Bristran konuşmasından sonra senden gelecek cevaba odaklanıyor tamamen. Her ne kadar Bristran’ın konuşmasındaki bazı kavramlar zihnini bulandırsa da aldığın bir saniyelik nefes tekrar zihninin sağlıklı düşünebilmesini sağlıyor. Cümlelerini kurmaya başladığın anda ise Bristran çatılan kaşlarıyla dikkatinin ve odağının arttığını sana yansıtıyor. Anbean sertleşen ses tonun Bristran’ın odağının da artmasını sağlarken, bir anda yumruklarını sıkmanla birlikte Bristran’ın yüzünde bir şaşkınlık ifadesi beliriyor. Saldırı pozisyonu alman ise Bristran’ı bir nebze daha şaşırtmış gibi görünürken, Bristran derin bir nefes alarak eski çatık kaşlı pozisyonuna dönüyor. Bu haliyle, senin aldığın saldırı pozisyonuna herhangi bir şekilde karşılık verecekmiş gibi durmayan Bristran bir süre sadece sana bakmakla yetiniyor.
On saniyelik bir zaman içerisinde, Bristran ile sadece göz temasınız oluyor. Sonunda Bristran sağ elinin işaret parmağının şakağına doğru götürürken “Güç buradan başlar.” diyor. Aynı parmağını bu kez kalbine doğru indiren Bristran “Buraya yönlenir.” diyerek konuşmasını sürdürüyor. Ardından tüm göğüs bölgesini işaret edecek şekilde bir çember çizen Bristran “Buraya yayılır.” diyor. Elini indirip koltuğun kolçağına koymasının akabinde ise “Şu an burada seni pataklamanın bir manası yok. Bu sana arzu ettiğin gücü göstermeyeceği gibi nasıl güçlerle karşılaşacağını da göstermeyecek.” diyor isteksiz bir tavırla. Ancak konuşma yönünde isteği olduğunu belli eden Bristran “Kaldı ki, burada seninle kapışmamız, senin güçlenmeni de sağlamayacak. Çünkü güç dediğin şey, sadece kas gücünü kullanabilmen veya iblisini en üst mertebeye kadar güçlendirebilmen değildir. Güçlü insan, ilk önce zihnini ehlileştirir… Tehlike, korku, güçsüzlük ve aciz kalma… Önce bunları deneyimler ve her daim bunları korur. Güçlü kişinin zihni zayıfsa, kaslarının veya iblisinin bir önemi yoktur.” diyor. Cümlelerini bir yere bağlayacak gibi görünen Bristran en sonundan yüzünü daha yumuşak bir hale getirirken “Yani sen, Diniel… Önce güçsüz olduğunu kabullenmelisin. Çünkü güçlü bir insan, dört duvar arasında sıkışmış bir haldeyken, sadece kaslarına güvenerek hayatta kalabileceğine inanmaz. Güçlü insan, karşısındaki tehdidin boyutlarını sezemeden güçlü olamaz.” diyor. Bu sözlerinden sonra ise hafifçe soluklanarak sözlerinin anlaşılır olup olmadığını bekliyor.
Birkaç saniyelik sessizliğin akabinde Bristran “Ne demek istediğimi anlıyorsundur umarım. Ama niyetin pataklanmaksa, bundan geri durmam.” diyor sesi ilk kez hafif de olsa neşeli bir tona bürünürken. Ancak bu anı, sadece bir göz açıp kapama süresi kadar sürdüren Bristran tekrar asık suratına dönerken “Senin sormak istediğin veya merak ettiğin bir şeyler yoksa, nişanını sana teslim edebilirim ve sen de yeni hayatına başlayabilirsin Diniel.” diyor.
On saniyelik bir zaman içerisinde, Bristran ile sadece göz temasınız oluyor. Sonunda Bristran sağ elinin işaret parmağının şakağına doğru götürürken “Güç buradan başlar.” diyor. Aynı parmağını bu kez kalbine doğru indiren Bristran “Buraya yönlenir.” diyerek konuşmasını sürdürüyor. Ardından tüm göğüs bölgesini işaret edecek şekilde bir çember çizen Bristran “Buraya yayılır.” diyor. Elini indirip koltuğun kolçağına koymasının akabinde ise “Şu an burada seni pataklamanın bir manası yok. Bu sana arzu ettiğin gücü göstermeyeceği gibi nasıl güçlerle karşılaşacağını da göstermeyecek.” diyor isteksiz bir tavırla. Ancak konuşma yönünde isteği olduğunu belli eden Bristran “Kaldı ki, burada seninle kapışmamız, senin güçlenmeni de sağlamayacak. Çünkü güç dediğin şey, sadece kas gücünü kullanabilmen veya iblisini en üst mertebeye kadar güçlendirebilmen değildir. Güçlü insan, ilk önce zihnini ehlileştirir… Tehlike, korku, güçsüzlük ve aciz kalma… Önce bunları deneyimler ve her daim bunları korur. Güçlü kişinin zihni zayıfsa, kaslarının veya iblisinin bir önemi yoktur.” diyor. Cümlelerini bir yere bağlayacak gibi görünen Bristran en sonundan yüzünü daha yumuşak bir hale getirirken “Yani sen, Diniel… Önce güçsüz olduğunu kabullenmelisin. Çünkü güçlü bir insan, dört duvar arasında sıkışmış bir haldeyken, sadece kaslarına güvenerek hayatta kalabileceğine inanmaz. Güçlü insan, karşısındaki tehdidin boyutlarını sezemeden güçlü olamaz.” diyor. Bu sözlerinden sonra ise hafifçe soluklanarak sözlerinin anlaşılır olup olmadığını bekliyor.
Birkaç saniyelik sessizliğin akabinde Bristran “Ne demek istediğimi anlıyorsundur umarım. Ama niyetin pataklanmaksa, bundan geri durmam.” diyor sesi ilk kez hafif de olsa neşeli bir tona bürünürken. Ancak bu anı, sadece bir göz açıp kapama süresi kadar sürdüren Bristran tekrar asık suratına dönerken “Senin sormak istediğin veya merak ettiğin bir şeyler yoksa, nişanını sana teslim edebilirim ve sen de yeni hayatına başlayabilirsin Diniel.” diyor.





