Page 1 of 1

Engerek (Dina - KGK)

Posted: 11 Aug 2024, 06:11
by Dina
Komedi, aşk, ihtiras, tutku, dram... Bazen aile meseleleri, bazen ise siyaset. Hepsi oldukça bayağı ve sıkıcıydı Dina için. Askeri harekat planları, Aclania tarihi, strateji... Kolay bulmacalardı. Kendi düşünce sistematiği ile çözebileceği basit hikayeler gibi geliyordu. Bir şeylerden sıkıldıkça, başka şeyler okuyordu. Erişebildiği kadarını bilebiliyordu. Basit bir günlük gazeteden ilanları okumak dahi bazen daha çok ilgisini çekiyordu. Aludir Üssünde geçirdiği boş vakitlerde okumak için çokca fırsatı olmuştu. Hiç biri doğayı anlamak ve araştırmak kadar ilgisini çekmemişti okuduklarının. Basit bir peygamber devesinin hareketlerini kare kare okumak, onu aklında canlandırmak ilgisini çekiyordu. Bir kara yılanının avına yaklaşması, onu zehirleyerek etkisiz hale getirmesi ve midesine indirmesi... Bir de onun bu dünyada insanlardan daha lüzumlu gördüğü dilsiz varlıklar vardı. Odasını şimdiden bulabildiği en güzel çiçeklerle donatmıştı. Bir çok saksıyı üste bulunan boş salonlardan alsa dahi onları güzelce boyamıştı. Çiçeklere bayılıyordu. Okuduğu son kitapta basit bir ottan nasıl merhem yapıldığını öğrenmişti. Denese yapabilir miydi? Bunu başarsa, ne işine yarardı? Bir de... Zehirler vardı. Onlarla ilgili neredeyse hiç bilgiye ulaşamadı. Teorik bir kaç şey okuyarak aklında mantık yürütmüştü. Her şey karanlıktı. Ancak hevesliydi de. Bir hobisi vardı artık. Nereden başlayacağını bilmiyordu ancak neye ihtiyacı olduğunu iyi biliyordu.

Başarabilir miydi emin değildi. Bir şekilde iyi olduğu konunun düşünmek olduğunu biliyordu. İnce bileklerine ve çırpı bacaklarına baktığında, en azından bu arayış sonucunda daha yetenekli olduşu bir konuda, düşünme konusunda kendisine bir şeyler katabileceğini biliyordu. Yine de araştırmalıydı. Çokça çalışmalıydı. Kılıç sallamak gibi olmayacaktı bu iş. Zihnini çalıştıracaktı.

Dina'nın formüllere ihtiyacı vardı. Bunları ise basit bir kaç gazete küpürü, tarihi geçmiş ansiklopediler ve sadece gözlemle elde edemezdi. Gerçek bilgiye ihtiyacı vardı. Bu sebeple iyi bir kaynak edinmesi gerekiyordu. Bir kitap, defter ya da kaynağın ta kendisi. Bunu umursamıyordu. Yalnızca ona ihtiyacı olan derinlemesine bilgiyi sağlayabilecek bir kaynak arayışına girişmişti. Bu sebeple buradaydı. Belki de en kalabalık yerde. Aclania'nın kalbindeydi. Burada bulabileceği bir çok insan vardı. Bu da bilgiye ulaşma şansını katlıyordu. Ne de olsa, ne kadar insan o kadar şans demekti. Aynı zamanda bu kalabalık onu gizliyordu. Gözlerden uzak takılmak bir süreliğine onu dinginleştirecekti belki de.

Bir diğer çözmesi gereken konu ise ekipman konusuydu. Dina yalnızca bir kalem ve kağıt ile bir şeyleri gözleyerek ilerleyemezdi. Bir tezgaha ihtiyacı vardı. Ocak, tencereler, cam beherler, deney tüpleri, farklı boyutta makaslar, penseler ve eziciler. Belki henüz okumadığı ve öğrenmediği başka ekipmanlar. Bir şekilde kendisine heyecan verecek bir şeyler yapmak için doğru adımları atmalıydı. İlk aklına gelen şey bir aktar bulmaktı. Böylesine büyük bir yerde bunu bulması zor değildi. Var olan tüm dükkanları gezerek bunu başarabilirdi. Aklındaki ekipmanları buralardan temin edebilirdi. Temin edemese dahi bir göz gezdirmiş, en azından fikir sahibi olmuş olurdu. Adımlarını hızlandırdıkça çevresine dikkatli bakışlar atmaya ve dükkanların olduğu bölgeyi bulmaya odaklandı. Tabelaları ve vitrinleri inceleyecek, hedeflediği tarzda bir dükkanı bulmaya odaklanacaktı. İlk konu ise hala aklını kurcalıyordu. Her şeyin başı. O eski püskü kitaplardan kurtulmalı ve doğru düzgün, işe yarar bilgiler edinmeliydi. Öncelikle pratik kitaplara yönelmeliydi. Basit bir merhemi yapması için adımları anlatan, zehir ya da panzehiri üretebilmesi için gerekli bitki ve malzemeleri öğrenebileceği daha kapsamlı kaynaklar. Gireceği dükkanlarda bunları da araştırırken bir yandan bu konuda deneyimli birilerinin etrafta olup olmadığını da araştırmak istiyordu. Ne de olsa Dina bu konuda azimli, hevesli ve meraklı bir öğrenciydi. Hepsi bu. İşin komik kısmı, uzun zaman sonra ilk kez bir şeye bu kadar heves duyuyordu. Heyecanlıydı.

Re: Engerek (Dina - KGK)

Posted: 20 Aug 2024, 13:16
by GM - Dimensio
Amaldin Meydanına doğru yaptığın yürüyüş esnasında, şehrin tüm curcunasıyla yüzleşiyorsun. İnsanlarla dolup taşan sokaklar, evlerden yükselen sesler ve insanların büyük çoğunluğunun takındığı saygılı tavırlar doğrudan dikkatini çekiyor. Bu yerde, çocukların bile oynarken kimseleri rahatsız etmemesi, yol üzerinde yürürken birbirlerine yol vermeleri, at arabalarının geçerken neredeyse ses dahi çıkarmaması bir peri masalı gibi geliyor. Sokakların genişliği, binaların mimarisi ve daha nice şeyler tek başına Valerin’e aşık olmak için yeterliyken, kendini dalmış bir halde Amaldin Meydanı’nda buluyorsun.

Amaldin Meydanı’na geldiğinde, buraya geliş amacına uyarak öncelikle çevrenin ne şekilde olduğunu görmeye çalışıyorsun. Bu sebeple, ilk olarak sadece genel hatları çizmek adına sokakları gezmeye başlıyorsun. Yaklaşık 1 saatin sonunda ise başladığın ilk noktaya geri dönüyor ve Amaldin Meydanı’nın genel hatlarını kafana kazımış oluyorsun. Ancak tüm bu yürüyüşün boyunca seni esas büyüleyen şeyler, insan kalabalığından dolayı bir türlü yanına yanaşamadığın Yren Amaldin’e ait olduğunu öğrendiğin heykel ve bu heykele olan ilgi ile neredeyse Amaldin Meydanı’na gelene kadar gördüğün insanlardan birkaç kat fazla insan güruhunun burada bulunuyor olması oluyor.


Amaldin Meydanı’nın Haritası
Image

Bu aşamadan sonra kendine ilerlemek istediğin yolda kullanabileceğin ekipmanların bulunduğu işletmelere odaklanıyorsun. Bu noktada ise Turolt Terrell, Colias Vandil ve Faustus Diogenus isimlerine sahip kişilerin aradığın ekipmanları bulabilecek işletmelere sahip olduğunu öğreniyorsun. Bu üç adamdan daha önce de birkaç parça alışveriş yapmış olman nedeniyle ve ayrıca önceki turlamandan aklında kalan bilgilerle, işletmelerin yerini bulmanın senin açından sorun yaratmayacağını da fark edebiliyorsun.
Off Topic
Ekipman alışverişi için ekstra bir RP veya tura gerek olmadığını hatırlatayım. Amacının bilgi alma olduğunu düşünerek yine de hatırlatma yapayım dedim.
[font]

Re: Engerek (Dina - KGK)

Posted: 22 Aug 2024, 03:38
by Dina
Burası farklıydı. En azından insanların yüzündeki huzur ve mutluluğu görebiliyordu. Pek kıskanmamıştı. Bir başkası olsa bu kadar huzurlu ve sıhhatli yaşamazken, onların daha iyi durumda olduğunu gördükçe kıskanabilirdi. Ya da bir diğeri bu insanların böyle yaşamasını sağlamaya devam ettiği için gururlanabilirdi. Dina için pek önemli değildi bu. Yine de burada bulunmayı sevmişti. En azından bir süreliğine beladan uzak, kafasını dinleyebileceği bir yerdi. En azından yürürken etrafına eskisi kadar çok dikkat etmiyor, sürekli tetikte bulunmuyordu. Burası güzeldi.

Meydan oldukça büyüktü. Kalabalığı saymazsa, burada yolunu artık bir nebze de olsa bulabilecek durumdaydı. Ana arterleri oluşturan sokakları kafasına kazımıştı ve kısa bir gezintiden sonra aynı yere geri gelmişti. Şimdi aradığı şeyi daha kolay bulabilirdi. Daha önce büyük tüccarların dükkanını gezmiş ve bir kaç şey almıştı sonuçta. Ekipman işi aslında kolaydı. Bir şekilde parasını verdiğinde, elde edebileceği şeylerdi. Ancak kestirmeden gitmek istemiyordu. Neticede, bir flütü öğrenmeden üfleyemezdi. Asıl amacı ekipmanlar değil, onları kimin aldığıydı.

Daha önce Turolt Terrell'den alışveriş yapmıştı. Ancak onun gibi bir kaç tüccar daha vardı. Genel amaçlı, hemen hemen her şeyin ticaretini yapan büyük tüccarlardı. Turolt'dan başlayarak hepsini gezmeyi düşünüyordu. Vakti boldu neticede. Kısa bir süre işletmeyi arayacaktı. Bulabileceğinden emin gibiydi. Bu noktada, oraya gidene kadar kafasında söyleyeceklerini tartması gerekiyordu. Alacakları pek dikkat çekmeyecek şeyler olsa dahi numarası kusursuz olmalıydı. En azından koca bir balta ya da kılıç almıyordu. Bilgi satın almak daha zorluydu.

İşletmeye yaklaştığını anladığı vakit biraz daha ürkek adımlamalarla yaklaşacaktı. Utangaç rolünü iyi yapıyordu fakat bu sefer özgüveni kırık, pısırık bir kız izlenimi vermek istemiyordu. Dışarıdan öyle gözükse dahi ne yaptığını bilen ve ne aradığının farkında olan müşterileri daha çok severlerdi. Söyleyeceklerini aklında tartmaya başladı.

"Merhabalar! Ben bitki bilimiyle ilgileniyorum. Geleneksel tıbba büyük ilgim var. Burada ilaçlar üretebilmem için bazı gereçler olabilir diye bakınmaya geldim. Sakıncası yoksa bana elinizdekileri gösterebilir misiniz?"

Bu noktadan sonra Turrolt'un soracaklarını dinlemeli ve cevaplamalıydı. Eğer olumsuz bir yanıt alırsa pek de zorlamayı düşünmüyordu. Neticede yoksa, yoktur. Ancak bu ondan alacağı havaya da bağlıydı. Turrolt ona sunum yapmaya başlarsa, söyleyeceklerini dikkatlice dinleyecek; ancak bu noktada sanki içinde bir şey tutuyormuşcasına, sabırsız bir hava vermeye dikkat edecekti. Bir boşluk bulduğunda araya girmeyi planlıyordu.

"Aslında... Şey... Ben bu malzemelerden çok bunları kimin aldığıyla ilgileniyorum. Yani... Bir öğretmene, rehbere ihtiyacım var! Sizin gibi popüler birisi, muhakkak düzenli müşterilerini tanıyordur! Ancak sormaya çekindim başta. Kusuruma bakmayın..."

Re: Engerek (Dina - KGK)

Posted: 22 Aug 2024, 16:11
by GM - Dimensio
Turolt Terrell’e ait işletmeye yönelttiğin adımlarınla birlikte, burada takınacağın tavrı ve söyleyeceğin sözleri önceden hazırlıyorsun. Turolt’un işletmesinin Amaldin Meydanı’nın arka sokaklarında kalan bir yer olduğunu ve bu sokağın daha çok ekonomik durumunun alt-orta sınıf olan insanlara hitap eden işletmeleri barındırdığını anımsıyorsun. Birkaç dakika içinde Turolt’un dükkanına geldiğinde ise, ürünleri işletmenin önündeki eski bir tezgaha sıralamış ve içerideki raflarda bulunan ürünlerin tozunu almakta olan Turolt’u görüyorsun. İşletme, bu sokağa göre büyük sayılabilecek nitelikte olsa da, Amaldin Meydanı’nda bu işletmenin 2-3 kat büyüklüğünde sıradan işletmeleri bulabilmenin mümkün olması, Turolt’un hitap ettiği insanları bir kez daha sana anımsatıyor.

Dükkana girdiğin anda, Turolt küçük merdivenine çıkmış bir şekilde üst raflardaki ürünlerine erişmeye çalışırken seni fark ediyor. Ancak seni fark eder etmez hızla merdivenden aşağıya inen Turolt iki elini önünde birleştirip yüzüne yerleşen bezginliğe rağmen sözlerini dinliyor. Sözlerinden sonra Turolt dükkanındaki eşyalara bakınmaya başlarken “Bitki bilimi ha? Bitki bilimi…” diye söylenmeye başlıyor kendi kendine. Birkaç saniye Turolt’un bakışları dükkanın içinde gezinirken, raflarda aradığın türde herhangi bir ürün gözüne ilişmiyor. En azından amacın doğrultusunda kullanabileceğin herhangi bir malzemeyi bulamamış olsan bile, Turolt’un bir şeyler verme çabası umutlarını sıcak tutuyor. Nitekim Turolt son anda aklına bir şey gelmiş gibi sana doğru dönüyor ve tezgahın altındaki senin açından görünmeye kısma yönelirken “Birileri fanus manus gibi bir şeyler getirdiydi, onlara bi’ bak istersen.” diyor. Tezgahın altından gelen şangırtılar, burada aradığın türden bir şey varsa bile her an kırılabileceğine işaret ederken, Turolt yarım dakikaya varan arayışının sonunda “Hah! Bunlar olur sanırım!” diyerek tekrar doğruluyor.

Turolt, elinde tuttuğu 20 santim kadar alt kısmı bombeli ve “balon” olarak tabir edilen camı, aynı boyutta bir erlenmeyer ve 3 tane 10 santim boylarında test tüpü ile, yan yana iki ayrı ocağı bulunan, 40 santim uzunluğunda, 25 santim genişliğinde yer yer eskimiş metalden portatif bir ocak çıkartıp tezgahın üstüne koyuyor. Turolt’un koyduğu ürünlere baktığında, bunların her birinin bir hayli yıpranmış olduğunu görebiliyorsun. Ürünlere bakmanın ardından sorunu sormanın üzerine ise Turolt kaşlarını çatarak kırışık suratını iyice kırış kırış hale getirmesiyle birlikte “Yav niye uğraştırıyorsun o zaman! Bunları alan düzenli müşterim falan yok, bana bu tip şeyler çok gelmez.” diyor tüm sohbeti kestirip atmak ister gibi. Hemen ardından tezgaha koyduğu ürünlere göz attıktan sonra “Almayacaksan kaldırıyorum.” diyen Turolt, işin ticari kısmının dışına çıkması halinde sana pek de yardımcı olamayacağını ortaya koyuyor.

Re: Engerek (Dina - KGK)

Posted: 23 Aug 2024, 03:05
by Dina
Umduğunu bulamamıştı. Yağmurlu ve puslu gecede sığınacak bir ağaç kovuğu bulamamıştı. Kedi gibi girmişti dükkana lakin, içinden bir yılan gibi tıslamak gelmişti. Bu kendini beğenmiş puştun bu tarz bir istekle ilgilenmeyeceği belliydi. Aclania genelindeki tüccarlar arasında yüksek ihtimalle sürümden kazanan, en düşük profilli tüccarlardan biriydi. Bir nevi spotcu, bir milyoncu gibi bir yerdeydi. Burada aradıklarını bulsa dahi ne kadar kaliteli olacaklardı bilemiyordu. Daha sonra nasıl olsa temin edebilirdi bunları. Ancak adam yalan da söylemiyordu. Biri gelip bunları düzenli alsa dahi o kişinin yüzünü ve simasını unuturdu. Gösterdiği ürünlere göz ucuyla baktıktan sonra adama hiç bir olumsuz mimik yansıtmadı.

Ona çıkışmış olsa dahi neticede buraya bir kez daha yolu düşebilirdi. Her ne kadar sattığı malların dandikliği karşısında ağlayası gelmişse de, esnafla arayı bozmamalıydı. En azından onu küstürmemeliydi. Ancak adamın mizacı buydu. Dost canlısı değildi ve düzenli müşteri ağı yoktu büyük ihtimalle. Neticede Dina üç tüccarı da gezecekti. Umduğunu burada bulamayacağının farkındaydı. Adama karşı olan tavrını hiç bozmadan, gülümseyişini biraz daha arttırarak içten bir ses tonuyla yanıtladı onu.

"Çok özür dilerim, uğraştırdım sizi. Anlıyorum... Neticede isteğim oldukça saçmaydı, gelen her müşterinin adını sanını nereden bileceksiniz... Üzgünüm, annemin içmesi gereken ilaçlar çok pahalı; ben de kendim yapmak istiyordum. Pek çarem olmadığı için sizi böyle uğraştırdım. Biraz daha bakınacağım, belki tekrar uğrarım!"

Son cümlelerinden sonra yüzü biraz daha asılmıştı. En azından annesi ile ilgili olan sözleri ağzından dökülürken yüzü biraz düşmüştü. Çabucak toparladı kendisini. Neticede bu ihtiyardan pek de bir şey çıkmayacaktı. Yalnızca sahne tamamlansın istiyordu. O kadar.

"Yine de çok teşekkür ederim Bay Turolt. Kolaylıklar dilerim..."

Re: Engerek (Dina - KGK)

Posted: 23 Aug 2024, 14:49
by GM - Dimensio
Konuşmaya başlamanla birlikte, gösterdiği ürünleri almayacağını anlayan Turolt pofurdayarak ürünleri eliyle tezgahın altına atmaya başlıyor. Bakışları olmasa bile, kulakları hala sende olan Turolt konuyu annene getirmenle birlikte bir anda bakışlarını sana çeviriyor ve yüzündeki kızgın ifadeyi yumuşatmaya çalışıyor. Sözlerin tamamladığı sırada ise, ürünleri gelişigüzel bir şekilde tezgahın altına atmış olan Turolt derin bir nefes verdikten sonra “Tamam asma suratını be! Benim işim bu, ürün göstereceğim, alan alacak, almayan almayacak. Yorgunluktan sana çıkıştım, kusura bakma.” diyor. Turolt’un sesi samimiyetle acıma arasında gidip gelirken elinin tersiyle alnını silmesinin ardından “Ama ilaç yapmak da öyle kolay değil… Ne bu, pirinç pilavı mı sandın? Gerçi onu bile düzgün yapamayanlar var!” diyor. Sanki konu sapacakmış gibi kafasını hafifçe sağa sola oynattıktan sonra ise Turolt “Eğer böyle bir niyetin varsa, bunun eğitimini falan alman lazım. Kafama esti ilaç yapacağım, olmaz. Hem söylesene, bu yaşına gelmişsin, ne üzerine eğitim aldın sen bakayım? İlaç yapma üzerine olmadığı kesin de…” diyerek sözlerini noktalıyor. Bu noktadan sonra, Turolt’un tavırlarındaki yumuşamayı rahatlıkla sezebiliyorsun. Ancak yine de, arzuladığın konuda yardımcı olma noktasında Turolt’un yeterliliğini halen daha sorguluyorsun.

Re: Engerek (Dina - KGK)

Posted: 26 Aug 2024, 06:38
by Dina
Turolt'un tepkisi biraz daha yumuşamıştı. En azından verdiği tepki kişisel değil, işinden dolayıydı. O böyle çalışıyor olmalıydı. Burada pek fazla vakti yoktu, zorlamak da istemiyordu. Ona yardımcı olup olamayacağı konusunda da pek bir fikri yoktu. Neticede Dina ürün değil, müşteri arıyordu. Yine de giriştiği muhabbeti iyimserlikle sürdürmeli, amacına uygun hareket etmeliydi. Turolt ondan beklenmeyecek bir şekilde önce özür dilemiş, ardından onu kısa bir sorguya çekmişti. Dina pratik birisiydi. Bir şekilde çizdiği portreye kolay uyum sağlayabiliyor, yarattığı maskenin anlık duygu durumunu tayin edebiliyordu. Turolt'un sözlerinin ardından yüzünde belli belirsiz bir tebessüm oluştu. Sonra sanki bu tebessümü gösterdiğine utanırmışcasına karardı. Ona cevap vermek için açtı ağzını.

"Evet, eğitim almak istiyorum. O yüzden bu ürünleri alan müşterileri araştırıyorum ya... Ben..." dedikten sonra biraz bekledi. Dudaklarını büzdü. Bir şekilde verdiği havanın onu yumuşattığını biliyordu. Ancak içine doğan, kekemeleyip utangaç utangaç tavırlara gömüldüğü takdirde onu tekrar tersleyip başından savacağı idi. Bu tarz bir yaklaşıma girmeyecekti. Çok beklemeden tekrar söz aldı. Ancak gösterdiği anlık çekingenlik, bir şekilde onun eski tavrını kontrol altına alabileceğini hissettirmişti.

"Benim asıl işim bahçıvanlık. Annemle bahçemiz vardı. Sonrasında annem hastalandı ve devam edemedik. Ben de başka işlerde çalışmak zorunda kaldım. Barlarda çalıştım. Garsonluk yaptım, bazen de dansçılık yaptım. Sonrasında... Temizlik işlerine falan gittim. Ama en yetenekli olduğum iş bitkilerdir. Bana birisi yol gösterirse kesin çok hızlı öğrenirim!"

Dedikten sonra biraz sinmişti. Bu noktada kendinden pek fazla uzaklaşmasına gerek yoktu esasen. İnsan, hedefleri söz konusu olduğunda her zaman hızlı öğrenmeliydi. Bu onu mutlu ederdi. Turolt'tan alabileceği bir bilgi varsa, belki onu şimdi alabilirdi. Eğer yoksa yoluna devam etmeliydi. Yüzündeki karartıyı çabucak sildi. Cevabını beklerken yaşlı tüccarın yüzüne daha umutlu ve güleç bir ifadeyle bakmaya başladı.

Re: Engerek (Dina - KGK)

Posted: 26 Aug 2024, 13:41
by GM - Dimensio
Sözlerine başlamanla birlikte Turolt başta seni dikkatli bir şekilde dinlerken, bahçıvanlık, garsonluk, dansçılık şeklinde devam eden cümlelerine olan ilgisini giderek kaybetmiş gibi görünüyor. Bu, sözlerine inanmamaktan ziyaden, durumun ilgi çekiciliğini kaybetmesi ve ilaç eğitimi konusunda seni pek de yeterli biriymiş gibi görmemesinden ileri gelmiş gibi görünüyor. Nitekim sözlerin sonlandığında Turolt hafifçe bir nefes alıyor ve dükkandaki raflarda gözlerini gezdirmesinin ardından “Tamam tamam, şöyle yapalım o zaman. Sen bana kim olduğunu söyle, birileri çıkarsa adını veririm.” diyor. Turolt’un bu sözleri ise, inandırıcılıktan uzak, seni başından savsaklamaya çalışır gibi geliyor kulağa. Fakat Turolt’un bu havadaki sözlerine rağmen bakışlarını sana dikip senden bir cevap bekliyor gibi görünmesi, zihninde genel bir tavır sorunu olabileceği düşüncesini de doğuruyor.

Re: Engerek (Dina - KGK)

Posted: 28 Aug 2024, 05:44
by Dina
Son sözlerinden sonra Turolt'un biraz daha ona olan ilgisini kaybettiğini fark etmişti. Dina da burada daha fazla vakit öldürmek istemiyordu. En azından gezmiş ve bu simsar hakkında basit bir profil çıkarmıştı. Yüksek ihtimalle Dina onun için yetersiz bir profildi. Ancak onun için yeterli olmasına gerek de yoktu, bir bildiği olsa zaten çoktan ötmüştü. Turolt'un sözlerinden sonra Dina memnuniyetle kafasını sallamış ve onu cevaplamak üzere tekrar söze atlamıştı.

"İsmim Felice. İlgilendiğiniz için çok teşekkür ederim Bay Turolt! İyi günler dilerim..."

Son sözlerinin ardından Turolt'un da diyeceği var mı yok mu diye bir yoklayacak, ardından yavaş yavaş dükkana girdiği kapıya doğru yönelerek gitme niyetini ona da belli edecekti. En azından Turolt netti. Ondan alabileceği pek fazla bir şey yoktu. Bu plan, temelde bir dükkandan düzenli olarak hedefindeki malzemeleri alan müşterileri öğrenmeye yönelikti. Turolt ise bu tarz bir müşteri portföyüne sahip olmadığını çoktan belli etmişti. Bir şey çıkacağından da ümidi yoktu. Diğer tüccarların kapısını çalabilir ve şansını onlarda deneyebilirdi. Belki de bugün eve eli boş dönebilirdi. En azından neyi nerede araması gerektiğini öğrenirdi.

Yavaş ve aheste adımlarla kapıya yönelirken aklında bir sonraki hedefini belirlemeye çalıştı. Şansını Faustus Diogenus'un yanında deneyebilirdi. Bir sonraki hedefi onun dükkanıydı.