar verebilmişsem bile, o hasarı göğüsleyip bana da büyük bir zarar vermiş olması hayran bırakıcıydı. Acıdan titreyen bacaklarımla zar zor ayağa kalkmış, Gaimus'un yüzünün tamamen kanla kaplı olduğunu görmüştüm. Muhtemelen attığım bu yumruk onda iyi bir etki bırakmış olmalıydı, onun ki kadar büyük olmasa da. Ortama çöken sessizlik sanki büyük bir fırtına kopacakmış gibi hissettiriyordu. Etrafımdaki çalışan kişiler donuk bir şekilde bize bakarken, bu yaptığım hareketin dışarıdan bakıldığında pekte mantıklı olmadığını görmek zor değildi. Ancak önemli olan, Gaimus'un gözünde nasıl olduğuydu. Elinin tersiyle yüzündeki kanları silerek bakışlarını bana diktiğinde, onun vahşi görüntüsünü görmemek mümkün değildi. Bu adama belki de bu sebeple Vahşi bir dövüşçü diyorlardı. Kendisi hasar almasına rağmen büyük bir hasar bırakmıştı, üstelik zar zor ayağa kalkabilmiştim. Ancak şimdi düşman edindiğimi, dışarıda beni yiyeceğini söylüyordu. Muhtemelen yerdi de, böylesine bir güç gerçekten beni eğitebilecek seviyedeydi.

Yüzümde savaşın ve Gaimus sayesinde gerçekten güçlenebileceğimin düşüncesiyle oluşmuş arsız bir gülümseme belirdi. "Düşman müşman bilmem, ustam olduğun sürece o da olur." dedikten sonra dışarıya çıkmaya karar verdim. Onunla elimden geldiğince dövüşeceğim, onun nasıl bir dövüş tarzı olduğunu daha iyi anlamam gerek. Şuana kadar düşündüğüm şey, eğer gerçekten hasar aldığından çok daha büyük hasarlar atıyorsa, bu düşmanı şaşırtmak için muazzam bir şey. Böylesine bir dayanıklılık ve gücün birleşimi, zekayla birleştiğinde muhteşem Güç'ü oluşturacağından eminim. Dışarıya çıktıktan sonra ilk sözüm, "Elinden geleni ardına koyma, usta." diyerek savaşa hazır olduğumu belirteceğim. Öncelikli işim, savunmamı yaparken nasıl saldırdığını gözlemlemek olacak. Geri tepki vermekten ziyade, buna daha çok ağırlık vermeye çalışacağım.
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

11 Jul 2024, 12:48

Sözlerine karşılık Gaimus hiçbir tepki vermeden ilerlemeye ve sen de onun adımlarını takip etmeye başlıyorsun. Mutfağın depoya açılan kapısına doğru yöneldiğinizde, mutfaktaki personellerin donukluklarından kurtulduğunu görüyor ve birbirlerine fısıltı halinde eğlence başlayacağını veya bu anlama gelecek sözler söylediğini duyuyorsun. Ancak Gaimus bu sözlerin hiçbirine tepki vermeden adımlamasına devam ediyor ve depoya yöneliyor. Gaimus’un birkaç adım arkasından sen de depoya girdiğinde, etrafta tamamen mutfak malzemeleri olduğunu ve hemen ilerinizde de depodan dışarıya açılan kapıyı görüyorsun. Haşin adımlarıyla ilerleyen Gaimus kapıyı açıp depodan çıkarken, arkandan gelen mutfak personeli ile birlikte sen de depodan ayrılıyor ve Gaimus’un bir başka vahşetine şahitlik ediyorsun. Deponun hemen önünde, neredeyse 500 kilograma yakın devasa bir yaban domuzunun dili dışarı sarkmış bir şekilde yatıyor olduğunu görmek ve bu yaban domuzunu Gaimus’un boğarak öldürdüğünü bilmek, adımlarına bir miktar tereddüt ekliyor. Nitekim, yaban domuzunun boğazının kucakla bile kavranması bir hayli zor görünürken, Gaimus’un bir şekilde bu hayvanı boğarak öldürmüş olması mucizevi bir senaryo gibi görünüyor. Ne var ki, Gaimus bununla yetinmeyecek gibi görünürken, cansız bir şekilde yatan yaban domuzunun dışarıya uzamış dişlerinden birini kavrıyor ve hiçbir zorluk çekmeden yürümeye devam ederek yaban domuzun ardından sürüklemeye başlıyor! Gaimus’un bu hareketiyle birlikte arkandan gelen mutfak personelinin soluğunun kesildiğini fark etmen çok güç olmuyor.

Gaimus malzemelerin indirildiği bölgeden çıkıp binanın bahçe kısmına doğru yöneliyor ve ağaçların bulunduğu bölgedeki çimenlik alana ilerliyor. Birkaç ağacı ardınızda bırakmasından sonra ise Gaimus tek bir ter damlası bile dökmeksizin ardında taşıdığı yaban domuzunu bırakıyor ve suratını sana dönüyor. Gaimus sana doğru geldiği anda, ardından gelen mutfak personelini görünce yüzüne daha ekşi bir ifade yerleştiriyor ve bir şeyler demek için hazırlansa da, son anda bu cümlelerini yutuyor. Bir kez daha bakışlarını sana odaklayan Gaimus “Al yarma sana iddia… İkimiz de bu hayvanın ön bacaklarından birini tut’caz. Üçten geriye say’caz ve çek’cez… Büyük parça kimde kalırsa, onun dediği ol’cak! Hadi görelim bakalım surata yumruk atmaya benziyor mu!?” diyor. Bu sözlerinden sonra ise, Gaimus yaban domuzunun tek bacağından tutup onun ikinizin arasında sırt üstü yatay bir pozisyona getiriyor ve sağ ön bacağını tek eliyle kendisi tutarken, sol ön bacağı tutman için sana bırakıyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

11 Jul 2024, 20:32

Gaimus, hiçbir tepki vermeden ilerlemeye başladığında ben de kaynayan kanımla birlikte arkasından adımlamaya başladım. Mutfaktan depoya doğru açılan kapıya yönelmiştik, personeller de üzerindeki donukluğu atmış ve birbirlerine eğlence başlayacağına dair fısıldamaya başlamışlardı. İki tane ayı gibi adamın dövüşeceğini izlemek ve üstelik bu adamlardan birinin Gaimus olması, onlar için büyük bir eğlence kaynağı olmalıydı. Nasıl olsa, sürekli görebilecekleri bir şey değildi sanırım. Domuz boğup getiren ve ellerini kaynar suya sokan adamın altında ezilirken bu personellere eğlence kaynağı olacak olmak biraz moralimi bozsa da, ilerlemeye devam ettim. Depodan dışarıya doğru çıktığımızda neredeyse 500 kilogram tutabilecek devasa bir domuz dili dışarıya doğru sarkmış bir şekilde yatıyordu. Domuzu boğduğunu söylediklerinde böyle bir şey beklemiyordum. Daha küçük, daha hafif bir şeyin ölmüş olduğunu bekliyordum. Ancak böyle büyük bir şeyi boğarak öldürmüş olması, birazdan bana neler yapabileceğini sorgulatıyordu. Bu adamın altından ölü olarak çıkabileceğim ihtimali gerçekten kafamda yankılanıyordu.

Gaimus, yaban domuzunun dişlerinden birini kavramış ve hiçbir zorluk yaşamadan sürüklemeye başladığında şaşkınlığım daha da artıyordu. Bir yandan korku, heyecan duygularım birbirine karışıyordu. Zira bu adamın atacağı her bir yumruk beni öldürmeye yetebilirdi. Personelin soluğunun kesilmesi gibi, benim de soluğumun kesilmesi yakın gibi duruyordu, yine de vücudum kendini ileriye doğru ittiriyor ve adımlamama yardımcı oluyordu. Binanın bahçe kısmına doğru, ağaçların bulunduğu alana doğru ilerliyorduk. Birkaç ağacı geçtikten sonra domuzu yere bırakmış ve bana dönmüştü. Bana doğru ilerlediği anda beni ortadan ikiye ayırıp domuz için sos mu yapacak düşüncesi aklımda dolanırken, bir iddia olduğunu söylüyordu. Bu hayvanın ön bacaklarından birini tutacağımızı, üçten geriye sayacağımızı ve sonrasında çekeceğimizi söylüyordu. Büyük parça kimde kalırsa, onun dediği olacaktı. Böylesine bir iddiayı kazanmam ne kadar mümkündü bilmiyorum, ancak kazanmak için elimden geleni ardıma koymayacaktım. Her şeyimi, her şeyimi ortaya koymak zorundaydım.

Gaimus domuzun tek bacağından tutup, ikimizin arasında sırt üstü duracak şekilde yatırmıştı hayvanı. Sağ ön bacağını tek eliyle tutmuş, sol ön bacağı da iddia için bana kalmıştı. Bu hayvanın bacağını sadece çekerek nasıl koparabilirdim ki? Denemek zorundaydım. Her şeyi, her şeyi kullanmak zorundaydım. "Shy. Yalvarırım bana yardım et. Bir şekilde güçlenmem lazım, bir şekilde bana yardım etmen lazım. Gerekirse beni mavi mavi parlatman lazım Vagror'un karşısında olduğu gibi. Bu domuzun bacağını çektiğimde, en büyük parçayı almam lazım. Bana yardım et Shy." Güvenebileceğim ve her zaman yanımda olan tek dostuma fısıldamıştım çaresizce zihnimin derinliklerinde. Bir şekilde bana yardım edebilirse, büyük parçayı elimde tutabilirdim. Elimi sol bacağa doğru yavaş yavaş atarken, bir yandan derin nefesler alarak kendimi hazırlıyordum.

Derin bir nefes...

Tüm gücümü, gerekirse Shy'dan alacağım gücü bile kullanmam gerekiyor...

En güçlü Aludir olmak için...

Odaklan...

Odaklan...

En büyük parçayı koparacak kadar, gücünü kullan...

Kanında gezen tüm o gücü, her şeyi hisset...

En güçlü Aludir olabilmek için, o büyük parçayı kopart...

Hedeflerin için, bunu başar...
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

16 Jul 2024, 16:32

Domuzun bacağını kavramadan önce, zihninin karanlığı içerisindeki sözlerin Shyrlonay’ın varlığı ile buluşuyor. Sözlerinin ardından zihninde dalgalanan karanlığın arkasından ise Shyrlonay “Tamamdır Zen! Elimden geleni yapacağım!” diyor heyecanlı bir ses tonuyla. Her ne kadar karanlığın içerisinde Shyrlonay göremesen bile, onun iki kolunu dirsek bölgesinden kırıp önüne getirdiğini ve yumruk haline getirdiği pençelerini sıkı sıkıya sıktığı sırada, bakışlarına çocuksu bir gerginlik ve siniri eklediğini rahatlıkla görebiliyorsun. Bu manzara, Shyrlonay tüm gerçekliği ile yanında olduğunun en belirgin göstergesi olurken domuzun sana bırakılmış bacağını kavrıyorsun.

Zihnini, bedenini ve hatta iblisini dahi tek bir noktaya odaklayıp aldığın derin nefeslerin ardından Gaimus’tan gelecek komutu beklemeye başlıyorsun. Gaimus, dişlerini gıcırdatırcasına ve hatta neredeyse kıracak gibi sıkarak sana bakarken, gözlerinin altındaki arzuyu da hissedebiliyorsun. Karşındaki adam, tamamen seni bertaraf etmek için her şeyini ortaya koyacak vahşi bir aslandan farksız görünmezken Gaimus “Üç… İki… Bir!” diyor. Gaimus’un geriye saymasıyla beraber tüm gücünle domuzun bacağını çekmeye hazırlandığın esnada, Gaimus’un boştaki yumruğunun suratının dibinde olduğunu görüyorsun! Tüm bu iddia olayının anlık olarak kandırmacadan ibaret olduğunu düşünsen bile, Gaimus’un yumruğunda kaçışının olmadığını fark ediyorsun. Nitekim, Gaimus’un yumruğu suratının tam ortasına indiği anda, burun kemiğinden gelen kırık sesi ve dudaklarında hissettiği yanmayla birlikte, suratının dümdüz olduğunu hissedebiliyorsun. Beynin, sanki aldığın darbenin etkisiyle kafatasının her bir köşesine çarpmaya başladığında ise, kendini çoktan ayakları yerden kesilmiş ve geriye doğru savrulur bir halde buluyorsun. Aldığı yumruğun, bir insanı ve hatta bacağından kavradığın domuzu bile öldürmeye yetecek olduğuna dair inancın, bir türlü gitmeyen acıdan ve havada süzülürken sana eşlik eden kanlarından giderek artmaya başlıyor. Birkaç metreyi bir saniye içerisinde geçip sırt üstü yere düştüğünde kendini toparlamaya çalışsan bile, bu pek de mümkün olmuyor ve yerde geriye doğru attığın iki takladan sonra ancak durabiliyorsun.

Sırt üstü yere serilmiş halde ve ağzın ile burnunda gelen kanlar yanaklarından süzülürken, kalabalığın tuttuğu nefesi veremediğini ve Gaimus’un da vahşice güldüğünü duyabiliyorsun. Dünya senin için hala çılgınlar gibi dönmeye devam ederken, yerde aldığın birkaç nefesle birlikte beyninin sonsuz kez kafatasına çarpma girişimini sonlandırmasını bekliyorsun. Birkaç saniye boyunca bu şekilde yatarak kendine gelmeye çalıştığın esnada ise Gaimus kükrercesine “Aha koca domuz bende kaldı! Büyük parça benim elimde! Şimdi siktir git amına ko’duğumun yarması!” diyor.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
Post Reply

Return to “Aludir Üssü”