Uyanış (Aithen | Zenahpuryu | Yofie)

User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

11 Nov 2022, 02:03

Arkadaşının, yumruğuna yumruğunu vurmasıyla tüm kararları kesinleşti. Bir Aludir olarak, nerede bir güçsüz görürse onu koruyacaktı. Hayatının ilk amacını edinmişti belki de, yeni hayatının. Bunu yapabilmek için ise, en güçlüsü olması gerekiyordu. En güçlü olacaktı ki, güçsüzlerin karşısında güçlü kalan herkesi ezebilecekti. Bir Aludir bile olsa güçsüzü ezen, onu ortadan kaldıracaktı. Bütün bir kararlılıkla Shy'ın gözlerinin içine baktı. Bu yoldan vazgeçmeyecekti. Onu bu kararında destekleyen en yakın arkadaşına da söz vermişti. Shy, ihtiyacı olduğu her zaman burada olacağını ve ne söylemesi gerektiğini bildiğini söylerken, şimdi zamanın güçlenme zamanı olduğunu söylüyordu. Doğru, bir an önce dünyasına geri dönmeli ve güçlenmeye başlamalıydı. Geçen bir saniye, her bir dakika gücünü arttırması için bir fırsattı. "Sağol, ebedi dostum..." Dedikten sonra yavaşça gözlerini kendi dünyasına açmaya başladı.

Phemena yanına gelip iyi olup olmadığını sorduğunda, aynı kararlılığın verdiği güvenle gülümsedi kocaman. "Dostumla çok iyi bir sohbet gerçekleştirdik! Şimdikinden daha iyi olamazdım herhalde!" Diye sevinçle bağırdı. Yofie ve Aithen, kendisinden önce uyanmıştı bile. Onların konuşmaları ya kısa sürmüştü, ya da Zen Shy'la geç iletişime geçmişti. İblisleri çağırabilecekleri bir yere geçeceklerini söylediklerinde, Zen'in yüzündeki sevinç artmıştı. Bir anda ayağa fırladı, az önce içtiği Bal Şarabının şişesini aramaya başladı heyecanla. "Bunu Shy'a tattırmam lazım!" diye bağırarak ekledi kendi kendine. Şişeyi aldıktan sonra, "Sorun olmaz değil mi kaptan? Dostuma bu dünyanın güzelliklerini göstermem lazım. Büyük ihtimal midesi kaldırmaz zaten, ama ben ne yaşadıysam ona göstermek istiyorum. Minik dostum buna çok sevinecektir." Diyerek kaptanına doğru konuştu. Gerçekten, Shy ile yüz yüze gelebilecekken bu fırsatı kaçırmak istemiyor, kendi dünyasına dair bir şeyler göstermek istiyordu. Arkadaşını zihnine hapis etmek istemiyordu.

"Hadi gidelim! Çok heyecanlandım!" Diye bağırdı son kez Yofie ile Aithen'e bakarken. "Yani işiniz yoksa gidelim arkadaşlar, Shy'ı sizinle tanıştırmak çok isterim. Hem o da ister, onun için mükemmel bir hatıra olacaktır yeni arkadaşlarımla tanışmak." Diyerek gözlerinin içine bakmaya başladı. Onların da gelmesini istiyordu iblis çağırmaya, ertelemek istemiyordu.
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Yofie
Posts: 38
Joined: 15 May 2022, 21:37

11 Nov 2022, 16:22

Yofie'nin gıdıklama teklifi Phemena tarafından reddedildikten kısa bir süre sonra Zen de gözlerini açmıştı. Genç adam oldukça heyecanlı görünüyordu, buluşması iyi gitmiş olmalıydı. Phemena onları iblislerini özgürce çağırabilecekleri bir yere götüreceğini söylemişti. Bu bilgiyi Zen için de kısaca tekrarladıktan sonra çocuğun resmen gözleri ışıl ışıl yanmaya başladı. Hatta şarabı da aldı yanına, dostuna tattıracakmış. Kendi cinsini yiyen bir ırkın insan yemeklerinden pek hazzedeceğini düşünmüyordu gerçi Yofie. Onun ayaklanması ile birlikte Yofie de ayaklandı. "Gidelim elbette, yorgun değilim ben." dedi Aithen'i yan gözle süzerken. O da yorgun görünmüyordu. Üç kişiden ikisi gitmeyi isterken inatçılık yapacak değildi. "Korkma şundan, bir şey yapacağı yok. Anca laf." diye fısıldadı Phemena'nın kulağına doğru. Sonra da kızın sırtına pat pat vurdu. Biraz kendisine güveni olması lazımdı. Belli ki ona bu işin aşamaları tek tek öğretilmişti. O da komutları uyguluyordu. Aithen ise beklemediği bir zihinsel engeldi, halbuki hiç de böyle olmasına gerek yoktu. Sonra Aithen'e yaklaştı. "Kızı korkutmayı bırakır mısın artık? Sürekli sen bir şey diyeceksin diye çekinerek hareket ediyor. O bizim kaptanımız, bırak bizi o yönlendirsin. Şimdi tutup zayıf olmasaymış o zaman filan diyeceksin ama herkes senin gibi olmak zorunda değil." dedi oldukça ciddi ancak bir o kadar da samimi bir ses tonuyla.
Image

Karakter
KÜNYE
İsim: Yofie
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 25
Boy: 1.70
Kilo: 60
Sınıflar: Etkileyici - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0
Mevcut Para: 4000

PROFİL
Güç: 2
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 3
İrade: 2
Zeka: 2

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 0
Mevcudiyet: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

İblis
KÜNYE
İsim: Ashabura
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.0
Kilo: 150
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 6
Güç: 8
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 8
Arun: 0
Duren: 3
İrade: 2

YETENEKLER
Savaşçı Öfkesi

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Aithen
Posts: 50
Joined: 15 May 2022, 22:24

14 Nov 2022, 23:27

Bir iş görüşmesi ile uğraştığım için henüz yazamadım kusura bakmayın, yarın sabah ilk iş yazacağım.
Image
KÜNYE
İsim: Aithen
Cinsiyet: Kudretli Ayı
Yaş: 27
Boy: 1.82
Kilo: 78
Sınıflar: Sezici, Saldırgan, Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 3
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 1
İrade: 2
Zeka: 2

Aludir Statları
Görü: 2
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 0

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Lyure
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.52
Kilo: 40
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 10
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 3
Arun: 4
Duren: 3
İrade: 3

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

17 Nov 2022, 10:52

Zenahpuryu ve Yofie’nin Phemena’nın teklifine olumlu tepkiler vermesi, Phemena’nın yüzünde bir gülümseme oluşmasına neden oluyor. Yofie’nin Phemena’ya sokulup cümlelerini fısıldaması üzerine ise, Yofie Phemena’nın kızarmaya başladığını görebiliyor. Her ne kadar Phemena’nın Yofie’nin söylediklerini başıyla onaylasa bile, genel hal ve hareketlerinde gözle görülür bir değişiklik bulunmuyor. Bu nedenle Yofie konuşmasının ne derece başarılı olduğunu, en azından bu anda pek de kestiremiyor. Yofie’nin Aithen’e söylediği cümleleri, Phemena da dikkatli bir şekilde dinliyor. Ancak Aithen’in bu sözlere belirgin bir tepki göstermemesi, Yofie’nin çabalarının bir kez daha görünmez kılıyor.

Bu faslın ardından, Phemena beklediği bir sonuçla karşılaşmamış gibi hafif düşmüş bir yüz ifadesiyle, ancak heyecanını da kaybetmeden “O zaman iblislerinizi çağırmaya gidelim!” diyor. Bu şekilde bulunduğunuz yerden çıkarak, bir kez daha koridorda buluyorsunuz kendinizi. Phemena’nın önderliğinde merdivenlere doğru yöneldiğiniz sırada, Phemena “Şimdi gideceğimiz yerin adı Serbest Bölge olarak geçmekte.” diyerek konuşmaya başlıyor. Bu cümlesinden sonra biraz ürpermiş gibi kollarını kavuşturan Phemena merdivenlerden aşağıya doğru inmeye başlarken “Aslında burayı pek sevmiyorum, beni tedirgin ediyor. Ancak eğitiminiz son aşaması olarak buraya gitmeniz gerektiğini kaptan söyledi. Çünkü burası biraz özel bir yerdir.” diyor. Serbest Bölge olarak adlandırılan yerle ilgili açıklamalarına, tıpkı daha önce olduğu gibi ezbere bir şekilde yapmaya başlayan Phemena “Aludir Üssü’ne giriş çıkışların bizim için bile sınırlı olduğunu biliyorsunuz. Ancak Serbest Bölge, gerekli izinler olduktan sonra her Aludir’in rahatça girip çıkabileceği bir yerdir.” diyor. Birkaç kat aşağı inmenizle birlikte, zeminden birkaç kat üstte olduğunuzu pencerelerden görünen surlardan anlayabildiğiniz bir durumdayken Phemena “Bu koridoru sık sık kullanacaksınızdır. Ancak bu koridorda tek bir kapı bulunur.” diyor. Phemena’nın bu sözleriyle birlikte, koridorda birçok kapı görmeniz, Phemena’nın yanlış bir şey dile getirip getirmediğini size düşündürtüyor. Ancak Phemena birkaç kapı geçmesinin ardından cebinden bir anahtar çıkarıyor ve “Serbest Bölge’ye açılan tek kapı budur. Diğer kapılar sadece bir yanıltma amacı taşır, herhangi bir tehlikeye karşı en azından.” diyor. Görünüşü, zihninizde uyanan anahtardan bir hayli farklı olan anahtarla kapıyı açan Phemena sizin içeriye girmeniz için kapıyı yavaşça aralıyor.

Phemena’dan önce odaya girdiğiniz anda, sizi büyük bir oda karşılıyor. Bu büyük odanın sağına ve soluna baktığınızda ise, aslında koridor boyunca görünen bütün kapıların açılacağı büyüklükte olduğunu anlayabiliyorsunuz. Bu durum karşısında, Phemena’nın kapılarla ilgili söylediklerini aklınıza getiriyor ve diğer kapıların tamamen görüntüden ibaret olduğunu, odaya açılan tek kapının giriş yaptığınız kapı olduğunu anlayabiliyorsun. Ancak odaya dair detaylar bunlarla sınırlı kalmıyor. Odanın içinde hiçbir pencere veya eşya bulunmuyor. Fakat duvarlardaki gaz lambaları odanın içinin gözün görebileceği kadar aydınlatmayı başarıyor. Sizin açınızdan en büyük detay ise, üzerinde aynı kıyafetler bulunan, yüzlerinde ise hiçbir desen bulunmayan beyaz maskeleri olan 11 kişi oluyor. Sizin odaya girmenizle birlikte, neredeyse kapının birkaç metre önünde dizilmiş gibi duran ve cinsiyetlerini dahi kestiremediğiniz insanlar size doğru dönerken Phemena tok tutmaya çalıştığı bir ses tonuyla “Aludir Araştırma Bölüğü 2. Takım Yardımcı Kaptanı Phemena! Bu kişiler de yeni Aludir olan Zenahpuryu, Yofie ve Aithen! Evrenin Kurucularından, 11 Havari’nin Efendisi, Aclania’nın Hükümdarı, Aludirlerin ve Savaşçıların Lideri Eletha “Visyn” Norkian’ın Dördüncü Buyruğu uyarınca, yeni Aludir olan bu üç kişinin Serbest Bölge’ye girişlerini talep ediyorum!” diyor. İçeride bulunan 11 kişi, Phemena’nın bu sözlerinin ardından sağ kollarını önlerine, sol kollarını da arkalarına getiriyor ve ardından yere 45 derecelik bir açıyla eğilip kalkıyorlar. Ardından, 11 kişinin ortasında duran bir kişi öne çıkıyor ve geriye kalan diğer kişiler de odanın diğer taraflarına doğru çekiliyor.

11 kişide gördüğünüz kıyafet
Image
*Kıyafetin göğüs kısmındaki haç işareti bulunmamaktadır.

11 kişide gördüğünüz maske
Image


Ortaya çıkan adam herhangi bir şey söylemeden, iki elini göğüs hizasında avuç içleri birbirine gelecek şekilde birleştiriyor ve kafasını hafifçe öne eğiyor. Bir süre bu pozisyonda kalan kişi, ardından iki elini de sanki önünde beliren görünmez bir kapıya yapıştırıyor. Ellerini bu şekilde koymasının ardından, ellerinden başlayan sisli bir karanlığın ellerinden yayılmaya başladığını görüyorsunuz. Düzensiz bir şekilde hareket eder gibi duran siyah dalgalanmalar size girdiğiniz iblis diyarını hatırlatırken adamın ellerini yavaşça ittirmeye başladığını görebiliyorsunuz. Her ne kadar ellerini ileriye doğru hareket etmese bile, adamın belli bir güç uyguladığını fark edebiliyorsunuz. Adamın ellerinden yayılan karanlık bir insanın geçebileceği kadar büyük bir daireye dönüşüyor ve adam ellerini hızlıca ileriye doğru ittiriyor. Adamın bu hamlesinden sonra karanlık dairenin hızla büyüyerek rahatça geçiş yapabileceğiniz şekilde genişlediğine şahitlik ediyorsunuz. Gözlerinizin önünde beliren kocaman karanlık daireden yayılan bir aura bu esnada sizi sarmalamaya başlarken, içinizden bir şeylerin de kıpırdanmaya başladığını hissediyorsunuz. Sanki size ait olmayan bir şeylerin harekete geçtiğine dair bu hislerinizin, esasen içinizde tuttuğunuz iblislerin varlığına dair bir sinyal olduğunu kısa sürede kavrıyorsunuz. Hemen önünüzdeki karanlık dalgalanmalara büyülenmiş gibi baktığınız esnada Phemena “Bu İblis Diyarı’na açılan bir kapı. Tedirgin olmayın, rahatlayın ve kendinizi bırakın.” diye telkinde bulunuyor.

Phemena, sanki korkulacak bir şey olmadığını göstermek istercesine, karanlık dairenin içine adımlıyor ve sizler de onu takip ediyorsunuz. İblis diyarına girmenizin ardından, kapıyı açan kişi de arkanızdan geliyor ve sonrasında elleriyle benzer şekilde hareketler yaparak kapıyı kapatıyor. Bu andan sonra adeta hareketsiz bir şekilde yerinde duran adama bir kez daha selam veren Phemena size dönüyor ve “Her ne kadar İblis Diyarı’nda bulunsak bile, burası iblislerden tamamen arındırılmış bir yerdir. Tabi belli sınırlar dahilinde. Bu sınır aşmanız halinde, kapıyı açan kişi size önce bir uyarıda bulunacaktır. Eğer uyarıyı dikkate almazsanız da, sizi gerekirse zor kullanarak insan diyarına götürecektir.” diyor. Phemena’nın bu anlatımına karşın size kapıyı açan kişi hareketsiz bir şekilde durmaya devam ediyor. Phemena ise etrafına sanki kolaçan eder gibi bakındıktan sonra "Bu bölgenin var oluş amacı, iblislerinizle iletişiminizi güçlendirmek ve iblislerinizin tekniklerini geliştirebilmek. İnsan diyarında iblislerinizi dışarıya çıkarmanız yasak olduğundan dolayı, iblisinizle ilgili her türlü geliştirmeyi buradan yapmanız gerekir. Tabi öncelikle izin almak zorundasınız.” diyor. Konuyu izin hususuna bağlayan Phemena “Eğitiminizin son aşaması, buraya girip çıkmanız aslında. Bundan sonra üsten ayrılacaksınız. Ancak elbette birkaç gün daha burada kalacak, durumunuz kontrol edilecek ve bilgileriniz diğer yetkililerle paylaşılacak. Sonrasında ise dışarıya adım atabileceksiniz. İzin konusu da bu noktada gündeme gelecek, zira seçeceğiniz yola göre izin olaylarınız da değişkenlik gösteriyor. Dahil olacağınız organizasyonların farklı prosedürleri olsa da, göz korkutacak bir durum yok. Yani buraya girmek istemeniz halinde olağanüstü bir durum olmadığı takdirde bu isteğinize olumsuz yanıt verilmeyecektir.” diyor cümlelerini sonlandırırken. Hemen ardından ise “Sizler odaya girdikten sonra Hükümdar’ın beşinci buyruğunu dile getirmeniz gerekiyor. Beşinci buyruk da der ki; Bir Aludir, gerekli izinlerini aldıktan sonra serbestçe serbest bölgeye girebilir. Bu talebi reddeden kişi, doğrudan Hükümdar tarafından yargılanır. Serbest Bölgeye giren Aludir, bu bölgeye dair kurallara riayet eder. Kurallara riayet etmeyen kişi, doğrudan Hükümdar tarafından yargılanır.” diyor.

Phemena bu sözlerinden sonra anlattığı hususlarda bir tereddüt olup olmadığını kontrol ettikten sonra derin bir nefes alıyor ve “Şimdi iblislerinizi çağırabilirsiniz. Bunu yapmanızın ardından dilerseniz burada biraz vakit geçirebilir, dilerseniz de hemen ayrılabiliriz.” diyor. Cümlelerini sonlandırdıktan sonra her birinize bakan Phemena, yavaşça kapıyı açan adamın yanına doğru ilerliyor.
Off Topic
Aithen, üçüncü bildirilmiş pasiflik uyarısını almıştır.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

21 Nov 2022, 08:39

Gün içerisinde yazacağım.
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

21 Nov 2022, 17:09

Phemena'nın yüzündeki gülümsemenin daha büyüğüne sahipti genç adam. Arkadaşını yeni tanıştığı arkadaşlarıyla tanıştıracak olmanın heyecanını yaşıyordu. Kaptanlarının gidelim demesiyle birlikte heyecanla elindeki şişeyi sıktı. Ona Dünya'dan bir şey tattıracak olmak, bir anlamda daha büyük bir bağa sahip olacakları anlamına geliyordu. Gidecekleri yerin, yani iblislerini çağıracaklarını yerin adı Serbest Bölge olarak geçiyordu. Serbest Bölge denen yerin onu tedirgin ettiğini söylese de, Zen'in içi huzurla doluyordu. Sonuçta burada dostuyla vakit geçirebilirdi, şimdi beraber bal şarabı bile içeceklerdi. Serbest Bölge denilen bu yer, Aludir'ler için gerekli izinler alındığı takdirde istenildiği gibi girip çıkılabilen bir yer olduğunu öğreniyordu. Yani izinlerini aldıktan sonra istediği gibi dostuyla vakit geçirebilirdi. Bir kaç kat aşağı inmişlerdi, bu koridoru bol bol kullanacaklarını öğrenmesinin ardından, bir sürü kapıdan tek bir kapının Serbest Bölge'ye giden kapı olduğunu öğreniyordu. Bunun sebebi ise, tehlikelere karşı yanıltmaca olarak diğer kapıları kullanabilmek imiş.

Girdikleri oda, oldukça büyük bir odaydı, aynı zamanda diğer kapıların tamamen görüntüden ibaret olduğunu, odaya açılan tek kapının bu kapı olduğunu görebiliyorlardı. Odanın içerisinde hiçbir pencere ve eşya yoktu, odayı aydınlatan gaz lambaları sayesinde önlerini görebiliyorlardı. Arada en dikkat çeken şey ise, aynı kıyafetleri giymiş, cinsiyetleri bile belli olmayan 11 Kişi’ydi. Bu adamlar veya kadınlar, kendilerine doğru döndüklerinde kaptanları onlara doğru bir açıklama yapmıştı. Oldukça resmi duran bu açıklamayı dinlemişti Zen, ardından ise bu 11 Kişi bir çeşit selam verir gibi bir hareket yapmışlar, 1 kişi haricinde diğerleri odanın diğer taraflarına doğru çekilmişlerdi. Demek ki bu 11 Kişi, Serbest Bölge’yi koruyan kişilerdi, böylesine resmi bir açıklama ile gelinmediği sürece içeri almıyor olmalıydılar.

Ortada kalan kişi, hiçbir şey söylemeden bir hareket yapmış ve bu harekette uzun süre kalmış, ardından görünmez bir kapıya yapıştırıyordu ellerini. Ellerinden yayılan sisli bir karanlığın daha fazla yayılmaya başladığını gören Zen, iblis diyarını anımsıyordu tekrardan. Bu karanlığa tekrardan arkadaşını çağıracak olmaktan pek hoşnut olmasa da, yumruğunu sıkarak bu durumu geçiştirmişti. Adamın son hamlesiyle birlikte karanlık dairenin büyümeye başlamasıyla birlikte, içinden geçebilecekleri büyüklüğe erişiyordu. Bu karanlık daireden yayılan aura Zen’i sarmalamaya başlarken, sanki kendisine ait olmayan hislerin harekete geçtiğini hissediyordu. İçindeki kişiye, dostu Shy’a aitti bu hissiyatlar. Phemena, tedirgin olmamalarını, rahatlamalarını söylediklerinde Phemena ardından içeri adımlayan ilk kişi Zen olmuştu.

“Sonunda, Shy’ı görebileceğim.” Diye söylendi kendi kendine. İblis diyarına hepsi girdikten sonra, kapıyı açan kişi bu sefer kapıyı kapatmıştı içeri gelerek. Phemena, buraya ait kuralları açıklamaya başlıyordu. Burası iblislerden arındırılmış bir İblis Diyarı imiş. Belli sınırları kapsayan bu durum, sınırların aşılması halinde kapıyı açan kişinin zor kullanmasına kadar gidiyormuş. Bu bölgenin var oluş amacı ise, iblisleriyle iletişimini güçlendirmek ve tekniklerini geliştirebilmek imiş. Eğitimin son aşaması buraya girip çıkmakmış. Sonrasında üsten ayrılacaklarmış. Heyecanla Phemena’nın sözünü bitirmesini bekliyordu Zen. Hükümdarın beşinci buyruğunu da dinledikten sonra, iblisini çağırabileceği iznini aldığı gibi sağ elini kalbine götürmüştü.

"Kudretlilerin Kudretli Efendisi... Kudretinle Uyan! Dostunun Çağrısına Cevap Ver!" Gözlerini kapatarak Shy’a odaklanmıştı. Son kelime de ağzından çıkınca gözlerini hafifçe aralamış, arkadaşının ortaya çıkmasını bekliyordu. Ortaya çıktığı gibi “SHY! EJDER SELAMI!” Diye bağıracak, daha önce anlaştıkları özel selamı verecekti. Bu sefer, elinden geldiğinden daha iyi bir şekilde kükremeye çalışacaktı. Henüz daha dostuna getirdiği sürprizi vermeyecekti, önce karşısına çıkması gerekiyordu. Bunu başarabilirse, selamını verdikten sonra sürprizi verebilirdi.
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Yofie
Posts: 38
Joined: 15 May 2022, 21:37

25 Nov 2022, 05:02

Off Topic
Gecikme için çok özür dilerim.
Aithen'in söylediklerine hiçbir tepki vermemesi Yofie'yi hayal kırıklığına uğratmıştı. Onunla biraz uğraşır ve sinirlenmesine sebep olacak şeyler söyler diye düşünüyordu ancak tüm çabaları boşa gitmişti. Genç adama doğru kısa ama yargılayıcı bir bakış attıktan sonra omuz silkip Phemena'yı takip etmeye başladı. Koridorda ilerlerlerken Phemena onlara gidecekleri bölgeyi anlatıyordu. Serbest Bölge olarak geçtiğini, izin alarak her Aludir'in girebildiğini söylemişti. Ona ilginç gelen şey ise bunun eğitimlerinin son aşaması olmasıydı. Eğitim bu kadarcık mıydı yani? Yofie henüz sistemin işleyişi konusunda fikirlerini oturtamamıştı bile. Yaşayarak görecekti öyleyse. Ayrıca şu "kaptan" her kimdiyse onları bir ziyaret edip merhaba bile dememişti. Takımıyla epey ilgili birisi olmalıydı ki tüm ayak işlerini zavallı acemi yardımcısına bırakmıştı. Yofie onunla tanışmayı da dört gözle bekliyordu.

İkinci veya üçüncü kat olduğunu tahmin ettiği bölgede tek bir kapı bulunduğunu söylemişti genç kız. Ne var ki etrafta birden fazla kapı görünüyordu. Diğer kapıların yanıltma amacıyla koyulduklarını söylemişti. Onları açınca ne oluyordu ki? Yofie bu gizemin cevabını bir başka güne bırakmaya karar verdi. Phemena cebinden anahtar çıkarıp doğru olan kapının önünde durmuştu. Yofie bu kapıyı zihnine iyice kazıdı. Buraya tekrar gelmek istediğinde sahte kapılardan birinin aldatmacasına düşmek istemezdi. Kapının anahtarı bile bir değişikti. Buralara girmeleri serbest ise onlara da mı bu anahtarlardan verilecekti? Phemena'nın kapıyı açması ile birlikte içeri doğru sırayla girmişlerdi. Oda kocamandı. Hatta devasaydı. Hiçbir penceresi ya da eşyası da yoktu. Birkaç gaz lambası etrafı hafifçe aydınlatıyordu. Yine de oda o kadar büyüktü ki ışığa rağmen etraf loş görünüyordu. Odanın ortasında 11 kişi bulunuyordu. Hepsi aynı kıyafeti giymiş, yüzlerine aynı maskeyi takmışlardı. Yofie gördüğü bu manzara karşısında hayranlık mı duymalıydı yoksa ürkmeli miydi emin değildi. Phemena resmi bir dille izin aldıklarına dair bir şey söylemişti ve 11 kişinin hepsi birden garip bir ritüele girişmişlerdi.

Yofie olanları anlamlandırmak için zihnini yormamaya karar verdi. Muhtemelen üzerine ne kadar düşünürse düşünsün bu sahne asla ona mantıklı gelmeyecekti. Kendini olayların akışına bırakmaya karar verdi. Açıklamaların onlara bir şekilde ulaşacağını düşünüyordu. Zaten şu dakikaya kadar o kadar olağanüstü şey yaşamışlardı ki bir yenisi onu şaşırtmıyordu. Garip ritüelin ardından ortaya geçen bir adamın ellerinden çıkan karanlık sisin tüm odayı kaplayışını izledi sakince. Bu karanlığı hatırlıyordu. Hayata gözlerini ilk açtığında gördüğü karanlığın ta kendisiydi. Ashabura ve diğerleri ile tanıştığı yerdi. İblis dünyasıydı. Demek ki iblis diyarını bir şekilde çağırabilen insanlara sahiplerdi. Ve her nedense onları çağırmak için bu şekilde giyinmeleri gerekiyordu. Adamın ellerinden çıkan karanlık yuvarlak bir boşluk oluşturup içine girebilecekleri kadar büyürken içinde, dışarı çıkmak için can atan bir hareketlenme olduğunu fark etti. Ashabura sabırsızlanıyor olmalıydı.

Phemena korkmamalarını tembih ederken karanlık daireden içeri girmişti. Onun hemen ardından da kendileri girmişti. Kapıyı açan adam da en son arkalarından girerek kapıyı kapatmıştı. Dışarıya iblis sızmasını engellemek istiyor olmalıydılar. Demek ki kapı içeriden de açılabiliyordu. İstediği zaman iblis dünyasına açılan bir kapı yaratabilmek için nasıl bir eğitim alması gerekiyordu acaba? Oldukça ilgi çekiciydi. Yofie bunları düşünürken Phemena da onlara bulundukları bölgenin güvenli olduğunu, yabancı iblislerin giremeyeceğini açıklıyordu. Burası iblislerini serbestçe çağırabilecekleri ve eğitebilecekleri tek bölgeydi. Ayrıca eğitimlerinin sonunda ne olacağını da kısaca açıklamıştı. Üsten ayrılacaklarını söylemişti. Dışarıya adım atabileceklerdi. Yofie kalbinin heyecanla çarptığını hissetti. Dış dünyayı merak ediyordu. Ne kadar büyüktü? Ne kadar görkemliydi? Onu tanıyan birileriyle karşılaşacak mıydı? Bilinmezliklerle dolu bir evrendeydi. Phemena Hükümdar denen kişinin kurallarını da basitçe açıkladıktan sonra iblislerini çağırmaları için onlara izin vermişti. Aralarında iblisini kendileriyle tanıştırmaya en hevesli olan Zen ilk olarak atılarak iblisini çağırmaya girişmişti. Yofie herkesin iblisi ile tanışmayı dört gözle beklese de en çok Ashabura ile tekrar buluşacağı için heyecanlıydı. Her iddiaya vardı ki diğerlerinin iblisleri onun Ashaburası kadar havalı değildi. İmkansızdı zaten onun kadar fiyakalısını bulmak. Ciddi bir tavır takınarak boğazını temizledi. "Yırtıcıların Efendisi Ashabura, seni çağırıyorum yanıma gel."
Image

Karakter
KÜNYE
İsim: Yofie
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 25
Boy: 1.70
Kilo: 60
Sınıflar: Etkileyici - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0
Mevcut Para: 4000

PROFİL
Güç: 2
Dayanıklılık: 1
Çeviklik: 3
İrade: 2
Zeka: 2

Aludir Statları
Görü: 1
Hakimiyet: 0
Mevcudiyet: 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

İblis
KÜNYE
İsim: Ashabura
Cinsiyet: Erkek
Boy: 2.0
Kilo: 150
Tür: Yaratık
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 6
Güç: 8
Dayanıklılık: 3
Çeviklik: 8
Arun: 0
Duren: 3
İrade: 2

YETENEKLER
Savaşçı Öfkesi

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
Aithen
Posts: 50
Joined: 15 May 2022, 22:24

29 Nov 2022, 09:09

Off Topic
Uzun süreli gecikme için özür diliyor, bundan sonra dikkat edeceğimi belirtmek istiyorum.
İki kişinin de onayı geldikten sonra konuşma gereksinimi duymayan genç adamın sessizliği Yofie yüzünden bozuluyor. Kendisine garip bir ithamda bulunan kızı baştan aşağı süzüyor ve "Ya pardon da korkutmak için ekstra bir çaba sergilemiyorum. Kendisi bu rütbeye gelmiş, bir zahmet korkmasın." diye cevap veriyor. Plan kararlaştırıldığında ise ekip ile birlikte harekete geçiyor. Phemena ile birlikte yürürken bir yandan da kendisinin açıklamalarını dinliyor. Bölgenin adını öğrenince içten içe "İsminden anlaşılacağı üzere sadece burada iblislerimizi çıkarabileceğiz. Acaba şu an burada çıkarsam ne olurdu." diye düşünüyor. Phemena tarafından yanıltma için olduğunu öğrendiği kapılara bakarken bir yandan da içinden "Ne gibi tehlikeler oldu acaba şu ana kadar?" diye geçiriyor.

Yanıltıcı kapıların ardındaki gerçek kapıdan içeri girdiği anda o anın şaşkınlığı ile doğru saymış ise 11 beyaz maskeli adam olduğunu görüyor genç adam. "Nerelere geldik lan biz?" diye içinden geçirirken bir yandan da yanındaki ikilinin tepkilerini ölçüyor. Bulundukları ortam bir tek genç adama mı garip geliyor? Hayır, öyle olamaz. Adamlardan birinin başlattığı ritüel ile oluşan karanlık çembere şaşkınlıkla bakan Aithen Phemena'nın bile korkmadan geçmesiyle, ki Phemena bu yani, normalde korkar, cesaret kazanıyor ve arkasından ilerliyor. Phemena'nın konuyla ilgili açıklamasını pür dikkat dinliyor. İçten içe "Hükümdar demek... Umarım hükümdar da kapının önündeki hödük gibi kasıntı değildir." diyor ve iş iblisini çağırmaya gelince yine gözlerini yanındaki ikiliye çeviriyor. İkisi de iblislerini çağırmaya yeltenince Aithen de iç çekiyor ve "İnsanların Kurtarıcısı ve İblislerin Efendisi, göster kendini!" diyor. Aithen açıkçası burada olmak istemiyor. Tüm bu düzen, bu kasvetli ve gizemli hava, bu kasıntı insanlar ve her şeyin önünde tüm bu yaşadığı şeylere zorunlu tutulması bir yana bir de kendi özgür iradesiyle bu kararı verdiği söylenmesi... Bu bir komplo değil de ne? Arkasından ne çıkacağını merak eden genç adam ilerlemeye devam ediyor.
Image
KÜNYE
İsim: Aithen
Cinsiyet: Kudretli Ayı
Yaş: 27
Boy: 1.82
Kilo: 78
Sınıflar: Sezici, Saldırgan, Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: -
Mevcut Para: 1000

PROFİL
Güç: 3
Dayanıklılık: 2
Çeviklik: 1
İrade: 2
Zeka: 2

Aludir Statları
Görü: 2
Hakimiyet: 1
Mevcudiyet: 0

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
KÜNYE
İsim: Lyure
Cinsiyet: Kadın
Boy: 1.52
Kilo: 40
Tür: Peri
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 3
Güç: 10
Dayanıklılık: 4
Çeviklik: 3
Arun: 4
Duren: 3
İrade: 3

YETENEKLER
Tatlı Tebessüm

TEKNİKLER

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
User avatar
GM - Dimensio
Game Master
Game Master
Posts: 1852
Joined: 31 Jan 2022, 13:20

29 Nov 2022, 09:59

Adına Serbest Bölge denilen, ancak esasen iblis diyarı olan yere adımınızı attığınız anda, tanıdık bir hissin sizi sarmaladığını hissediyorsunuz. Daha öncesinde korku, öfke, ürkeklik veya başkaca şekillerde zuhur bulmuş duygularınız bu kez hiçbir şekilde harekete geçmiyor. Sanki karanlık tüm korkutuculuğunu ve gizemini kaybetmiş gibi içinize siniyor. Bu durum da, sizin iblis diyarında olmanıza rağmen hiçbir olumsuz duyguyla karşılaşmamanıza neden oluyor. Bu hal ise, hareketlerinizin ve düşünceleriniz özgürce zihninizden geçmesine olanak sağlıyor.

Phemena’nın sözlerinden sonra iblisini var etme yolunda ilk adımı atan Zenahpuryu oluyor. İblisini çağırdığı kelimelerini sıralamasının ardından, Zenahpuryu’nun tam kalbine gelen noktada mavi bir parıltı var olmaya başlıyor. Giderek tonu ve hacmi genişleyen mavi parıltı, bir anda Zenahpuryu’nun kollarına yöneliyor ve kollarının çevresini turladıktan sonra, hemen ayaklarının yarım metre kadar önünde duruyor. Parıltı giderek cisimleşmeye başlıyor ve etrafı aydınlatan mavi parlaklık birkaç saniye içinde Shyrlonay’ın görünümünü alıyor! Shyrlonay sanki dünyaya ilk kez gözlerini açan bir bebek gibi etrafına şaşkın bir şekilde bakmasının ardından yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşerek Zenahpuryu’ya dönüyor ve Zenahpuryu’nun ejder selamını belirten cümlesini kafasıyla onayladıktan sonra yavru bir ejderhanın kükremesini karanlığa salıyor! Shyrlonay’ın kükremesi her ne kadar kulakları rahatsız edecek gibi olsa da, içindeki tiz sesleri de rahatlıkla algılayabiliyorsunuz. Bunun yanında Zenahpuryu’nun da bir ejderha gibi kükreme çabasını kendinizce duygularla karşılıyorsunuz.

Zenahpuryu’nun iblisini çağırmasının ardından bu kez sahneye çıkan isim Yofie oluyor. Yofie’nin iblisine yaptığı çağrıyla birlikte, önce gözlerinin kehribar renginde parladığını görebiliyorsunuz. Hemen ardından ise Yofie’nin hafifçe aralanan dudaklarının arasından da kehribar rengi parıltıyı fark ediyorsunuz. Zenahpuryu’nunkinin aksine, Yofie’den yayılan kehribar rengi parlaklık sanki bir an önce fışkırmak ister gibi düzensiz bir şekilde harekete geçiyor. Tam bu esnada, istemsizce bu kehribar rengi parıltının yarattığı tehdit havasını soluyorsunuz. Kehribar rengi parıltı Yofie’nin elinin uzanabileceği bir mesafede sabitlenip şekillenmeye başlıyor ve bir anda, Ashabura’nın yırtıcı sureti varlığını ortaya koyuyor! Ashabura gözlerinden fışkıran vahşetini umarsızca etrafına saçarken, bir anda gözleri Shyrlonay’a kilitleniyor! Soluduğu havayı bile sindirir gibi görünen Ashabura bakışlarını Shyrlonay’dan hiç ayırmadan derin bir savaş çığlığı attığı anda ise, Shyrlonay dahil her biriniz Ashabura’nın vahşi yüzüyle yüzleşiyorsunuz.

Grubunuza son olarak harekete geçen kişi Aithen’den başkası olmuyor. İblisini var edecek sözleri söylemesinin ardından, Zenahpuryu’nunkine benzer şekilde kalbinin hizasında kızıl bir parıltı oluşması dikkatinizden kaçmıyor. Ancak Zenahpuryu’dan yayılan ve Shyrlonay’ı var eden mavi parıltıya nazaran, Aithen’den yayılan kızıl parıltı daha dingin bir görüntü oluşturuyor. Herhangi bir yerde dolanmak yerine, doğruca Aithen’in dibinde yoğunlaşan kızıl parıltı, birkaç saniye içerisinde Lyure’yi iblis diyarında var ediyor. Lyure, kendine has otoriter olmaya çalışan bakışları ve dik duruşuyla her birinizi süzmesinin ardından, özellikle Shyrlonay’a acır gibi, Ashabura’ya ise tiksinir gibi bir bakış atıyor. Ancak hemen ardından bir anda Aithen’e dönen Lyure “Adımı niye söylemiyorsun Aithen? İnsanların Kurtarıcısı ve İblislerin Efendisi Lyure diyecektin! Lyure!” diyor, sanki Aithen’in üzerindeki otoritenin kendisi olduğunu göstermeye çalışan bir ses tonu ve azarlar bakışlarıyla.

Lyure’nin bu cümleleri karşısında her ne kadar Aithen bir tepki verme niyetine girse bile, bu sözlere karşı ilk çıldıran Ashabura’dan başkası olmuyor. Shyrlonay’a kilitlenmiş bakışlarını bir anda ve dehşetle Lyure’ye çeviren Ashabura kendine has tok sesiyle “İblislerin efendisi mi? Sen mi?” diyor küçümser bir dille. Hemen ardından ise sergilemekten çekinmediği keskin dişlerini daha da bilemiş gibi ortaya koyarken “O zaman seni yok edersem en tepede ben olacağım, öyle değil mi?” diyor tehditkar bir şekilde. Lyure, Ashabura’nın kendisiyle bu şekilde konuşmasından bir hayli rahatsız olmuş gibi bakışlarını Ashabura’ya çevirirken yavaşça Aithen’e sokuluyor ve “Aithen, bu hadsiz ne diyor böyle? İlgilen bununla çabuk lütfen!” diyor hafif emrivaki bir şekilde. Ancak Aithen bir kez daha konuşma fırsatı bulamadan, bu kez konuşmaya dahil olan Shyrlonay oluyor ve Zenahpuryu’nun hemen yanında tedirgin gözlerle Ashabura ve Lyure’ye bakarak “Hey, yapmayın ama böyle! Birbirimizi yememize gerek yok!” diyor kendinden pek de emin olmayan bir şekilde. Shyrlonay bu sözleri üzerine, Ashabura ve Lyure’nin bakışlarını bir anda kendisine yöneliyor ve Shyrlonay sanki söylediklerinden bin pişman olmuş gibi Zenahpuryu’nun bacağına iyice yanaşarak “Öyle değil mi Zen?” diyor, adeta Zenahpuryu’dan kendisine arka çıkmasını yalvarır gibi.

Shyrlonay bu hamlesinden sonra ilk tepkiyi ortaya koyan Ashabura’dan başkası olmuyor. Üç iblis arasında olan bitenin hızlı cereyan edişi sizi bir an hareketsiz bırakıyor ve bu fırsattan istifade eden Asharabu tüm haşmetini yaymak ister gibi “Ödlek bir iblisle muhatap olacak değilim!” dedikten sonra vahşi bakışlarını hızla Lyure’ye çeviriyor ve “Ben en tepedekini avlayacağım!” diyor tehdit dolu bir şekilde. Ashabura’nın yaydığı tehdidi her biriniz ruhunuza kadar hissediyorsunuz. Bu durum karşısında bir şeylere müdahale etmeniz gerektiğini de fark edebiliyorsunuz. Tüm bu olan biten sırasında Phemena’nın ise tamamen sizi kendi halinize bırakmış olduğunu görüyorsunuz. Sonuç itibariyle, burada yaşanacakların veya yaşanmayacakların bir nevi sizlerin elinde olduğunu anlayabiliyorsunuz.
Bu hesaba atılan özel mesajlar kontrol edilmemektedir.
User avatar
Zenahpuryu
Aclanian Aludir
Aclanian Aludir
Posts: 297
Joined: 17 May 2022, 20:29

29 Nov 2022, 19:12

Büyük bir heyecan, zihin yerine bedenen buluşacak olmanın verdiği mutlulukla kelimelerini ağzından dışarıya döktü. Tam kalbine gelen noktada, en başta Shy'ın sığındığı o yerden mavi parıltı tekrardan kendini göstermeye başladı. Önce kollarına sarmalandı bu parıltı, ardından ayaklarının önünde durmaya başlıyordu. Parıltı yavaş yavaş cisimlenmeye başlamış, saniyeler içerisinde beklediği dostunu karşısında bulmuştu. Shy'ın şaşkın bakışlarına karşılık bir anda ismini haykırmış, sonrasında özel selamlaşmalarını yapmak için harekete koyulmuştu. Yine Shy ondan güzel kükremişti. "Her seferinde benden iyi mi yapacaksın şu kükreme işini? Biraz da ben iyi olsam keşke." Kafasını kaşırken gülüyordu bir yandan dostuna karşı.

Ancak daha fazla konuşamadan, Yofie Ashabura isimli dostunu çağırmıştı. Onun da arkadaşını merak ediyordu, nasıl biriydi ve nasıl görünüyordu? Yofie'nin pırıltısı sarı renkteydi, üstelik Shy'ın aksine daha güçlü bir parıltı gibi duruyordu. Her an çıkmak isteyen, fışkırmak için çabalayan bir parıltı gibi. Merakla ve heyecanla izledi Yofie'nin parıltısını. Parıltının etrafa yaydığı tehdidi hissederken, göz ucuyla dostuna doğru baktı. Bir süre sonra Shy gibi parıltı bir anda varlığa dönüştü. Korkutucu, gerçekten tehdit edici bir varlıktı Ashabura. Gözleri Shy'a kitlenen bu vahşet dolu yaratık, sanki her an birisini parçalayabilecekmiş gibi bir izlenim yayıyordu. Korkmuştu Zen. Aynı korkuyu dostunun da yaşayabileceğini düşünüyordu. Üstelik Shy'ın geçmişini dinledikten sonra bir anda karşısına böyle bir varlığın gelmesi, Zen'i oldukça etkilemişti.

Tabi söze giremeden, bu sefer Aithen dostunu çağırmıştı. Kendini zorlaya zorlaya gözlerini Aithen'e doğru dikebilmişti. İstemsizce, böylesine bir tehdit varken gözünü Ashabura'ya kaçırmadan duramıyordu. Aithen'in parıltısı da, Zen gibi kalp hizasından başlıyordu. Daha dingin, kızıl bir görünümü vardı bu parıltının. Ancak Zen'de olduğu gibi dolanmamış, direkt olarak Aithen'in önünde yoğunlaşarak bir varlığa ulaşmıştı. Herkesi süzen bu iblis, özellikle Shy'a acır bir şekilde bakmış, Ashabura'dan ise tiksinmiş gibi duruyordu. Bunun ardından Aithen'e dönmüş ve emir verir gibi konuşmuştu. İnsanların Kurtarıcısı ve İblislerin Efendisi Lyure diyeceğini belirtmişti.

Bu iblisin gelmesine rağmen, gözleri ara ara Ashabura'ya kayıyordu. Ya Shy'a bir harekette bulunursa? Öyle bir şey de saldırmak zorunda kalacağını biliyordu, her ne kadar Yofie'yi arkadaş olarak benimsese ve sevse de, Shy'da onunla hep kalacak dostuydu. Kalbinde yaşayan, beraber güçleneceklerdi bir dost. İblis kardeşi. Ancak Ashabura dikkatini Lyure'ye vermiş ve kendisinin İblislerin Efendisi olmadığını ima edercesine konuşmuştu. Ardından ise, bunun bir ima yerine tam olarak savaş çağrısı olduğunu anlaması uzun sürmedi. Zira Ashabura kendisini alt ederse en tepede kendisinin olacağını belirterek tehditvari konuşmuştu. Ancak Lyure bu tehdide karşı Aithen'i görevlendirmişti. Neler olduğunu anlamakta zorluk çekiyordu genç adam. Lyure bu savaş çağrısına karşı neden kendisi müdahale etmiyor da Aithen'i görevlendiriyordu? Ashabura, neden sorgusuz sualsiz saldırıya geçiyordu?

Shy, bir anda ortamda söze girerek böyle bir şeyin gereği olmadığını belirtmiş, ancak karşısındaki ikilinin bakışlarıyla bir anda geriye doğru çekilmişti. Shy'ı sindirmişlerdi sanki. Bu sindirilmeye karşı Shy Zen'den bir destek beklerken, Ashabura konuşmaya girmiş ve ödlek iblislerle uğraşmayacağını söylemişti. En tepedeki kişi olan, yani Lyure'yi avlayacağını belirtmişti. Zen, her ne kadar Ashabura'dan korkmuş olsa da, iblis çemberindeki gibi kendini harekete geçirmeyi başarmıştı. Dostunun sindirilmiş olmasına karşılık korumacı tavrı ortaya çıkmış, "Sen doğru olanı konuştun Shy, sadece diğerleri düşünmedi." Diyerek ileriye bir adım atmıştı. Shy'ın önüne geçtikten sonra yüzünü dostuna döndürmüş, dizlerini Shy'ın boyuna eşitleyecek kadar kırmıştı. Dostunun önüne geçerek hem onu kapatarak tehditlere karşı korumak istiyor, hem de diğerlerini görmeden sadece kendisine odaklanmasını istiyordu.

"Shy, dostum. Beni iyi dinle. Ettiğin sözü takdir ediyorum, hatta beni mutlu etti. Ancak başka bir şeyi konuşmamız lazım. Bazen bu sözlerin işe yaramadığı zamanlar olacaktır. Benim dünyamda da olacak, ancak gördüğün gibi senin dünyanda olması daha yüksek ihtimal gibi duruyor. Kendini sindirme, ben senin yanındayım. Ödlek bir iblis değilsin, bazen duygularımız fazlasıyla yoğun olabilir ve geri çekilmene de sebep olabilir, ancak unutma..." Bu sırada Zen, dostane bir şekilde yumruğunu Shy'ın kalbinin olduğunu düşündüğü yere doğru vurdu. En azından ejderhalarda farklı değilse, orada olmalıydı. "Kalbinin içinde büyük bir güç yattığını biliyorum. Senden tek istediğim, istersen bir savaştan çekil, istersen savaşın ortasına göğsünü ger, ama seni kimsenin sindirmesine izin verme. Ben buradayım, şimdi de Ashabura sana saldırmaya kalksa, ben de ona saldıracağım. Yalnız değilsin, ama şunu bil ki yalnız olsan da sen çok güçlü bir ejderhasın. Kimin ne dediği önemli değil." Dostunun sindirilmesini içine yediremeyen Zen, derin bir gülümsemeyi yüzüne kondurduktan sonra ayağa kalkmıştı.

Omzunu tutup hafif hafif gerilmeye başlarken, bir yandan Ashabura'ya doğru bakıyordu. "Arkadaşlar, hepinize oldukça değer veriyorum ve değer verdiğim kimsenin ezilmesine, yalnız kalmasına müsaade etmem. Ancak söylemem gerek ki, bir kez daha dostum Shy bir şekilde sindirilmeye çalışırsa, elimden geleni ardıma koymayacağım." Shy'ın önünde, Ashabura'ya dikmişti gözlerini. Vahşetin vücut bulmuş haline karşı konuşurken korksa da, bir yandan dostunu korumanın verdiği cesaretle önde duruyordu. Bir şey yapamayacağını biliyordu, belki Ashabura kendisini ezip geçecekti, yine de her dostuna yapacağı gibi, dostu için altında ezilmeye hazırdı. Korku, heyecan ve dostuna duyduğu sevginin içinde savaşması onu hareketli kılmaya devam ederken, fırlatılmaya hazır bir ok gibi bekliyordu.
Image

KÜNYE
İsim: Zenahpuryu
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 20
Boy: 1.98
Kilo: 98
Sınıflar: Toplayıcı - Saldırgan - Savaşçı
Mevcut GP/AGP/İGP: 0 GP / 0 AGP / 5 İGP
Mevcut Para: 13250
İtibar: 8

PROFİL
Güç: 10
Dayanıklılık: 10
Çeviklik: 10
İrade: 15
Zeka: 8

Aludir Statları
Görü: 11
Hakimiyet: 6
Mevcudiyet: 7

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Şarap Matarası (1 Litre Bal Şarabı)
KÜNYE
İsim: Shyrlonay
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.10
Kilo: 90
Tür: Ejderha
Seviye: Razguk

PROFİL
Varlık: 13
Güç: 6
Dayanıklılık: 6
Çeviklik: 5
Arun: 8
Duren: 2
İrade: 9

YETENEKLER

Korkulu Bakış

TEKNİKLER

Metal Ejderinin Öfkesi (5. Düzey)
Metal Ejderinin Onuru (1. Düzey)
Keskin Metal
Metal Hükümdarının Silüeti
Hükümdar (0. Düzey)

İBLİSİN ÜZERİNDE TAŞIDIĞI EKİPMANLAR/EŞYALAR
Locked

Return to “Aludir Üssü”