Thelase konuşmasını bitirip senden gelecek cümleleri beklemeye koyulduğunda, onun verdiği tüm bilgileri tekrar zihin süzgecinden geçiriyor ve akabinde de sorularını sıralamaya başlıyorsun. Thelase hiç de sıkılmamış ve oldukça istekli bir görüntüyle bu soruları karşılarken senin sözünü kesmemeye de özen gösteriyor. Tüm soruların bittiği anda ise Thelase’nin yüzünde bir tebessüm beliriyor ve başını olumlu anlama gelecek şekilde sallamaya başlıyor. Aldığı bir nefesin ardından ise Thelase “İlkinden başlayalım o zaman.” diyerek sorularına sırayla cevap vereceğini belli ediyor.
“İblislerin kudreti…” diyerek söze başlayan Thelase bakışlarını bir an bile olsa senden ayırmadan “… bizim dünyamızda doğaüstü olayların yaşanması anlamına geliyor. Bir buz fırtınası yaratmak, kol kaslarını sıradışı bir şekilde güçlendirmek, alev üflemek veya aklına gelen diğer birçok fenomen. İnsan aklına sığmayan tüm bunları, iblisler gündelik yaşamlarında rahatlıkla kullanabiliyor ve buna biz insanlar kudret diyoruz.” diyor. Bu sözlerinden sonra kaşlarını hafifçe kaldıran Thelase “Ancak bizler bu kudretin kaynağını bilemiyorum. Nasıl ki Qen hakkında yeterli bilgimiz yoksa, bu kudretin kaynağı konusunda da pek bilgili olduğumuz söylenemez.” diyor. Thelase, konuyu bu şekilde sorduğun ikinci soruya bağlarken kaşları tekrar eski pozisyonuna dönüyor ve “Qen geliştirilebilen veya yönlendirilebilen bir enerji değil. En azından bildiğimiz kadarıyla… Bir insan olarak nasıl ki damarlarında akan kanı kontrol edemiyorsan, Qen’i de kontrol etmen pek mümkün bulunmuyor. Fakat, bunun da elbet istisnaları mevcut. Bazı durumlarda, vücudumuz istemsiz olarak Qen’e tepki veriyor ve bu sayede örneğin havada yürüme veya duvarda asılı kalma gibi aksiyonları öğrenilmiş bilinçsizlikle gerçekleştirebiliyoruz. Tabi yine de meditasyon yapmak veya kendince bulduğun başka çözümlerle bu işin üstüne gidebilirsin. Zira dediğim gibi, Qen hala bizim için tam olarak bilinen bir şey değil.” diyerek ikinci sorunu da cevaplıyor.
Aldığı kısa bir nefes aralığından sonra Thelase “Bunu zaten yaşadın, yani hafıza kaybından bahsediyorum.” diyerek konuya giriyor. Ardından sağ elini alnının sağ tarafına koyarak “Geçmişine dair herhangi bir şey hatırlamamanın sebebi de bu hafıza kaybı. Bir insan İblis Diyarına ayak bastığında, herhangi bir iblis ile bağ kurmaması durumunda, sadece İblis Diyarına ilişkin anıları siliniyor. Ancak İblis Diyarında bir iblisle bağ kurduğunda ise, İblis Diyarında gözlerini açtığı andan öncesini tamamen unutuyor.” diyor. Bu sözlerinden sonra elini alnından çeken Thelase “Bu durum, Qen tarafından bilincin korunması olarak değerlendiriliyor. İblis ile bağ kurduğun anda, az öncede söylediğim gibi bir bedende iki varlık haline geliyorsunuz. Teorimiz, Qen’in bu durum karşısında harekete geçerek, geçmişe dair anıları ortadan kaldırması ve böylece zihnin sağlam kalmasını sağlıyor olması… Fakat tekrar söylüyorum, bu gizem için bizim geliştirdiğim teorilerden biri. Gerçek, çok daha farklı olabilir veya budur, bilemiyorum.” diyor. Thelase bu sözlerini gerçekten de emin olmadığı bir bilgiyi aktardığı ses tonuyla sana veriyor. Bu haliyle, gerçekten bildiği şeylerde daha net ve keskin bir tonda konuşan Thelase’nin, tam olarak bilmediği hususlarda ise daha yumuşak ve muğlak bir ses tonu kullandığını anlayabiliyorsun. Hafifçe bir soluk almasıyla birlikte ise Thelase “Bağ kurmak ile kudretten faydalanmak apayrı şeyler… Bir iblis ile bağ kurduğunda, artık onu bir nevi özümsemiş gibi oluyorsun. Zihninde varlığını sürdüren bir başka varlık gibi düşünebilirsin. İblisin varlığı zihninde olduğundan, iblisin de istemesi halinde, onunla istediğin gibi iletişime geçebilirsin. Bunu sağlayan, aranızdaki bağdır. Ancak iblisin kudretinden faydalanmak için, onu zihninden çıkarıp fiziksel olarak var etmen gerekir. Bizim kurallarımız doğrultusunda, iblislerimizi İnsan Diyarında ortaya çıkarmamız yasaktır. Elbette zorunlu haller hariç… İblisi zihninden ayırıp gerçekten var etmek için ise, genelde bir komut kullanırız. Benim ve iblisim üzerinden gidersek, ben ‘Rüyaya Dal’ şeklinde verdiğim bir komut ve iblisimin ismini zikrederek onu fiziksel olarak var edebiliyorum. Muhtemelen senin de bu şekilde bir komutun vardır. Neyse… Bu komutla birlikte iblis fiziksel olarak var olduğunda, aranızdaki bağın şekline ve gücüne göre, artık iblisin kudretini senin istediğin şekilde kullanır. Daha basitini söylemek gerekirse, sen söylersin ve iblisin de onu yapar. Tabi bu durumun da istisnaları mevcuttur, ki tahmin ediyorum Volgreth de bu istisnalardan biridir. İblisin karakteri ve gücü gibi etmenler karşısında, bu istisnai iblislerin fevri davranışlar sergilediği görülebilir. Bu tür iblisler, bizim söylediklerimizden farklı hareketler yapabilir, istemediğimiz davranışlar sergileyebilir veya hiç düşünmediğimiz aksiyonlar alabilir. Bu durumda kontrolü yitirsek bile, iblisi tekrar zihnimize döndürmek bizim elimizde.” diyerek sözlerini tamamlıyor.
Thelase sözlerin verdiği nefes aralığı sırasında, bu noktaya kadar anlamadığın veya aklına yatmayan bir husus olup olmadığını anlamak için gözlerinin içine bakıyor. Ancak henüz daha anlatacaklarını bitirmediğini belli eden bir yüz mimiğinin ardından, varsa sorularını şimdilik kendine saklıyor ve Thelase’yi dinlemeye devam ediyorsun. Thelase bir kez daha aldığı bir nefesle birlikte konuşmaya başlıyor ve “İletişim konusuna az önce değinmiş olsam da, yine de ufak bir açıklama yapayım. İblisin ister fiziksel olarak var olsun ister zihninin içinde stabil halde bulunsun, onunla telepatik bir şekilde konuşabilirsin. Birçok iblis, zihnimizdeki uykusunda dahi dünyayı bizim gözlerimizle görür ve yaşadıklarımızı bilebilir. Bu yüzden iletişim konusunda bir sıkıntı yaşamayız. Elbette kimi iblisler bağ kurduğu insanla iletişime geçmek istemeyebilir ve bu durumda, zihnimizin karanlığında kendimi tek başımıza kalmış gibi hissederiz. Yani eğer iblisinle arandaki bağ sıkıysa, iletişim konusunda bir sıkıntı yaşaman pek mümkün değil. Ancak bu bağ yeteri kadar sıkı değilse, iletişim konusu başına dert açabilir.” diyor. Cümlesini bitirdiği anda sesindeki yumuşaklık ve muğlaklık, iblisinle arandaki bağ konusunda Thelase’nin emin olmadığını ortaya koyarken, sonuna eklediği tebessüm bu konuda sana olan inancını gösteriyor. Tam bu esnada Thelase “Sen sormadan şunu da söyleyeyim… İblisinle arandaki bağı, aynı insanlarla arandakiler gibi düşünebilirsin. Bu yüzden, bu bağı güçlendirmek ve sıkılaştırmak tamamen senin elinde ve iblisinin karakterine bağlı olan bir durum. İblisin iflah olmaz bir vahşiyse, elinden pek bir şey gelmeyebilir. Lakin uzlaşmacı bir yapısı varsa, o zaman işler senin için oldukça kolaylaşır.” diyor.
Hafifçe kuruyan dudaklarını belli belirsiz bir şekilde diliyle ıslatan Thelase “Aludir olarak tanıdığın her kişi bir iblisle bağ kurmuştur. Vadlena, ben ve Vearis de bir iblis sahibi… Her birimiz kendine özgü bağlarla iblisimizi zihnimizde yaşatıyoruz. Ve yine her birimiz, kendimize özgü yöntemlerle iblislerimiz kontrol ediyoruz. Ancak senin özelinde şunu söyleyebilirim… Bizim iblislerimiz yüksek seviyeli olarak sınıflandırılmış olsa bile, Volgreth’ten farklılar. Zira bir insan öldüğünde, iblisi ile arasındaki bağ korunuyorsa, bu iblis de yok olur. Ancak eğer bu bağ kopmuşsa, iblisi yaşayabilir. Volgreth’i farklı kılan ise, kaynaklarımıza göre ilk insan Visyn ile Volgreth’in arasındaki bağın hiç kopmadığı… Yani ilk insan Visyn ölmüş olmasına rağmen, Volgreth var olmayan devam etmiş durumda… Bununla birlikte, bildiğimiz kadarıyla arada zamansal farklılıklar olsa bile, tek bir iblisle iki kişinin bağ kurması hiç yaşanmamış bir durum. Yani hem senin hem de ilk insan Visyn’in Volgreth ile bağ kurmuş olması, tarihte ilk kez olan bir durum. Bu yüzden, belki de sen ve Volgreth istisnaların da istisnası durumunda olabilirsiniz. Bu sebeple de, iblislere ilişkin bildiğimiz genel bilgiler sizin için hiç geçerli olmayabilir de… Bunu sen yaşadıkça bizler öğreneceğiz.” diyerek sözlerini tamamlıyor.
Oldukça uzun bir konuşma yapan Thelase hafif düşen omuzlarıyla bu yorgunluğunu istemsizce belli etse bile, bakışlarındaki parlaklık ile halen daha seninle konuşmayı sürdürmek istediğini ve varsa başkaca sorularına cevap olmayı arzuladığını görebiliyorsun.